iltasyazilim
FD Üye
Yüce kitabımız Kur’an, bütün kainatın Allah’ı zikrettiğini haber veriyor:
“Yedi kat gök, yer ve bunların içindekiler hepsi Allah’ı tesbih eder, Onu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur Fakat siz onların tesbihini anlamazsınız O çok halimdir çok bağışlayıcıdırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız8
Yine Kur’an ayrıca bize şunu öğretiyor:
“Göklerde ve yerlerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah’ı tesbih ettiğini görmez misin? Her biri kendi duasını ve tesbihini (öğrenmiş) bilmiştir Allah onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir,Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız9Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız10
Ebû Abdurrahman Sülemi’nin şöyle dediği nakledilir: Şeyh Ebû Osman’ın yanında bulunuyorken biri kuyudan su çekiyor ve dönen çarktan ses geliyordu Şeyh,
— Ey Sülemi! Şu çarkın ne dediğini biliyor musun? dedi Ben,
— Ne diyor ki? dedim Dedi ki:
— Allah, Allah!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız11Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız12
Lokman (as) oğluna vasiyet ederken şöyle diyordu: “Ey oğlum! Horoz senden daha akıllı olmasın O her sabah zikr ve tesbih ediyor Sen ise uyuyorsunLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız13
O zaman ne yapmalıyız? İbnu Abbas ra’ın dediği gibi “Yani gecede ve gündüzde, karada ve denizde, evde ve yolculukta, zenginlikte ve fakirlikte, hastalıkta ve sağlıkta, gizli ve açık her halde Allah’ı zikretmeye devam etmeliyizLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız14Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız15
4 Zikir İmanı Kuvvetlendirir
Zikir kalpteki imanı kuvvetlendirir, kalbe manevi hayat ve neşe verir, kalpten şek ve şüpheyi giderir, böylece insan inandığı şeyleri tereddütsüz kabul eder, Allah’a teslimiyeti tam olur, yakini artar, ihlası elde eder 0 zaman ibadetler tatlı ve kolay olur Kul taklitten kurtulur Balık için su ne ise, kalp için de zikir odur Zikirsiz kalp ölür Kalbi ölü bir insandan hayırlı ve tatlı işler çıkmazLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız16
5 Zikreden Kimse Allah’a İtaat Etmektedir
Bütün ibadetlerin özü ve aslı, Allahu Teala’yı hatırlamaktır İsalm’ın direği namazdır ve namazdan maksat ise Allahu Teala’yı zikir ve anmaktır Hususen Hak Teala: “…Namazı dosdoğru kıl Allah’ı zikretmek elbette en büyük(ibadet) tirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız17
Kur’anı Kerim okumanın ibadetlerin en faziletlisi olmasının sebebi, Allahu Teala’nın kelamı, sözü olması, Allahu Teala’yı hatırlatıcı olması ve içerisindekilerin hepsinin Allahu Teala’yı anmayı, hatırlamayı tazelemesi, yenilemesidir
Oruç’tan maksat, şehvet ve arzuları zayıf kırmaktır Çünkü vücut şehvetten kurtulunca, temiz ve safi hale gelir ve Allahu Teala’nın zikrine karargah olur Kalp arzu ve şehvetlerle dolu olursa, zikir etmesi mümkün olmaz ve zikir ona tesir etmez
Hac’tan maksat ise, ev sahibini hatırlamak, anmak ve zikretmektir Allahu Teala’nın huzuruna ermeğe ve Onu görmeyi, Onunla konuşmayı candan istemektir
Demek ki, bütün ibadetlerin başı ve aslı zikirdir Zaten müslüman olmak için “La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah kelimesini söylemek lazımdır Bu ise zikrin ta kendisidir Diğer bütün ibadetler bu zikri kuvvetlendirmek içindir
Allahu Teala’ya itaat edip, emirlerini yerine getiren, Onu zikir ediyor demektir Onun verdiği emirlere göre hareket etmeyen, ne kadar tesbih çekerse çeksin, ne kadar Kur’anı Kerim okursa okusun, zikir etmiyor sayılırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız18
Şeyhzade tefsirinde; Said bin Cübeyr’in şöye buyurduğu rivayet etmiştir:
“Zikir, Allahu Teala’ya taattir Allahu Teala’ya ibadet eden, Onu zikretmiş olur
Allahu Teala’ya itaat etmeyen, Onu zikretmiş olmaz Allahu Teala; “Artık beni zikredin (anın) Ben de sizi zikredeyim (anayım)Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız19 buyuruyor Allahu Teala’nın kullarını zikretmesineden murad, kullarına lütufta bulunması, ihsan, hayır ve saadet kapıları açmasıdırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız20
Ayeti kerimedeki; “Beni anınız emri, bütün taatları içerisine almaktadır Bu sebepledir ki, Said bin Cübeyr, ayeti kerimeyi; “Beni taatle zikrediniz şeklinde açıkladı Zikrin içerisine tefekkürün bütün nev’ilerini ve kısımlarını kattı Zikir bu mana ile şükürdürLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız21
Allah Rasulünün (sav) Ashabından bir grup Hz Peygambere şöyle demişlerdi: “Ya Rasulallah! Mal mülk sahibi kimseler, ecirlerin tamamını alıp götürdüler Onlar bizim gibi namaz kılıyorlar, bizim gibi oruç tutuyorlar Ayrıca mallarının fazlasını da tasadduk ediyorlar Bunun üzerine Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:
“Allah sizin için de tasadduk edeceğiniz şeyler hazırlamamış mı? Şüphesiz her bir tesbih bir sadaka, her bir tekbir bir sadaka, her bir tahmid bir sadaka, her bir tehlil bir sadaka, iyiliği emretmek, birinizin eşi ile cinsi münasebette bulunması bir sadakadır
Bu söz üzerine Ashab: “Ya Rasulallah, birimiz şehvetinden dolayı hanımı ile münasebette bulunur; bundan da sevap olur mu? deyince Efendimiz şöyle buyurdu:
“Şayet o kimse şehvetini haram bir yolla tatmin etseydi bir günah işlemiş olmaz mıydı? Aynı şekilde helal bir yolla da şehvetini tatmin ederse ona bir sevap vardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız22
Büyük arif Ahmed elHaznevî şöyle buyurdular: “Vakitlerin devamlı olarak Allahu Teala’nın ismini anarak geçirilmesi vaciptir Parlak olan İslam dinine uygun olan her şey alışveriş de olsa, kişinin yaptığı ameller zikir sayılır Öyle ise yapılan bütün işlerin zikir olması için bütün dav*ranışlarda İslamiyetin hükümlerine uyulması gerekir Çünkü zikir gafleti kov*maktan ibarettir Bütün fiillerde Allahu Teala’nın emirlerine ve yasaklarına riayet edildiğinde gafletin etkisinden kurtuluş mümkün olup, Allahu Teala’ya devamlı zikrin sevabı hasıl olur
Abdülvehhab Mütteki Hazretlerine dediler ki: “Talibin devamlı zikirde olması lazımdır, diyorlar Bu nasıl olur? şöyle buyurdular:
“Hayırlı amelle meşgul olan, daima zikirdedir Namaz kılmak zikirdir Kur’an okumak zikirdir Din ilimleri öğretmek ve öğrenmek zikirdir Her hayırlı amel zikirdirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız23
Ata bin Meysere elHorasanî şöyle demiştir:
“Zikir meclisleri, Allahu Teala’nın helal ve haram kıldığı şeylerden bahsedilen yerlerdirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız24Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız25
6 Rabbi İle Beraber Olmak İsteyen Kimse Allah’ın Zikrini Yapmak Zorundadır
Zikir kulu Yüce Rabbi ile beraber eder Kul Yüce Rabbini zikrettiği sürece Allah da kulunu zikreder “Siz beni zikredin ki ben de sizi zikredeyimLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız26 ayeti bunu ifade eder Bu yüzden arifler, bir insanın Allah’ı zikretmesinin bundan başka faydası olmasa bile, bu müjde zikrin şeref ve faziletini anlatmaya yeterdi, demişlerdirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız27
Allahu Teala: “Ben beni zikiredenle beraberimLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız28 buyurur
Buharî ve Müslim’in rivayet ettiği hadisi şerifte şöyle buyurulur: “Ben kulumun hakkımdaki düşüncesi yanındayım Beni anınca onunla beraberim İçinden beni anarsa ben de onu içimde anarım Beni bir cemaatta anarsa Ben de onu daha iyi bir cemaat içerisinde anarım Eğer o, bana bir zira yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım Kim bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim Kim bana şirk koşmaksızın bir arz dolusu günahla gelse, ben de onu bir o kadar mağfiretle karşılarımLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız29
Ebu Hureyre’den rivayet edilen kudsi bir hadiste Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Kulum beni anıp dudaklarını benim için kıpırdattığı anda ben onunla beraberimLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız30
Büyük arif Ali elHavvas Hazretleri şöyle demiştir: “Yapılacak en kerametli iş bir kulun Allah’ı anmasından daha üstün ve faziletli değildir Çünkü, kul Allah’ı anmakla Onun yüce meclisinde Onunla birlikte oturmuş bulunurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız31
Tarikat müridlerinden biri, tam bir sene inzivaya çekildiği halde nefsinden bir keramet çıktığını görmez Durumunu gider şeyhine anlatır Şeyhi kendisine: “Hak Teala’nın meclisinde bulunmadan daha büyük bir keramet mi istersin? karşılığını verir Daha sonra: “Sana gösterip kaldırmak istemedim, zira sen bir seneden beri şu azametli keramet içinde bulunduğun halde, bunu duyup hissetmedin Bunu böyle bilmelisin derLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız32
Bir haberde şöyle nakledilmiştir: Cebrail (as), Hz Resulullah’a (sav) gelerek şöyle dedi: “Allahu Teala sana buyuruyor ki: Senin ümmetine verdiğim şeyi hiçbir ümmete vermedim Peygamber Efendimiz (sav), “Ey Cebrail, o nedir? diye sordu; Cebrail (as), “O, Allahu Teala’nın “Siz beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim ayetidir Allahu Teala bunu senin ümmetinden başka hiçbir ümmete söylemedi dediLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız33Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız34
Şeyh Alâeddin Âbîz anlatır:
Bir gün pîrimiz Mevlânâ Sa‘deddin hazretlerinin evinin kapısında dostlarla oturuyorduk Arkadaşlardan iki kişi birbirleriyle tartışıyorlardı Biri dedi ki: “Zikretmek daha faziletlidir Öbürü, “Kur’an okumak daha faziletlidir dedi Bu esnada Mevlânâ Sa‘deddin hazretleri dışarı çıktı Onlara, “Ne konuşuyorsunuz? dedi Onlar aralarındaki tartışmayı arzettiler Bunun üzerine Mevlânâ Sa‘deddin hazretleri şöyle buyurdu: “Allah ile birlikte olmak hepsinden daha faziletlidirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız35Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız36
Sabit bin Eslem elBenanî (ra): “Ben, Allah’ın beni ne zaman anacağını bilirim! deyince sorulur:
Bunu nasıl bilebilirsin?
Ben kendisini andığımda o da beni anar, der ve Bakara suresinin yüz elli ikinci ayetinde geçen: “Beni anın ki ben de sizi anayım… mealindeki cümleleri okurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız37
Sabit bin Eslem elBenanî’nin (ra) şöyle dediği bildirilmiştir:
“Mümin, kıyamet gününde, Allahu Teala’nın huzurunda durur, Allahu Teala ona;
“Ey kulum! Sen, dünyada bana ibadet eden kullarımla beraber ibadet ediyor muydun? diye sorunca, o mümin; “Evet, onlarla birlikte bende ibadet ediyordum ya Rabbi! der
Yine Allahu Teala; “Ey kulum, dünyada iken bana dua edip yalvaran ve beni zikredip ananlarla beraber, sen de yalvarıp beni andın mı? diye sual buyurur O mümin yine; “Evet ya Rabbi! diye cevap verir
Bunun üzerine Allahu Teala; “İzzetim hakkı için, beni zikredip, andığın her yerde ben de seni andım Nerede dua edip yalvardınsa, o duanı kabul ettim buyurur
Sonra Sabiti Benanî şu hadisi şerifi bildirdi: “Müminin hiçbir duası red edilip, geri çevrilmez Karşılığı ya dünyada verilir, ya ahirete tehir edilir, veya günahlarına keffaret olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız38
Yukarıda meali sunulan ayette geçen, “Siz beni anın ki ben de sizi anayım ifadesi, alimler tarafından çeşitli manalar için yorumlanmıştır Bu yorumların şöyle özetlenmesi mümkündür:
“Siz beni ibadet ve itaatla zikredin ki, ben de sizi rahmetimle zikredeyim Beni dua ederek zikredin, ben de sizin dualarınızı kabul edeyim Benim verdiğim nimetleri hamd ve sena ile zikredin, ben de size nimetlerimi artırayım Siz beni dünyada zikredin, ben de sizi ahirette zikredeyim… Beni, varlık ve refah içinde olduğunuzda zikredin ki, ben de sizi bela, musibet ve sıkıntılarınız zamanında zikredeyim… Beni, benim yolumda cihad ederek zikredin ki, ben de sizi hidayetimle zikredeyim Beni sıdk, samimiyet ve ihlas ile zikredin, ben de sizi sıkıntılardan kurtarmak ve bilgi ile ihtisasınızı artırmakla zikredeyim Beni Rabbiniz olarak bilip kulluğunuzla zikredin ki, ben de sizi sevdiğim kullarımdan kabul edip sonunda bağışlamakla zikredeyimLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız39
Muhammed bin Ömer elHalebî “elMenhecü’sSedid adlı eserinde şöyle diyor: Allahu Teala Kur’anı Kerim’de;“O halde siz, bana itaat ve ibadet ederek beni anın ki, ben de sizi mağfiretimle anayım Nimetlerime şükredin de, nankörlük yaparak küfre varmayın (beni ve nimetlerimi inkar etmeyin)Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız40 buyuruyor Allahu Teala, bu ayeti kerimede müslümanları iki şeyle mükellef kıldı; zikr ve şükür Ayeti kerimede zikrin şükrden önce buyurulması, zikrin bizzat Allahu Teala ile meşguliyetten, Onun bizzat anılması ve hatırlanmasından, şükrün ise; Allahu Teala’nın nimeti ile meşgul olunmasından dolayıdırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız41
7 Allah’ı Sevmenin Alameti: Allah’ın Zikrini Yapmaktır
Dünya ve ahirette kurtuluş, alemlerin Rabbi olan Allahu Teala’yı sevmek ve Onu hatırdan çıkarmamakla mümkündür Allahu Teala’yı anmak, kalbe, ruha ve dile hayat verir Kişinin amellerinin en üstünü, Allahu Teala’yı anmaktır Onu anmak, en sağlam iptir Buna sarılanlar, sıkıntılardan kurtulup rahata kavuşmuşlardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız42
Allahu Teala’yı sevmenin alametlerinden birisi de devamlı olarak kalp ve dili ile Allah’ı hatırlayıp Onun azametini düşünerek Onu zikretmektir Zira bir şeyi çok seven, onu çok anar Demek ki Allah’ı sevmenin alameti, Onun zikrini sevmektir Allahu Teala’yı seven, Allah’ın sevgisine mazhar olur Nitekim Allahu Teala:
“(Resulüm! ) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasınLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız43 buyurmuştur
Ahmed bin Ebi’lHavarî (ks); “Allahu Teala’yı sevmenin alameti zikri sevmektir demiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız44
Mutarrif da: “Seven, sevgilisinin sözünden ve onun bahsi yapılmaktan usanmaz demiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız45
Hekim etTirmizî (ks) demiş ki: “Hakiki manada Allahu Teala’yı sevmek, Onun her an zikredip, Onunla ünsiyet etmektirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız46
Bir kimse birini sevdiği zaman, aklında ve dilinde yalnız aşkı olduğu mahbubunun adı vardır Bu durum Mecnun bin Kays’a aynen vaki olmuştur
Kendisine sordular:
Adın nedir?
Leyla’dır, diye cevap verdi
Nereye baksa gözüne Leyla’dan başkası görünmezdi Gönlü Leyla ile dolu idi Dilinde gece gündüz virdettiği şey Leyla idi Leyla’dan başka bir kimse bilmez idi Bütün isimleri unutmuştu Bu ne kadar acaib bir bilmece ve bir sırdır
Hakiki aşık, o kimsedir ki dost adından başka adları gönlünden çıkarır
Bir gün deliane Mecnun, Leyla, Leyla deyip şehrin içine düşe kalka dolanıp durmakta idi Bunun bu sözünü işiten Leyla dedi ki:
Varayım da şuna kendimi bir göstereyim O benim için gece gündüz rahat ve huzurunu terk etti Beni talep eder oldu Niyazlarda bulundu Varıp kendisine bir gözükeyim ve hatırını sorayım
Aşağı indi Kapısının önünde Mecnun’un gelmesini bekledi Mecnun Leyla Leyla diye çağırarak şehrin dışına çıktı Sahraya vardı Güneşe karşı bir yere oturdu Leyla Leyla demeye devam etti Leyla Mecnun’un ardını bırakmadı Peşini takip etti O oturduktan sonra varıp o da onun yanı başına oturdu Kendini Mecnun’a arz etti Mecnun Leyla’ya hiç iltifat etmedi
Leyla, Leyla, diyerek devamlı adını söylemekte idi
Leyla, Leyla diye o kadar fazla ve devamlı söyledi ki nihayet bayılıp düştü ve kendisinden geçti, bihod oldu Yattığı yerde Mecnun’un bütün azalarında Leyla avazları işitiliyordu Bu da çok acaip bir sırdır Mecnun bir müddet sonra kendine geldi Leyla kendisiyle ne kadar alakadar olmaya gayret ettiyse de, o kat’iyyen iltifat etmedi Nihayet Leyla Mecnun’un güneşinden yana geldi Leylanın gölgesi Mecnun’un üzerine düştü Mecnun başını kaldırdı Leyla’nın yüzüne baktı ve dedi ki:
Kimsin sen?
Leyla:
Aşk elinden halin nedir?
