Zeki Müren'in Eşcinsellikle İlgili Cesur ve Net İfadeler Kullandığı Tek Röportajı

Sıhhatinde, Zeki Müren ile ilgili en çok merak edilen şeylerden biri de cinsel kimliğiydi. Nokta mecmuasının 1988 yılında yapılan röportajı eşcinsellikle ilgili gözü pek tabirleri barındırıyor. Buyrun bakalım sanat güneşimiz neler söylemiş...


Zeki Müren, elbet ki bu ülkenin gelmiş geçmiş en başarılı, en fenomen ve en sevilen sanatkarlarından biriydi. Sevenleri için yeri hala birebirdir...



Bu kadar sevilen bir sanatkarın özel hayatı da merak konusu oldu haliyle. Zira onun hayatında skandallar ya da daima ismi değişen bireyler hiç olmadı. Hatta hiç olmadı! Bu sebepten de en çok cinsel kimliği merak edildi. Halbuki o, sanat hayatı dışında Bodrum'daki konutunda pek mütevazı bir hayat sürüyordu.

Herkes birbirine "Zeki Müren eşcinsel mi?" diye soruyordu. Kimisi seçtiği kıyafetlerinden, kimisi şık davranışlarından, kimisi de yanında bir bayan görmediğinden bu türlü düşünüyordu.



Ancak o, bu bahisle ilgili net bir açıklamayı hiçbir vakit yapmadı. Tahminen de özel hayatının, sanatının önüne geçmesini istemedi.

1988 yılında Nokta mecmuasıyla yaptığı bir röportajda ise eşcinsellik ile ilgili fikirlerini en açık haliyle birinci defa söz etmişti.



Röportajın bir kısmı şöyle:

-Sanatçı ruhu ve eşcinsellik ortasında nasıl bir temas var?

"Eşcinsel manasında kullanılan "gay" sözcüğünün lugat manası "neşeli".Sanat manasında dünyanın ünlülerini tetkik ettim. Yüzde 80'i, hatta daha fazlası gay. Demek ki iki ruhu da taşıyor. Ben buna kusur demiyorum, ruh zenginliği diyorum..."



"Hem bayan ruhunu, hem erkek ruhunu taşıyıp da bunu rezilliğe dönüştürmemek. Bir Taksim Parkı'nda yırtmaçlı etek giyip 45 numara ayakkabı ile kendini bayan zannederek dolaşmak vardır. Onu da küçük görmüyorum, tahminen transeksüeliteyi bilmiyorum... Bilmediğim için onları ayıplar üzere, onları nefretle anar üzere olmasın bu lafım"



"Gay esprilidir. Gay çocuk doğuramaz lakin sık sık espri doğurur, şiir doğurur, beste doğurur, heykel doğurur, seramik doğurur, yani hoş sanatların tüm kısımlarını doğurur, bir enstrüman çalar."



"Dünyanın bütün sanatçılarında görebiliyoruz bunu. Hollywood'u da izliyoruz, Hindistan'dakini de biliyoruz. Tahminen kimilerini bilmiyoruz. Bunların birçok hem bayandan, hem erkekten anlayan beşerler. Zannediyorum biseksüel oluyorlar."



"Bir var, nezle, grip, öksürük olur güzelleşirsiniz. Bir de veba, kanser, kolera ve çaresiz kederler var. Onun için, bunun da bir dozu var. Etrafı rahatsız etmeden, edebiyle, millete yanlış örnek olup peşinde sürüklermiş üzere göstermeden hayatınızı idame ettiriyorsanız, esasen kanunda dahi cezası olmayan bir olay."



"Bir tek Lut müddeti, homoseksüaliteye şöyle değiniyor: Günahtır diyor. Ben onu şöyle izah ediyorum. Büyük dindarlarımız sakın yanlış anlamasınlar. Dinime çok büyük bağım var.



"Lut müddetine o husus, zürriyet üresin diye konulmuş. Vaktiyle almış yürümüş homoseksüellik. Bayan bayana, erkek erkeğe yaşayınca haliyle çocuk olmaz ve asker yetişmez. O nedenle o müddete de hak veriyorum. Zürriyet de üremeli."



"Çok seçkinler hariç, dünyada bütün hoş sanatları var eden ve hala yaşatanlar gay'dir."

Bu vesileyle sanat güneşimiz Zeki Müren'i bir defa daha hürmetle anıyoruz...