Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Zübeyr Bin Avvâm

Zübeyr Bin Avvâm
0
195

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
37
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
95
Zübeyr Bin Avvâm
Zübeyr Bin Avvâm Kimdir
Zübeyr Bin Avvâm Nedir



Cennetle müjdelenenlerden

Hazreti Zübeyr, Peygamber efendimizin halası olan Hazreti Safiyyenin oğludur Ilk Müslümanlardandır Cennetle müjdelenen on kişiden biridir

Îmân ettiği vakit, amcası çok kızmıştı Dinden dönmesi için, kendisini ateşe sokup çıkartıyordu Amcasının, Daha artı söz dinlememe, atalarının dînine dönteklifine karşısında diyordu ama:
Aslâ küfre dönmem! Allah birdir Üstünlük ya da zararı olmayan putlara tapmam Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah

Böylece, yapılan tüm işkencelere büyük bir tahammül ve metânet gösteriyordu

Allah sizi tekrar toplar
Îmân edenler çoğaldıkça, müşrikler, korkularından Müslümanlara akla hayâle gelmedik işkenceler yapıyorlardı Peygamber efendimiz, bu dayanılmayacak işkenceleri görür görmez buyurdu oysa:
Siz bâri yeryüzüne dağılın! Yüce Allah, sizi yine toplar
Eshâbı kirâm sordular:
Yâ Resûlallah nereye gidelim?
Habeş ülkesine gitseniz iyi olur Habeş ülkesinde kimse zulme uğramaz Orası doğruluk yurdudur Allahü teâlâ sizi belki orada ferahlığa kavuşturur

Bunun üzerine, içlerinde Zübeyr bin Avvâm hazretlerinin de bulunduğu 15 kişilik bir kâfile Habeşistana hicret etti Habeş meliki Necaşî kendilerini mükemmel karşıladı Orada gizli bir şekilde yaşadılar Necâşî de sonradan Müslüman oldu

Hazreti Ümmü Seleme anlatır:
Biz Habeşistanda kolaylık içinde yaşarken, bir grup Habeşli Necâşi'ye isyân ederek saltanatını elinden olmak istedi Bunların Necâşîye üstün gelmesinden korkuyorduk Çünkü bunlar, bize hayat hakkı tanımazdı

Necâşî de bunların üstüne yürüdü Savaş, Nil nehrinin değişik tarafında oluyordu Koşul çok kritikti Necâşînin gâlip gelmesini istiyorduk Eshâbdan bazıları dediler ki:
Kim savaş cephesine gidip, bize haber getirir?
Hazreti Zübeyr bin Avvâm cevap verdi:
Ben giderim!
Peki, sen git!

Hazreti Zübeyr bu sırada, Müslümanların yaşı en genç olanı idi Hazreti Zübeyr bin Avvâma bir su tulumu şişirdiler ve göğsüne astılar Sonra Nilin üstünde yüzdü ve orduların karşılaştığı Nilin öbür tarafına geçti Onların yanına hazırlanmış bulundu

Müjde, Necâşî zafere erişti!
Biz ise, Necâşînin düşmana gâlip gelmesi ve memleketinin başında kalması için, Allahü teâlâya duâ ettik Biz durumun ne olacağını ilgiyle beklerken, Hazreti Zübeyr uzaktan gözüktü Koşuyordu O elbisesiyle işâret ediyor ve şöyle sesleniyordu:
Müjde, Necâşî zafere erişti ve Allahü teâlâ, onun düşmanını helâk etti ve ona memleketinde kalmaya kudret verdi

O zamana dek böyle sevindiğimizi hatırlamıyorum

Necâşî, Allahü teâlânın izniyle o kâfiri mağlup ederek sağ sâlim sarayına döndü Resûlullahın yanına gelene değin, biz onun yanına güzel bir hayat sürdük Daha Sonra Eshâbı kirâm, Mekkeden Medîneye hicret edince, biz de Habeşistandan Medîneye hicret ettik

Peygamber efendimiz Medîneye hicret ettiği vakit, Hazreti Zübeyr bin Avvâmı, Ensârdan Kab bin Mâlik ile kardeş yaptı

Peygamber efendimiz, Bedir muharebesinde Hazreti Zübeyr bin Avvâmı, sağ kanada kumandan devir etti ve buyurdular ki:
in alâmetleri ve nişanları vardır Siz de kendinize birer alâmet ve nişan yapınız!

