iltasyazilim
FD Üye
Abdüllatif Efendi (Pamuk Kadı) Kimdir
Abdüllatif Efendi (Pamuk Kadı)
Abdüllatif Efendi (Pamuk Kadı) Kimdir
Abdüllatif Efendi (Pamuk Kadı) Anadolu'da yetişen İslâm âlimlerinden ve büyük velîlerdendirKastamonu ilindenolduğu bilinip doğum tarihi bilinmemektedir 1532 senesi Ramazân ayında, Kadir gecesi Edirne'de vefât etti
Abdüllatîf Efendi, zamânındaki âlimlerden okuyup ilk tahsîlini tamamladıktan sonradan, Mevlânâ Muslihuddîn Yârhisârî ve Anadolu kadıaskeri olan İmâm Şeyh Mahmûd'un sohbet ve hizmetlerine girdi İlim öğrenmekteki gayret ve isteğinin çokluğu sebebiyle, kısa zamanda yetişerek kemâle geldi ve medreselerde ders verecek, talebe yetiştirecek seviyeye ulaştıEvvelâ Dimetoka Medresesinde müderris olduBundan daha sonra; Edirne'de Ali Bey, İstanbul'da Eski İbrâhim Paşa, Kalenderhâne, Ebû Eyyûbi Ensârî ve Mahmûd Paşa, Edirne'de Üçşerefeli,Manisa'da Manisa medreselerinde müderrislik yaptı Bu medreselerde bütün bir egemenlik ile vazîfe yaptıktan daha sonra, Sekiz Cennet ünvânıyla bilinen Sahnı semân medreselerinden birinde hoca oldu Bundan daha sonra, Edirne'de Sultan Bâyezîd Hân Medresesine öğretmen olduBurada da bir müddet vazîfe yaptıktan sonradan, kâdılık yapması uygun bulunup, yeniden Edirne kadısı oldu
Bu vazîfesi esnasında Pamuk Kâdı nâmıyla meşhur olan Abdüllatîf Efendi, haram ve şüphelilerden çok sakınan, zühd ve takvâ sâhibi, fazla ibâdet eden, duâsı makbûl bir zât idi Temizliğe çok dikkat ederdi Allahü tealâya olan muhabbeti ve bu muhabbetin elden çıkmak endişesinden meydana gelen korkusu öyle pozitif idi Bu muhabbet ve nefret edilen şey ile, tam bir tevâzu ve gönül kırıklığı içerisinde ibâdet ederdiGâyet yumuşak huylu, hoş tabiatlı, pek latîf, hoş ve her yönden pak, ince rûhlu bir kimse idiZamanının ilimlerinde ihtisas yapmış, laf sahibi olmuştuAyrıca ilmi ledündenilen, hikmet ve muhabbeti ilâhiyeye âit yüksek ilimde de çok ileriydi Zamânının tamâmını ilim ve ibâdete ayırmıştıVaktinin hiçbir ânını zâyi etmez, evinde bulunduğu müddetçe zikir ve tâat ile meşgûl olur, kitap mütâlaa ederdiBeş süre namazda câmiye gider, bâzı zamanlarda da câmide îtikâf hâlinde bulunurdu
Abdüllatif Efendi vefât ettiği senenin Ramazânı şerîf ayının ortasında, o avuç içi aid olan ücreti kendisine verildiğinde; İnşâallah biz, bu Kadir gecesi vefât etsek gerektirVakfın hakkı üzerimizde kalmasındiyerek, üç günlük ücreti geri verdi Bunu duyanlar, şaşkınlık ve üzüntüye kapıldılarPamuk Kâdı, bildirdiği şekilde, Kadir gecesinde vefât edip, Kasım Paşa Câmiinin avlusunda defnedildi *
Abdüllatif Efendi (Pamuk Kadı)
Abdüllatif Efendi (Pamuk Kadı) Kimdir
Abdüllatif Efendi (Pamuk Kadı) Anadolu'da yetişen İslâm âlimlerinden ve büyük velîlerdendirKastamonu ilindenolduğu bilinip doğum tarihi bilinmemektedir 1532 senesi Ramazân ayında, Kadir gecesi Edirne'de vefât etti
Abdüllatîf Efendi, zamânındaki âlimlerden okuyup ilk tahsîlini tamamladıktan sonradan, Mevlânâ Muslihuddîn Yârhisârî ve Anadolu kadıaskeri olan İmâm Şeyh Mahmûd'un sohbet ve hizmetlerine girdi İlim öğrenmekteki gayret ve isteğinin çokluğu sebebiyle, kısa zamanda yetişerek kemâle geldi ve medreselerde ders verecek, talebe yetiştirecek seviyeye ulaştıEvvelâ Dimetoka Medresesinde müderris olduBundan daha sonra; Edirne'de Ali Bey, İstanbul'da Eski İbrâhim Paşa, Kalenderhâne, Ebû Eyyûbi Ensârî ve Mahmûd Paşa, Edirne'de Üçşerefeli,Manisa'da Manisa medreselerinde müderrislik yaptı Bu medreselerde bütün bir egemenlik ile vazîfe yaptıktan daha sonra, Sekiz Cennet ünvânıyla bilinen Sahnı semân medreselerinden birinde hoca oldu Bundan daha sonra, Edirne'de Sultan Bâyezîd Hân Medresesine öğretmen olduBurada da bir müddet vazîfe yaptıktan sonradan, kâdılık yapması uygun bulunup, yeniden Edirne kadısı oldu
Bu vazîfesi esnasında Pamuk Kâdı nâmıyla meşhur olan Abdüllatîf Efendi, haram ve şüphelilerden çok sakınan, zühd ve takvâ sâhibi, fazla ibâdet eden, duâsı makbûl bir zât idi Temizliğe çok dikkat ederdi Allahü tealâya olan muhabbeti ve bu muhabbetin elden çıkmak endişesinden meydana gelen korkusu öyle pozitif idi Bu muhabbet ve nefret edilen şey ile, tam bir tevâzu ve gönül kırıklığı içerisinde ibâdet ederdiGâyet yumuşak huylu, hoş tabiatlı, pek latîf, hoş ve her yönden pak, ince rûhlu bir kimse idiZamanının ilimlerinde ihtisas yapmış, laf sahibi olmuştuAyrıca ilmi ledündenilen, hikmet ve muhabbeti ilâhiyeye âit yüksek ilimde de çok ileriydi Zamânının tamâmını ilim ve ibâdete ayırmıştıVaktinin hiçbir ânını zâyi etmez, evinde bulunduğu müddetçe zikir ve tâat ile meşgûl olur, kitap mütâlaa ederdiBeş süre namazda câmiye gider, bâzı zamanlarda da câmide îtikâf hâlinde bulunurdu
Abdüllatif Efendi vefât ettiği senenin Ramazânı şerîf ayının ortasında, o avuç içi aid olan ücreti kendisine verildiğinde; İnşâallah biz, bu Kadir gecesi vefât etsek gerektirVakfın hakkı üzerimizde kalmasındiyerek, üç günlük ücreti geri verdi Bunu duyanlar, şaşkınlık ve üzüntüye kapıldılarPamuk Kâdı, bildirdiği şekilde, Kadir gecesinde vefât edip, Kasım Paşa Câmiinin avlusunda defnedildi *