Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
3 kadından birinde bu rahatsızlık var
Prof Dr Sedat Kiraz, kemiklerin üretim aşamasında östrojen ve testesteron gibi seks hormonları fazla önemli yer tuttuğunu belirterek, ''Hem kadında ayrıca erkekte seks hormonlarının azalması kemik yıkımını artırıyor'' dedi
Yeşim Sert Karaaslan'ın haberi
Romatoloji Araştırma ve Eğitim Derneği Bilimsel Kurul Üyesi Prof Dr Sedat Kiraz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ahali aralarında kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun, kemiklerdeki kalsiyumun azalmasına bağlı yoğunluğunun ve dayanıklılığının azaldığı bir rahatsızlık olduğunu, tüm iskeletin zayıflamasına yol açtığını ve bilhassa omurga, kalça ve el bileğinde kırıklara yol açtığını söyledi
Osteoporozda kemiğin erimediğini, şeklini tıpkı muhafaza ettiğini, ancak dayanıklılığının düştüğünü belirten Kiraz, sızı ile kendini göstermediği için sinsice ilerleyen bir hastalık olduğunu bildirdi
Kiraz, yıllar içinde büyüyen omurga kırıklarının hastanın boyunda kısalmaya yol açtığını, bel, sırt ya da kalçada ağrı duyulmasının, omurlarda ezilme ve çökmeye tabi vücudun öne eğilmesinin, omurga, kalça veya el bileğinde aniden kırık gelişmesinin osteoporozun belirtileri olduğunu kaydetti
Kemik gelişiminin anne karnındayken başladığını ve yapımın 30 yaşlarına dek devam ettiğini anlatan Kiraz, kemik yapısının gelişiminde genetik faktörlerin yanı sıra hormonlar, 50 yaşın üstünde almak, besleme alışkanlığı, maddi aktivite ve güneş ışınlarından yeterli yararlanabilme, ince anatomik yapı, hastalık ya da sakatlık, hareketsizlik gibi yaşam biçimiyle ilgili faktörlerin fazla kayda değer rolü olduğunu belirtti
Değiştirilebilen risk faktörlerinin bilinmesi ve vaktinde tedbir alınması halinde hastalığın ve buna emrindeki kırıkların oluşmasının engellenebileceğini açıklayan Kiraz, kalça ve diz bölgelerindeki kasların cılız olmasının, denge ve yürüme bozukluğuna yol açan hastalıkların, görme sorunlarının, uygun olmayan ev ortamının düşme riskini ve buna tabi oluşabilecek kırık riskini artırdığını söyledi
ÖSTROJEN HORMONUNUN AZALMASININ ETKİSİ
Belirlenmiş bir doygunluğa gelen kemiklerin, yaşla birlikte kemik yoğunluğunun azaldığını açıklayan Kiraz, ''Kemiklerin üretim aşamasında östrojen ve testesteron gibi seks hormonları fazla kayda değer bir yer tutuyor bu nedenle keza kadında ayrıca erkekte seks hormonlarının azalması, kemik yıkımını artırıyor'' dedi
Kiraz, osteoporozun özellikle menopoz sonrası dönemde her 3 kadından birinde görüldüğüne dikkati çekerek, ''Kadınlarda östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte kemiklerdeki kalsiyum miktarı düşmeye başlıyor Dolayısıyla, menopozla birlikte ortaya meydana çıkan hormonal başkalaşım, kadınlarda sık görülmesinin asıl nedenidir'' diye konuştu
Ihtiyar erkeklerde de yeniden seks hormonu olan testesteron hormonunun düşmesine emrindeki kemik yıkımının arttığını ifade eden Kiraz, yurt dışarıda yapılan alıştırma sonuçlarına göre, yaşam baştan başa erkeklerin üçte birinin osteoporoza emrindeki kırık riski taşığını ifade etti Kiraz, ''Sağlıklı bir erkekte kemik yoğunluğunun en önemli belirleyicisi testesteron yeterli düzeyde olmasıdır Testesteron hormonunun azalmasıyla birlikte kemik yoğunlu da azalmaya başlar, güçsüzleşir Hem tartı ve kütle adale gücünde azalma gibi faktörler de etkilidir 60 yaş üzerindeki erkeklerde en kayda değer risk faktörü, düşük gövde ağırlığı, kilo kaybı, kaslarda dayanıksızlık ve sigara kullanımı olarak görülmektedir'' biçiminde konuştu