Savaş şiddetli geçiyordu
Bunun üzerine Zübeyr bin Avvâm hazretleri, başına sarı bir sarık sardı Her iki taraf, tüm güçleriyle saldırıya geçti

Zübeyr bin Avvâm anlatır:
Bedir günü, ben, müşriklerden Ubeyde bin Saîdle karşılaştım O yeniden ayağa kadar zırha bürünmüş, gözlerinden diğer bir yeri görünmüyor ve at üzerinde bulunuyordu Çocukluktan beri büyük karınlı olduğu için, kendisine, Ebû Zâtil Kirş Karın Babası denirdi O, Ben Ebû Zâtil Kirşim! Ben Ebû Zâtil Kirşim!diye meydan okuyordu

Elimdeki mızrağımı hemen onun gözüne sapladım Ubeyde yıkılıp öldü Ayağımı yanağına bastım, olanca kuvvetimle mızrağımı çekip çıkardım Lakin mızrağımın iki tarafı eğilmişti

in de katıldığı Bedir savaşı fazla şiddetli geçiyordu Peygamber efendimiz, defalarca Allahü teâlâdan takviye diliyor ve Ona yalvarıyordu

Hazreti Zübeyrin Bedir harbi esnasında gösterdiği kahramanlık fazla büyüktü Vücudunda yaralanmadık bir yer kalmamıştı Üç büyük kılıç darbesi almıştı Bunlardan biri boynunda idi Bedir muharebesi Müslümanların gâlibiyetiyle netîcelendi Bu savaşta, 14 Eshâbı kirâm şehîd oldu 70 müşrik öldürüldü
Mekkeli müşrikler bu yenilgiyi unutamamış, bir sene sonradan her tarafta Medîneye hareket etmişlerdi Uhudda iki ordu tekrar karşılaştı Hazreti Zübeyr bin Avvâm ve Mikdâd bin Esved, İkrime kumandasındaki süvârileri karşılayıp, bozguna uğrattılar

Zübeyr bin Avvâm ve Mikdâd bin Esved, biner süvâriye denk tutulurdu Zübeyr bin Avvâm hazretleri, müşriklerin sancaktarı olan Kilâbı öldürdü ve yedi arkadaşı ile Peygamber efendimizin yanında şehîd oluncaya dek ayrılmamak üzere yemin ettiler

Onu yere düşür!
Bu savaşın başında, Mekkeli müşriklerden biri, çarpışmak için er diledi Herkesin çekindiğini, geri durduğunu zannederek, dileğini üç kere tekrarladı

Bunun üzerine Zübeyr bin Avvâm, başına sarı bir sarık sararak meydana yürüdü Pat Diye devenin üzerine sıçrayıp, kâfirin boğazına sarıldı Deve üzerindeki bu uğraşma devam ederken, Peygamber efendimiz buyurdu ancak:
Onu yere düşür!

Zübeyr bin Avvâm o müşriki yere düşürdü Üstüne çöküp, onu öldürdü Peygamber efendimiz, bu husûsta buyurdu fakat:
Eğer Zübeyr, onun karşısına çıkmasaydı, ben çıkacaktım

Uhud savaşında müşriklerin okçuları, Peygamber efendimizi ok yağmuruna tutunca, Eshâbı kirâm, Peygamber efendimizi ortalarına aldılar Atılan oklar Peygamber efendimizin sağından solundan geçiyor, ya önüne düşüyor veya üstünden aşıp geçiyordu Zübeyr bin Avvâm ve arkadaşları, Peygamber efendimizin civarda pervane gibi dönerek, gelen oklara ve kılıçlara vücutlarını siper ettiler

Hamdolsun iyidir
Pek çok Eshâbı kirâm çarpışa çarpışa şehîd oldu Düşman gerilemiş, zafere yaklaşılmıştı Galibiyet sevinciyle bir kısım Sahâbenin terkettikleri yerden, düşman süvârileri saldırıya geçti ve Peygamber efendimize değin sokuldular Peygamberimiz yaralandı Eshâbı kirâm derhal toparlandı ve netîcede savaş bitmiş Müslümanların lehine döndü

