iltasyazilim
FD Üye
Zekatın hikmetleri nelerdir?
Zekatın meşru olmasındaki hikmet böylece önemlidir, herkese tarafından açık ve meydandadır da denilebilir Bir hadisi şerifde şöyle buyurulmuştur:
Mallarınızı zekatla koruyunuz, hastalarınızı sadaka ile çare ediniz, bela dalgalarını da dua ve yalvarışla karşılayınız
İşte zekat doğruca mallar korunmuş oluyor Sadakalar da, maddî ve manevî hastalıklar için birer ilaç yerine geçiyor
Doğrusu zekat ve sadaka verenlerin mallarında ve canlarında bir feyiz ve bolluk, bir sıhhat ve afiyet yüz gösterir Bunun çok üzerinde olarak da, kendileri Ulu Allah'ın rızasını kazanıp nice manevî mükafatlara kavuşurlar, nice manevî tehlikelerden kurtulurlar
Bilindiği gibi, kalblerde böylece ziyade yer tutan mülk ve mülk sevgisi, insanı yüksek duygulardan mahrum bırakır, insanı bazan kötü işlere sürükler Zekat sayesinde ise kalbin bu zararlı duygusuna ve meyline direnilmiş olur, nefis'de cimrilikten kurtulmuş olur Mal, başkasının hakkından arındırılarak insanda şefkat ve hayırseverlik duyguları gelişir Başkalarını gözetme ve koruma gibi yüksek duygular meydana kazanç
Zekat, sosyal hayatın rahatlık ve mutluluğuna, beraberliğine ve refahına sebebdir Yoksulları ve acizleri, kendi varlığından faydalandıran bir varlıklı, cemiyetin en değerli ve şirin organ sayılır Fakirlerin ve muhtaçların acılarını azalttığından, onların övgülerini, sevgi ve dualarını kazanır servet da hain ve doyumsuz gözlerin saldırısından güven içinde bulunur
Zekat vermek, hoş bir inancın eseridir Böyle bir inanca sahib olan kimse, ast bulunduğu cemiyet için zararlı olmaktan uzakta, fazla faydalı bir insan olur Çünkü kendi malından bir kısmını yalnızca Allah rızası için ayırıp fakir din kardeşlerine veren ve bundan nedeniyle onlardan hiç bir karşılık gözetmeyen bir insan, artık çevresine yardımcı olmaz mı?
Zekat Allah'ın nimetlerine karşı bir şükran görevidir Zekat veren müslüman şöyle düşünür Elde ettiğim bu varlık, bana Ulu Allah'ın ihsanıdır Nice ırk vardır ki, daha zinde ve daha bilgili oldukları halde bu mal varlığından yoksun bulunuyorlar Bunun için ikram ve ihsanı baki olan Yüce Allah'ın nimetlerine karşı şükretmek gerekir, işte bu şükür, farz olan zekatın ödenmesiyle yerine getirilmiş olur *
Zekatın meşru olmasındaki hikmet böylece önemlidir, herkese tarafından açık ve meydandadır da denilebilir Bir hadisi şerifde şöyle buyurulmuştur:
Mallarınızı zekatla koruyunuz, hastalarınızı sadaka ile çare ediniz, bela dalgalarını da dua ve yalvarışla karşılayınız
İşte zekat doğruca mallar korunmuş oluyor Sadakalar da, maddî ve manevî hastalıklar için birer ilaç yerine geçiyor
Doğrusu zekat ve sadaka verenlerin mallarında ve canlarında bir feyiz ve bolluk, bir sıhhat ve afiyet yüz gösterir Bunun çok üzerinde olarak da, kendileri Ulu Allah'ın rızasını kazanıp nice manevî mükafatlara kavuşurlar, nice manevî tehlikelerden kurtulurlar
Bilindiği gibi, kalblerde böylece ziyade yer tutan mülk ve mülk sevgisi, insanı yüksek duygulardan mahrum bırakır, insanı bazan kötü işlere sürükler Zekat sayesinde ise kalbin bu zararlı duygusuna ve meyline direnilmiş olur, nefis'de cimrilikten kurtulmuş olur Mal, başkasının hakkından arındırılarak insanda şefkat ve hayırseverlik duyguları gelişir Başkalarını gözetme ve koruma gibi yüksek duygular meydana kazanç
Zekat, sosyal hayatın rahatlık ve mutluluğuna, beraberliğine ve refahına sebebdir Yoksulları ve acizleri, kendi varlığından faydalandıran bir varlıklı, cemiyetin en değerli ve şirin organ sayılır Fakirlerin ve muhtaçların acılarını azalttığından, onların övgülerini, sevgi ve dualarını kazanır servet da hain ve doyumsuz gözlerin saldırısından güven içinde bulunur
Zekat vermek, hoş bir inancın eseridir Böyle bir inanca sahib olan kimse, ast bulunduğu cemiyet için zararlı olmaktan uzakta, fazla faydalı bir insan olur Çünkü kendi malından bir kısmını yalnızca Allah rızası için ayırıp fakir din kardeşlerine veren ve bundan nedeniyle onlardan hiç bir karşılık gözetmeyen bir insan, artık çevresine yardımcı olmaz mı?
Zekat Allah'ın nimetlerine karşı bir şükran görevidir Zekat veren müslüman şöyle düşünür Elde ettiğim bu varlık, bana Ulu Allah'ın ihsanıdır Nice ırk vardır ki, daha zinde ve daha bilgili oldukları halde bu mal varlığından yoksun bulunuyorlar Bunun için ikram ve ihsanı baki olan Yüce Allah'ın nimetlerine karşı şükretmek gerekir, işte bu şükür, farz olan zekatın ödenmesiyle yerine getirilmiş olur *