iltasyazilim
FD Üye
Akdeniz bölgesinin örf ve adetleri nelerdir?
DÜĞÜN GELENEKLERİ
Kız İstemede Kırpıntı Düğümleme : Gelinlik çağına gelen genç kızlara çevrede dünürcü gelinirBu dünürcüler bir tane olabileceği gibi aynı anda birdenbire artı da olabilirKıza gelen dünürcülere kız babası düşüneceğini söylerKız babası kıza direkt kiminle evlenmek istediğini soramadığı için bir kadın kadar kıza kaç tane taliplisi varsa böylece bambaşka renkte mendil getirilirBu mendillerin kime ait olduğu da söylenirKızın kime gönlü varsa o kişiye ait mendili düğümler ve bu nedenle kiminle evlenmek istediğini belirtir
Nikah : Babası oğlunu çağırır,erkek çocuk diz çökerek otururBaba oğlum falan adamın kızını sana isteyeceğim,git kızı uzaktan gözet derOğlan kızı beğenirse arkadaşlarıyla babasına haber gönderirOğlan babası iyi konuşan ,ağzı söz yapan bir komşusu ile dünüre giderOturup uzun uzun sohbet ederlerOlan tarafı utangaç davrandığı için bir türlü konuya giremezZiyaretin sonuna yakın komşusu Allahın emri üzeri Peygamberin Kavli üzeri oğlumuz falancaya sizden hısımlık diliyorum derKız babası başını eğerek sonra cevap veririz birazcık düşünelim derDaha daha sonra ikinci bir ziyaret gerçekleştirilirGeçen günkü sözümüz ne oldu diyerek söze başlanırKız babası yeniden başını eğerek cevap vermek istemez,düşünelim derOğlan babası yine yanıt alamadan geri dönerÇünkü kız evi naz evidirKız evine üçüncü ziyarette somut duruma göre armağan (Baklava,çikolata) alınarak götürülürOğlan babası bu kere biz geldik gitmeyiz,kuzu kurban kabul etmeyiz,bu kızı Allah yazdıysa gelin olmak isteriz derEve getirilen hediye kız evi tarafından kabul edilirse erkek çocuk evini görmeceye (kız ile oğlanın biribirini görmesi) çağırırKız ile oğlan görüştükten sonradan kız babası yakın bir akrabası vasıtasıyla kızının fikrini sorarKız babam bilir derse gönlü var demektirBundan sonradan laf kesilirArkasından oğlan tarafı nişan isterNişandan sonra bir gün alırlar ve kızın evine kesene (Kıza altınını,elbisesini ve çeyizini götürmek)giderlerKesene kızın çeyizini evine sererKesene Perşembe günü gider düğün cumartesi akşamı kına ile başlarKına gecesi gelinin bütün tanıdıkları ve arkadaşları gelerek gelini giydirip süslerlerGelin odaya gelince alkışlanır ve oturmadan oynatılırBundan sonradan meydan genç kızlara kalırVe uzun bir zaman söyleşirlerBirbirlerini överler,türkü söylerlerOyun faslı bittikten sonradan sıra geline kına yakmaya gelmiştirKına yakılmadan önce kız anasından şöyle müsade istenir
Kız mısırdan kınan geldi mi?
Kız annesi duydu mu?
Çağırın gelsin öz anasına
Izin versin kınasına
Geline kına yakmadan önce abdest aldırılırGenç kızlar kadar büyük bir leğende kına yoğrulurYoğrulan kınanın üstüne mum yakılırKına başlangıçta ,annesi tarafından gelinin eline sürülürDaha sonra genç kızlar kına türküsünün eşliğinde birbirlerine kına yakarlar
Gelin söyler:
Ak elime mor kınalar yakarlar
Baba evinden el evine atarlar
Başlıca söyler:
Var git kızım allah ’a ısmarladık
Göz yaşını sile sile
Gelin söyler :
Sabahtan erken kalkarım
Elim kına yıkarım
Anne,baba ve kardeşlerim artık sizi fazla özlerim
Kız anası söyler:
Var git kızım güle güle
Göz yaşını sile sile
Oğlan tarafı Pazar günü gelin alıcı gelerek gelini alırlar
DOĞUM GELENEĞİ
Doğum ve Sonraki Törenler: Doğum öncesi akraba ve komşulardan deneyimli ve yaşlı kadınlar evde toplanırAnne adayının yanına ayrılmazlarDoğumu en tecrübeli kadın yaptırırVe ömür boyu çocuğun ebesi olarak kalır
Doğum gerçekleşince bebeğin göbeği kesilerek bağlanırZaman geçirmeden yıkanarak bir beze sıkı sıkı sarılır(Kundaklanır)
Doğumdan sonradan göbedelik töreni yapılırBu tören yapılırken bedensel durumu iyi olanlar misafir etme verir ,iyi olmayanlar ise lokum ve büskivi dağıtırlar
Ad verme:Ailenin en yaşlı erkeği çocuğu kucağına alarak kulağına ezan okuyarak ismini verir
Tuzlama: Bebek doğduktan 3 gün sonra yakın komşularının ve akrabalarının toplandığı ev ortamında bebek bal karıştırılmış tuzla tuzlanır(Büyüdüğünde teni kokmasın diye)
