Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

zülkarneyn nedir?

zülkarneyn nedir?
0
157

bilgilihocam

FD Üye
Katılım
Mar 29, 2019
Mesajlar
401
Etkileşim
0
Puan
16
Yaş
36
F-D Coin
59
Zülkarneyn Nedir?

Ahirzaman ile ilgili olarak Zülkarneyn ve çin Seddi hakkında bilgi verir misiniz?

İlgili ayetlerin meali şöyledir:

“Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için güneşe karşı bir örtü yapmamıştık. İşte böylece onunla ilgili her şeyden haberdardık. Sonra yine bir yol tuttu. Nihayet iki dağ arasına ulaştığında, onların önünde, hemen hemen hiç söz anlamayan bir millet buldu. “Ey Zülkarneyn!” dediler, “Ye'cüc ve Me'cüc bu ülkede bozgunculuk yapıyorlar.

Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir vergi vermeyi teklif ediyoruz, ne dersin?”

O da şöyle cevap verdi: “Rabbimin bana verdiği imkanlar, sizin vereceğinizden daha hayırlıdır.

Siz bana beden gücüyle yardımcı olun da sizinle onlar arasında sağlam bir sed yapayım. Demir kütleleri getirin bana!” Zülkarneyn iki dağın arasını demir kütleleriyle doldurtup dağlarla aynı seviyeye getirince: “Körükleyin!” dedi. Tam onu bir ateş haline getirince, “Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim.” dedi.

Artık o Ye'cüc ve Me'cüc'ün, ne seddi aşmaya, ne de onda delik açmaya güçleri yetmedi. Zülkarneyn: “Bu, Rabbimden bir rahmettir, bir lütuftur, dedi. Rabbimin tayin ettiği vakit gelince, bunu yerle bir eder. Rabbimin vadi mutlaka gerçekleşir”
(Kehf, 18/90-98).

Bu konu eskiden beri alimler arasında tartışmalı olan Kur'an'ın “mübhematı” denilen belirsiz yerlerden biridir. Bizim anlattıklarımız, alimlerin görüşlerini yansıtmaktan ibarettir.

Kur'an'da coğrafik konumuyla birlikte tasvir edilen zulkarneyn seddi genellikle tefsirciler tarafından –bu tasvire uygun olarak- uzak doğu bölgelerinde olduğuna hükmedilmiştir.

Kadı Beyzavi'nin içinde bulunduğu bazı alimler bunun Azerbeycan ile Ermenistan tarafında, Türkistan topraklarının bittiği yerde olduğunu söylemişlerdir.

Zemahşeri ve Ebu's-Suud'un da içinde bulunduğu diğer bir kısım alimlere göre, Kur'an'da ifade edilen iki dağdan maksat Türk toprağının bittiği yerdir. Eğer bundan maksat maveraunnehir denilen küçük Türkistan ise, bu görüş çin seddi yerine işaret etmektedir(bk. Elmalılı, ilgili ayetin tefsiri).

Bediüzzaman Said Nursi' de bu görüşü benimsemiştir.

Bugün bu meşhur çin Seddi bu vasıfları taşımaktadır. Görenlerin anlattıkları da bu merkezdedir.

İlgili ayetlerde -mealen- yer alan “Nihayet güneşin doğduğu yere varınca” ifadesinden güneşin orada bulunmadığını değil, bulunduğunu anlamak gerekir. “Onlar için güneşe karşı bir örtü yapmamıştık” ifadesinden ise, Zulkarneyn'in en son fethettiği yerin, medeni yaşayıştan uzak, ilkel(çıplak, evsiz, barksız) yaşayan bir uzak doğu topluluğunu anlamak gerekir.

Bununla beraber, yukarıdaki açıklamayı iki yorum halinde verebiliriz:

Birincisi: Zulkarneyn, Japonya, Kore, çin bölgesine varmıştır. Orası, dağ veya ağaç gibi -güneşten biraz olsun koruyan- bir örtünün olmadığı bir yer idi.

İkincisi: Orası, çıplak, evsiz, barksız olarak yaşayan ilkel bir topluluk vardı(bk. Şevkani, İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri).