Uhud savaşı bitmişti Peygamber efendimizin vefâtı şayiası Medîneye ulaşınca, Peygamber efendimizin halası Safiyye hâtun anında Uhuda hareket etti Uhud meydanına gelince, oğlu Zübeyri ve Hazreti Aliyi görüp, önce Resûlullahın hâlini sordu Hazreti Ali, Hamdolsun iyidirdeyince, ferahladı Lakin Hazreti Safiyye, Onu bana gösterdeyince, Hazreti Ali, Peygamber efendimizi gösterdi Peygamberimiz yaralı idi Peygamberimizin sağ olduğuna şükretti

Hazreti Safiyye, babaanne bir kardeşi olan Hazreti Hamzanın durumunu da bakmak istiyordu Peygamber efendimiz Hazreti Safiyyenin gelmekte olduğunu görür görmez, Zübeyr bin Avvâma buyurdu oysa:
Anneni geri çevir, kardeşinin cesedini görmesin

Zübeyr bin Avvâm hazretleri, Anneciğim! Resûlullah geri dönmenizi emrediyordeyince, Hazreti Safiyye dedi ki:
Eğer ona yapılanı benim görmemem için geri döneceksem, zaten ben kardeşimin cesedinin kesilip biçildiğini öğrenmiş bulunuyorum Her sıkıntıya râzıyız Allah yolunda bundan daha beter olanlarına da râzıyız Sevâbını Allahü teâlâdan bekliyeceğiz İnşâallah sabredip, katlanacağız

Hazreti Zübeyr bin Avvâm, durumu Peygamber efendimize bildirince, buyurdu ancak:
Böylece ise bırak görsün!

Hamza için getirdim
Hazreti Safiyye, kardeşi Hazreti Hamzanın cesedinin yanında oturup, sessizce ağlamaya başladı Bu sırada, Peygamber efendimiz de sessizce ağladılar

Hazreti Zübeyr bin Avvâm anlatır:
Annem Safiyye binti Abdülmuttalib Uhudda yanına getirdiği iki hırkayı çıkarıp dedi ama:
Bunları, kardeşim Hamza için getirmiştim

Hazreti Hamzayı kefenlediler ve Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Ali ve Hazreti Zübeyr bin Avvâm Kabre indirdiler Benzer kabre, onun gibi şehîd olan, Hazreti Abdullah bin Cahşı da koydular

Uhuddan dönüşte, Peygamber efendimiz yolda, münâfıklardan Ebû Azzel Cümehiyi yakaladı Resûlullah efendimiz onu Bedirde esîr etmişti Sonradan onu lutfederek öldürmemişti O, Yâ Resûlallah, beni bırakdedi Resûlullah efendimiz de şöyle buyurdu:
Vallahi bundan sonra bundan böyle, sen ellerini okşayıp, Muhammede iki kere hîle ettim diyemiyeceksin

Zübeyr bin Avvâm hazretleri, Allah yolunda kılıç sıyıranların ilkidir Bir gün, Peygamber efendimizin yaralandığını zannedip kılıcını sıyırdı Bir Uçtan Bir Uca, Mekkenin yukarı kısmında yer alan Resûlullahın yanına koştu Peygamber efendimiz, kendisini böyle yalın kılıç görür görmez, sordu:
Ey Zübeyr! Ne var, nedir bu hâlin?
Efendim, size bir zarar verdiler diye korktum, onun için kılıcımı sıyırdım

Bir birey değil mu?
Hazreti Câbir bin Abdullah der oysa:
Hendek günü iş ağırlaşınca, Resûlullah efendimiz bize, Benî Kureyzanın tutum ve davranışını öğrenip gelebilecek bir kişi yok mu? diye sordular Zübeyr bin Avvâm, Ben gider, öğrenip gelirimdedi Gidip, onların tutum ve davranışlarını öğrenip geldi

İşler yine ağırlaşınca, Resûlullah efendimiz her yerde sordular:
Bize, Benî Kureyzanın davranış ve davranışını öğrenip gelebilecek bir kişi yok mu?