Mecnun cevaben:
Halimden sana ne? Git, yanıma gelme Yoksa sen de benim gibi deli olursun Yad misin, biliş misin? Ben seni bilemedim, dedi
Leyla:
Şu Leyla diye istediğin benim Ben Leyla’yım Beni niçin bilmezsin? dedi
Mecnun:
Var ki alem bana hep Leyla oldu Benim gönlüm Leyla’lar ile doldu Eğer sen Leyla isen ya bendeki bu Leyla nedir?Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız47Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız48
8 Allah’a Dost Olmanın (Velayetin) Yolu: Zikretmektir
Zafere kavuşmanın tek yolu zikirdir Kitap ve sünnet, kurtuluş kapısı olarak zikri göstermiştir Zikir bütün hayır kapılarının anahtarı yapılmıştır Zikir velayetin sancağıdır Zikirsiz Allah dostluğu mümkün değildir
Ebu Said elHarraz (ks) şöyle demiştir: “Cenabı Hak kullarından birisine dostluk yapmak isterse, kendisine zikir kapısı açar Zikirden hoşlandığında da, kendisine yakınlık kapısını açar Sonra onu ünsiyet meclisine alır Sonra tevhid kürsisine oturtturur Hicabı kaldırıp onu ferdaniyyet (tek’lik) dairesine alır, Celal ve Azamet hicabını (perdesini) kaldırır Gözü Celal ve Azameti görünce artık o (kişiliği) ortadan kalkar O zaman kul, zayıf düşerek kendinden geçer Allah’ın himayesine girer, ve nefsin arzularından uzak kalır, ondan beri olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız49
Üstad Ebu Ali edDekkak (ks) şöyle derdi: “Zikir velayetin sancağıdır Zikirde muvaffak olan kimselere velayet sancağı verilir Muvaffak olmıyanlara veya zikre devam etmeyenlerden de bu sancak geri alınırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız50
İmam Kuşeyrî (ks) zikrin, Allahu Teala’ya giden yolda temel bir esas olduğunu, ilahi rıza ve Allah’a kavuşmanın ancak devamlı zikirle olabileceğini, kul, kalp ve diliyle devamlı zikir haline ulaşınca da “kamil mümin sıfatını kazanacağını belirtmiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız51
İmamı Kuşeyrî (ks) şöyle diyordu: “Hakk’a vuslat yollarının en kavi ve metini zikrullah yoludur Hiç bir kimse yoktur ki zikrullahsız Hakk’a vuslat olmuş olsun Ancak ve ancak Hakk’a vuslat zikrullah iledirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız52
Ahmed Zerruk (ks), tasavvufun yüz temel kaidesinden birisinin de devamlı zikir dersini geçemeyenlere velilik diploması verilmeyeceğini belirtmiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız53
Bu diplomayı alanlar ne kazandıklarını İmam Şaranî (ks), şöyle ifade eder:
“Zikir dersini başarı ile tamamlayan ve zikir diplomasını alanlar manevi alemleri seyr edebilirler Bütün vücudu saran Allah zikri, zikir edeni yüce Mevla’nın sevgisiyle mest ederLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız54Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız55
Zikirsiz Allah dostluğu mümkün değildir Bütün ibadet çeşitleri bir tür zikirdir Ancak asıl zikir kalbin derinliklerine inen, kalbi fetheden ve nefsi terbiye eden zikirdir Bu zikrin sonucu kalbin Yüce Allah’ı tanıması, O’na bağlanması ve Ondan başkasını aramamasıdır
Zikir vuslat yoludur Zikir kulu Yüce Rabbine yaklaştırır Zikir insanın marifetini ve muhabbeti artırır, manevi derecesini yükseltir İhlasla yapılan zikir kul ile Rabbi arasındaki bütün perdeleri kaldırır, engelleri aştırır Rasulullah (sav) Efendimizin belirttiği gibi, zikirdeki bu özellik hiçbir amelde yokturLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız56
Zikir manevi zevk kapılarını açar Zikir sayesinde kul Allahu Teala ile özel sohbet ve muhabbet eder Allahu Teala zikredenin en yakın dostu ve sohbet arkadaşı olur, kalbini şenlendirir, onu doyumsuz ve benzersiz zevklere ulaştırır Büyük ariflerden İbrahim b Ethem (rah) bu zevki şöyle tarif eder:
“Yüce Rabbim kendisini seven ve çokça zikreden dostlarının kalbine öyle bir zevk koymuştur ki, eğer dünya sultanları bunun ne kadar tatlı olduğunu bilselerdi Onu ele geçirmek için bütün ordularıyla ariflerin kalbine hücum ederlerdi Ancak Allah dostları onu gizlerler, sultanlar da ondan habersizdirlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız57
9 Allah’ın Bir Kimseye Ceza Vermesinin Alameti, Zikreden Kimsenin Zikri Terketmesidir
Süfyan esSevri (ks) şöyle demiş: “Herşeyin bir cezası vardır, Allahu Teala’yı tanıyan arifbillah’ın cezası zikirden kesilmesidir (Maşuku anmamak ve hatırlayamamak aşıka verilen cezadır)Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız58
Zünnun elMısrî demiştir ki: “Herşeyin bir cezası vardır; arifin cezası da Allahu Teala’nın zikrinden kesilmesidirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız59
Ebu’lHüseyin enNurî şöyle demiştir: “Her şeyin bir cezası vardır, Allahu Teala’yı bilen ariflerin cezası da zikirden kesilmesidirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız60Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız61
10 Rızkının Bol, Hayatının Huzurlu Ve Sıkıntılardan Uzak Olmasını İsteyen Kimse; Zikre Sarılmalıdır
Zikir kalbi şenlendirir, kalpten gamı, kederi, stresi giderir Alemlerin Rabbi ile huzur bulmuş kalpten boş sıkıntılar ve yersiz korkular çeker gider Kalbi zikir ile şenlenmiş bir kul hiçbir zaman yalnızlık korkusu yaşamaz, ne olacağım sıkıntısı çekmez, rızık endişesine düşmez Zindana atılsa saraydaki gibi rahat eder
“Allah Teala cc buyuruyor ki:
— Beni zikretmekten dolayı benden bir şey istemeye fırsat bulamayanlara, dilekte bulunanlara verdiğimin en hayırlısını veririm!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız62
Hikmet sahibi alimlerden biri şöyle der:
“Cenabı Hak cc buyurur ki: Kalbine nazar kıldığımda bir kulun kalbinde benim zikrimin baskın olduğunu görürsem; onun işlerini yürütmeyi üzerime alırım, onun meclisinde arkadaşı, sohbet ettiği kişi ve yakın dostu olurumLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız63
Sabit bin Eslem elBenanî (ra) Sizden birisi, günün bir miktarında Allahu Teala’yı anarsa, o günü kazançlı demektir
Zikir yoksullukları kanaat zenginliğine, yalnızlıkları ebedi ve bitmez dostluğa, mahrumiyetleri ilahi ilgiye dönüştürür
Zikir dünyalık korkuları giderir, endişeleri umuta çevirir, hayalleri götürür; onun yerine solmaz gerçekleri yerleştirir
Zikir boş kuruntular yerine Allah’ı bilme, takdir etme, önünde kul gibi eğilme ve Ondan isteme cesareti arama ümidini verir
Zikretmeyenler, ya da ‘zikir’den yüz çevirenler ebedi açlığa, doyumsuzluğa, mutsuzluğa, sıkıntılı bir hayata ve yalnızlığa mahkumdurlar
Allah’ın Zikr’inden kim yüz çevirirse onun hakkı dar bir geçimdir, sıkıntılı bir hayattır, mutsuz bir yaşantıdır
“Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz O: Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, hakikaten görür idim!, derLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız64
“Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız65
“Bir topluluk oturup Allah’ı zikrederse melekler onları kuşatır, rahmet onları kaplar, üzerine sekine (huzur, feyiz)iner ve Allah onları yanındakilere zikrederLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız66Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız67
“Kim bir yere oturur ve orada Allah’ı zikretmez (ve hiç zikretmeden kalkar) ise Allah’tan ona bir noksanlık vardır Kim bir yere yatar, orada Allah’ı zikretmezse, ona Allah’tan bir noksanlık vardır Kim bir müddet yürür ve bu esnâda Allah’ı zikretmezse, Allah’tan ona bir noksanlık vardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız68
Zikir, insanı Allah’ın dışındaki varlıkların her türlü kötülüklerinin tesirinden muhafaza eder, Allah’a bağlılığını sağlar ve her nevi tevhidi muhafaza eder Bununla beraber, insanın gönlüne huzur verir, dünya ve ahiretin mutluluğuna kavuşturur
“Onlar ki, inanmışlardır ve kalbleri Allah’ı zikretmekle (anmakla) yatışır İyi bilin ki ancak Allah’ı zikretmek (anmak)la kalbler yatışır“Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız69Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız70
Abdülkadir Geylanî (ks) şöyle diyor: “Kalp, Hakk’ı anmaya devam ederse ona marifet, ilim, tevhid hali, tevekkül duygusu ve Hakk’ın zatından uzak olmama hali verilirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız71
Tabiinin tanınmışlarından ve evliyanın büyüklerinden Kab’ulAhbar (ra) şöyle derdi: “Evlerinizi Allahu Teala’yı anmak suretiyle nurlandırınız Evlerinizi onda namaz kılarak, nasiplendiriniz Allah’a yemin ederim ki, böyle yapanlar gök ehli arasında tanınırlar Gök ehli, “Falan oğlu falan evini, Allahu Teala’yı anarak süslüyor derlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız72Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız73
11 Allah’ın Rahmetini ve Duasının Kabul Olmasını İsteyen Kimse Zikrini Yapmalıdır
Zikir insana rahmet kapılarını açar Kul Yüce Rabbini zikrettiği sürece O’nun nazarı ve rahmeti altında bulunur Allahu Teala kendisini genişlik anında çokça zikreden kullarını dar ve zor zamanında yalnız bırakmaz, dua ve isteğini boş çevirmez Onu özel olarak destekler
Katade (ra) demiş ki: “Gece gündüz, gizli ve açık Rabbini zikredenin duası kabul olunur
Zikir kula semanın kapılarını açar Zikir meclislerine ilahi rahmet, nur ve feyiz iner zikredenlerin meclisine gelir, onların affı için Allah’a yalvarırlar Zikreden kimseyi Allahu Teala kendi katındaki melekler arasında zikreder, melekler onu tanır ve kendisiyle dost olurlar Böylece kulun göklerde ismi anılır, cismi tanınır, hatırı sayılırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız74
12 Kalbi Hastalıklardan Kurtulmanın Yolu: Zikirdir
Zikir, kalpleri doyuran, iştahların aç gözlülüğünü gideren, susuzları suya kandıran, akılları hedefine ulaştıran bir ibadettir
Zikir ilaçtır, zikir iksirdir, zikir abı hayattır, zikir canlara can katan merhemdir
Allahu Teala’yı zikir kalbin hayatıdır, tadıdır, ilacıdır, gıdasıdır Zikirsiz kalp zayıflar, hastalanır, kararır, katılaşır ve sonunda ölür Kalplerimizin Allah’tan gaflet etme tehlikesinden ancak zikrullah ile korunabiliriz
Amr bin Abdullah bin Kays (ra) şöyle diyordu: “Zikrullah şifadır; başkasını anmak derttirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız75
Musa (as) hastalandı ve karnının ağrısı iyice şiddetlendi de halini, Cenabı Allah’a arzetti Allah da ona, sahradaki bir otu gösterdi O da, ondan yedi de, Allah’ın izniyle şifa buldu Sonra, bir başka zamanda bu hastalık ona tekrar musallat oldu Bunun üzerine, aynı otu yedi Fakat hastalığı arttı Hastalığı artınca şöyle dedi: “Ya Rabbi, ilk önce bu otu yedim ve ondan faydalandım İkinci defa onu yediğimde ise, hastalığım arttı Bunun üzerine Hak Teala şöyle buyurdu: “Çünkü sen, birincide seni ota sevkeden Ben idim, böylece onda şifa meydana geldi İkincisinde ise, sen kendin ota gittin de, buna mütakip hastalığın erttı Bilmiyor musun ki, bütün dünya öldürücü zehir, onun panzehiri de benim ismim (zikrim)dirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız76
Hz Ömer de (ra), “Allah’ı zikre devam edin Zira o şifadır İnsanlardan dilinizi çekin; zira o, hastalıktır buyurduLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız77
Ahmed bin Mesruk (ks) diyor ki: “Müminin kalbi Allahu Teala’nın zikri ile kuvvetlenirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız78
Ubeydullahi Ahrar (ks) demiştir ki: “Zikir bir kazma gibidir ki, onunla gönülden yabancı duygu dikenleri temizlenirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız79
Ali bin Hüseyn (Mevlana Safi) (ks) de şöyle demiştir: “Her an Allahu Teala’yı hatırlamak ve anmak bir kazma gibidir ki, o kazma ile gönül yolunda bulunan dikenlerin kökünü kazırlar Böylece bu yolda ilerlemek için mani kalmaz
Mevlana Halid elBağdadî (ks), gizli zikrin ve virdlere devam etmenin, kalp hastalıkları için en tesirli ilaç olduğuna dikkat çeker Bunun büyük veliler ve keşif sahipleri tarafından tecrübe edilmiş bir gerçek olduğunu belirtirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız80Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız81
Avn b Abdullah (ks)
Çok günah ve dünya sevgisiyle hastalanan kalblerinizi, dünyadan soğuyarak ve günahları terk ederek tedâvî edinizLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız82
13 Günahlarla Kirlenen ve Paslanan Kalbin Temizlenmesi ve Cilalanması Zikir İle Mümkündür
“Kulun yapacağı en doğru iş, kalbini temizlemenin çaresini aramaktır Kalp tasfiyesinin yolu ise, zikre yapışmak ve tam manasıyla zikre ısınmaktırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız83
İbni Hafif (ks); “Kalbin olgunlaşması, Allahu Teala’nın zikri ile olur diyordu
Yine o derdi ki: “Zikir, kalbin tasfiyesini (saflaşmasını, temizliğini) temin ederLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız84
Allah’tan başka her şeyden sıyrılmanın çaresi zikrullaha devam etmektir Kalplerin cilası zikrullahtır Aksin iyi olabilmesi için kalpleri zikrullah ile cilalamak gerekir Çünkü orası Cenabı Hakk’ın nazargahıdır İmanın makarrıdır Sırların madeni, nurların kaynağıdır Hz Peygamberin (sav) beyan ettiği gibi kalp salih olursa bütün vücud salih olur Eğer kalp salih olmazsa bunca ibadetler neye yarar?
Hz Peygamber (sav) ise şöyle buyurur: “Her şeyin bir cilası vardır Kalbin cilası da zikirdir
İbni Kayyim elCevziye şöyle diyor:
“Muhakkak ki, eşyanın bilhassa bakırın kirlenip paslandığı herkesce malumdur Bunlar kalaycılar tarafından nasıl temizlenip parlatılıyorsa, paslanan kalplerinde cilası ancak usulü dairesinde ve edebine riayetle yapılan zikrullah iledir
Bir cilanın ceviz tahtasını parlatıp ayna haline getirdiği gibi, Allah’ı zikir de kalbi parlata parlata ayna haline getirir Zikri terk edip isyana daldığı vakit, lamba şişesinin is ile karardığı gibi, kalb yine kararır ve silinen lamba camının parlaması gibi, zikir ile yeniden parlar
Kalbin paslanması, zikrullahtan gaflet ve nisyan neticesinde görülür ki bu da ancak zikrullah ile cilalanıp parlatılır Bir de günahlar sebebiyle kirlenmesi vardır O zaman günahların kirini tevbe ve istiğfarla temizlemek lazımdır Şu halde kalbin cilası iki şeyle mümkündür: Biri tevbe ve istiğfar, biri de zikrullahtır
Kalp paslanınca da paslı ayna gibi eşyayı olduğu gibi içine alamaz Hakk’ı batıl ve batıl’ı Hak görebilir Pas çoğalınca düşünce ve anlayış bozulur Hakk’ı kabul edemediği gibi batılı da inkar edemez Böylece felaket çukurlarında helak olur gider Bu da gaflet ve nefsin arzularına uymaktan gelir Bu hal ise kalbin nurunu söndürür ve basiret denilen kalb gözünün körlüğüne sebep olur Baş gözünün görmesi ise bu işte fayda vermez Onun için Kur’anı Kerim’de: “Kalpleri benim zikrimden gafil olanlara ve nefsi hevalarına uyanlara sakın itaat etmeLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız85buyurulmuşturLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız86Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız87
14 Kalbin İbadetlere Karşı Yumuşaması Zikir İle Olur Zikri terk etmek İse Kalp Katılığına Sebep Olur
Mahmûd Sâmî kuddise sirruh:
Allah’ı devamlı anmak ise kalbi yumuşatarak, hassas hale getirecek tasfiye edecek en birinci şarttır Çünkü Cenâbı Hak: “Siz beni çok çok anın buyurmuştur
Zira az yapılan zikir kalbin yumuşamasına kâfi gelmez Kalb çok zikirle yumuşar Hiç bir şey buna mâni olmamalıdır İnsanın mükerrem oluşu zikri daimi ile tecelli eder, beden bununla nurlanır, temizlenir Her uzvun kendi zikri vardır Bedenin zikriyle huzur kazandığı zaman insanın vücudu artık toprağın içinde çürümekden kurtulurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız88
Şeyh Cemâleddin buyurdu ki:
Efendimiz Hâdim Şeyh, “Yazıklar olsun! Allah’ın zikri hususunda kalpleri katılaşanlara…Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız89 âyeti kerimesini şöyle tefsir ederdi: “Bazı kimseler vardır ki, zikir yapmalarına rağmen kalp katılığından kurtulamazlar Zira, bunlar zikri edebe uygun yapmazlar Nefislerine uyup gaflete düşerler İşte bundan dolayı âyette geçen,‘Allah’ın zikrinden’ ibaresiyle bu hale işaret edilmiştir Bazı müfessirler ise bu âyeti, ‘Allah’ın adını anmaktan gafil olmak’ şeklinde tefsir etmişlerdir
“Allah’ı unutarak lüzumsuz konuşmalara dalmayın Çünkü Allah hatırlanıp zikredilmeden yapılan uzunca konuşmalar, kalbi katılaştırır Allah’tan en uzak olan kimse, kalbi katı olandırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız90Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız91
15 Gafletten Kurtulmanın Yolu Allah’ın Zikri İle Mümkün Olur
Zikir kul için uyanıklılıktır, şuurdur, bilinçli olmaktır
Zikir şuurları diri tutar, gönülleri gafletten korur
Yahya bin Muaz (ks) şöyle derdi: “Allah’ın zikriyle gönüllerinizi yenileyiniz, çünkü gönüller çabuk gaflete düşerler
Bişr bin Mansur (ra) halkla birlikte pek az bulunur şöyle derdi: “İnsanlarla bir araya gelinen yerler gaflet mekanları Vallahi ne zaman birisi yanımda oturmuşsa kalkıp gitmesini hem onun hem de kendim için daha hayırlı görmüşümdür
Arifler: “Zikir, gafletten kurtulmaktır Gafleti ortadan kaldırdığın zaman sussan da zikirdir demişlerdir
Bu yolun büyüklerinden Ya’kubi Çerhî (ks): “Her halde uyanık olmalıdır Yerken, yatarken, konuşurken, yürürken, alış veriş ederken, abdest alırken, namaz kılarken, Kur’anı Kerim okurken, yazarken, ders ve va’z verirken, bir göz açıp kapayacak kadar Hak’dan gafil olmamalıdır diyor
Büyük velilerden Ebu’lHasen Şazili (ks) der ki: “Nifak alametlerinin birisi de zikrin dile ağır gelmesidir Derhal tevbe et, tazarru ve niyaz eyle ki, Allahu Teala zikrini sana kolay ve hafif eylesin ve sana tevfik ve hidayet eylesinLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız92
Atâ esSülemî (ra)
“Allah’ı zikretmekle O’nun hitabı izzetini kalblerinize hakkı ile duyurmaya çalışınız! Zira kalbler pek çabuk gaflete dalar
Allah Dostlarından Yaşayan SözlerMuzaffer Taşyürek
Said b Müseyyeb (ks)
“Kim Allah’tan gelen şeyleri ve Allah’ın, kulundan ne istediğini bilmezse Rab Teâlâ onunla Zâtı arasına bir engel koyar Haram arzulara, tereddüt etmeden aceleyle koşan kuldan tevfik emâreleri kaybolur Allah’tan gafil olmak, Rab Teâlâ’yı unutmak, ateşe girmekten daha kötüdürLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız93
16 Kalbin Gıdası Zikirdir Zikretmeyen Kalpler Manen Ölürler
“Allah’ı zikredenle zikretmeyen, diri ile ölü gibidirlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız94
“İçerisinde Allah zikredilen evlerin misali ile içerisinde Allah zikredilmeyen evlerin misali, diri ile ölünün misali gibidirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız95
Rasülullah sav şöyle buyurur:
“Gafillere nisbetle Allah’ı zikreden kimse, kurumuş otlar arasında yeşil ot gibidir!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız96
Büyük müfessir Fahruddin Razi (rah): Bir kalp ancak Yüce Allah’ın muhabbeti ile dirilir, sevgisiyle hayat bulur, zikriyle huzura erer, diyor ve ekliyor: Bir kul ancak diliyle zikir, azalarıyla şükür, kalbiyle fikir içinde kaybolup bütün varlığı ile devamlı Allah’a kulluk yaptığında gerçek insan olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız97Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız98
Beyazidi Bistamî (ks) buyurdu ki: “Ölen kalplerin hayatı, ölmez ve daima diri olan Allah’ın zikri iledir
Tebei Tabiinin büyüklerinden Süfyan bin Uyeyne(ra) demiştir ki: “Maddi hayatın de*vamı için, dünyadaki su ne kadar mühim ise, manevi hayat için de; “La ilahe illallah Kelimei tevhidi o kadar, hatta daha fazla mühimdir Bu ke*limenin yüksek manasını ruhuna sindirebilen kimse diridir Bu yüksek manayı ruhuna işlemeyen kimse ölüdür Allahu Teala’nın, kullarına ihsan ettiği nimetlerin en yükseği bu kelimedir
Abdülkadiri Geylanî (ks) diyor ki: “Allah’ı anan daima diridir, ölmez Bir hayattan öbür aleme geçer Bir andan fazla ölüm acısı ona gelmez Allah’ı anmak kalbe yerleşince, kul daima Allah’ı anar Dilinden bir şey demese bile o, Allah’ı anmış olur Kul Allah’ı andıkça Hakk’a uyar ve Onun işlerine muvafakat eder Onun yaptığı işlere ses çıkarmazLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız99
Büyük velilerden Necmüddin İsfehanî (ks) Hazretleri, ahibbasından ve ehlullahtan bir zatın vefatında kabri başında murakabe halinde dururken, o esnada imam efendinin ölü zata telkin verdiğini görür ve gayri ihtiyari Hz Şeyh güler
Her zaman vakur ve ciddi olan Hazretin, hiç mutadı olmayan bu gülüşüne orada bulunanlar hayret ederler… Ve sorarlar:
Böyle bir yerde neden güldünüz?
