Meren
Ağır, ağır cıkacaksın bu merenlerden,
Eteklerinde guneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı yuzun perde perde solmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar guller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bulbuller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisanı hafidir ki ruha dolmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
ahmet haşim meren şiirinin acıklaması
Şiirde sular, ağaclar, kuşlar kısaca butun tabiat akşam vakti bambaşka gorunmektedir Şair gercek dunyayı değil, bu dunyanın kendinde uyandırdığı izlenimi şiirleştirir Şiirin geneline huzun ağırlıklı bir akşam hakimdir
Şair “meren semboluyle insan omrunu anlatmak istemiştir şiirde Cıkılan basamaklar arkada kalan yıllardır Şiirde omrun son devresi anlatılmaktadır Bunu “ağac, ağlamak, guneşin gruba meyletmesi, akşam vakti ve sararmış yapraklardan anlıyoruz İnsanın, hayatının son donemlerindeki fiziki gorunumundeki değişimler şairin ifadesinde, şeklinde belirmektedir Bu da şaire huzun vermektedir Bu huzun dizelerinde kendini hissettirmektedir
Bu şiirde de sembolist ozellikler ağır basar Şair şiirde duygularını acıkca belirtmeyerek, birtakım sembollerle kendi şiir anlayışını da yansıtır; cunku onun şiir anlayışına gore şiir anlamdan cok, musikiye yakın olmalıdır Ayrıca bunu yaparken soz sanatlarından da yararlanır “Meren sozcuğuyle istiare yapılmıştır Bu sozcukle “hayat yolu, yani insan omru anlatılmak istenmiştir “Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? derken tecahuli ariften yararlanmış; dizesinde gulun akşam guneşiyle aldığı rengi, kan rengine benzetmiştir Gulun daldaki duruşu ve renginin de kanayan yaraya benzetilmesi şiirdeki ahengin sağlanmasında onemli rol oynamaktadır Sanatcı, soz sanatlarından ve sembollerden yararlanarak yoruma acık bir şiir yazmıştır
Şiir, aruzun “mefailun, feilatun, mefailun, feilun (fa’lun) kalıbıyla yazılmış Şiirin genelinde “r sesi cokca kullanılarak aliterasyonla ses ahengi sağlanmıştır Uyak ve redifleri başarılı bir şekilde kullanılmıştır Ayrıca şair, bir ressam titizliğiyle yansıtmıştır doğayı:
Gruba yakın bir vakitte merenlerden yavaş yavaş cıkan biri… Etrafa sacılmış sarı yapraklar… Suların sararması, nesnelerin belirgin cizgilerini yavaş yavaş kaybetmesi… Kızıl bir şekle burunen guneşin etkisiyle suların yanıyor gibi gorunmesi… Butun bunlara ek olarak bu tabloyu tamamlayan karamsarlık, korku ve huzun
Ağır, ağır cıkacaksın bu merenlerden,
Eteklerinde guneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı yuzun perde perde solmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar guller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bulbuller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisanı hafidir ki ruha dolmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
ahmet haşim meren şiirinin acıklaması
Şiirde sular, ağaclar, kuşlar kısaca butun tabiat akşam vakti bambaşka gorunmektedir Şair gercek dunyayı değil, bu dunyanın kendinde uyandırdığı izlenimi şiirleştirir Şiirin geneline huzun ağırlıklı bir akşam hakimdir
Şair “meren semboluyle insan omrunu anlatmak istemiştir şiirde Cıkılan basamaklar arkada kalan yıllardır Şiirde omrun son devresi anlatılmaktadır Bunu “ağac, ağlamak, guneşin gruba meyletmesi, akşam vakti ve sararmış yapraklardan anlıyoruz İnsanın, hayatının son donemlerindeki fiziki gorunumundeki değişimler şairin ifadesinde, şeklinde belirmektedir Bu da şaire huzun vermektedir Bu huzun dizelerinde kendini hissettirmektedir
Bu şiirde de sembolist ozellikler ağır basar Şair şiirde duygularını acıkca belirtmeyerek, birtakım sembollerle kendi şiir anlayışını da yansıtır; cunku onun şiir anlayışına gore şiir anlamdan cok, musikiye yakın olmalıdır Ayrıca bunu yaparken soz sanatlarından da yararlanır “Meren sozcuğuyle istiare yapılmıştır Bu sozcukle “hayat yolu, yani insan omru anlatılmak istenmiştir “Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? derken tecahuli ariften yararlanmış; dizesinde gulun akşam guneşiyle aldığı rengi, kan rengine benzetmiştir Gulun daldaki duruşu ve renginin de kanayan yaraya benzetilmesi şiirdeki ahengin sağlanmasında onemli rol oynamaktadır Sanatcı, soz sanatlarından ve sembollerden yararlanarak yoruma acık bir şiir yazmıştır
Şiir, aruzun “mefailun, feilatun, mefailun, feilun (fa’lun) kalıbıyla yazılmış Şiirin genelinde “r sesi cokca kullanılarak aliterasyonla ses ahengi sağlanmıştır Uyak ve redifleri başarılı bir şekilde kullanılmıştır Ayrıca şair, bir ressam titizliğiyle yansıtmıştır doğayı:
Gruba yakın bir vakitte merenlerden yavaş yavaş cıkan biri… Etrafa sacılmış sarı yapraklar… Suların sararması, nesnelerin belirgin cizgilerini yavaş yavaş kaybetmesi… Kızıl bir şekle burunen guneşin etkisiyle suların yanıyor gibi gorunmesi… Butun bunlara ek olarak bu tabloyu tamamlayan karamsarlık, korku ve huzun