iltasyazilim
FD Üye
ZİYA OSMAN SABA
Ziya Osman Saba, 1910 doğumlu, Cumhuriyet Dönemi ’nin edebi topluluklarından biri olan, Yedi Meşaleciler ’in en öne çıkan üyesi, şair, yazar, çevirmen
30 Mart 1910 tarihinde, İstanbul ’da dünyaya gelen Saba, 1931 senesinde, şavaş yıllarında yatılı olarak okuduğu, Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu
Lise arkadaşı Cahit Sıtkı Tarancı gibi, edebiyata lise yıllarında merak saran Saba ’nın ilk şiirleri, Ocak 1927 ’de, Mal Varlığıi Fünun Dergisi ’nde yayınlandı
Yeni bir edebi tarz oluşturarak ve Batı edebiyatını takip ederek, özgün şiirler üretmek adına, Cumhuriyet Dönemi ’nin başlarında bir araya gelen tek topluluk olan, Yedi Meşaleciler ’e, 1928 ’de katılan Ziya Osman Saba ’nın adı, bu topluluğu oluşturan, Sabri Esat Siyavuşgil, Vasfi Mahir Kocatürk, Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret, Kenan Hulusi, Muammer Lütfi gibi birçok isim arasında en dikkat çekenidir
Yedi Meşaleciler ’in şiir anlayışını, sanat hayatının bitimine dek sürdüren tek şair olan Ziya Osman Saba, Meşale Dergisi kapanınca, bir süre Uyruk Gazetesi ’nin edebiyat sayfasına ve İçtihat Dergisi ’ne yazdı Varlık Dergisi çıkmaya başlayınca, öykü ve şiirlerini, 15 Temmuz 1933 tarihinde, çıkan ilk sayısından itibaren, çoğunlukla Varlık ’ta yayımladı
1936 yılında, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan ünlü şair Saba, 1931 ile 1936 seneleri aralarında, üniversitedeyken, Cumhuriyet Gazetesi muhasebe servisinde tahsis aldı Mezuniyetinden daha sonra da, 1945 ’e değin, Emlak Kredi Bankası'nda çalışan Ziya Osman Saba, Ulusal Eğitim Basımevi'nde, tashih bürosu şefliği görevini üstlendi
Saba, 1950 ’de, kalp rahasızlığı nedeniyle, emekli olarak, Kadıköy'deki evinde, Varlık Yayınevi'nin yayın işleriyle meşgul olmaya başladı
İçine kapanık bir şair ve bir İstanbul yazarı olarak, sanat hayatı baştan başa, çevresindeki değişimin içinde daima incelikleri, güzellikleri arayan Ziya Osman Saba, bu özelliğini eserlerinde de sergiledi
Şiirlerinde, çocukluk özlemi, anılara düşkünlük, konut ve aile sevgisi, yoksulluk ve acıma duyguları, utanç, kadercilik, ufak mutluluklarla yetinme, ölüm korkusu ve öbür dünya merakı, iyilik düşüncesi, İstanbul sevgisi ve inanç gibi bireysel konuları işleyen Saba, gözlemci ve dışavurumcu, kendine özgü tarzıyla, farklı alanlara yönlendirilmiş hikâyeler de yazdı
Şiirlerini, “Sebil ve Güvercinler, “Geçen Süre ve “Nefes Almak kitaplarında bir araya getiren, hikâyelerini de, “Mesut Irk Fotoğrafhanesi ile “Değişen İstanbul kitaplarında toplayan Saba, Goncourt Kardeşler'den roman çevirileri de yapmıştır
Yazar Ziya Osman Saba, 29 Ocak 1957 tarihinde, İstanbul'daki evinde vefatının ardından, Eyüp mezarlığına gömüldü *
Ziya Osman Saba, 1910 doğumlu, Cumhuriyet Dönemi ’nin edebi topluluklarından biri olan, Yedi Meşaleciler ’in en öne çıkan üyesi, şair, yazar, çevirmen
30 Mart 1910 tarihinde, İstanbul ’da dünyaya gelen Saba, 1931 senesinde, şavaş yıllarında yatılı olarak okuduğu, Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu
Lise arkadaşı Cahit Sıtkı Tarancı gibi, edebiyata lise yıllarında merak saran Saba ’nın ilk şiirleri, Ocak 1927 ’de, Mal Varlığıi Fünun Dergisi ’nde yayınlandı
Yeni bir edebi tarz oluşturarak ve Batı edebiyatını takip ederek, özgün şiirler üretmek adına, Cumhuriyet Dönemi ’nin başlarında bir araya gelen tek topluluk olan, Yedi Meşaleciler ’e, 1928 ’de katılan Ziya Osman Saba ’nın adı, bu topluluğu oluşturan, Sabri Esat Siyavuşgil, Vasfi Mahir Kocatürk, Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret, Kenan Hulusi, Muammer Lütfi gibi birçok isim arasında en dikkat çekenidir
Yedi Meşaleciler ’in şiir anlayışını, sanat hayatının bitimine dek sürdüren tek şair olan Ziya Osman Saba, Meşale Dergisi kapanınca, bir süre Uyruk Gazetesi ’nin edebiyat sayfasına ve İçtihat Dergisi ’ne yazdı Varlık Dergisi çıkmaya başlayınca, öykü ve şiirlerini, 15 Temmuz 1933 tarihinde, çıkan ilk sayısından itibaren, çoğunlukla Varlık ’ta yayımladı
1936 yılında, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan ünlü şair Saba, 1931 ile 1936 seneleri aralarında, üniversitedeyken, Cumhuriyet Gazetesi muhasebe servisinde tahsis aldı Mezuniyetinden daha sonra da, 1945 ’e değin, Emlak Kredi Bankası'nda çalışan Ziya Osman Saba, Ulusal Eğitim Basımevi'nde, tashih bürosu şefliği görevini üstlendi
Saba, 1950 ’de, kalp rahasızlığı nedeniyle, emekli olarak, Kadıköy'deki evinde, Varlık Yayınevi'nin yayın işleriyle meşgul olmaya başladı
İçine kapanık bir şair ve bir İstanbul yazarı olarak, sanat hayatı baştan başa, çevresindeki değişimin içinde daima incelikleri, güzellikleri arayan Ziya Osman Saba, bu özelliğini eserlerinde de sergiledi
Şiirlerinde, çocukluk özlemi, anılara düşkünlük, konut ve aile sevgisi, yoksulluk ve acıma duyguları, utanç, kadercilik, ufak mutluluklarla yetinme, ölüm korkusu ve öbür dünya merakı, iyilik düşüncesi, İstanbul sevgisi ve inanç gibi bireysel konuları işleyen Saba, gözlemci ve dışavurumcu, kendine özgü tarzıyla, farklı alanlara yönlendirilmiş hikâyeler de yazdı
Şiirlerini, “Sebil ve Güvercinler, “Geçen Süre ve “Nefes Almak kitaplarında bir araya getiren, hikâyelerini de, “Mesut Irk Fotoğrafhanesi ile “Değişen İstanbul kitaplarında toplayan Saba, Goncourt Kardeşler'den roman çevirileri de yapmıştır
Yazar Ziya Osman Saba, 29 Ocak 1957 tarihinde, İstanbul'daki evinde vefatının ardından, Eyüp mezarlığına gömüldü *