KALÇA VE OMURGA KIRIKLARINDA VEFAT RİSKİ
Kemik yoğunluğunun azalması ve yaşlılıkla birlikte en sık omurga ve kalça kırıkları ile karşılaşıldığını anlatan Kiraz, her iki kırıkların da ölüm riski taşıdığını söyledi
Kiraz, yurt dıştan yapılan kimi çalışmalarda ''yüzde 1020 arasında kalça kırıklarına bağlı vefat görüldüğünü'' ifade ederek, cerrahi işlem esnasında veya sonrasında damar tıkanıklığı ve akciğere embole atması gibi durumların hastanın yaşamını yitirmesine neden olabildiğini kaydetti
Osteoporoz tanısı konulabilmesi için romatoloji uzmanı göre kişinin kasiskelet sisteminin iyice muayene edilmesi ve altta yatan bir başka hastalığının olup olmadığının araştırılması gerektiğini vurgulayan Kiraz, ''kemik dansitometrisi'' ile kemik aşırılık ölçümlerinin yapıldığını anlattı
KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞU ARTIRILMALI
Kemik kütlesinin artırılabilmesi için özellikle 30 yaşına gelinceye kadar yeterli ve dengeli beslenilmesi gerektiğini, kalsiyumdan varlıklı süt ve süt ürünlerinin tüketilmesinin önemine dikkat çekici eden Kiraz, kalsiyum ve D vitamininden varlıklı perhiz yapılması ve güneşten mutlaka yararlanılması gerektiğini söyledi
Prof Dr Sedat Kiraz, kemik kaybını yavaşlatabilmek ve kas gücünü çoğaltmak için uyumlu egzersiz yapılmasının fazla yardımcı olduğunu, bunun bir yaşam biçimi haline dönüştürülmesini önerdiklerini kaydetti
AA
haber7 *
Prof Dr Sedat Kiraz, kemiklerin üretim aşamasında östrojen ve testesteron gibi seks hormonları fazla önemli yer tuttuğunu belirterek, ''Hem kadında ayrıca erkekte seks hormonlarının azalması kemik yıkımını artırıyor'' dedi
Yeşim Sert Karaaslan'ın haberi
Romatoloji Araştırma ve Eğitim Derneği Bilimsel Kurul Üyesi Prof Dr Sedat Kiraz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ahali aralarında kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun, kemiklerdeki kalsiyumun azalmasına bağlı yoğunluğunun ve dayanıklılığının azaldığı bir rahatsızlık olduğunu, tüm iskeletin zayıflamasına yol açtığını ve bilhassa omurga, kalça ve el bileğinde kırıklara yol açtığını söyledi
Osteoporozda kemiğin erimediğini, şeklini tıpkı muhafaza ettiğini, ancak dayanıklılığının düştüğünü belirten Kiraz, sızı ile kendini göstermediği için sinsice ilerleyen bir hastalık olduğunu bildirdi
Kiraz, yıllar içinde büyüyen omurga kırıklarının hastanın boyunda kısalmaya yol açtığını, bel, sırt ya da kalçada ağrı duyulmasının, omurlarda ezilme ve çökmeye tabi vücudun öne eğilmesinin, omurga, kalça veya el bileğinde aniden kırık gelişmesinin osteoporozun belirtileri olduğunu kaydetti
Kemik gelişiminin anne karnındayken başladığını ve yapımın 30 yaşlarına dek devam ettiğini anlatan Kiraz, kemik yapısının gelişiminde genetik faktörlerin yanı sıra hormonlar, 50 yaşın üstünde almak, besleme alışkanlığı, maddi aktivite ve güneş ışınlarından yeterli yararlanabilme, ince anatomik yapı, hastalık ya da sakatlık, hareketsizlik gibi yaşam biçimiyle ilgili faktörlerin fazla kayda değer rolü olduğunu belirtti