Hazret, keşf hali olduğu için söylemekten çekinir Fakat ısrar edilince mecburiyette kalarak, buyurur ki:
Telkini, diri ölüye yapar Bu mezarda ki zatın kalbi manen diridir O teaccüb etti ve manen dedi ki: “Elhamdülillah benim kalbim diridir Bana telkin veren imamın kalbi ölüdür Ölünün diriye telkinine hayret ettim demesi üzerine gayri ihtiyari güldüm, buyururLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız100Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız101
Gavsı Sani Seyyid Abdulbaki (ks) Hzleri, bir sohbetlerinde zikir hakkında şöyle buyurdular:
“Yaptığımız işlerin muhasebesini yapmalıyız Kendi nefsimizi kandırmayalım Allah (cc) kalpleri biliyor Onun rızası olmayan işte hayır yoktur Kalbimizi nefis ve şeytana bırakmayalım Düşman düşmana acımaz
Kalbin gıdası zikirdir Günahlar ise, şeytanın gıdasıdır Kalbini diriltmek ve beslemek isteyen kimse Yüce Allah’ın zikrini çok yapmalıdır Allah celle celâlühû bir kulunu sevmezse onun ağzına zikrini vermez Zikir çekmeyen sûfî avamdır Nakşî listesine sadece zikir çeken sûfîler yazılır
İnsan zikir çeke çeke öyle bir duruma gelir ki; attığı her adımda Allah aklına gelir İçtiği suda Allah aklına gelir Her şeyde Allah’ın rızasını aramaya başlar İşte iman budur İmanı hakiki zikirde bulursun Vücut Allah demeye başladı mı artık yatarken, otururken, ayaktayken, konuşurken, her halde Allah’ın razı olup olmadığını düşünürsün Allah’ı sürekli düşünmek: İşte evliyalık budurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız102
17 Şeytanın Vesvesesinden Kurtulmak Ancak Zikirle Mümkündür
Gavsımız buyurdu ki: “Vird nurdur, ışıktır, aynen taksinin farı gibidir Taksinin her şeyi olsa fakat farı olmasa yol gidemez Kısa zamanda tepe taklak olur Vird, zikir kalbin kirini pasını temizler İnsan günah işlemeye başlayınca kalp yara alır Bu durum, odanın içinde yanan bir sobaya benzer Sba devamlı yana yana boruların içi kurum bağlar, temizlenmezse zamanla boruları tıkar, dumanı geri teper, odanın içindekileri zehirler ve öldürür Aynen bunun gibi, zikir de kalbin isini (kurumunu) tmizler Zikir çekilmezse kalbe Allah’ın nuru gelmez Ya ne gelir? Şeytanın vesvesesi gelir ve Allah’ı unutturuncaya kadar (vesvese) devam eder Sonunda misaldeki boru gibi tıkanıp insanı (manen) zehirleyerek öldürür Onun için virdinize dikkat edin
İnsana gerektir ki zikrullah gibi manevi ilaçlara sarılsın Zikrullahın sesi şeytanı kaçırır O çok korkaktır Bir ses gelse hemen kaçar Fakat nefsi emâre öyle değildir İnsandan bir an bile gafil olmuyor Kedinin fareyi beklerken takındığı tavır gibi, sessiz bir şekilde insanın hata yapmasını bekliyor Ne ibadet yapsa mağrur oluyor Çok dikkatli uyanık olmalıdır Çünkü nefsin gıdası zulmettir Letaiflerin gıdası ise, muhabbet ve nurdur Nefis ancak nefyi isbat ile Müslüman olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız103
Zikir şeytanın vesvese, hile ve hakimiyetinden kalbi kurtarır Allahu Teala şeytanı “hannas sıfatıyla tanıtmıştırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız104 Hannas, sinsi, korkak, boş bulunca dalan, karşı durunca kaçan demektir Şeytan kalbi boş bulunca dalar, kalp zikre geçince hemen kaçar Zikir devam ettiği sürece şeytan kalbe yol bulamaz Kalbe girmek ister fakat zikrin nuru onu yakar Böylece insan en büyük düşmanından kurtulmuş olur Şeytanı yakan zikir ihlasla edep üzere yapılan ve gafletten uzak olan zikirdir İçinde Allah rızası ve edep bulmayan zikir, kalpten şeytanı değil, ilahi rahmeti uzaklaştırır Şeytanı kalbimizden, işimizden, evimizden, ailemizden, çocuklarımızdan, soframızdan uzaklaştırmak istiyorsak bunun tek yolu ihlasla zikirdir
Kalp bir kal’a, şeytan da kal’aya girmek isteyen bir düşman gibidir O kal’aya düşmandan korumak, kapılarını sağlamlaştırmak ve gediklerini kapatmakla mümkündür Kapı ve gedik yerlerini bilmeyen kimse elbette kal’ayı muhafaza edemez Kalbi şeytanın vesveselerinden korumak borçtur ve herkese farzı ayındır Vacibe ulaşmak için lazım olan her şey de vaciptir Şeytanı defetmek de onun giriş yollarını bilmekle mümkündür
Şu halde şeytanın giriş yollarını da bilmek vaciptir Şeytanın kalbe giriş yol ve kapıları, kişinin vasıflarıdır Onlar ne kadar çok ise, şeytanın kapıları da o kadar çoktur
Şehvet ve gazab, şeytanın giriş yollarının en büyüklerindendir Gazab, aklı yok eder Aklın askeri zayıflayınca şeytanın ordusu hücuma geçer
Şeytan, aç bir köpek gibidir Köpek insana yaklaşır, şayet et, ekmek gibi yiyecek bir madde önünde yoksa, köpeğe “def’ol git demekle köpek uzaklaşır gider, fakat yiyecek maddesi varsa, o yalnız kovalamakla oradan uzaklaşır
Şeytan da böyledir Şayet kalpte bir kuvveti yoksa, yalnız zikir ile oradan uzaklaşır, şayet, şehvet kalbe galebe çaldı ise, zikrin hakikati kalbin kenarlarına doğru iner fakat ortasında yerleşemez Bu suretle yine şeytan, kalbin merkezine hakim olur Fakat heva ve kötü sıfatlardan temizlenmiş olan müttakilerin kalbi ise, şeytanın buraya girmesi şehvet yönünden değil, zikirden hali olması bakımındandır Bu kalp, zikre döndüğü zaman, şeytan geri çekilir Bunun delili ise:
“Racim olan şeytandan Allah’a sığınLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız105 ayeti celilesidir
Gazali der ki: Kalpten şeytanın vesvesesini atmak, ancak o vesveseyi veren şeyden başkasını kalbe koymakla mümkündür Allah’ı zikirden başka da kalbe her ne korsan, şeytanın vesvesesine yardımcı olabilir Kalbi şeytanın vesvesesinden koruyan, ancak Allah’ı anmaktır Allah’ı anmakta şeytanın nasibi yoktur Her şey ancak zıddı ile tedavi edilir Şeytan vesvesesinin zıddı da Allah’ı anmak ve Ondan yardım dilemektirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız106
Mücahid: “Sinsi şeytanın şerrinden…Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız107 ayetinin tefsirinde şöyle demiştir:
“O, insanın kalbine iyice yayılıp hakim olmak ister Kul, yüce Allah’ı zikredince, siner, çekilir Allah’tan gafil olunca da kalbine yayılıp hakim olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız108
Halid bin Madan (ra), “Herkesin bir şeytanı vardır İnsanın içine girer Kalbinin üzerine kadar varır Ona vesvese vermeye başlar O kimse Allahu tealayı zikredince oradan uzaklaşır demiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız109
Adamın biri Hasan Basrî’ye:
Ya Eba Said, şeytan uyur mu? diye sordu Hasan elBasrî gülümsedi ve:
Biraz uyusa rahat ederdik, dediLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız110
Şöyle denilmiştir: Zikir kalbe iyice yerleşince, şeytan kalbe yaklaştığında zikrin nurundan çarpılır Aynen bazı insanların kendisine yanaşan şeytana çarpıldığı gibi Diğer şeytanlar onun başına toplanıp, “Buna ne oldu? diye sorarlar; “Onu insan çarptı denirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız111Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız112
18 Zikrini Yapmayan Kimse Şeytanın Arkadaşı Ve Oyuncağı Olur
Feridüddin Attar (ks): “Allah’ı unuttuğun an, yoldaşın şeytan olur demiş
Bu husus ile ilgili Kur’anı Kerim ayetleri şöyledir:
“Kim Rahman’ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlarLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız113
Allah’ın zikrinden uzaklaşanlar, şeytanın kardeşi olurlar Şeytan da onları doğru yoldan uzaklaştırır Bâtıllarla oyalar Fakat, insanın bundan hiç haberi olmaz da kendini hidâyette zanneder:
“Allah’ın zikrini kim umursamazsa, ona bir şeytanı musallat ederiz de, artık o, ondan hiç ayrılmayan bir arkadar olur O şeytanlar onları doğru yoldan ayırırlar da onlar kendilerinin hâlâ doğru yolda olduklarını zannederlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız114
Kıyâmet günü Allah’ın zikrinden, yani kitabından uzaklaşmış olan kimse, feryad ederek şöyle der:
“Ah ne olurdu peygamberle birlikte bir yol tutsaydım! Yazıklar olsun bana! Ne olurdu filanı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim! Çünkü zikir (Kur’an) bana gelmişken o, hakikaten beni ondan saptırdı Şeytan insanı (uçuruma sürükleyip sonra) yüzüstü bırakıp rezil rüsvay eder Peygamber der ki: ‘Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı terkettilerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız115
Sonuçta, Rabbin zikrinden uzaklaşmak, azâbı getirir:
“Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, Allah onu çok ağır bir azâba sokarLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız116
“Şeytan onları hükmü altına almış ve Allah’ın zikrini unutturmuştur İşte bunlar, hizbuşşeytandır (şeytanın taraftarlarıdır) İyi bilin ki hüsrana uğrayacak, kaybedecek olanlar, şeytanın taraftarlarıdır“Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız117
Mevlana Halidi Bağdadî (ks) şöyle demiştir: “Sahih keşifle sabittir ki, kalbi zikredene, imanının gitmesi için şeytan musallat olamaz
Kays b Haccac adında bir veli de şöyle demiştir:
— Şeytanım bana, ‘senin yanına geldiğim zaman besili hayvanlar gibiydim Şimdi kuş kadar kalmadım’ dedi Kendisine bu nasıl oldu?’ diye sorduğumda şöyle dedi:
— Zikrullah ile beni erittin! Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız118Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız119
19 Zikir İnsanı Tefekkür Etmeye Götürür
Zikir bir ibadettir Zikir, zikredeni, tefekküre götürür Tefekkür de havf ve recaya, korku ve ümide götürür Zikir güçlenince müşahede halini alır Nitekim bir ayette şöyle buyurulmuştur “Onlar, Allah’ı kıyam halinde zikrederler Sonra ayet “Onlar, semaların ve arzın yaratılışını düşünürler Şeklinde devam eder Daha sonra da “Ey Rabbimiz! Bizi ateş azabından koruLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız120 duaları yer alırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız121
20 Marifet Zikirle Elde Edilir
Zikir kalbin kapılarını açar Allahu Teala’yı çokça zikreden kul, zikrin nuru ile kendisini tanır, kalbini, ruhunu ve diğer manevi cevherlerini keşfeder Onları çalıştırır, geliştirir ve kullanır Onlarla yepyeni İlimler elde eder, kalp gözü açılır, dünyanın ve ahiretin gerçek yönünü görür Allahu Teala’nın kainattaki tecellilerini ve sanatını seyreder Böylece Yüce Allah’a imanı ve muhabbeti artar O’na hayran olur, sevgi ve tazimle teslim olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız122
21 Zikir İnsanı Günahlardan Korur Ve İşlenen Günahların Affedilmesine Sebep Olur
Zikir kötülüklere karşı en sağlam bir kaledir, insanı haramlardan kurtarır Zikirle meşgul olan bir kalp ve dil, gıybet, yalan, laf taşıma, fitne yayma gibi haram ve boş işlere vakit bulamaz Bir çeşit ibadet, hizmet ve zikir ile meşgul olmayan kimsenin boş işlerden korunması mümkün değildir Kalbe gelen günah arzularını zikirle söndürme ve hayra yönlendirme imkanı vardır Zikir ile desteklenen kalp iyiyi kötüyü fark ederLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız123
Mekhul eşŞamî (ra) şöyle diyordu: “Kim, bir gecesini Allahu Teala’yı zikir ile ihya eder geçirirse, anadan doğmuş gibi günahsız ve tertemiz olarak sabahlarLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız124Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız125
“Rasülullah sav buyurdu ki:
— Allah Teala’nın, kulların amellerini yazan katip melekleri dışında yeryüzünde sürekli dolaşan melekleri vardır Bu melekler Allah’ı zikreden bir topluluk buldukları zaman «Haydi gelin, aradığınız burada!» diye seslenirler
Toplanırlar, göklere kadar onların etrafını sarıp kuşatırlar Cenabı Hak cc onlara sorar:
— Kullarımı ne yapıyorlarken terk ettiniz?
— Sana hamd ederlerken, senin adını yüceltirlerken ve seni tesbih ederlerken onları terk ettik! Allah Teala cc sorar:
— Onlar beni görmüşler mi?
— Hayır!
— Peki, ya görselerdi nasıl olurdu?
— Eğer seni görmüş olsalardı, sana daha çok hamd eder, senin adını daha çok yüceltir ve seni daha çok tesbih ederlerdi!
— Peki onlar neden korkarak bana sığınıyorlar?
— Cehennemden!
— Acaba cehennemi hiç görmüşler mi?
—Hayır!
— Peki, ya görselerdi nasıl olurdu?
— Eğer onu görmüş olsalardı, ondan daha şiddetli bir şekilde kaçar, daha çok nefret ederlerdi!
— Onlar benden ne istiyorlar?
— Cenneti!
— Peki onu hiç görmüşler mi?
— Hayır!
— Peki, ya görselerdi nasıl olurdu?
— Eğer cenneti görmüş olsalardı, ona karşı arzuları çok daha şiddetli olurdu!
Bunun üzerine Cenabı Hak cc buyurur ki:
— Ben sizleri şahit tutarak söylüyorum ki; ben onları bağışladım!
Bunun üzerine melekler derler ki:
— Zikir için toplananlar arasında falan isimde biri vardı 0 kişi zikir maksadıyla değil, bir ihtiyacı için onların arasına gelmişti (bu sebeple zikir meclisinde bulundu, 0 da bağışlananlardan mı)?
Cenabı Hak cc buyurur ki:
— Onlar öyle bir topluluktur ki, onların meclisinde bulunanlar asla bedbaht olmaz!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız126Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız127
Süfyân b Uyeyne rha şöyle der:
“Müminler bir araya gelip Allah’ı zikrettikleri zaman şeytan ve dünya onlardan uzaklaşır Şeytan dünyaya şöyle der:
– Görüyor musun, ne yapıyorlar!
