iltasyazilim
FD Üye
Zorunluk Ne Demektir?
Olguların temel ve tarafsız iç ilişkileri (yasalarN)
Doğada ve toplumda zorunluk, yasalılığın sonucudur
Yasanın işlediği her tarafta o yasanın gereği bir zorunluluktur Örneğin bırakılan taş yere düşer Düşmemezlik edemez, düşmesi zorunludur, çünkü cisimler üstüne yerçekimi yasası işlemektedir Zorunluluk ve yasa, nesne ve olguların özüdür Bundan ötürüdür fakat eytişimsel fesefede zorunluk, yasa ve öz yakın anlamlıdırlar ve ‘esas iç ilişki ’yi dilegetirirler Nerede bir yasa varsa orada mutlaka bir mecburiyet, nerede bir mecburiyet varsa orada mutlaka bir yasa vardır
Metafizik felsefe zorunluluğun karşısına hür ve rastlantıyı koyar ve bunları birbirinden bağımsız olarak birbirleriyle karşıtlaştırır Bu halde metafizik mantık gereğince bunlardan birinin varlığı, öbürünün yokluğunu gerektirir
Ancak zorunlulukla özgür ve zorunlulukla rastlantı birbirleriyle bağımlıdırlar, biri varolmadan öbürü de varolmaz, biri öbürüne dönüşebilir
Âlem, ölümsüz çeşitlilikte bir fenomenler topluluğudur Bu fenomenler birbirleriyle balantı halindedirler Bu bir genel bağlantıdır ancak evreni ahenkli kılar Evrendeki düzenlik (örneğin, gecelerle gündüzlerin, mevsimlerin birbirini izlemesi, toprağa buğday tohumu ekildiğinde mutlaka buğday üretmesi) bu genel bağlantının sonucudur Bu temas, fenomenler aralarında bir ilişkidir oysa fenomenleri birbirlerine bağımlı kılar Bu tiryakilik, karşılıklı bir bağlılaşmadır, fenomenleri birbirleri için gerekli kılar Ama tüm bu bağlantılar arasında esas bir bağlantı vardır ki herhangi bir fenomeni başlıca belirleyen, geliştiren odur; eşdeyişle o fenomen onsuz kendisi olamaz Bir fenomenin varlaşması ve gelişmesi için esas olmayan (ilineksel) bağlantılara da ihtiyacı vardır Ama fenomenleri varlaştıran, ana belirleyici, geliştirici, neyse o edici temel ilişki ‘iç ilişki ’dir ama onların özünde içkindir Bu özsel ilişki fenomenin zorunluk ’udur, yasa ’sıdır Katkın dış ilişkilerse rastlantı ’sal ilişkilerdir, gerekli değildirler, çünkü olmaları olası olduğu gibi olmamaları da mümkündür…
Insanlar yasaları bilip tanımakla o yasalara hakim olurlar, o yasalar karşısında hür ’e kavuşurlar Dış ilişkileri(yasanın işlemesi için zorunlu şartlar) bilinçli ya da bilinçsiz olarak meydana getirebilirler ya da yok edebilirler, lakin yasayı meydana getiremezle ve yok edemezler Yasaların nesnelliği ve insan iradesinden ve bilincinden bağımsız oluşu da burada belirir Böylece zorunluluk da, kesin koşullar içinde meydana gelmemenin imkansızlığı olarak tanımlanır Bu imkansızlık, evrensel nedensellikten doğar; her fenomenin mutlaka bir nedeni bulunduğunu anlamak, zorunluluğun varlığını çakmak demektir bir fenomeni varlaştıran, neyse o eden ‘zorunlu niçin ’ o fenomenin temel ve iç ilişkisidir Bir fenomenin bu zorunluluğunu kavramak ve tanımak insanı (o fenomen karşısında N) hür kılar, çünkü bildiği ve tanıdığı nedeni amaçlarına göre etkileyebilir (isteği yönde değiştirebildiği ölçüde özgürleştirir N)
Örneğin insanlar yıldırımın nedenini bilmedikleri sürece şimşek onlar için kör bir zorunluluk, bir kader ’di; yıldırımın nedenini öğrenerek yıldırımsavarlar yaptılar ve şimşek aleyhinde özgürleştiler Şimşek kendi oluşma yasasıyla gerekli olarak düşer, fakat onun bilgisini edinmek insanı bu zorunluluktan serbest düzeyine geçirir İnsanın özgürlüğünü yok eden zorunluluk, nedenleri bilinmez (bilinse de müdahale edilemeyen N) zorunluluktur *