Ayrıca, Zulkarneyn'in yaptığı sed –Bediüzzaman'ın ifade ettiği gibi- çin seddidir. Buna göre, “onlar için güneşe karşı bir örtü yapmamıştık” ifadesinden, onların güneşin üzerine ilk doğduğu bir bölgenin insanları olduğunu anlamak da mümkündür. Bu ifadeyle, en uzak doğu sayılan çin bölgesine işaret etmekle, yapılan seddin de çin Seddi olduğuna bir ima yapılmıştır.

Veli mi, peygamber mi olduğu hususunda kesin bir şey söylenemeyen Hz. Zülkarneyn hakkında Bediüzzaman Hazretleri "Yemen Padişahlarından birisidir ki, Hazret-i İbrahim'in zamanında bulunmuş ve Hazret-i Hızır'dan ders almış" derken onun veli olduğuna işaret etmekte, bir başka ifadesinde de "Zülkarneyn olan İskender-i Kebirin (Büyük İskender'in) nübüvvetkfirane (peygambere yaraşır bir şekilde) irşadatıyla" (Lem'alar, s. 100-101) derken peygamberliğine işaret ettiği anlaşılmaktadır. Pek çok tefsirlerde de peygamber olduğu görüşü ağırlıktadır.

çin Şeddini de Hz. Zülkarneyn yapmıştır. Kur'an'ın ifadesiyle Ye'cüc ve Me'cüc olarak isimlendirilen Mançur, Moğol ve Kırgız kabileleri, Hindistan ve çin bölgesinde yaşayan mazlum ve masum insanlara pek çok defalar saldırıp vahşi bir şekilde öldürüyorlardı. Bu bozguncu ve çapulcu millet, Himalaya dağlarının arka taraflarında yaşamaktaydı. Girdikleri yerde adeta taş üzerinde taş, omuz üzerinde baş bırakmıyorlardı.

İşte bu zalim ve gaddar milletlerin zulüm ve tecavüzlerinden, çevrede yaşayan kavimleri kurtarmak için Hz. Zülkarneyn çin Şeddini yapmıştır. Böylece zalimlerin önüne duvardan bir perde ve zulümlerine karşı da taştan bir bina dikilmiş oldu. Ansiklopedilerde geçen bilgilere göre, daha sonraları çin hükümdarları bu şeddi genişletip, uzatmışlar, zamanla da bakımını yaparak bu güne kadar gelmesine vesile olmuşlardır.

"Acaib-i seb'a-i alemden", yani dünyanın yedi harikasından sayılan Hz. Zülkarneyn'in yapmış olduğu sedlerden birisi olan "çin Seddi" binlerce sene yaşadığı halde meydanda duruyor." İnsanın eliyle zemin (yeryüzü) sahi-fesine yayılan, mücessem, mütehaccir (taşlaşmış), manidar; tarih-i kadimden (geçmiş tarihten) uzun bir satır olarak okunuyor." (Şualar, s. 58-61)

Bu seddin harap olmasıyla kıyametin de kopmasını Kur'an'ın nasıl işaret ettiğini iki nükte şeklinde izah eden Bediüzzaman şöyle demektedir:

"Bu sed nasıl harap olacak, öyle de, bu sed dahi dağ gibi metindir. Ancak dünyanın harap olmasıyla hak ile yeksan (yerle bir) olabilir. İnkılabat-ı zaman tahribat yapsa da çoğu sağlam kalır."

Meşhur olan çin Seddinden başka daha birçok sedler de yapılmıştır. Bunlardan İskender-i Rumi gibi cihangir ve kuvvetli hükümdarlar maddi olarak, bazı peygamber ve veliler de manevi bakımdan "o Zülkarneyn arkasından gidip, iktida edip, mazlumları zalimlerden kurtaracak çarelerin mühimlerinden olan dağlar ortalarındaki sedleri, sonra dağlar başlarında kaleleri kurmuşlar. Ya bizzat maddi kuvvetleriyle veyahut irşad ve tedbirleriyle tesis etmişler." Yine Roma krallarından birisi İngiltere'de, İran Nüşirevanlarmdan diğer birisi de Kafkas dağlarında Derbent taraflarında, çapulcu ve bozguncu Tatar milletinin hücumunu durdurmak için Hz. Zülkarneyn gibi sedler inşa etmişler.

Bu hususta daha geniş bilgi için isimlerini verdiğimiz eserlere de müracaat edilebilir.
 
858,460Konular
981,107Mesajlar
29,529Kullanıcılar
peaceSon üye
Üst Alt