Dünya da şöyle der:
– Bırak sen onları! Dağıldıkları zaman ben onları boyunlarından tutar sana getiririm!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız128Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız129
Yine Rasülullah sav şöyle buyurur:
“Sırf Allah Teala’nın rızasını kazanmak maksadıyla Allah’ı zikretmek için bir araya gelmiş her topluluk için semada bir nidacı şöyle ilan eder:
— Meclisinizden günahlarınız bağışlanmış olarak kalkınız! Günahlarınız sevaba dönüşmüştür artık!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız130
Davud as şöyle der:
— Allahım! Allah’ı zikredenlerin meclisinden geçip gafillerin meclisine doğru gittiğimi gördüğünde, gafillerin yanına varmadan benim ayaklarımı kır! Böylesi benim için büyük bir nimet olur!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız131
22 Zikir Halkaları Cennet Bahçeleridir
“Cennet bahçelerini gördüğünüz zaman orada otlayınız ‘Cennet bahçeleri nedir?’ diye soruldu “Zikir halkalarıdırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız132 buyurdu
Rasülullah sav şöyle buyurur:
“Kim cennet bahçelerinde gezinip ondan kam almak isterse Cenabı Hakk’ı çok çok zikretsin!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız133
Rasulullah (sav) Efendimiz zikir meclislerini Cennet bahçelerine benzetmiş ve herkesi bu bahçenin meyvelerini toplamaya davet etmiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız134 Zikir bahçelerinde, ilahi aşk, muhabbet, rahmet, sekinet, nur, ihlas, edep, tövbe, göz yaşı, sevgi, feyiz, meleklerin teşrifi, istiğfarı ve hayır duası gibi manevi meyveler mevcutturLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız135
23 Kişinin Hakiki Mü’min Olabilmesi İçin Zikir Şarttır Münafıklar Allah’ı Pek Az Zikrederler
Kul Allah’a kalbiyle bağlanmadıkça mümin olamaz İmanın sahih olabilmesi için kalbin akdetmesi lazımdır Kişinin iman rükünlerine bağlanması lazımdır Hangi ibadet olursa olsun niyetsiz yapılamaz Niyet ise kalp ile yapılır Bu böyle olduğuna göre kalbin iştirak etmediği hangi amelin kıymeti vardır? Bunun için bütün ibadetlerin sıhhati kalbe bağlıdır
“Şüphesiz münafıklar Allah’a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah’ı da pek az hatıra getirirlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız136Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız137
24 İbadetleri Zevkle Yapmanın Yolu Zikirdir
Halaveti (mânevî zevki) üç şeyde arayınız
Namazda
Zikirde
Kur’an okumada
Eğer buralarda halaveti bulursanız ne â’lâ, bulamazsanız biliniz ki (zevkle amel etme) kapısı (kalbin hasveti sebebi ile) kapalıdırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız138
Zikir takvaya ulaştırır, takvayı öğretir, takvaya arkadaş eder
Zikir kullara verilen ata ve ihsanları, başka hiç bir ibadet ve amellerde elde etmek mümkün değildirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız139
25 Zikir Kalbi Ve Yüzü Nurlandırır
Zikir kalbini olduğu gibi, yüzünü de nurlandırır
Zikir kalbi ve bedeni kuvvetlendirir
Zikir sahibine muhabbet, helavet, güzellik ve parlaklık verirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız140
26 Amellerin En Hayırlısı Zikirdir
“Dünya mel’undur, içindekiler de mel’undur; ancak Allah Teâlâ’yı zikir ve zikrullah’a yardımcı olanlarla âlimler ve ilim öğrenenler hâriçLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız141
“Namaz, oruç ve zikir; Allah yolunda infak (harcama) üzerine yedi yüz misli katlanırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız142
“Yedi sınıf insan vardır ki Allah onları kendi (arş’ının) gölgesinden başka hiçbir gölge bulunmayan (kıyâmet) gün(ün)de (arş’ının) gölgesinde gölgelendirecektir (Bunlar Âdil imam (yönetici), Allah’a ibâdet ede ede yetişen genç, kalbi mescidlere bağlı olan kimse, Allah için sevişen, O’nun için bir yere gelen; O’nun için birbirinden ayrılan iki kimse, kendisini mevkî sahibi ve güzel bir kadın (fenâlığa) dâvet ettiği halde: ‘Ben Allah’tan korkarım’ diyen adam, sol elinin verdiğini sağ eli duymayacak derecede gizli sadaka veren kimse ve tenha bir yerde Allah’ı zikrederek gözleri boşanan kimsedir“Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız143
Ebu’dDerda ra Rasülullah sav’in şöyle buyurduğunu rivayet eder:
“Size amellerinizin en hayırlısını, Rabb’iniz katında en temiz olanını, sizleri en yüksek dereceye eriştirecek olanı, altın ve gümüş parayı sadaka olarak dağıtmaktan daha hayırlı, düşmanlarınızla karşılaşıp onların boyunlarını vurmaktan ya da onların sizin boynunuzu vurmasından ‘cihaddan) daha hayırlı olan ameli haber vereyim mi?
Sahabei kiram dediler ki:
— Bu amel nedir, ey Allah’ın Rasülü!
Rasülullah sa v buyurdular ki:
— Allah Teala’yı cc sürekli zikretmek!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız144
“(Resulüm!) Sana vahyedilen Kitab’ı oku ve namazı kıl Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar Allah’ı zikretmek elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür Allah yaptıklarınızı bilirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız145Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız146
27 Zikir Ehlinin Ölümü Kolay Olur
Denilmiştir ki: Ölüm meleği zikir ehlinin ruhunu alırken (ona bir ikram ve şeref olsun diye) kendisinden izin isterLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız147
Davudı Taî (ks) şöyle der: “Her nefs, dünyadan susuz olarak gidecektir Ancak Allahu Teala’yı zikreden kullar bundan müstesnadırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız148
Abdülkadir Geylanî (ks) şöyle diyordu: “İnsan, kendini Kelimi tevhid söylemeye, “La ilahe illallah demeye alıştırmazsa, ölüm döşeğinde iken onu hatırlaması ve söylemesi güç olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız149Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız150
28 Zikreden Kimseleri Dünyada ve Kabirde Haşarat Rahatsız Etmez
Hâmîd Esved (ks) anlatıyor: İbrahim Havvâs’la (ks) seferde iken yılanla dolu bir yere vardık Su tulumunu yere koyup oturdu Gece olunca yılanlar ortaya çıktılar, şeyhe hitap edip,
— Yâ pir! diye seslendim Bana,
— Allah’ı zikret, dedi Öyle yapınca, yılanların hepsi de dönüp gitti Bu hal üzere o geceyi orada geçirdik Ortalık aydınlanınca, dikkat ettim, kıvrılmış bir yılanın şeyhin sergisi üzerinde bulunduğunu gördüm, yılan oradan savuşup gitti Şeyhe,
— Yâ pir! Bunun böyle olduğunu biliyor muydun? dedim
Sorma, dedi, çoktandır dünkü geceden daha hoş bir gece geçirmemiştim!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız151Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız152
Şeyh Safî (ks) der ki: “Bir gün bir kimse kalbini kötü huylardan temizlemeye niyet etse ve gece gündüz La ilahe illallah demekle meşgul olsa ve kalbini tamamen temizleyemeden ölse o kimseyi kabrine bıraktıkları zaman zikrettiği o zikirler gelir ona arkadaş olurlar Kabrinde oan zarar ve azap verebilecek haşaratı yılan vesair azap ve işkence mahluklarını yakar yıkar mahveder O kişi selamete ererLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız153Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız154
29 Zikir Ehli Sırattan Çabucak Geçerler
Allahu Teala Davud’a (as) vahiy ile buyurmuş ki: Sırattan en süratli geçecek kimse benim hükmüme razı olan ve dilleri de zikrimden ıslak bulunanlardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız155Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız156
30 Zikredenlerin Hesabı Kolay Olur
Rasulullah (say) Efendimizin müjdelediği gibi Allahu Teala’yı çokça zikreden erkek ve kadınların hesabı kolay olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız157Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız158
Hadisi şerifte:
Hesab günü, ‘Neden zikirden gafil bulundun diye sorulunca;
Dünya işlerini tedvir etmek beni meşgul etti, diyene;
İşin, Süleyman aleyhisselam kulumunkinden daha mı çoktu? O hem dünya hükümdarı ve hem Peygamber idi Bir an Hakk’tan gafil olmadı
Diğer başkası:
Hastalığım mani oldu diyene;
Eyyub aleyhisselam kulumdan da mı daha ziyade hasta idin? Vücudunun her tarafını hastalık sarmıştı Bir an olsun Hakk’ın zikrinden uzak kalmadı
Bir diğeri:
Sıkıntı da, darda idim, diyecek cevabında;
Yunus aleyhisselam kulumdan da mı daha darda idin? O balığın karnında yine Hakk’ın tesbihine devam etti
Keza bir başkası:
Kuyulara, zindanlara düştüm de zikredemedim deyince:
Yusuf aleyhisselam kulumdan da mı daha zor durumda idin? O oralarda bir an Hakk’ın zikrini, fikrini ve hikmetini unutmadı denilecektir
Böylece itiraz edenler hep mülzem kılınacaklar, susturacaklar; mahcup ve nadim olacaklardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız159
31 Zikreden Kimseler Arşın Gölgesinde Gölgelenirler
Yalnızlıkta göz yaşları ile zikir, kıyametin dehşetinde arşın gölgesinde olmağa vesiledirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız160
32 Zikredenler İçin Cennete Ağaç Dikerler
Ebu Süleyman Daranî (ks) şöyle diyor: “Cennette bir ova var, kul Allah’ı zikre başladı mı melekler bu sahaya ağaç dikmeye başlarlar Bazen meleklerden biri ağaç dikme işine ara verir Neden duruyorsun? Diye sorulunca, namına diktiğim şahıs zikre ara verdi, (fütür getirdi) de ondan, diye cevap verirlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız161Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız162
33 Zikir Cehennem Azabından Korur
Hz Peygamber (sav) hadislerinde şöyle buyurur:
“İnsanı, Allah’ın azabından en çok koruyacak şey, ancak zikrullahtır
Büyük müfessir Fahreddin erRazî Hazretleri şöyle diyor:
“İnsanların Cehenneme girmelerinin birinci sebebi Allahu Teala’nın zikrinden gafil olmalarıdır Cehennem azabından kurtulmanın sebebi de zikrullahtır Çünkü kalp Allah’ı zikirden gafil olup dünyaya daldığında kendilerine hırs kapıları açılır, artık dünyanın peşinde koşarak, zulmetten zulmete, gafletten gaflete düçar olurlar Ne zaman ki kalbine zikir ve ilahi marifet kapısını açıp marifetullah hasıl olursa helak ve husrandan kurtulurlar Böylece mükevvenatın sahibini bilmeğe başlar ve selamete ulaşırlarLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız163
Muaz bin Cebel (ra) deriyor: “Kul, kendini Allah’ın azabından kurtarmada zikrullahtan daha müessir bir ameli işlememiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız164Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız165
Zikir insanı en büyük felaket olan cehennem ateşinden korur Rasulullah (sav) Efendimiz, insanı ateşten kurtaracak en güzel amelin zikir olduğunu müjdelemiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız166
Kulun Yüce Rabbini zikretmesi öyle büyük bir sermayedir ki, ömründe bir kere olsun samimi olarak “La ilahe illallah’ diyen kimse, bu zikrin bereketine ebedi ateşte kalmayıp cennete girecektirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız167Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız168
34 Zikirsiz İnsan Cennette Bile Olsa Pişmanlık Duyacaktır
Hz Peygamber (sav) hadisi şeriflerinde şöyle buyurur:
“Cennet ehli, Allah’ın zikrinden gafil olarak geçirdikleri vakitlerden başka hiçbir şeye hasret ve nedamet duymayacaklardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız169Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız170
Mu’az b Cebel ra şöyle der:
“Cennet ehli sadece, dünyada iken Allah’ı zikretmeden geçirdiği vakitlere hayıflanırlar
Rasülullah sav şöyle buyurur:
“Bir yerde oturup Allah Teala’nın adını hiç zikretmeyen ve Peygambere hiç salavat getirmeyen her topluluk, kıyamet günü bundan dolayı mutlaka hayıflanıp pişman olur!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız171Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız172
35 Zikir Etmenin Karşılığı Cennettir
Âllah’ın emrine uyan müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, tâata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevâzi erkekler ve mütevâzi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar; işte Allah, bunlar için bir mağrifet ve büyük mükâfat hazırlamıştır“Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız173Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız174
Ebu’nNecib Ziyâuddin esSühreverdî bize, imla yoluyla (bizzat yazdırarak), Abdurrahman b Zeyd’in babasından naklen şöyle dediğini haber verdi:
“Meryem oğlu İsâ (as): “Ya Rabbi bana, rahmete ulaşmış şu ümmetin hâlinden haber ver! deyince, Cenâbı Hakk şöyle vahyetmiştir:
“O, Muhammed’in ümmetidir Onlar, âlim, muttakî, halîm, asfiyâ ve hakîm olup, (tebliğ ve dâvette) sanki peygamberler gibidirler Onlar benim az bir ihsanıma râzı olurlar, ben de onların az ameline râzı olurum ve onları “lâ ilâhe illâllah zikirleri sâyesinde Cennetime koyarım Yâ İsâ! Cennet ehlinin ekserisini onlar teşkil eder Çünkü, onların dillerinin “lâ ilâhe illâllah zikrine bağlandığı gibi hiçbir topluluğun dili bağlanmamış Ve yine onların boynunun secdeye bağlandığı gibi hiçbir topluluğun boynu secde ile yorgun düşmemiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız175
• Zikir insana cennet kapılarını açar Allahu Teala’yı çokça zikreden mü’min erkek ve kadınlara Yüce Rabbimiz mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır Bu mükafat Cennet ve Allah’ın nur cemalidirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız176
• Zikir mahşer gününün zafer biletidir Dünyada çok zikredenler ahİrette çok güler Allahu Teala mahşerde zikir ehlini özel himayesine alır, rahmet gölgesinde gölgelendirirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız177
Zikre ait bütün müjdeler herkes içindir Erkekkadın, gençihtiyar, fakir zengin herkes bu nimetlere davet edilmiştir Kul kalbi ve dili ile ne kadar zikir çeker ve buna devam ederse o derece ilahi ikram ve müjdelere ulaşır
Kısaca, Zikir, kalpleri doyuran, iştahların aç gözlülüğünü gideren, susuzları suya kandıran, akılları hedefine ulaştıran bir ibadettir Zikir kul için uyanıklılıktır, şuurdur, bilinçli olmaktır Zikir takvaya ulaştırır, takvayı öğretir, takvaya arkadaş eder Zikir şuurları diri tutar, gönülleri gafletten korur Zikir ilaçtır, zikir iksirdir, zikir abı hayattır, zikir canlara can katan merhemdir Zikir yoksullukları kanaat zenginliğine, yalnızlıkları ebedi ve bitmez dostluğa, mahrumiyetleri ilâhí ilgiye dönüştürür Zikir dünyalık korkuları giderir, endişeleri umuta çevirir, hayalleri götürür; onun yerine solmaz gerçekleri yerleştirir Zikir boş kuruntular (ümniyye) yerine Allah’ı bilme, takdir etme, önünde kul gibi eğilme ve O’ndan isteme cesareti arama ümidini verir Zikretmeyenler, ya da ‘zikir’den yüz çevirenler ebedí açlığa, doyumsuzluğa, mutsuzluğa, sıkıntılı bir hayata ve yalnızlığa mahkûmdurlar
Dünya ve ahiret mutluluğunun anahtarı, şifresi Allah’ı zikretmektir Allahu Teala’yı zikir kalbin hayatıdır, tadıdır, ilacıdır, gıdasıdır, cilasıdır Zikirsiz kalp zayıflar, hastalanır, kararır, kapanır, katılaşır, sonunda ölür Bu halden Yüce Allah’a sığınırızLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız178
Anlatılan Müjdelere Ulaşabilmek İçin Zikrimizi Nasıl Yapmalıyız?
Buraya kadar anlatmaya çalıştığımız zikrin güzelliklerinden istifade edebilmek için, kişi önce bir Mürşidi Kamilden tövbe ederek ona intisap etmeli, daha sonra Mürşidinin tarif ettiği edep ve adablara uygun olarak devamlı olarak –mazeretler hariç virdini çekmelidir Yoksa rastgele yapılan zikirler insana ya çok az veya hiç fayda sağlamazlar Âlim bir zatın naklettiğine göre Şahı Nakşibend Hazretleri şöyle anlatır:
— Hace Abdülhalik Gücdevanî Hazretleri, mürşidi Yusuf Hemedanî Hazretlerine henüz mürit olmadığı günlerdeydi Bir gün Hace Abdülhalik Gücdevânî Hazretleri, hocası İmam Sadreddin Hazretleri ile tefsir dersindeydi
‘Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, gizli bir sesle sabah akşam rabbini zikret Gafillerden olma!’Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız179ayeti kerimesini tefsir ederken, Hace Abdülhalik Gücdevanî Hazretleri hocasından, ayette geçen gizlice zikrin nasıl yapılacağını açıklamasını istedi Hocasına şunu sordu:
— Allah Teâla’nın bu ayette zikretmiş olduğu gizlice zikir, seslerin yükseltilmesi yahut azaların harekete geçirilmesiyle yapılan zikir ise; diğer insanların bundan haberi olması gerekir Ama burada kalp ile gizlice yapılan zikir anlatılmak isteniyorsa şeytan; insanların damarlarında kanın aktığı gibi hareket etmektedir Dolayısıyla bu zikirden haberi olur Şu hâlde, buradaki gizli zikrin anlamı ne?