Yine Zübeyr bin Avvâm dedi ama:
Ben, gider, öğrenir, gelirim

Gidip, onların tavır ve davranışlarını öğrenip geldi ve durumu arzetti:
Yâ Resûlallah! Onları, kalelerini tâmir ederken ve harp tâlimleri yaparken gördüm Ayrıca, hayvanlarını derleyip toparlıyorlardı

Bunun üstüne Resûlullah efendimiz buyurdu ama:
Her Peygamberin bir havârisi vardır Benim de havârim Zübeyrdir

Benî Kureyza Yahûdîlerinin tavır ve davranışlarını gözetlemek ve öğrenmek üzere, Peygamber efendimizin gönderdiği şahısların ilki Hazreti Zübeyr bin Avvâm idi

Hendek savaşında da müşrikler bozguna uğradılar Medînede oturan Yahûdîler, Eshâbı kirâma arkadan saldırarak anlaşmayı bozdular Peygamberimiz de savaştan daha sonra, onları Medîneden çıkardılar Yahûdîler Hayber kalesine toplandılar

Peygamberimiz Hendek savaşından sonra da Hayber üzerine yürüdüler Hayber'de, meşhûr Yahûdî Cengâveri Merhab, kaleden çıkarak er diledi Hazreti Ali çıkarak Merhabı öldürdü Merhabın katlinden sonradan onun oğlu Yâsir, babasının intikamını olmak için meydana çıkarak, Bana karşısında gelecek var mıdiye bağırdı

Oğlum şehîd mi oluyor?
Hazreti Zübeyr, hemencecik atını sürerek onu karşıladı ve ikisi de şiddetli bir muhârebeye tutuştular Oğlunun bu hareketini seyreden Hazreti Safiyye, Resûli ekreme yaklaşıp sordu:
Yâ Resûlallah! Oğlum şehîd mi oluyor?
Resûli ekrem de, Hayırbuyurdu

Resûli ekremin bu beyânından birkaç dakika sonradan, Hazreti Zübeyr, hasmını öldürdü Zübeyr bin Avvâm, Hayber savaşında da büyük kahramanlıklar gösterdi Netîcede Hayber kalesi de alındı

Hayber kalesinin fethinden sonradan Mekkeyi fethetmek için hazırlıklar yapıldı

Peygamber efendimizin Mekkeyi ele geçirmek için hazırlık yaptığını, müşriklere haberdar etmek için yazılan bir mektup, bir kadın vasıtası ile, el altından Mekkeye gönderildi

Sâre adındaki bu kadın, bu mektubu, başına yerleştirdikten daha sonra, üzerinden saçlarını belikler hâlinde örerek mektubu gizledi ve Kureyşlilere teslim etmek üzere yola çıktı

Telaş gidiniz!
Bu durumu Cebrâil aleyhisselâm Peygamberimize bildirdi Peygamber efendimiz de Hazreti Ali, Hazreti Zübeyr ve Hazreti Mikdâd bin Esvede buyurdu ki:
Acele gidiniz! Hah denilen yere vardığınızda, orada, yanında bir mektup bulunan, hayvan üstünde bir bayan bulacaksınız Mektubu ondan alınız ve bana getiriniz!
Hah; Medîne ile Mekke arasında bir yer olup, Medîne korularındandır

Hazreti Ali ve arkadaşları, aralıksız olarak beygir koşturarak Hah denilen yere vardılar Bayan orada idi Hazreti Ali kadına sordu:
Yanına götürmekte olduğun mektup nerede?
Kadın yanıt verdi:
Benim yanımda mektup falan değil
Kadının eşyalarını aradılar, mektubu bulamayınca, Hazreti Ali kılıcını çekip dedi fakat:
Resûlullah efendimiz bize, senin yanında mektup olduğunu söyledi Resûlullah aslâ yalan söylemez Ya mektubu çıkarırsın veya tepene kılıcı indiririm

Bayan yeminler ederek, inkâra devam ettiyse de, Hazreti Ali ve arkadaşlarının işi sıkı tuttuğunu anlayınca, çâresiz olarak saçının arasından mektubu çıkarıp verdi Bu Nedenle haber verme teşebbüsü engellenmiş oldu Hazreti Ali ve arkadaşları da mektubu Resûlullaha getirdiler

