36 yaşındaki Guylain Vignolles kâğıt geri dönüşüm fabrikasındaki işinden nefret eden yalnız ve mutsuz bir adamdır. Hayatı, sıkça sohbet ettiği küçük al balığıyla birlikte yaşadığı mesken ve çalıştığı fabrika arasında makbul. Hizmeti, kitapları paramparça eden fecî makine Zerstor 500’ü kullanmaktır. Çalıştığı işletmede iki dostu vardır, biri ürkünç makinenin ayaklarını yediği Guiseppe, başkası ise yalnızca aleksandrin hece vezniyle kurduğu cümlelerle konuşan bekçi Yvon Grimbert. Kitapları yok etmekten duyduğu vicdan azabından kurtulmanın yolunu her gün bindiği banliyö treninde, Şey’den söküp aldığı birbirinden bağımsız kitap sahifelerini yüksek sesle okumakta bulan Guylain, tekdüze hayatının akışının vagonda bulduğu o akıllı bellekle birlikte değişeceği umuduna kapılır. Minik aletin içindeki metinlerin müellifinin peşine düşen bu umutsuz, kentli adamın küçük hayatı büyük bir dönemecin eşiğindedir artık.
Edebiyat sahasındaki birinci muvaffakiyetlerini, yazdığı hikayelerle, kazandığı prestijli armağanlarla yaşayan Fransız müellif Didierlaurent, bu birinci romanıyla, başta memleketinde olmak üzere yerküre çapında isminden sıkça kelam ettirdi. Yayımlandığı yıl bir edebiyat fenomeni olarak kabul edilen roman, kısa müddette 29 lisana çevrildi.
6.27 TRENİ
Müellif: Jean-Paul Didierlaurent
Çeviri: Aysel Bora
Cins: Roman
Sahife sayısı: 133 Sahife
Fiyatı: 13 TL
Yayın tarihi: 15 Ağustos 2017