Bu soruya hocası İmam Sadreddin, şu cevabı verdi:
— Bu tasavvuf ilminin bir konusudur Tasavvufta buna, ‘ledünnî ilim’ denir Bunu sana ancak, Allah dostu kamil bir mürşit kolaylıkla öğretebilir Bunu öğrenmek için, bir mürşidin terbiyesine girmelisin Böylelikle ‘marifet ilmini’ de öğrenirsin Hocasının bu sözleri üzerine Hace Abdulhalik Gücdevânî Hazretleri, mürşidi Şeyh Yusuf Hemedânî Hazretleriyle tanışıncaya kadar beklemişti Nihayet Yusuf Hemedânî Hazretleri, kendisine vukûfu adedî denilen zikri öğretti ve şöyle dedi:
—La ilâhe illallah’ diye Allah Teala’yı zikrederken; la ilâhe (hiçbir ilâh yoktur) deyince kişi, sahte ilâhların tümünü gönülden reddeder İllallah (Ancak ilâh olarak, Allah vardır) derken, bizzat Allah Teala’yı ispat ve kabul etmiş olur
Zikirden maksat, zikreden kimsenin tevhid anlayışının özüne ulaşmasıdır Yoksa zikrin az veya çok olması önemli değildir Buradaki kelimei tevhid zikrinin özü, kelimei tevhidi zikretmek suretiyle, Allah Teala’dan başkasını tamamen reddetmektir Zira bu yolun başı da, sonu da yine kelimei tevhiddir Bu ilk ve son ders olup, saadetin anahtarıdır Saadet kapısı bu anahtardan başkasıyla açılamaz
Bundan sonraki, ‘vukûfi zamânî’ adı verilen, ‘her anını kalp uyanıklığı ve zikir içinde geçirme hâli’ sâlik kimsenin en önemli meşguliyetlerindendir Bu da, müridin bütün hâllerini her zaman gözden geçirip, şükür yahut özrü gerektiren hâllerinden gafil olmamasını ve tüm zamanlara uygun amellerde bulunması anlamına gelir
“Yedi kat gök, yer ve bunların içindekiler hepsi Allah’ı tesbih eder, Onu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur Fakat siz onların tesbihini anlamazsınız O çok halimdir çok bağışlayıcıdırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız8
Yine Kur’an ayrıca bize şunu öğretiyor:
“Göklerde ve yerlerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah’ı tesbih ettiğini görmez misin? Her biri kendi duasını ve tesbihini (öğrenmiş) bilmiştir Allah onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir,Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız9Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız10
Ebû Abdurrahman Sülemi’nin şöyle dediği nakledilir: Şeyh Ebû Osman’ın yanında bulunuyorken biri kuyudan su çekiyor ve dönen çarktan ses geliyordu Şeyh,
— Ey Sülemi! Şu çarkın ne dediğini biliyor musun? dedi Ben,
— Ne diyor ki? dedim Dedi ki:
— Allah, Allah!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız11Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız12
Lokman (as) oğluna vasiyet ederken şöyle diyordu: “Ey oğlum! Horoz senden daha akıllı olmasın O her sabah zikr ve tesbih ediyor Sen ise uyuyorsunLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız13
O zaman ne yapmalıyız? İbnu Abbas ra’ın dediği gibi “Yani gecede ve gündüzde, karada ve denizde, evde ve yolculukta, zenginlikte ve fakirlikte, hastalıkta ve sağlıkta, gizli ve açık her halde Allah’ı zikretmeye devam etmeliyizLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız14Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız15
4 Zikir İmanı Kuvvetlendirir
Zikir kalpteki imanı kuvvetlendirir, kalbe manevi hayat ve neşe verir, kalpten şek ve şüpheyi giderir, böylece insan inandığı şeyleri tereddütsüz kabul eder, Allah’a teslimiyeti tam olur, yakini artar, ihlası elde eder 0 zaman ibadetler tatlı ve kolay olur Kul taklitten kurtulur Balık için su ne ise, kalp için de zikir odur Zikirsiz kalp ölür Kalbi ölü bir insandan hayırlı ve tatlı işler çıkmazLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız16
5 Zikreden Kimse Allah’a İtaat Etmektedir
Bütün ibadetlerin özü ve aslı, Allahu Teala’yı hatırlamaktır İsalm’ın direği namazdır ve namazdan maksat ise Allahu Teala’yı zikir ve anmaktır Hususen Hak Teala: “…Namazı dosdoğru kıl Allah’ı zikretmek elbette en büyük(ibadet) tirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız17
Kur’anı Kerim okumanın ibadetlerin en faziletlisi olmasının sebebi, Allahu Teala’nın kelamı, sözü olması, Allahu Teala’yı hatırlatıcı olması ve içerisindekilerin hepsinin Allahu Teala’yı anmayı, hatırlamayı tazelemesi, yenilemesidir
Oruç’tan maksat, şehvet ve arzuları zayıf kırmaktır Çünkü vücut şehvetten kurtulunca, temiz ve safi hale gelir ve Allahu Teala’nın zikrine karargah olur Kalp arzu ve şehvetlerle dolu olursa, zikir etmesi mümkün olmaz ve zikir ona tesir etmez
Hac’tan maksat ise, ev sahibini hatırlamak, anmak ve zikretmektir Allahu Teala’nın huzuruna ermeğe ve Onu görmeyi, Onunla konuşmayı candan istemektir
Demek ki, bütün ibadetlerin başı ve aslı zikirdir Zaten müslüman olmak için “La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah kelimesini söylemek lazımdır Bu ise zikrin ta kendisidir Diğer bütün ibadetler bu zikri kuvvetlendirmek içindir
Allahu Teala’ya itaat edip, emirlerini yerine getiren, Onu zikir ediyor demektir Onun verdiği emirlere göre hareket etmeyen, ne kadar tesbih çekerse çeksin, ne kadar Kur’anı Kerim okursa okusun, zikir etmiyor sayılırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız18
Şeyhzade tefsirinde; Said bin Cübeyr’in şöye buyurduğu rivayet etmiştir:
“Zikir, Allahu Teala’ya taattir Allahu Teala’ya ibadet eden, Onu zikretmiş olur
Allahu Teala’ya itaat etmeyen, Onu zikretmiş olmaz Allahu Teala; “Artık beni zikredin (anın) Ben de sizi zikredeyim (anayım)Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız19 buyuruyor Allahu Teala’nın kullarını zikretmesineden murad, kullarına lütufta bulunması, ihsan, hayır ve saadet kapıları açmasıdırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız20
Ayeti kerimedeki; “Beni anınız emri, bütün taatları içerisine almaktadır Bu sebepledir ki, Said bin Cübeyr, ayeti kerimeyi; “Beni taatle zikrediniz şeklinde açıkladı Zikrin içerisine tefekkürün bütün nev’ilerini ve kısımlarını kattı Zikir bu mana ile şükürdürLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız21
Allah Rasulünün (sav) Ashabından bir grup Hz Peygambere şöyle demişlerdi: “Ya Rasulallah! Mal mülk sahibi kimseler, ecirlerin tamamını alıp götürdüler Onlar bizim gibi namaz kılıyorlar, bizim gibi oruç tutuyorlar Ayrıca mallarının fazlasını da tasadduk ediyorlar Bunun üzerine Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:
“Allah sizin için de tasadduk edeceğiniz şeyler hazırlamamış mı? Şüphesiz her bir tesbih bir sadaka, her bir tekbir bir sadaka, her bir tahmid bir sadaka, her bir tehlil bir sadaka, iyiliği emretmek, birinizin eşi ile cinsi münasebette bulunması bir sadakadır
Bu söz üzerine Ashab: “Ya Rasulallah, birimiz şehvetinden dolayı hanımı ile münasebette bulunur; bundan da sevap olur mu? deyince Efendimiz şöyle buyurdu:
“Şayet o kimse şehvetini haram bir yolla tatmin etseydi bir günah işlemiş olmaz mıydı? Aynı şekilde helal bir yolla da şehvetini tatmin ederse ona bir sevap vardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız22
Büyük arif Ahmed elHaznevî şöyle buyurdular: “Vakitlerin devamlı olarak Allahu Teala’nın ismini anarak geçirilmesi vaciptir Parlak olan İslam dinine uygun olan her şey alışveriş de olsa, kişinin yaptığı ameller zikir sayılır Öyle ise yapılan bütün işlerin zikir olması için bütün dav*ranışlarda İslamiyetin hükümlerine uyulması gerekir Çünkü zikir gafleti kov*maktan ibarettir Bütün fiillerde Allahu Teala’nın emirlerine ve yasaklarına riayet edildiğinde gafletin etkisinden kurtuluş mümkün olup, Allahu Teala’ya devamlı zikrin sevabı hasıl olur
Abdülvehhab Mütteki Hazretlerine dediler ki: “Talibin devamlı zikirde olması lazımdır, diyorlar Bu nasıl olur? şöyle buyurdular:
“Hayırlı amelle meşgul olan, daima zikirdedir Namaz kılmak zikirdir Kur’an okumak zikirdir Din ilimleri öğretmek ve öğrenmek zikirdir Her hayırlı amel zikirdirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız23
Ata bin Meysere elHorasanî şöyle demiştir:
“Zikir meclisleri, Allahu Teala’nın helal ve haram kıldığı şeylerden bahsedilen yerlerdirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız24Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız25
6 Rabbi İle Beraber Olmak İsteyen Kimse Allah’ın Zikrini Yapmak Zorundadır
Zikir kulu Yüce Rabbi ile beraber eder Kul Yüce Rabbini zikrettiği sürece Allah da kulunu zikreder “Siz beni zikredin ki ben de sizi zikredeyimLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız26 ayeti bunu ifade eder Bu yüzden arifler, bir insanın Allah’ı zikretmesinin bundan başka faydası olmasa bile, bu müjde zikrin şeref ve faziletini anlatmaya yeterdi, demişlerdirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız27
Allahu Teala: “Ben beni zikiredenle beraberimLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız28 buyurur
Buharî ve Müslim’in rivayet ettiği hadisi şerifte şöyle buyurulur: “Ben kulumun hakkımdaki düşüncesi yanındayım Beni anınca onunla beraberim İçinden beni anarsa ben de onu içimde anarım Beni bir cemaatta anarsa Ben de onu daha iyi bir cemaat içerisinde anarım Eğer o, bana bir zira yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım Kim bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim Kim bana şirk koşmaksızın bir arz dolusu günahla gelse, ben de onu bir o kadar mağfiretle karşılarımLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız29
Ebu Hureyre’den rivayet edilen kudsi bir hadiste Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Kulum beni anıp dudaklarını benim için kıpırdattığı anda ben onunla beraberimLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız30
Büyük arif Ali elHavvas Hazretleri şöyle demiştir: “Yapılacak en kerametli iş bir kulun Allah’ı anmasından daha üstün ve faziletli değildir Çünkü, kul Allah’ı anmakla Onun yüce meclisinde Onunla birlikte oturmuş bulunurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız31
Tarikat müridlerinden biri, tam bir sene inzivaya çekildiği halde nefsinden bir keramet çıktığını görmez Durumunu gider şeyhine anlatır Şeyhi kendisine: “Hak Teala’nın meclisinde bulunmadan daha büyük bir keramet mi istersin? karşılığını verir Daha sonra: “Sana gösterip kaldırmak istemedim, zira sen bir seneden beri şu azametli keramet içinde bulunduğun halde, bunu duyup hissetmedin Bunu böyle bilmelisin derLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız32
Bir haberde şöyle nakledilmiştir: Cebrail (as), Hz Resulullah’a (sav) gelerek şöyle dedi: “Allahu Teala sana buyuruyor ki: Senin ümmetine verdiğim şeyi hiçbir ümmete vermedim Peygamber Efendimiz (sav), “Ey Cebrail, o nedir? diye sordu; Cebrail (as), “O, Allahu Teala’nın “Siz beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim ayetidir Allahu Teala bunu senin ümmetinden başka hiçbir ümmete söylemedi dediLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız33Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız34
Şeyh Alâeddin Âbîz anlatır:
Bir gün pîrimiz Mevlânâ Sa‘deddin hazretlerinin evinin kapısında dostlarla oturuyorduk Arkadaşlardan iki kişi birbirleriyle tartışıyorlardı Biri dedi ki: “Zikretmek daha faziletlidir Öbürü, “Kur’an okumak daha faziletlidir dedi Bu esnada Mevlânâ Sa‘deddin hazretleri dışarı çıktı Onlara, “Ne konuşuyorsunuz? dedi Onlar aralarındaki tartışmayı arzettiler Bunun üzerine Mevlânâ Sa‘deddin hazretleri şöyle buyurdu: “Allah ile birlikte olmak hepsinden daha faziletlidirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız35Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız36
Sabit bin Eslem elBenanî (ra): “Ben, Allah’ın beni ne zaman anacağını bilirim! deyince sorulur:
Bunu nasıl bilebilirsin?
Ben kendisini andığımda o da beni anar, der ve Bakara suresinin yüz elli ikinci ayetinde geçen: “Beni anın ki ben de sizi anayım… mealindeki cümleleri okurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız37
Sabit bin Eslem elBenanî’nin (ra) şöyle dediği bildirilmiştir:
“Mümin, kıyamet gününde, Allahu Teala’nın huzurunda durur, Allahu Teala ona;
“Ey kulum! Sen, dünyada bana ibadet eden kullarımla beraber ibadet ediyor muydun? diye sorunca, o mümin; “Evet, onlarla birlikte bende ibadet ediyordum ya Rabbi! der
Yine Allahu Teala; “Ey kulum, dünyada iken bana dua edip yalvaran ve beni zikredip ananlarla beraber, sen de yalvarıp beni andın mı? diye sual buyurur O mümin yine; “Evet ya Rabbi! diye cevap verir
Bunun üzerine Allahu Teala; “İzzetim hakkı için, beni zikredip, andığın her yerde ben de seni andım Nerede dua edip yalvardınsa, o duanı kabul ettim buyurur
Sonra Sabiti Benanî şu hadisi şerifi bildirdi: “Müminin hiçbir duası red edilip, geri çevrilmez Karşılığı ya dünyada verilir, ya ahirete tehir edilir, veya günahlarına keffaret olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız38
Yukarıda meali sunulan ayette geçen, “Siz beni anın ki ben de sizi anayım ifadesi, alimler tarafından çeşitli manalar için yorumlanmıştır Bu yorumların şöyle özetlenmesi mümkündür:
“Siz beni ibadet ve itaatla zikredin ki, ben de sizi rahmetimle zikredeyim Beni dua ederek zikredin, ben de sizin dualarınızı kabul edeyim Benim verdiğim nimetleri hamd ve sena ile zikredin, ben de size nimetlerimi artırayım Siz beni dünyada zikredin, ben de sizi ahirette zikredeyim… Beni, varlık ve refah içinde olduğunuzda zikredin ki, ben de sizi bela, musibet ve sıkıntılarınız zamanında zikredeyim… Beni, benim yolumda cihad ederek zikredin ki, ben de sizi hidayetimle zikredeyim Beni sıdk, samimiyet ve ihlas ile zikredin, ben de sizi sıkıntılardan kurtarmak ve bilgi ile ihtisasınızı artırmakla zikredeyim Beni Rabbiniz olarak bilip kulluğunuzla zikredin ki, ben de sizi sevdiğim kullarımdan kabul edip sonunda bağışlamakla zikredeyimLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız39
Muhammed bin Ömer elHalebî “elMenhecü’sSedid adlı eserinde şöyle diyor: Allahu Teala Kur’anı Kerim’de;“O halde siz, bana itaat ve ibadet ederek beni anın ki, ben de sizi mağfiretimle anayım Nimetlerime şükredin de, nankörlük yaparak küfre varmayın (beni ve nimetlerimi inkar etmeyin)Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız40 buyuruyor Allahu Teala, bu ayeti kerimede müslümanları iki şeyle mükellef kıldı; zikr ve şükür Ayeti kerimede zikrin şükrden önce buyurulması, zikrin bizzat Allahu Teala ile meşguliyetten, Onun bizzat anılması ve hatırlanmasından, şükrün ise; Allahu Teala’nın nimeti ile meşgul olunmasından dolayıdırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız41
7 Allah’ı Sevmenin Alameti: Allah’ın Zikrini Yapmaktır
Dünya ve ahirette kurtuluş, alemlerin Rabbi olan Allahu Teala’yı sevmek ve Onu hatırdan çıkarmamakla mümkündür Allahu Teala’yı anmak, kalbe, ruha ve dile hayat verir Kişinin amellerinin en üstünü, Allahu Teala’yı anmaktır Onu anmak, en sağlam iptir Buna sarılanlar, sıkıntılardan kurtulup rahata kavuşmuşlardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız42
Allahu Teala’yı sevmenin alametlerinden birisi de devamlı olarak kalp ve dili ile Allah’ı hatırlayıp Onun azametini düşünerek Onu zikretmektir Zira bir şeyi çok seven, onu çok anar Demek ki Allah’ı sevmenin alameti, Onun zikrini sevmektir Allahu Teala’yı seven, Allah’ın sevgisine mazhar olur Nitekim Allahu Teala:
“(Resulüm! ) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasınLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız43 buyurmuştur
Ahmed bin Ebi’lHavarî (ks); “Allahu Teala’yı sevmenin alameti zikri sevmektir demiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız44
Mutarrif da: “Seven, sevgilisinin sözünden ve onun bahsi yapılmaktan usanmaz demiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız45
Hekim etTirmizî (ks) demiş ki: “Hakiki manada Allahu Teala’yı sevmek, Onun her an zikredip, Onunla ünsiyet etmektirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız46
Bir kimse birini sevdiği zaman, aklında ve dilinde yalnız aşkı olduğu mahbubunun adı vardır Bu durum Mecnun bin Kays’a aynen vaki olmuştur
Kendisine sordular:
Adın nedir?
Leyla’dır, diye cevap verdi
Nereye baksa gözüne Leyla’dan başkası görünmezdi Gönlü Leyla ile dolu idi Dilinde gece gündüz virdettiği şey Leyla idi Leyla’dan başka bir kimse bilmez idi Bütün isimleri unutmuştu Bu ne kadar acaib bir bilmece ve bir sırdır
Hakiki aşık, o kimsedir ki dost adından başka adları gönlünden çıkarır
Bir gün deliane Mecnun, Leyla, Leyla deyip şehrin içine düşe kalka dolanıp durmakta idi Bunun bu sözünü işiten Leyla dedi ki:
Varayım da şuna kendimi bir göstereyim O benim için gece gündüz rahat ve huzurunu terk etti Beni talep eder oldu Niyazlarda bulundu Varıp kendisine bir gözükeyim ve hatırını sorayım
Aşağı indi Kapısının önünde Mecnun’un gelmesini bekledi Mecnun Leyla Leyla diye çağırarak şehrin dışına çıktı Sahraya vardı Güneşe karşı bir yere oturdu Leyla Leyla demeye devam etti Leyla Mecnun’un ardını bırakmadı Peşini takip etti O oturduktan sonra varıp o da onun yanı başına oturdu Kendini Mecnun’a arz etti Mecnun Leyla’ya hiç iltifat etmedi
Leyla, Leyla, diyerek devamlı adını söylemekte idi
Leyla, Leyla diye o kadar fazla ve devamlı söyledi ki nihayet bayılıp düştü ve kendisinden geçti, bihod oldu Yattığı yerde Mecnun’un bütün azalarında Leyla avazları işitiliyordu Bu da çok acaip bir sırdır Mecnun bir müddet sonra kendine geldi Leyla kendisiyle ne kadar alakadar olmaya gayret ettiyse de, o kat’iyyen iltifat etmedi Nihayet Leyla Mecnun’un güneşinden yana geldi Leylanın gölgesi Mecnun’un üzerine düştü Mecnun başını kaldırdı Leyla’nın yüzüne baktı ve dedi ki:
Kimsin sen?
Leyla:
Aşk elinden halin nedir?