Olguların temel ve tarafsız iç ilişkileri (yasalarN)
Doğada ve toplumda zorunluk, yasalılığın sonucudur
Yasanın işlediği her tarafta o yasanın gereği bir zorunluluktur Örneğin bırakılan taş yere düşer Düşmemezlik edemez, düşmesi zorunludur, çünkü cisimler üstüne yerçekimi yasası işlemektedir Zorunluluk ve yasa, nesne ve olguların özüdür Bundan ötürüdür fakat eytişimsel fesefede zorunluk, yasa ve öz yakın anlamlıdırlar ve ‘esas iç ilişki ’yi dilegetirirler Nerede bir yasa varsa orada mutlaka bir mecburiyet, nerede bir mecburiyet varsa orada mutlaka bir yasa vardır
Metafizik felsefe zorunluluğun karşısına hür ve rastlantıyı koyar ve bunları birbirinden bağımsız olarak birbirleriyle karşıtlaştırır Bu halde metafizik mantık gereğince bunlardan birinin varlığı, öbürünün yokluğunu gerektirir
Ancak zorunlulukla özgür ve zorunlulukla rastlantı birbirleriyle bağımlıdırlar, biri varolmadan öbürü de varolmaz, biri öbürüne dönüşebilir
Âlem, ölümsüz çeşitlilikte bir fenomenler topluluğudur Bu fenomenler birbirleriyle balantı halindedirler Bu bir genel bağlantıdır ancak evreni ahenkli kılar Evrendeki düzenlik (örneğin, gecelerle gündüzlerin, mevsimlerin birbirini izlemesi, toprağa buğday tohumu ekildiğinde mutlaka buğday üretmesi) bu genel bağlantının sonucudur Bu temas, fenomenler aralarında bir ilişkidir oysa fenomenleri birbirlerine bağımlı kılar Bu tiryakilik, karşılıklı bir bağlılaşmadır, fenomenleri birbirleri için gerekli kılar Ama tüm bu bağlantılar arasında esas bir bağlantı vardır ki herhangi bir fenomeni başlıca belirleyen, geliştiren odur; eşdeyişle o fenomen onsuz kendisi olamaz Bir fenomenin varlaşması ve gelişmesi için esas olmayan (ilineksel) bağlantılara da ihtiyacı vardır Ama fenomenleri varlaştıran, ana belirleyici, geliştirici, neyse o edici temel ilişki ‘iç ilişki ’dir ama onların özünde içkindir Bu özsel ilişki fenomenin zorunluk ’udur, yasa ’sıdır Katkın dış ilişkilerse rastlantı ’sal ilişkilerdir, gerekli değildirler, çünkü olmaları olası olduğu gibi olmamaları da mümkündür…
Insanlar yasaları bilip tanımakla o yasalara hakim olurlar, o yasalar karşısında hür ’e kavuşurlar Dış ilişkileri(yasanın işlemesi için zorunlu şartlar) bilinçli ya da bilinçsiz olarak meydana getirebilirler ya da yok edebilirler, lakin yasayı meydana getiremezle ve yok edemezler Yasaların nesnelliği ve insan iradesinden ve bilincinden bağımsız oluşu da burada belirir Böylece zorunluluk da, kesin koşullar içinde meydana gelmemenin imkansızlığı olarak tanımlanır Bu imkansızlık, evrensel nedensellikten doğar; her fenomenin mutlaka bir nedeni bulunduğunu anlamak, zorunluluğun varlığını çakmak demektir bir fenomeni varlaştıran, neyse o eden ‘zorunlu niçin ’ o fenomenin temel ve iç ilişkisidir Bir fenomenin bu zorunluluğunu kavramak ve tanımak insanı (o fenomen karşısında N) hür kılar, çünkü bildiği ve tanıdığı nedeni amaçlarına göre etkileyebilir (isteği yönde değiştirebildiği ölçüde özgürleştirir N)
Örneğin insanlar yıldırımın nedenini bilmedikleri sürece şimşek onlar için kör bir zorunluluk, bir kader ’di; yıldırımın nedenini öğrenerek yıldırımsavarlar yaptılar ve şimşek aleyhinde özgürleştiler Şimşek kendi oluşma yasasıyla gerekli olarak düşer, fakat onun bilgisini edinmek insanı bu zorunluluktan serbest düzeyine geçirir İnsanın özgürlüğünü yok eden zorunluluk, nedenleri bilinmez (bilinse de müdahale edilemeyen N) zorunluluktur *