Değiştirilebilen risk faktörlerinin bilinmesi ve vaktinde tedbir alınması halinde hastalığın ve buna emrindeki kırıkların oluşmasının engellenebileceğini açıklayan Kiraz, kalça ve diz bölgelerindeki kasların cılız olmasının, denge ve yürüme bozukluğuna yol açan hastalıkların, görme sorunlarının, uygun olmayan ev ortamının düşme riskini ve buna tabi oluşabilecek kırık riskini artırdığını söyledi
ÖSTROJEN HORMONUNUN AZALMASININ ETKİSİ
Belirlenmiş bir doygunluğa gelen kemiklerin, yaşla birlikte kemik yoğunluğunun azaldığını açıklayan Kiraz, ''Kemiklerin üretim aşamasında östrojen ve testesteron gibi seks hormonları fazla kayda değer bir yer tutuyor bu nedenle keza kadında ayrıca erkekte seks hormonlarının azalması, kemik yıkımını artırıyor'' dedi
Kiraz, osteoporozun özellikle menopoz sonrası dönemde her 3 kadından birinde görüldüğüne dikkati çekerek, ''Kadınlarda östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte kemiklerdeki kalsiyum miktarı düşmeye başlıyor Dolayısıyla, menopozla birlikte ortaya meydana çıkan hormonal başkalaşım, kadınlarda sık görülmesinin asıl nedenidir'' diye konuştu
Ihtiyar erkeklerde de yeniden seks hormonu olan testesteron hormonunun düşmesine emrindeki kemik yıkımının arttığını ifade eden Kiraz, yurt dışarıda yapılan alıştırma sonuçlarına göre, yaşam baştan başa erkeklerin üçte birinin osteoporoza emrindeki kırık riski taşığını ifade etti Kiraz, ''Sağlıklı bir erkekte kemik yoğunluğunun en önemli belirleyicisi testesteron yeterli düzeyde olmasıdır Testesteron hormonunun azalmasıyla birlikte kemik yoğunlu da azalmaya başlar, güçsüzleşir Hem tartı ve kütle adale gücünde azalma gibi faktörler de etkilidir 60 yaş üzerindeki erkeklerde en kayda değer risk faktörü, düşük gövde ağırlığı, kilo kaybı, kaslarda dayanıksızlık ve sigara kullanımı olarak görülmektedir'' biçiminde konuştu
KALÇA VE OMURGA KIRIKLARINDA VEFAT RİSKİ
Kemik yoğunluğunun azalması ve yaşlılıkla birlikte en sık omurga ve kalça kırıkları ile karşılaşıldığını anlatan Kiraz, her iki kırıkların da ölüm riski taşıdığını söyledi
Kiraz, yurt dıştan yapılan kimi çalışmalarda ''yüzde 1020 arasında kalça kırıklarına bağlı vefat görüldüğünü'' ifade ederek, cerrahi işlem esnasında veya sonrasında damar tıkanıklığı ve akciğere embole atması gibi durumların hastanın yaşamını yitirmesine neden olabildiğini kaydetti
Osteoporoz tanısı konulabilmesi için romatoloji uzmanı göre kişinin kasiskelet sisteminin iyice muayene edilmesi ve altta yatan bir başka hastalığının olup olmadığının araştırılması gerektiğini vurgulayan Kiraz, ''kemik dansitometrisi'' ile kemik aşırılık ölçümlerinin yapıldığını anlattı
KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞU ARTIRILMALI
Kemik kütlesinin artırılabilmesi için özellikle 30 yaşına gelinceye kadar yeterli ve dengeli beslenilmesi gerektiğini, kalsiyumdan varlıklı süt ve süt ürünlerinin tüketilmesinin önemine dikkat çekici eden Kiraz, kalsiyum ve D vitamininden varlıklı perhiz yapılması ve güneşten mutlaka yararlanılması gerektiğini söyledi
Prof Dr Sedat Kiraz, kemik kaybını yavaşlatabilmek ve kas gücünü çoğaltmak için uyumlu egzersiz yapılmasının fazla yardımcı olduğunu, bunun bir yaşam biçimi haline dönüştürülmesini önerdiklerini kaydetti
AA
haber7 *