Mecnun cevaben:
Halimden sana ne? Git, yanıma gelme Yoksa sen de benim gibi deli olursun Yad misin, biliş misin? Ben seni bilemedim, dedi
Leyla:
Şu Leyla diye istediğin benim Ben Leyla’yım Beni niçin bilmezsin? dedi
Mecnun:
Var ki alem bana hep Leyla oldu Benim gönlüm Leyla’lar ile doldu Eğer sen Leyla isen ya bendeki bu Leyla nedir?Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız47Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız48
8 Allah’a Dost Olmanın (Velayetin) Yolu: Zikretmektir
Zafere kavuşmanın tek yolu zikirdir Kitap ve sünnet, kurtuluş kapısı olarak zikri göstermiştir Zikir bütün hayır kapılarının anahtarı yapılmıştır Zikir velayetin sancağıdır Zikirsiz Allah dostluğu mümkün değildir
Ebu Said elHarraz (ks) şöyle demiştir: “Cenabı Hak kullarından birisine dostluk yapmak isterse, kendisine zikir kapısı açar Zikirden hoşlandığında da, kendisine yakınlık kapısını açar Sonra onu ünsiyet meclisine alır Sonra tevhid kürsisine oturtturur Hicabı kaldırıp onu ferdaniyyet (tek’lik) dairesine alır, Celal ve Azamet hicabını (perdesini) kaldırır Gözü Celal ve Azameti görünce artık o (kişiliği) ortadan kalkar O zaman kul, zayıf düşerek kendinden geçer Allah’ın himayesine girer, ve nefsin arzularından uzak kalır, ondan beri olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız49
Üstad Ebu Ali edDekkak (ks) şöyle derdi: “Zikir velayetin sancağıdır Zikirde muvaffak olan kimselere velayet sancağı verilir Muvaffak olmıyanlara veya zikre devam etmeyenlerden de bu sancak geri alınırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız50
İmam Kuşeyrî (ks) zikrin, Allahu Teala’ya giden yolda temel bir esas olduğunu, ilahi rıza ve Allah’a kavuşmanın ancak devamlı zikirle olabileceğini, kul, kalp ve diliyle devamlı zikir haline ulaşınca da “kamil mümin sıfatını kazanacağını belirtmiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız51
İmamı Kuşeyrî (ks) şöyle diyordu: “Hakk’a vuslat yollarının en kavi ve metini zikrullah yoludur Hiç bir kimse yoktur ki zikrullahsız Hakk’a vuslat olmuş olsun Ancak ve ancak Hakk’a vuslat zikrullah iledirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız52
Ahmed Zerruk (ks), tasavvufun yüz temel kaidesinden birisinin de devamlı zikir dersini geçemeyenlere velilik diploması verilmeyeceğini belirtmiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız53
Bu diplomayı alanlar ne kazandıklarını İmam Şaranî (ks), şöyle ifade eder:
“Zikir dersini başarı ile tamamlayan ve zikir diplomasını alanlar manevi alemleri seyr edebilirler Bütün vücudu saran Allah zikri, zikir edeni yüce Mevla’nın sevgisiyle mest ederLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız54Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız55
Zikirsiz Allah dostluğu mümkün değildir Bütün ibadet çeşitleri bir tür zikirdir Ancak asıl zikir kalbin derinliklerine inen, kalbi fetheden ve nefsi terbiye eden zikirdir Bu zikrin sonucu kalbin Yüce Allah’ı tanıması, O’na bağlanması ve Ondan başkasını aramamasıdır
Zikir vuslat yoludur Zikir kulu Yüce Rabbine yaklaştırır Zikir insanın marifetini ve muhabbeti artırır, manevi derecesini yükseltir İhlasla yapılan zikir kul ile Rabbi arasındaki bütün perdeleri kaldırır, engelleri aştırır Rasulullah (sav) Efendimizin belirttiği gibi, zikirdeki bu özellik hiçbir amelde yokturLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız56
Zikir manevi zevk kapılarını açar Zikir sayesinde kul Allahu Teala ile özel sohbet ve muhabbet eder Allahu Teala zikredenin en yakın dostu ve sohbet arkadaşı olur, kalbini şenlendirir, onu doyumsuz ve benzersiz zevklere ulaştırır Büyük ariflerden İbrahim b Ethem (rah) bu zevki şöyle tarif eder:
“Yüce Rabbim kendisini seven ve çokça zikreden dostlarının kalbine öyle bir zevk koymuştur ki, eğer dünya sultanları bunun ne kadar tatlı olduğunu bilselerdi Onu ele geçirmek için bütün ordularıyla ariflerin kalbine hücum ederlerdi Ancak Allah dostları onu gizlerler, sultanlar da ondan habersizdirlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız57
9 Allah’ın Bir Kimseye Ceza Vermesinin Alameti, Zikreden Kimsenin Zikri Terketmesidir
Süfyan esSevri (ks) şöyle demiş: “Herşeyin bir cezası vardır, Allahu Teala’yı tanıyan arifbillah’ın cezası zikirden kesilmesidir (Maşuku anmamak ve hatırlayamamak aşıka verilen cezadır)Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız58
Zünnun elMısrî demiştir ki: “Herşeyin bir cezası vardır; arifin cezası da Allahu Teala’nın zikrinden kesilmesidirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız59
Ebu’lHüseyin enNurî şöyle demiştir: “Her şeyin bir cezası vardır, Allahu Teala’yı bilen ariflerin cezası da zikirden kesilmesidirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız60Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız61
10 Rızkının Bol, Hayatının Huzurlu Ve Sıkıntılardan Uzak Olmasını İsteyen Kimse; Zikre Sarılmalıdır
Zikir kalbi şenlendirir, kalpten gamı, kederi, stresi giderir Alemlerin Rabbi ile huzur bulmuş kalpten boş sıkıntılar ve yersiz korkular çeker gider Kalbi zikir ile şenlenmiş bir kul hiçbir zaman yalnızlık korkusu yaşamaz, ne olacağım sıkıntısı çekmez, rızık endişesine düşmez Zindana atılsa saraydaki gibi rahat eder
“Allah Teala cc buyuruyor ki:
— Beni zikretmekten dolayı benden bir şey istemeye fırsat bulamayanlara, dilekte bulunanlara verdiğimin en hayırlısını veririm!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız62
Hikmet sahibi alimlerden biri şöyle der:
“Cenabı Hak cc buyurur ki: Kalbine nazar kıldığımda bir kulun kalbinde benim zikrimin baskın olduğunu görürsem; onun işlerini yürütmeyi üzerime alırım, onun meclisinde arkadaşı, sohbet ettiği kişi ve yakın dostu olurumLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız63
Sabit bin Eslem elBenanî (ra) Sizden birisi, günün bir miktarında Allahu Teala’yı anarsa, o günü kazançlı demektir
Zikir yoksullukları kanaat zenginliğine, yalnızlıkları ebedi ve bitmez dostluğa, mahrumiyetleri ilahi ilgiye dönüştürür
Zikir dünyalık korkuları giderir, endişeleri umuta çevirir, hayalleri götürür; onun yerine solmaz gerçekleri yerleştirir
Zikir boş kuruntular yerine Allah’ı bilme, takdir etme, önünde kul gibi eğilme ve Ondan isteme cesareti arama ümidini verir
Zikretmeyenler, ya da ‘zikir’den yüz çevirenler ebedi açlığa, doyumsuzluğa, mutsuzluğa, sıkıntılı bir hayata ve yalnızlığa mahkumdurlar
Allah’ın Zikr’inden kim yüz çevirirse onun hakkı dar bir geçimdir, sıkıntılı bir hayattır, mutsuz bir yaşantıdır
“Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz O: Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, hakikaten görür idim!, derLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız64
“Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız65
“Bir topluluk oturup Allah’ı zikrederse melekler onları kuşatır, rahmet onları kaplar, üzerine sekine (huzur, feyiz)iner ve Allah onları yanındakilere zikrederLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız66Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız67
“Kim bir yere oturur ve orada Allah’ı zikretmez (ve hiç zikretmeden kalkar) ise Allah’tan ona bir noksanlık vardır Kim bir yere yatar, orada Allah’ı zikretmezse, ona Allah’tan bir noksanlık vardır Kim bir müddet yürür ve bu esnâda Allah’ı zikretmezse, Allah’tan ona bir noksanlık vardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız68
Zikir, insanı Allah’ın dışındaki varlıkların her türlü kötülüklerinin tesirinden muhafaza eder, Allah’a bağlılığını sağlar ve her nevi tevhidi muhafaza eder Bununla beraber, insanın gönlüne huzur verir, dünya ve ahiretin mutluluğuna kavuşturur
“Onlar ki, inanmışlardır ve kalbleri Allah’ı zikretmekle (anmakla) yatışır İyi bilin ki ancak Allah’ı zikretmek (anmak)la kalbler yatışır“Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız69Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız70
Abdülkadir Geylanî (ks) şöyle diyor: “Kalp, Hakk’ı anmaya devam ederse ona marifet, ilim, tevhid hali, tevekkül duygusu ve Hakk’ın zatından uzak olmama hali verilirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız71
Tabiinin tanınmışlarından ve evliyanın büyüklerinden Kab’ulAhbar (ra) şöyle derdi: “Evlerinizi Allahu Teala’yı anmak suretiyle nurlandırınız Evlerinizi onda namaz kılarak, nasiplendiriniz Allah’a yemin ederim ki, böyle yapanlar gök ehli arasında tanınırlar Gök ehli, “Falan oğlu falan evini, Allahu Teala’yı anarak süslüyor derlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız72Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız73
11 Allah’ın Rahmetini ve Duasının Kabul Olmasını İsteyen Kimse Zikrini Yapmalıdır
Zikir insana rahmet kapılarını açar Kul Yüce Rabbini zikrettiği sürece O’nun nazarı ve rahmeti altında bulunur Allahu Teala kendisini genişlik anında çokça zikreden kullarını dar ve zor zamanında yalnız bırakmaz, dua ve isteğini boş çevirmez Onu özel olarak destekler
Katade (ra) demiş ki: “Gece gündüz, gizli ve açık Rabbini zikredenin duası kabul olunur
Zikir kula semanın kapılarını açar Zikir meclislerine ilahi rahmet, nur ve feyiz iner zikredenlerin meclisine gelir, onların affı için Allah’a yalvarırlar Zikreden kimseyi Allahu Teala kendi katındaki melekler arasında zikreder, melekler onu tanır ve kendisiyle dost olurlar Böylece kulun göklerde ismi anılır, cismi tanınır, hatırı sayılırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız74
12 Kalbi Hastalıklardan Kurtulmanın Yolu: Zikirdir
Zikir, kalpleri doyuran, iştahların aç gözlülüğünü gideren, susuzları suya kandıran, akılları hedefine ulaştıran bir ibadettir
Zikir ilaçtır, zikir iksirdir, zikir abı hayattır, zikir canlara can katan merhemdir
Allahu Teala’yı zikir kalbin hayatıdır, tadıdır, ilacıdır, gıdasıdır Zikirsiz kalp zayıflar, hastalanır, kararır, katılaşır ve sonunda ölür Kalplerimizin Allah’tan gaflet etme tehlikesinden ancak zikrullah ile korunabiliriz
Amr bin Abdullah bin Kays (ra) şöyle diyordu: “Zikrullah şifadır; başkasını anmak derttirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız75
Musa (as) hastalandı ve karnının ağrısı iyice şiddetlendi de halini, Cenabı Allah’a arzetti Allah da ona, sahradaki bir otu gösterdi O da, ondan yedi de, Allah’ın izniyle şifa buldu Sonra, bir başka zamanda bu hastalık ona tekrar musallat oldu Bunun üzerine, aynı otu yedi Fakat hastalığı arttı Hastalığı artınca şöyle dedi: “Ya Rabbi, ilk önce bu otu yedim ve ondan faydalandım İkinci defa onu yediğimde ise, hastalığım arttı Bunun üzerine Hak Teala şöyle buyurdu: “Çünkü sen, birincide seni ota sevkeden Ben idim, böylece onda şifa meydana geldi İkincisinde ise, sen kendin ota gittin de, buna mütakip hastalığın erttı Bilmiyor musun ki, bütün dünya öldürücü zehir, onun panzehiri de benim ismim (zikrim)dirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız76
Hz Ömer de (ra), “Allah’ı zikre devam edin Zira o şifadır İnsanlardan dilinizi çekin; zira o, hastalıktır buyurduLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız77
Ahmed bin Mesruk (ks) diyor ki: “Müminin kalbi Allahu Teala’nın zikri ile kuvvetlenirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız78
Ubeydullahi Ahrar (ks) demiştir ki: “Zikir bir kazma gibidir ki, onunla gönülden yabancı duygu dikenleri temizlenirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız79
Ali bin Hüseyn (Mevlana Safi) (ks) de şöyle demiştir: “Her an Allahu Teala’yı hatırlamak ve anmak bir kazma gibidir ki, o kazma ile gönül yolunda bulunan dikenlerin kökünü kazırlar Böylece bu yolda ilerlemek için mani kalmaz
Mevlana Halid elBağdadî (ks), gizli zikrin ve virdlere devam etmenin, kalp hastalıkları için en tesirli ilaç olduğuna dikkat çeker Bunun büyük veliler ve keşif sahipleri tarafından tecrübe edilmiş bir gerçek olduğunu belirtirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız80Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız81
Avn b Abdullah (ks)
Çok günah ve dünya sevgisiyle hastalanan kalblerinizi, dünyadan soğuyarak ve günahları terk ederek tedâvî edinizLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız82
13 Günahlarla Kirlenen ve Paslanan Kalbin Temizlenmesi ve Cilalanması Zikir İle Mümkündür
“Kulun yapacağı en doğru iş, kalbini temizlemenin çaresini aramaktır Kalp tasfiyesinin yolu ise, zikre yapışmak ve tam manasıyla zikre ısınmaktırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız83
İbni Hafif (ks); “Kalbin olgunlaşması, Allahu Teala’nın zikri ile olur diyordu
Yine o derdi ki: “Zikir, kalbin tasfiyesini (saflaşmasını, temizliğini) temin ederLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız84
Allah’tan başka her şeyden sıyrılmanın çaresi zikrullaha devam etmektir Kalplerin cilası zikrullahtır Aksin iyi olabilmesi için kalpleri zikrullah ile cilalamak gerekir Çünkü orası Cenabı Hakk’ın nazargahıdır İmanın makarrıdır Sırların madeni, nurların kaynağıdır Hz Peygamberin (sav) beyan ettiği gibi kalp salih olursa bütün vücud salih olur Eğer kalp salih olmazsa bunca ibadetler neye yarar?
Hz Peygamber (sav) ise şöyle buyurur: “Her şeyin bir cilası vardır Kalbin cilası da zikirdir
İbni Kayyim elCevziye şöyle diyor:
“Muhakkak ki, eşyanın bilhassa bakırın kirlenip paslandığı herkesce malumdur Bunlar kalaycılar tarafından nasıl temizlenip parlatılıyorsa, paslanan kalplerinde cilası ancak usulü dairesinde ve edebine riayetle yapılan zikrullah iledir
Bir cilanın ceviz tahtasını parlatıp ayna haline getirdiği gibi, Allah’ı zikir de kalbi parlata parlata ayna haline getirir Zikri terk edip isyana daldığı vakit, lamba şişesinin is ile karardığı gibi, kalb yine kararır ve silinen lamba camının parlaması gibi, zikir ile yeniden parlar
Kalbin paslanması, zikrullahtan gaflet ve nisyan neticesinde görülür ki bu da ancak zikrullah ile cilalanıp parlatılır Bir de günahlar sebebiyle kirlenmesi vardır O zaman günahların kirini tevbe ve istiğfarla temizlemek lazımdır Şu halde kalbin cilası iki şeyle mümkündür: Biri tevbe ve istiğfar, biri de zikrullahtır
Kalp paslanınca da paslı ayna gibi eşyayı olduğu gibi içine alamaz Hakk’ı batıl ve batıl’ı Hak görebilir Pas çoğalınca düşünce ve anlayış bozulur Hakk’ı kabul edemediği gibi batılı da inkar edemez Böylece felaket çukurlarında helak olur gider Bu da gaflet ve nefsin arzularına uymaktan gelir Bu hal ise kalbin nurunu söndürür ve basiret denilen kalb gözünün körlüğüne sebep olur Baş gözünün görmesi ise bu işte fayda vermez Onun için Kur’anı Kerim’de: “Kalpleri benim zikrimden gafil olanlara ve nefsi hevalarına uyanlara sakın itaat etmeLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız85buyurulmuşturLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız86Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız87
14 Kalbin İbadetlere Karşı Yumuşaması Zikir İle Olur Zikri terk etmek İse Kalp Katılığına Sebep Olur
Mahmûd Sâmî kuddise sirruh:
Allah’ı devamlı anmak ise kalbi yumuşatarak, hassas hale getirecek tasfiye edecek en birinci şarttır Çünkü Cenâbı Hak: “Siz beni çok çok anın buyurmuştur
Zira az yapılan zikir kalbin yumuşamasına kâfi gelmez Kalb çok zikirle yumuşar Hiç bir şey buna mâni olmamalıdır İnsanın mükerrem oluşu zikri daimi ile tecelli eder, beden bununla nurlanır, temizlenir Her uzvun kendi zikri vardır Bedenin zikriyle huzur kazandığı zaman insanın vücudu artık toprağın içinde çürümekden kurtulurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız88
Şeyh Cemâleddin buyurdu ki:
Efendimiz Hâdim Şeyh, “Yazıklar olsun! Allah’ın zikri hususunda kalpleri katılaşanlara…Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız89 âyeti kerimesini şöyle tefsir ederdi: “Bazı kimseler vardır ki, zikir yapmalarına rağmen kalp katılığından kurtulamazlar Zira, bunlar zikri edebe uygun yapmazlar Nefislerine uyup gaflete düşerler İşte bundan dolayı âyette geçen,‘Allah’ın zikrinden’ ibaresiyle bu hale işaret edilmiştir Bazı müfessirler ise bu âyeti, ‘Allah’ın adını anmaktan gafil olmak’ şeklinde tefsir etmişlerdir
“Allah’ı unutarak lüzumsuz konuşmalara dalmayın Çünkü Allah hatırlanıp zikredilmeden yapılan uzunca konuşmalar, kalbi katılaştırır Allah’tan en uzak olan kimse, kalbi katı olandırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız90Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız91
15 Gafletten Kurtulmanın Yolu Allah’ın Zikri İle Mümkün Olur
Zikir kul için uyanıklılıktır, şuurdur, bilinçli olmaktır
Zikir şuurları diri tutar, gönülleri gafletten korur
Yahya bin Muaz (ks) şöyle derdi: “Allah’ın zikriyle gönüllerinizi yenileyiniz, çünkü gönüller çabuk gaflete düşerler
Bişr bin Mansur (ra) halkla birlikte pek az bulunur şöyle derdi: “İnsanlarla bir araya gelinen yerler gaflet mekanları Vallahi ne zaman birisi yanımda oturmuşsa kalkıp gitmesini hem onun hem de kendim için daha hayırlı görmüşümdür
Arifler: “Zikir, gafletten kurtulmaktır Gafleti ortadan kaldırdığın zaman sussan da zikirdir demişlerdir
Bu yolun büyüklerinden Ya’kubi Çerhî (ks): “Her halde uyanık olmalıdır Yerken, yatarken, konuşurken, yürürken, alış veriş ederken, abdest alırken, namaz kılarken, Kur’anı Kerim okurken, yazarken, ders ve va’z verirken, bir göz açıp kapayacak kadar Hak’dan gafil olmamalıdır diyor
Büyük velilerden Ebu’lHasen Şazili (ks) der ki: “Nifak alametlerinin birisi de zikrin dile ağır gelmesidir Derhal tevbe et, tazarru ve niyaz eyle ki, Allahu Teala zikrini sana kolay ve hafif eylesin ve sana tevfik ve hidayet eylesinLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız92
Atâ esSülemî (ra)
“Allah’ı zikretmekle O’nun hitabı izzetini kalblerinize hakkı ile duyurmaya çalışınız! Zira kalbler pek çabuk gaflete dalar
Allah Dostlarından Yaşayan SözlerMuzaffer Taşyürek
Said b Müseyyeb (ks)
“Kim Allah’tan gelen şeyleri ve Allah’ın, kulundan ne istediğini bilmezse Rab Teâlâ onunla Zâtı arasına bir engel koyar Haram arzulara, tereddüt etmeden aceleyle koşan kuldan tevfik emâreleri kaybolur Allah’tan gafil olmak, Rab Teâlâ’yı unutmak, ateşe girmekten daha kötüdürLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız93
16 Kalbin Gıdası Zikirdir Zikretmeyen Kalpler Manen Ölürler
“Allah’ı zikredenle zikretmeyen, diri ile ölü gibidirlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız94
“İçerisinde Allah zikredilen evlerin misali ile içerisinde Allah zikredilmeyen evlerin misali, diri ile ölünün misali gibidirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız95
Rasülullah sav şöyle buyurur:
“Gafillere nisbetle Allah’ı zikreden kimse, kurumuş otlar arasında yeşil ot gibidir!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız96
Büyük müfessir Fahruddin Razi (rah): Bir kalp ancak Yüce Allah’ın muhabbeti ile dirilir, sevgisiyle hayat bulur, zikriyle huzura erer, diyor ve ekliyor: Bir kul ancak diliyle zikir, azalarıyla şükür, kalbiyle fikir içinde kaybolup bütün varlığı ile devamlı Allah’a kulluk yaptığında gerçek insan olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız97Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız98
Beyazidi Bistamî (ks) buyurdu ki: “Ölen kalplerin hayatı, ölmez ve daima diri olan Allah’ın zikri iledir
Tebei Tabiinin büyüklerinden Süfyan bin Uyeyne(ra) demiştir ki: “Maddi hayatın de*vamı için, dünyadaki su ne kadar mühim ise, manevi hayat için de; “La ilahe illallah Kelimei tevhidi o kadar, hatta daha fazla mühimdir Bu ke*limenin yüksek manasını ruhuna sindirebilen kimse diridir Bu yüksek manayı ruhuna işlemeyen kimse ölüdür Allahu Teala’nın, kullarına ihsan ettiği nimetlerin en yükseği bu kelimedir
Abdülkadiri Geylanî (ks) diyor ki: “Allah’ı anan daima diridir, ölmez Bir hayattan öbür aleme geçer Bir andan fazla ölüm acısı ona gelmez Allah’ı anmak kalbe yerleşince, kul daima Allah’ı anar Dilinden bir şey demese bile o, Allah’ı anmış olur Kul Allah’ı andıkça Hakk’a uyar ve Onun işlerine muvafakat eder Onun yaptığı işlere ses çıkarmazLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız99
Büyük velilerden Necmüddin İsfehanî (ks) Hazretleri, ahibbasından ve ehlullahtan bir zatın vefatında kabri başında murakabe halinde dururken, o esnada imam efendinin ölü zata telkin verdiğini görür ve gayri ihtiyari Hz Şeyh güler
Her zaman vakur ve ciddi olan Hazretin, hiç mutadı olmayan bu gülüşüne orada bulunanlar hayret ederler… Ve sorarlar:
Böyle bir yerde neden güldünüz?