Diş Diricesi(Gölleme): Bebeğin ilk çıkardığı kadınsı gören ilk birey çocuğa hediye alırVe diş diricesi (nohut ,mısır,fasulye ve buğdayın harşlanmasıyla yapılan gıda) pişirilerek gelenlere ikram edilirGelmeyenlere gönderilir
Günümüzde ise gelişen teknoloji doğru bebeğin cinsiyeti, sağlıklı mı yahut özürlü mü olduğu önceden belirlenebilmekte, hastanelerde hijyenik ortamda doğum yaptırılmaktadır
YAYLA GELENEĞİ
İklimi ıslak ve sıcak olan ilçemizde tarımsal üretimin gelişmediği ve turizmin olmadığı dönemlerde hayvancılıkla geçinen yöre halkı hayvanların ilkbaharda otlak ihtiyacı için yaz yurduna Temmuz ve Ağustos aylarında başyaylaya Eylül ve Ekim aylarında da güzlüğe gitmektedirGünümüzde ise daha çok iklim ve nostaljik sebeplerle Mayıs – Eylül ayları arasında yaylalara gitmektedirlerGeçmişte sığınak olarak inler,kümeler,taştan yapılmış çivliklerde ikamet edilirken ve at ,deve ve eşeklerle yayla göçü gerçekleştirilirken günümüzde motorlu araçlarla ulaşıma elverişli plato yolları günübirlik yayla gidişgelişine olanak sağlamış,yayla evleri daimi ev halini almıştırÇoğu yaylada elektrik ve su imkanı yaylalarda yöre halkının kentsel imkanlara kavuşmasını sağlamıştır
İMECE GELENEĞİ
Özellikle kırsal kesimdeki köylüler,köyün iki taraflı işlerini imece usulüyle çözdükleri gibi ,birbirleriyle de kendi arasında özellikle ekim ve hasatlarda yardımlaşma geleneği günümüzde de halen devam etmektedir *
DÜĞÜN GELENEKLERİ
Kız İstemede Kırpıntı Düğümleme : Gelinlik çağına gelen genç kızlara çevrede dünürcü gelinirBu dünürcüler bir tane olabileceği gibi aynı anda birdenbire artı da olabilirKıza gelen dünürcülere kız babası düşüneceğini söylerKız babası kıza direkt kiminle evlenmek istediğini soramadığı için bir kadın kadar kıza kaç tane taliplisi varsa böylece bambaşka renkte mendil getirilirBu mendillerin kime ait olduğu da söylenirKızın kime gönlü varsa o kişiye ait mendili düğümler ve bu nedenle kiminle evlenmek istediğini belirtir
Nikah : Babası oğlunu çağırır,erkek çocuk diz çökerek otururBaba oğlum falan adamın kızını sana isteyeceğim,git kızı uzaktan gözet derOğlan kızı beğenirse arkadaşlarıyla babasına haber gönderirOğlan babası iyi konuşan ,ağzı söz yapan bir komşusu ile dünüre giderOturup uzun uzun sohbet ederlerOlan tarafı utangaç davrandığı için bir türlü konuya giremezZiyaretin sonuna yakın komşusu Allahın emri üzeri Peygamberin Kavli üzeri oğlumuz falancaya sizden hısımlık diliyorum derKız babası başını eğerek sonra cevap veririz birazcık düşünelim derDaha daha sonra ikinci bir ziyaret gerçekleştirilirGeçen günkü sözümüz ne oldu diyerek söze başlanırKız babası yeniden başını eğerek cevap vermek istemez,düşünelim derOğlan babası yine yanıt alamadan geri dönerÇünkü kız evi naz evidirKız evine üçüncü ziyarette somut duruma göre armağan (Baklava,çikolata) alınarak götürülürOğlan babası bu kere biz geldik gitmeyiz,kuzu kurban kabul etmeyiz,bu kızı Allah yazdıysa gelin olmak isteriz derEve getirilen hediye kız evi tarafından kabul edilirse erkek çocuk evini görmeceye (kız ile oğlanın biribirini görmesi) çağırırKız ile oğlan görüştükten sonradan kız babası yakın bir akrabası vasıtasıyla kızının fikrini sorarKız babam bilir derse gönlü var demektirBundan sonradan laf kesilirArkasından oğlan tarafı nişan isterNişandan sonra bir gün alırlar ve kızın evine kesene (Kıza altınını,elbisesini ve çeyizini götürmek)giderlerKesene kızın çeyizini evine sererKesene Perşembe günü gider düğün cumartesi akşamı kına ile başlarKına gecesi gelinin bütün tanıdıkları ve arkadaşları gelerek gelini giydirip süslerlerGelin odaya gelince alkışlanır ve oturmadan oynatılırBundan sonradan meydan genç kızlara kalırVe uzun bir zaman söyleşirlerBirbirlerini överler,türkü söylerlerOyun faslı bittikten sonradan sıra geline kına yakmaya gelmiştirKına yakılmadan önce kız anasından şöyle müsade istenir
Kız mısırdan kınan geldi mi?