Fetih hazırlıkları tamamlanınca Hicretin 8 senesinde Resûli ekremin kumandasında hareket eden binlerce mücâhid, Mekkeye dürüst ilerledi Hazreti Zübeyr, bu hareket esnasında Resûli ekremin sancağını taşıyordu Peygamber efendimiz, askerlerini Zî Tuva denilen yerde bölüklere ayırdı Bir kısmını Zübeyr bin Avvâmın emrine vererek Mekkenin Kudâ tarafından girmelerini emir buyurdular

İşte o Zübeyrdir
Mekkeli müşrikler Mekkeyi harpsiz teslim ettiler Mekkenin fethinden sonradan Huneyn vâdisinde Hevâzin müşrikleriyle savaşıldı Bu savaşta Hevâzin kabîlesi mağlup olarak geriye çekilmeye başladı Kabîlenin ileri gelenlerinden Mâlik bin Avf gitti ve iki dağ aralarında yüksek bir mevkide arkadaşlarına dedi ki:
Durunuz ki, zayıflarınız yürüsün ve geride kalanlar bize yetişsinler! Hezîmete uğrayanlar gelip onlara kavuşuncaya değin orada durdular Mâlik, gelenlere sordu:
Geriye Doğru bakın neler görüyorsunuz?
Uylukları uzunca bir süvâri görüyoruz Mızrağını omuzu üzerine koymuş ve başına bir kırmızı sarık bağlamış
İşte o, Zübeyr bin Avvâmdır Ant ederim ama, şüphesiz o size ulaşır Onun için yerinizde sıkı durunuz, ayrılmayınız!

Hazreti Zübeyr bin Avvâm, o iki dağ arasındaki tepelik yerin dibine vardı Hevâzinliler de onu gördüler Yetişip, onlara saldırdı Oradan çıkartıp uzaklaştırıncaya kadar onlarla cenk etti

Sahâbeden Hubeyb bin Adiyi kâfirler yakalayıp Mekkeye götürdüler İdâm ettiler Kâfirler görsün de sevinsinler diyerek sehpadan indirmediler Kırk gün sehpada kaldı Bedeni çürüyüp, kokmadı Daima taze kan aktı

Yetmiş atlı yetişti
Resûlullah efendimiz, bunu haber alarak, onun cesedini getirmek üzere, Zübeyr bin Avvâm ve Mikdâd bin Esvedi gönderdiler Zübeyr ve Mikdâd cesedi gece ağaçtan aldılar Medîneye getirirken, arkalarından yetmiş atlı yetişti

Bu iki Müslüman, kendilerini korumak için Hubeybi yere bıraktılar Yer yarılıp Hubeyb kayboldu Kâfirler de bu hâli görüp, döndüler, gittiler

Hazreti Zübeyr bin Avvâm Tâif Muhâsarasına, Tebûk seferine ve Vedâ Haccına iştirak etmiştir

Amr İbnilÂs, Mısırın kalbi olan Fustat şehrini baskı altına almak için Hazreti Ömerden dörtbin kişilik şiddet istediğinde, Hazreti Ömer ona herkes bin kişiye değerinde dört kişi göndermiştir ki, bunlar; Hazreti Zübeyr bin Avvâm, Hazreti Mikdâd bin Esved, Hazreti Ubâde bin Sâmit ve Hazreti Mesleme bin Muhalled idi Zübeyr bin Avvâm, yedi aylık muhâsaradan sonra Fustat şehrini zaptetmeye muvaffak olmuştur Sonra İskenderiyye üzerine yürüyerek, burasının da alınmasında büyük rol oynamıştır
Hazreti Zübeyr, namaz kılarken İbni Cermuz tarafından şehîd edildi Şehîd olduğunda 67 yaşında bulunuyordu Hazreti Ali, Hazreti Zübeyrin vefâtına çok üzülmüş olup, cenâze namazını şahsen kendisi kıldırdı

Hazreti Zübeyr bin Avvâm, boylu boslu, beyaz tenli, zarif, kibar bir kimse idi Emânete son derece riâyet eder, hassasiyet gösterirdi Hazreti Zübeyr bin Avvâm, kendisine emânet edilen şeyleri saklamak için ne yapacağını şaşırırdı