Hazret, keşf hali olduğu için söylemekten çekinir Fakat ısrar edilince mecburiyette kalarak, buyurur ki:
Telkini, diri ölüye yapar Bu mezarda ki zatın kalbi manen diridir O teaccüb etti ve manen dedi ki: “Elhamdülillah benim kalbim diridir Bana telkin veren imamın kalbi ölüdür Ölünün diriye telkinine hayret ettim demesi üzerine gayri ihtiyari güldüm, buyururLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız100Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız101
Gavsı Sani Seyyid Abdulbaki (ks) Hzleri, bir sohbetlerinde zikir hakkında şöyle buyurdular:
“Yaptığımız işlerin muhasebesini yapmalıyız Kendi nefsimizi kandırmayalım Allah (cc) kalpleri biliyor Onun rızası olmayan işte hayır yoktur Kalbimizi nefis ve şeytana bırakmayalım Düşman düşmana acımaz
Kalbin gıdası zikirdir Günahlar ise, şeytanın gıdasıdır Kalbini diriltmek ve beslemek isteyen kimse Yüce Allah’ın zikrini çok yapmalıdır Allah celle celâlühû bir kulunu sevmezse onun ağzına zikrini vermez Zikir çekmeyen sûfî avamdır Nakşî listesine sadece zikir çeken sûfîler yazılır
İnsan zikir çeke çeke öyle bir duruma gelir ki; attığı her adımda Allah aklına gelir İçtiği suda Allah aklına gelir Her şeyde Allah’ın rızasını aramaya başlar İşte iman budur İmanı hakiki zikirde bulursun Vücut Allah demeye başladı mı artık yatarken, otururken, ayaktayken, konuşurken, her halde Allah’ın razı olup olmadığını düşünürsün Allah’ı sürekli düşünmek: İşte evliyalık budurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız102
17 Şeytanın Vesvesesinden Kurtulmak Ancak Zikirle Mümkündür
Gavsımız buyurdu ki: “Vird nurdur, ışıktır, aynen taksinin farı gibidir Taksinin her şeyi olsa fakat farı olmasa yol gidemez Kısa zamanda tepe taklak olur Vird, zikir kalbin kirini pasını temizler İnsan günah işlemeye başlayınca kalp yara alır Bu durum, odanın içinde yanan bir sobaya benzer Sba devamlı yana yana boruların içi kurum bağlar, temizlenmezse zamanla boruları tıkar, dumanı geri teper, odanın içindekileri zehirler ve öldürür Aynen bunun gibi, zikir de kalbin isini (kurumunu) tmizler Zikir çekilmezse kalbe Allah’ın nuru gelmez Ya ne gelir? Şeytanın vesvesesi gelir ve Allah’ı unutturuncaya kadar (vesvese) devam eder Sonunda misaldeki boru gibi tıkanıp insanı (manen) zehirleyerek öldürür Onun için virdinize dikkat edin
İnsana gerektir ki zikrullah gibi manevi ilaçlara sarılsın Zikrullahın sesi şeytanı kaçırır O çok korkaktır Bir ses gelse hemen kaçar Fakat nefsi emâre öyle değildir İnsandan bir an bile gafil olmuyor Kedinin fareyi beklerken takındığı tavır gibi, sessiz bir şekilde insanın hata yapmasını bekliyor Ne ibadet yapsa mağrur oluyor Çok dikkatli uyanık olmalıdır Çünkü nefsin gıdası zulmettir Letaiflerin gıdası ise, muhabbet ve nurdur Nefis ancak nefyi isbat ile Müslüman olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız103
Zikir şeytanın vesvese, hile ve hakimiyetinden kalbi kurtarır Allahu Teala şeytanı “hannas sıfatıyla tanıtmıştırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız104 Hannas, sinsi, korkak, boş bulunca dalan, karşı durunca kaçan demektir Şeytan kalbi boş bulunca dalar, kalp zikre geçince hemen kaçar Zikir devam ettiği sürece şeytan kalbe yol bulamaz Kalbe girmek ister fakat zikrin nuru onu yakar Böylece insan en büyük düşmanından kurtulmuş olur Şeytanı yakan zikir ihlasla edep üzere yapılan ve gafletten uzak olan zikirdir İçinde Allah rızası ve edep bulmayan zikir, kalpten şeytanı değil, ilahi rahmeti uzaklaştırır Şeytanı kalbimizden, işimizden, evimizden, ailemizden, çocuklarımızdan, soframızdan uzaklaştırmak istiyorsak bunun tek yolu ihlasla zikirdir
Kalp bir kal’a, şeytan da kal’aya girmek isteyen bir düşman gibidir O kal’aya düşmandan korumak, kapılarını sağlamlaştırmak ve gediklerini kapatmakla mümkündür Kapı ve gedik yerlerini bilmeyen kimse elbette kal’ayı muhafaza edemez Kalbi şeytanın vesveselerinden korumak borçtur ve herkese farzı ayındır Vacibe ulaşmak için lazım olan her şey de vaciptir Şeytanı defetmek de onun giriş yollarını bilmekle mümkündür
Şu halde şeytanın giriş yollarını da bilmek vaciptir Şeytanın kalbe giriş yol ve kapıları, kişinin vasıflarıdır Onlar ne kadar çok ise, şeytanın kapıları da o kadar çoktur
Şehvet ve gazab, şeytanın giriş yollarının en büyüklerindendir Gazab, aklı yok eder Aklın askeri zayıflayınca şeytanın ordusu hücuma geçer
Şeytan, aç bir köpek gibidir Köpek insana yaklaşır, şayet et, ekmek gibi yiyecek bir madde önünde yoksa, köpeğe “def’ol git demekle köpek uzaklaşır gider, fakat yiyecek maddesi varsa, o yalnız kovalamakla oradan uzaklaşır
Şeytan da böyledir Şayet kalpte bir kuvveti yoksa, yalnız zikir ile oradan uzaklaşır, şayet, şehvet kalbe galebe çaldı ise, zikrin hakikati kalbin kenarlarına doğru iner fakat ortasında yerleşemez Bu suretle yine şeytan, kalbin merkezine hakim olur Fakat heva ve kötü sıfatlardan temizlenmiş olan müttakilerin kalbi ise, şeytanın buraya girmesi şehvet yönünden değil, zikirden hali olması bakımındandır Bu kalp, zikre döndüğü zaman, şeytan geri çekilir Bunun delili ise:
“Racim olan şeytandan Allah’a sığınLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız105 ayeti celilesidir
Gazali der ki: Kalpten şeytanın vesvesesini atmak, ancak o vesveseyi veren şeyden başkasını kalbe koymakla mümkündür Allah’ı zikirden başka da kalbe her ne korsan, şeytanın vesvesesine yardımcı olabilir Kalbi şeytanın vesvesesinden koruyan, ancak Allah’ı anmaktır Allah’ı anmakta şeytanın nasibi yoktur Her şey ancak zıddı ile tedavi edilir Şeytan vesvesesinin zıddı da Allah’ı anmak ve Ondan yardım dilemektirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız106
Mücahid: “Sinsi şeytanın şerrinden…Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız107 ayetinin tefsirinde şöyle demiştir:
“O, insanın kalbine iyice yayılıp hakim olmak ister Kul, yüce Allah’ı zikredince, siner, çekilir Allah’tan gafil olunca da kalbine yayılıp hakim olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız108
Halid bin Madan (ra), “Herkesin bir şeytanı vardır İnsanın içine girer Kalbinin üzerine kadar varır Ona vesvese vermeye başlar O kimse Allahu tealayı zikredince oradan uzaklaşır demiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız109
Adamın biri Hasan Basrî’ye:
Ya Eba Said, şeytan uyur mu? diye sordu Hasan elBasrî gülümsedi ve:
Biraz uyusa rahat ederdik, dediLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız110
Şöyle denilmiştir: Zikir kalbe iyice yerleşince, şeytan kalbe yaklaştığında zikrin nurundan çarpılır Aynen bazı insanların kendisine yanaşan şeytana çarpıldığı gibi Diğer şeytanlar onun başına toplanıp, “Buna ne oldu? diye sorarlar; “Onu insan çarptı denirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız111Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız112
18 Zikrini Yapmayan Kimse Şeytanın Arkadaşı Ve Oyuncağı Olur
Feridüddin Attar (ks): “Allah’ı unuttuğun an, yoldaşın şeytan olur demiş
Bu husus ile ilgili Kur’anı Kerim ayetleri şöyledir:
“Kim Rahman’ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlarLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız113
Allah’ın zikrinden uzaklaşanlar, şeytanın kardeşi olurlar Şeytan da onları doğru yoldan uzaklaştırır Bâtıllarla oyalar Fakat, insanın bundan hiç haberi olmaz da kendini hidâyette zanneder:
“Allah’ın zikrini kim umursamazsa, ona bir şeytanı musallat ederiz de, artık o, ondan hiç ayrılmayan bir arkadar olur O şeytanlar onları doğru yoldan ayırırlar da onlar kendilerinin hâlâ doğru yolda olduklarını zannederlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız114
Kıyâmet günü Allah’ın zikrinden, yani kitabından uzaklaşmış olan kimse, feryad ederek şöyle der:
“Ah ne olurdu peygamberle birlikte bir yol tutsaydım! Yazıklar olsun bana! Ne olurdu filanı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim! Çünkü zikir (Kur’an) bana gelmişken o, hakikaten beni ondan saptırdı Şeytan insanı (uçuruma sürükleyip sonra) yüzüstü bırakıp rezil rüsvay eder Peygamber der ki: ‘Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı terkettilerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız115
Sonuçta, Rabbin zikrinden uzaklaşmak, azâbı getirir:
“Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, Allah onu çok ağır bir azâba sokarLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız116
“Şeytan onları hükmü altına almış ve Allah’ın zikrini unutturmuştur İşte bunlar, hizbuşşeytandır (şeytanın taraftarlarıdır) İyi bilin ki hüsrana uğrayacak, kaybedecek olanlar, şeytanın taraftarlarıdır“Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız117
Mevlana Halidi Bağdadî (ks) şöyle demiştir: “Sahih keşifle sabittir ki, kalbi zikredene, imanının gitmesi için şeytan musallat olamaz
Kays b Haccac adında bir veli de şöyle demiştir:
— Şeytanım bana, ‘senin yanına geldiğim zaman besili hayvanlar gibiydim Şimdi kuş kadar kalmadım’ dedi Kendisine bu nasıl oldu?’ diye sorduğumda şöyle dedi:
— Zikrullah ile beni erittin! Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız118Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız119
19 Zikir İnsanı Tefekkür Etmeye Götürür
Zikir bir ibadettir Zikir, zikredeni, tefekküre götürür Tefekkür de havf ve recaya, korku ve ümide götürür Zikir güçlenince müşahede halini alır Nitekim bir ayette şöyle buyurulmuştur “Onlar, Allah’ı kıyam halinde zikrederler Sonra ayet “Onlar, semaların ve arzın yaratılışını düşünürler Şeklinde devam eder Daha sonra da “Ey Rabbimiz! Bizi ateş azabından koruLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız120 duaları yer alırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız121
20 Marifet Zikirle Elde Edilir
Zikir kalbin kapılarını açar Allahu Teala’yı çokça zikreden kul, zikrin nuru ile kendisini tanır, kalbini, ruhunu ve diğer manevi cevherlerini keşfeder Onları çalıştırır, geliştirir ve kullanır Onlarla yepyeni İlimler elde eder, kalp gözü açılır, dünyanın ve ahiretin gerçek yönünü görür Allahu Teala’nın kainattaki tecellilerini ve sanatını seyreder Böylece Yüce Allah’a imanı ve muhabbeti artar O’na hayran olur, sevgi ve tazimle teslim olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız122
21 Zikir İnsanı Günahlardan Korur Ve İşlenen Günahların Affedilmesine Sebep Olur
Zikir kötülüklere karşı en sağlam bir kaledir, insanı haramlardan kurtarır Zikirle meşgul olan bir kalp ve dil, gıybet, yalan, laf taşıma, fitne yayma gibi haram ve boş işlere vakit bulamaz Bir çeşit ibadet, hizmet ve zikir ile meşgul olmayan kimsenin boş işlerden korunması mümkün değildir Kalbe gelen günah arzularını zikirle söndürme ve hayra yönlendirme imkanı vardır Zikir ile desteklenen kalp iyiyi kötüyü fark ederLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız123
Mekhul eşŞamî (ra) şöyle diyordu: “Kim, bir gecesini Allahu Teala’yı zikir ile ihya eder geçirirse, anadan doğmuş gibi günahsız ve tertemiz olarak sabahlarLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız124Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız125
“Rasülullah sav buyurdu ki:
— Allah Teala’nın, kulların amellerini yazan katip melekleri dışında yeryüzünde sürekli dolaşan melekleri vardır Bu melekler Allah’ı zikreden bir topluluk buldukları zaman «Haydi gelin, aradığınız burada!» diye seslenirler
Toplanırlar, göklere kadar onların etrafını sarıp kuşatırlar Cenabı Hak cc onlara sorar:
— Kullarımı ne yapıyorlarken terk ettiniz?
— Sana hamd ederlerken, senin adını yüceltirlerken ve seni tesbih ederlerken onları terk ettik! Allah Teala cc sorar:
— Onlar beni görmüşler mi?
— Hayır!
— Peki, ya görselerdi nasıl olurdu?
— Eğer seni görmüş olsalardı, sana daha çok hamd eder, senin adını daha çok yüceltir ve seni daha çok tesbih ederlerdi!
— Peki onlar neden korkarak bana sığınıyorlar?
— Cehennemden!
— Acaba cehennemi hiç görmüşler mi?
—Hayır!
— Peki, ya görselerdi nasıl olurdu?
— Eğer onu görmüş olsalardı, ondan daha şiddetli bir şekilde kaçar, daha çok nefret ederlerdi!
— Onlar benden ne istiyorlar?
— Cenneti!
— Peki onu hiç görmüşler mi?
— Hayır!
— Peki, ya görselerdi nasıl olurdu?
— Eğer cenneti görmüş olsalardı, ona karşı arzuları çok daha şiddetli olurdu!
Bunun üzerine Cenabı Hak cc buyurur ki:
— Ben sizleri şahit tutarak söylüyorum ki; ben onları bağışladım!
Bunun üzerine melekler derler ki:
— Zikir için toplananlar arasında falan isimde biri vardı 0 kişi zikir maksadıyla değil, bir ihtiyacı için onların arasına gelmişti (bu sebeple zikir meclisinde bulundu, 0 da bağışlananlardan mı)?
Cenabı Hak cc buyurur ki:
— Onlar öyle bir topluluktur ki, onların meclisinde bulunanlar asla bedbaht olmaz!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız126Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız127
Süfyân b Uyeyne rha şöyle der:
“Müminler bir araya gelip Allah’ı zikrettikleri zaman şeytan ve dünya onlardan uzaklaşır Şeytan dünyaya şöyle der:
– Görüyor musun, ne yapıyorlar!