Kız annesi duydu mu?
Çağırın gelsin öz anasına
Izin versin kınasına
Geline kına yakmadan önce abdest aldırılırGenç kızlar kadar büyük bir leğende kına yoğrulurYoğrulan kınanın üstüne mum yakılırKına başlangıçta ,annesi tarafından gelinin eline sürülürDaha sonra genç kızlar kına türküsünün eşliğinde birbirlerine kına yakarlar
Gelin söyler:
Ak elime mor kınalar yakarlar
Baba evinden el evine atarlar
Başlıca söyler:
Var git kızım allah ’a ısmarladık
Göz yaşını sile sile
Gelin söyler :
Sabahtan erken kalkarım
Elim kına yıkarım
Anne,baba ve kardeşlerim artık sizi fazla özlerim
Kız anası söyler:
Var git kızım güle güle
Göz yaşını sile sile
Oğlan tarafı Pazar günü gelin alıcı gelerek gelini alırlar
DOĞUM GELENEĞİ
Doğum ve Sonraki Törenler: Doğum öncesi akraba ve komşulardan deneyimli ve yaşlı kadınlar evde toplanırAnne adayının yanına ayrılmazlarDoğumu en tecrübeli kadın yaptırırVe ömür boyu çocuğun ebesi olarak kalır
Doğum gerçekleşince bebeğin göbeği kesilerek bağlanırZaman geçirmeden yıkanarak bir beze sıkı sıkı sarılır(Kundaklanır)
Doğumdan sonradan göbedelik töreni yapılırBu tören yapılırken bedensel durumu iyi olanlar misafir etme verir ,iyi olmayanlar ise lokum ve büskivi dağıtırlar
Ad verme:Ailenin en yaşlı erkeği çocuğu kucağına alarak kulağına ezan okuyarak ismini verir
Tuzlama: Bebek doğduktan 3 gün sonra yakın komşularının ve akrabalarının toplandığı ev ortamında bebek bal karıştırılmış tuzla tuzlanır(Büyüdüğünde teni kokmasın diye)
Diş Diricesi(Gölleme): Bebeğin ilk çıkardığı kadınsı gören ilk birey çocuğa hediye alırVe diş diricesi (nohut ,mısır,fasulye ve buğdayın harşlanmasıyla yapılan gıda) pişirilerek gelenlere ikram edilirGelmeyenlere gönderilir
Günümüzde ise gelişen teknoloji doğru bebeğin cinsiyeti, sağlıklı mı yahut özürlü mü olduğu önceden belirlenebilmekte, hastanelerde hijyenik ortamda doğum yaptırılmaktadır
YAYLA GELENEĞİ
İklimi ıslak ve sıcak olan ilçemizde tarımsal üretimin gelişmediği ve turizmin olmadığı dönemlerde hayvancılıkla geçinen yöre halkı hayvanların ilkbaharda otlak ihtiyacı için yaz yurduna Temmuz ve Ağustos aylarında başyaylaya Eylül ve Ekim aylarında da güzlüğe gitmektedirGünümüzde ise daha çok iklim ve nostaljik sebeplerle Mayıs – Eylül ayları arasında yaylalara gitmektedirlerGeçmişte sığınak olarak inler,kümeler,taştan yapılmış çivliklerde ikamet edilirken ve at ,deve ve eşeklerle yayla göçü gerçekleştirilirken günümüzde motorlu araçlarla ulaşıma elverişli plato yolları günübirlik yayla gidişgelişine olanak sağlamış,yayla evleri daimi ev halini almıştırÇoğu yaylada elektrik ve su imkanı yaylalarda yöre halkının kentsel imkanlara kavuşmasını sağlamıştır
İMECE GELENEĞİ
Özellikle kırsal kesimdeki köylüler,köyün iki taraflı işlerini imece usulüyle çözdükleri gibi ,birbirleriyle de kendi arasında özellikle ekim ve hasatlarda yardımlaşma geleneği günümüzde de halen devam etmektedir *