Ticaret ve ziraat ile meşgûl olurdu Medînenin en zenginlerinden sayılırdı Medîne etrafındaki arsalardan diğer Basra, Kûfe ve Mısırda da bir hayli emlâkı vardı şehîd edildiğinde mîrâsçılarının herbirine kırkbin dirhem gümüş kaldı

Dilencilikten hayırlıdır
Etrafındaki fakirlerin hepsinin maişetini tedarik etmek husûsunda büyük gayretler sarfetmiştir Borç para isteyene borç para verir, cihâda gitmek isteyenleri Allah rızâsı için donatırdı Zekâtını vaktinde ve muntazaman verirdi Şu hadîsi şerîfi naklederdi:
(Birinizin ipi alıp, odun yüklenerek satması ve Allahın onun yüzünü ak etmesi, dilencilikten hayırlıdır İstediği kimseden birşey alsın veya almasın böyledir)

Tüm servetine ve zenginliğine karşın, o, son derece sâde yaşardı Sâde giyinir, sâde yemek yer ve zînet eşyasına iltifat etmezdi Ancak, silâhına hassasiyet gösterirdi Bu itibârla kılıcının kabzasını gümüşten yaptırmıştı

(Talha ile Zübeyr, Cennette komşularımdır) hadîsi şerîfi ile medhedildi

Eksik hadîs bildirdi Bir her birine şöyledir:
(Bilmediğini hadîs olarak söyleyen, Cehennemde azâb görecektir)

Hazreti Ömer, vefât edeceği zaman, halîfe olmaya lâyık gördüğü altı kişiden biri Talha, biri de Zübeyrdir *
 

Similar threads

ABDULLAH BİN ZÜBEYR (Medînede muhâcirlerden birincil doğan sahâbî) Abdullah bin Zübeyr, Medîne'de muhâcirlerden ilk dünyaya gelen çocuktur Hicretten yirmi ay daha sonra 622' de Medîne yakınındaki Kubâ'da dünyaya gelince, Muhâcirler fazla sevinip rahatladılar Çünkü Yahûdîler, 'Biz muhâcirlere...
Cevaplar
0
Görüntüleme
231
Erkek sahabe isimlerini merak ediyormusunuz arkadaşlarÖzellikle bebek bekleyen aileler için fazla hoş bir liste olduğunu düşünüyorumDünyaya gelecek olan çocuklarınız akoyabileceğiniz erkek sahabe isimlerinin yer aldığı güzel bir yazı hazırlaıdk sizlere umarım beğenirsiniz Erkek Sahebelerin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
345
Talhâ Bin Ubeydullah Talhâ Bin Ubeydullah Kimdir Talhâ Bin Ubeydullah Nedir Birincil Müslüman olanlardan Hazreti Talhâ bin Ubeydullah, Resûlullah efendimizin; Talhâ ve Zübeyr, Cennette komşularımdırhadîsi şerifiyle medhedilen sahâbidir Hazreti Talhâ, ticâretle uğraştığı için sıkça...
Cevaplar
0
Görüntüleme
169
ALT :larcomupluploadshzmuhammedinkimlikbelgesi41699hzmuhammedinkimlikbelgesi41699ALT Peygamber Efendimiz sav'in 10 amcasının olduğu babası Abdullah ile birlikte 11 erkek kardeş oldukları belirtilir Peygamber Efendimizin Amcalarının isimleri şöyledir:Haris, Zübeyr, Ebu Talib, Ebu Leheb, Kusem...
Cevaplar
0
Görüntüleme
232
Peygamber Efendimizin Ailesi Peygamber Efendimizin Ailesi hakkında bilmemiz gereken kısa bilgiler;Peygamber Efendimiz sav dedelerinden Kusay bin Kilab, Huzaa ’lılardan Kâbe emanetlerini alarak, iyi idaresi ile kendi kabilesini saygıdeğer bir konuma getirip, Kâbe etrafında topladıBundan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
187
858,505Konular
982,726Mesajlar
33,057Kullanıcılar
yaramaz61Son üye
Üst Alt