Dünya da şöyle der:
– Bırak sen onları! Dağıldıkları zaman ben onları boyunlarından tutar sana getiririm!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız128Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız129
Yine Rasülullah sav şöyle buyurur:
“Sırf Allah Teala’nın rızasını kazanmak maksadıyla Allah’ı zikretmek için bir araya gelmiş her topluluk için semada bir nidacı şöyle ilan eder:
— Meclisinizden günahlarınız bağışlanmış olarak kalkınız! Günahlarınız sevaba dönüşmüştür artık!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız130
Davud as şöyle der:
— Allahım! Allah’ı zikredenlerin meclisinden geçip gafillerin meclisine doğru gittiğimi gördüğünde, gafillerin yanına varmadan benim ayaklarımı kır! Böylesi benim için büyük bir nimet olur!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız131
22 Zikir Halkaları Cennet Bahçeleridir
“Cennet bahçelerini gördüğünüz zaman orada otlayınız ‘Cennet bahçeleri nedir?’ diye soruldu “Zikir halkalarıdırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız132 buyurdu
Rasülullah sav şöyle buyurur:
“Kim cennet bahçelerinde gezinip ondan kam almak isterse Cenabı Hakk’ı çok çok zikretsin!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız133
Rasulullah (sav) Efendimiz zikir meclislerini Cennet bahçelerine benzetmiş ve herkesi bu bahçenin meyvelerini toplamaya davet etmiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız134 Zikir bahçelerinde, ilahi aşk, muhabbet, rahmet, sekinet, nur, ihlas, edep, tövbe, göz yaşı, sevgi, feyiz, meleklerin teşrifi, istiğfarı ve hayır duası gibi manevi meyveler mevcutturLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız135
23 Kişinin Hakiki Mü’min Olabilmesi İçin Zikir Şarttır Münafıklar Allah’ı Pek Az Zikrederler
Kul Allah’a kalbiyle bağlanmadıkça mümin olamaz İmanın sahih olabilmesi için kalbin akdetmesi lazımdır Kişinin iman rükünlerine bağlanması lazımdır Hangi ibadet olursa olsun niyetsiz yapılamaz Niyet ise kalp ile yapılır Bu böyle olduğuna göre kalbin iştirak etmediği hangi amelin kıymeti vardır? Bunun için bütün ibadetlerin sıhhati kalbe bağlıdır
“Şüphesiz münafıklar Allah’a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah’ı da pek az hatıra getirirlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız136Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız137
24 İbadetleri Zevkle Yapmanın Yolu Zikirdir
Halaveti (mânevî zevki) üç şeyde arayınız
Namazda
Zikirde
Kur’an okumada
Eğer buralarda halaveti bulursanız ne â’lâ, bulamazsanız biliniz ki (zevkle amel etme) kapısı (kalbin hasveti sebebi ile) kapalıdırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız138
Zikir takvaya ulaştırır, takvayı öğretir, takvaya arkadaş eder
Zikir kullara verilen ata ve ihsanları, başka hiç bir ibadet ve amellerde elde etmek mümkün değildirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız139
25 Zikir Kalbi Ve Yüzü Nurlandırır
Zikir kalbini olduğu gibi, yüzünü de nurlandırır
Zikir kalbi ve bedeni kuvvetlendirir
Zikir sahibine muhabbet, helavet, güzellik ve parlaklık verirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız140
26 Amellerin En Hayırlısı Zikirdir
“Dünya mel’undur, içindekiler de mel’undur; ancak Allah Teâlâ’yı zikir ve zikrullah’a yardımcı olanlarla âlimler ve ilim öğrenenler hâriçLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız141
“Namaz, oruç ve zikir; Allah yolunda infak (harcama) üzerine yedi yüz misli katlanırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız142
“Yedi sınıf insan vardır ki Allah onları kendi (arş’ının) gölgesinden başka hiçbir gölge bulunmayan (kıyâmet) gün(ün)de (arş’ının) gölgesinde gölgelendirecektir (Bunlar Âdil imam (yönetici), Allah’a ibâdet ede ede yetişen genç, kalbi mescidlere bağlı olan kimse, Allah için sevişen, O’nun için bir yere gelen; O’nun için birbirinden ayrılan iki kimse, kendisini mevkî sahibi ve güzel bir kadın (fenâlığa) dâvet ettiği halde: ‘Ben Allah’tan korkarım’ diyen adam, sol elinin verdiğini sağ eli duymayacak derecede gizli sadaka veren kimse ve tenha bir yerde Allah’ı zikrederek gözleri boşanan kimsedir“Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız143
Ebu’dDerda ra Rasülullah sav’in şöyle buyurduğunu rivayet eder:
“Size amellerinizin en hayırlısını, Rabb’iniz katında en temiz olanını, sizleri en yüksek dereceye eriştirecek olanı, altın ve gümüş parayı sadaka olarak dağıtmaktan daha hayırlı, düşmanlarınızla karşılaşıp onların boyunlarını vurmaktan ya da onların sizin boynunuzu vurmasından ‘cihaddan) daha hayırlı olan ameli haber vereyim mi?
Sahabei kiram dediler ki:
— Bu amel nedir, ey Allah’ın Rasülü!
Rasülullah sa v buyurdular ki:
— Allah Teala’yı cc sürekli zikretmek!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız144
“(Resulüm!) Sana vahyedilen Kitab’ı oku ve namazı kıl Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar Allah’ı zikretmek elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür Allah yaptıklarınızı bilirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız145Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız146
27 Zikir Ehlinin Ölümü Kolay Olur
Denilmiştir ki: Ölüm meleği zikir ehlinin ruhunu alırken (ona bir ikram ve şeref olsun diye) kendisinden izin isterLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız147
Davudı Taî (ks) şöyle der: “Her nefs, dünyadan susuz olarak gidecektir Ancak Allahu Teala’yı zikreden kullar bundan müstesnadırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız148
Abdülkadir Geylanî (ks) şöyle diyordu: “İnsan, kendini Kelimi tevhid söylemeye, “La ilahe illallah demeye alıştırmazsa, ölüm döşeğinde iken onu hatırlaması ve söylemesi güç olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız149Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız150
28 Zikreden Kimseleri Dünyada ve Kabirde Haşarat Rahatsız Etmez
Hâmîd Esved (ks) anlatıyor: İbrahim Havvâs’la (ks) seferde iken yılanla dolu bir yere vardık Su tulumunu yere koyup oturdu Gece olunca yılanlar ortaya çıktılar, şeyhe hitap edip,
— Yâ pir! diye seslendim Bana,
— Allah’ı zikret, dedi Öyle yapınca, yılanların hepsi de dönüp gitti Bu hal üzere o geceyi orada geçirdik Ortalık aydınlanınca, dikkat ettim, kıvrılmış bir yılanın şeyhin sergisi üzerinde bulunduğunu gördüm, yılan oradan savuşup gitti Şeyhe,
— Yâ pir! Bunun böyle olduğunu biliyor muydun? dedim
Sorma, dedi, çoktandır dünkü geceden daha hoş bir gece geçirmemiştim!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız151Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız152
Şeyh Safî (ks) der ki: “Bir gün bir kimse kalbini kötü huylardan temizlemeye niyet etse ve gece gündüz La ilahe illallah demekle meşgul olsa ve kalbini tamamen temizleyemeden ölse o kimseyi kabrine bıraktıkları zaman zikrettiği o zikirler gelir ona arkadaş olurlar Kabrinde oan zarar ve azap verebilecek haşaratı yılan vesair azap ve işkence mahluklarını yakar yıkar mahveder O kişi selamete ererLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız153Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız154
29 Zikir Ehli Sırattan Çabucak Geçerler
Allahu Teala Davud’a (as) vahiy ile buyurmuş ki: Sırattan en süratli geçecek kimse benim hükmüme razı olan ve dilleri de zikrimden ıslak bulunanlardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız155Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız156
30 Zikredenlerin Hesabı Kolay Olur
Rasulullah (say) Efendimizin müjdelediği gibi Allahu Teala’yı çokça zikreden erkek ve kadınların hesabı kolay olurLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız157Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız158
Hadisi şerifte:
Hesab günü, ‘Neden zikirden gafil bulundun diye sorulunca;
Dünya işlerini tedvir etmek beni meşgul etti, diyene;
İşin, Süleyman aleyhisselam kulumunkinden daha mı çoktu? O hem dünya hükümdarı ve hem Peygamber idi Bir an Hakk’tan gafil olmadı
Diğer başkası:
Hastalığım mani oldu diyene;
Eyyub aleyhisselam kulumdan da mı daha ziyade hasta idin? Vücudunun her tarafını hastalık sarmıştı Bir an olsun Hakk’ın zikrinden uzak kalmadı
Bir diğeri:
Sıkıntı da, darda idim, diyecek cevabında;
Yunus aleyhisselam kulumdan da mı daha darda idin? O balığın karnında yine Hakk’ın tesbihine devam etti
Keza bir başkası:
Kuyulara, zindanlara düştüm de zikredemedim deyince:
Yusuf aleyhisselam kulumdan da mı daha zor durumda idin? O oralarda bir an Hakk’ın zikrini, fikrini ve hikmetini unutmadı denilecektir
Böylece itiraz edenler hep mülzem kılınacaklar, susturacaklar; mahcup ve nadim olacaklardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız159
31 Zikreden Kimseler Arşın Gölgesinde Gölgelenirler
Yalnızlıkta göz yaşları ile zikir, kıyametin dehşetinde arşın gölgesinde olmağa vesiledirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız160
32 Zikredenler İçin Cennete Ağaç Dikerler
Ebu Süleyman Daranî (ks) şöyle diyor: “Cennette bir ova var, kul Allah’ı zikre başladı mı melekler bu sahaya ağaç dikmeye başlarlar Bazen meleklerden biri ağaç dikme işine ara verir Neden duruyorsun? Diye sorulunca, namına diktiğim şahıs zikre ara verdi, (fütür getirdi) de ondan, diye cevap verirlerLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız161Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız162
33 Zikir Cehennem Azabından Korur
Hz Peygamber (sav) hadislerinde şöyle buyurur:
“İnsanı, Allah’ın azabından en çok koruyacak şey, ancak zikrullahtır
Büyük müfessir Fahreddin erRazî Hazretleri şöyle diyor:
“İnsanların Cehenneme girmelerinin birinci sebebi Allahu Teala’nın zikrinden gafil olmalarıdır Cehennem azabından kurtulmanın sebebi de zikrullahtır Çünkü kalp Allah’ı zikirden gafil olup dünyaya daldığında kendilerine hırs kapıları açılır, artık dünyanın peşinde koşarak, zulmetten zulmete, gafletten gaflete düçar olurlar Ne zaman ki kalbine zikir ve ilahi marifet kapısını açıp marifetullah hasıl olursa helak ve husrandan kurtulurlar Böylece mükevvenatın sahibini bilmeğe başlar ve selamete ulaşırlarLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız163
Muaz bin Cebel (ra) deriyor: “Kul, kendini Allah’ın azabından kurtarmada zikrullahtan daha müessir bir ameli işlememiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız164Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız165
Zikir insanı en büyük felaket olan cehennem ateşinden korur Rasulullah (sav) Efendimiz, insanı ateşten kurtaracak en güzel amelin zikir olduğunu müjdelemiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız166
Kulun Yüce Rabbini zikretmesi öyle büyük bir sermayedir ki, ömründe bir kere olsun samimi olarak “La ilahe illallah’ diyen kimse, bu zikrin bereketine ebedi ateşte kalmayıp cennete girecektirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız167Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız168
34 Zikirsiz İnsan Cennette Bile Olsa Pişmanlık Duyacaktır
Hz Peygamber (sav) hadisi şeriflerinde şöyle buyurur:
“Cennet ehli, Allah’ın zikrinden gafil olarak geçirdikleri vakitlerden başka hiçbir şeye hasret ve nedamet duymayacaklardırLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız169Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız170
Mu’az b Cebel ra şöyle der:
“Cennet ehli sadece, dünyada iken Allah’ı zikretmeden geçirdiği vakitlere hayıflanırlar
Rasülullah sav şöyle buyurur:
“Bir yerde oturup Allah Teala’nın adını hiç zikretmeyen ve Peygambere hiç salavat getirmeyen her topluluk, kıyamet günü bundan dolayı mutlaka hayıflanıp pişman olur!Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız171Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız172
35 Zikir Etmenin Karşılığı Cennettir
Âllah’ın emrine uyan müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, tâata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevâzi erkekler ve mütevâzi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar; işte Allah, bunlar için bir mağrifet ve büyük mükâfat hazırlamıştır“Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız173Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız174
Ebu’nNecib Ziyâuddin esSühreverdî bize, imla yoluyla (bizzat yazdırarak), Abdurrahman b Zeyd’in babasından naklen şöyle dediğini haber verdi:
“Meryem oğlu İsâ (as): “Ya Rabbi bana, rahmete ulaşmış şu ümmetin hâlinden haber ver! deyince, Cenâbı Hakk şöyle vahyetmiştir:
“O, Muhammed’in ümmetidir Onlar, âlim, muttakî, halîm, asfiyâ ve hakîm olup, (tebliğ ve dâvette) sanki peygamberler gibidirler Onlar benim az bir ihsanıma râzı olurlar, ben de onların az ameline râzı olurum ve onları “lâ ilâhe illâllah zikirleri sâyesinde Cennetime koyarım Yâ İsâ! Cennet ehlinin ekserisini onlar teşkil eder Çünkü, onların dillerinin “lâ ilâhe illâllah zikrine bağlandığı gibi hiçbir topluluğun dili bağlanmamış Ve yine onların boynunun secdeye bağlandığı gibi hiçbir topluluğun boynu secde ile yorgun düşmemiştirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız175
• Zikir insana cennet kapılarını açar Allahu Teala’yı çokça zikreden mü’min erkek ve kadınlara Yüce Rabbimiz mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır Bu mükafat Cennet ve Allah’ın nur cemalidirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız176
• Zikir mahşer gününün zafer biletidir Dünyada çok zikredenler ahİrette çok güler Allahu Teala mahşerde zikir ehlini özel himayesine alır, rahmet gölgesinde gölgelendirirLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız177
Zikre ait bütün müjdeler herkes içindir Erkekkadın, gençihtiyar, fakir zengin herkes bu nimetlere davet edilmiştir Kul kalbi ve dili ile ne kadar zikir çeker ve buna devam ederse o derece ilahi ikram ve müjdelere ulaşır
Kısaca, Zikir, kalpleri doyuran, iştahların aç gözlülüğünü gideren, susuzları suya kandıran, akılları hedefine ulaştıran bir ibadettir Zikir kul için uyanıklılıktır, şuurdur, bilinçli olmaktır Zikir takvaya ulaştırır, takvayı öğretir, takvaya arkadaş eder Zikir şuurları diri tutar, gönülleri gafletten korur Zikir ilaçtır, zikir iksirdir, zikir abı hayattır, zikir canlara can katan merhemdir Zikir yoksullukları kanaat zenginliğine, yalnızlıkları ebedi ve bitmez dostluğa, mahrumiyetleri ilâhí ilgiye dönüştürür Zikir dünyalık korkuları giderir, endişeleri umuta çevirir, hayalleri götürür; onun yerine solmaz gerçekleri yerleştirir Zikir boş kuruntular (ümniyye) yerine Allah’ı bilme, takdir etme, önünde kul gibi eğilme ve O’ndan isteme cesareti arama ümidini verir Zikretmeyenler, ya da ‘zikir’den yüz çevirenler ebedí açlığa, doyumsuzluğa, mutsuzluğa, sıkıntılı bir hayata ve yalnızlığa mahkûmdurlar
Dünya ve ahiret mutluluğunun anahtarı, şifresi Allah’ı zikretmektir Allahu Teala’yı zikir kalbin hayatıdır, tadıdır, ilacıdır, gıdasıdır, cilasıdır Zikirsiz kalp zayıflar, hastalanır, kararır, kapanır, katılaşır, sonunda ölür Bu halden Yüce Allah’a sığınırızLinkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız178
Anlatılan Müjdelere Ulaşabilmek İçin Zikrimizi Nasıl Yapmalıyız?
Buraya kadar anlatmaya çalıştığımız zikrin güzelliklerinden istifade edebilmek için, kişi önce bir Mürşidi Kamilden tövbe ederek ona intisap etmeli, daha sonra Mürşidinin tarif ettiği edep ve adablara uygun olarak devamlı olarak –mazeretler hariç virdini çekmelidir Yoksa rastgele yapılan zikirler insana ya çok az veya hiç fayda sağlamazlar Âlim bir zatın naklettiğine göre Şahı Nakşibend Hazretleri şöyle anlatır:
— Hace Abdülhalik Gücdevanî Hazretleri, mürşidi Yusuf Hemedanî Hazretlerine henüz mürit olmadığı günlerdeydi Bir gün Hace Abdülhalik Gücdevânî Hazretleri, hocası İmam Sadreddin Hazretleri ile tefsir dersindeydi
‘Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, gizli bir sesle sabah akşam rabbini zikret Gafillerden olma!’Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız179ayeti kerimesini tefsir ederken, Hace Abdülhalik Gücdevanî Hazretleri hocasından, ayette geçen gizlice zikrin nasıl yapılacağını açıklamasını istedi Hocasına şunu sordu:
— Allah Teâla’nın bu ayette zikretmiş olduğu gizlice zikir, seslerin yükseltilmesi yahut azaların harekete geçirilmesiyle yapılan zikir ise; diğer insanların bundan haberi olması gerekir Ama burada kalp ile gizlice yapılan zikir anlatılmak isteniyorsa şeytan; insanların damarlarında kanın aktığı gibi hareket etmektedir Dolayısıyla bu zikirden haberi olur Şu hâlde, buradaki gizli zikrin anlamı ne?
Bu soruya hocası İmam Sadreddin, şu cevabı verdi:
— Bu tasavvuf ilminin bir konusudur Tasavvufta buna, ‘ledünnî ilim’ denir Bunu sana ancak, Allah dostu kamil bir mürşit kolaylıkla öğretebilir Bunu öğrenmek için, bir mürşidin terbiyesine girmelisin Böylelikle ‘marifet ilmini’ de öğrenirsin Hocasının bu sözleri üzerine Hace Abdulhalik Gücdevânî Hazretleri, mürşidi Şeyh Yusuf Hemedânî Hazretleriyle tanışıncaya kadar beklemişti Nihayet Yusuf Hemedânî Hazretleri, kendisine vukûfu adedî denilen zikri öğretti ve şöyle dedi:
—La ilâhe illallah’ diye Allah Teala’yı zikrederken; la ilâhe (hiçbir ilâh yoktur) deyince kişi, sahte ilâhların tümünü gönülden reddeder İllallah (Ancak ilâh olarak, Allah vardır) derken, bizzat Allah Teala’yı ispat ve kabul etmiş olur
Zikirden maksat, zikreden kimsenin tevhid anlayışının özüne ulaşmasıdır Yoksa zikrin az veya çok olması önemli değildir Buradaki kelimei tevhid zikrinin özü, kelimei tevhidi zikretmek suretiyle, Allah Teala’dan başkasını tamamen reddetmektir Zira bu yolun başı da, sonu da yine kelimei tevhiddir Bu ilk ve son ders olup, saadetin anahtarıdır Saadet kapısı bu anahtardan başkasıyla açılamaz
Bundan sonraki, ‘vukûfi zamânî’ adı verilen, ‘her anını kalp uyanıklığı ve zikir içinde geçirme hâli’ sâlik kimsenin en önemli meşguliyetlerindendir Bu da, müridin bütün hâllerini her zaman gözden geçirip, şükür yahut özrü gerektiren hâllerinden gafil olmamasını ve tüm zamanlara uygun amellerde bulunması anlamına gelir