iltasyazilim
FD Üye
Alaeddinİ Attar Kimdir
Alaeddinİ Attar Hayatı
Alaeddinİ Attar, Buhârâ'da yetişen en büyük velîlerden İnsanları Hakk'a dâvet eden, onlara içten yolu gösterip hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine Silsilei aliyyedenilen büyük âlim ve velîlerin on altıncısı İsmi Muhammed bin Muhammed Buhârî, lakabı Alâeddîn'dir Doğum yılı kesin değildir 1400 (H802) senesinde Buhârâ'nın Cağanyân nâhiyesinde vefât etti
Alâeddîni Attâr'ın babası, Buhârâ'nın varlıklı eşrâfından idi Üç oğlu vardı Bunlardan büyük oğullarının isimleri; Şehâbeddîn ve Hâce Mübârek'tir Alâeddîn en küçükleri idi Babası vefât edince, oğullarına fazla pozitif mal kaldı Lakin Alâeddîn hiç mîrâs kabûl etmeyip, Şâhı Nakşibend Muhammed Behâeddîni Buhârî'ye talebe olmayı tercih etti Huzûrlarına varıp hâlini arz etti ve talebeliğe kabûl buyrulmasını istirhâm eyledi Behâeddîn Buhârî hazretleri Alâeddîn'e nazar ettikten sonradan;
Evlâdım bizim yolumuzda farklı alanlara yönlendirilmiş mihnet ve sıkıntılar vardır Dünyâyı ve nefsini terketmek vardır Sen bunları yapabilecek misin?buyurunca, Alâeddîn anında;
Yaparım efendim!diye yanıt verdi
Öyleyse bugün bir küfe elma alıp, kardeşlerinin mahallesinde sat!buyurdu Alâeddîn, asilzade ve ünlü bir âileye mensûb olmasına rağmen, kibirlenmeyerek, kardeşlerinin mahallesinde, hiç kimsenin sözüne aldırış etmeden, bağıra bağıra elma sattı Ertesi gün Şâhı Nakşibend'in huzûruna gelerek;
Emirlerinizi yerine getirmeye çalıştım efendimdedi Behâeddîni Buhârî;
Bugün de kardeşlerinin dükkanı önünde satacaksınbuyurdu Alâeddîn; Peki efendim!diyerek, ağabeylerinin dükkanı önünde bağıra çağıra elma satmaya başladı
Ağabeyleri yanına gelip; Bizi elâleme rezil etme, para lâzım ise, istediğin değin verelim, mîrâsından daha fazlasını al, fakat bu işi bırakdediler Alâeddîn hiç dinlemeyip elma satmaya devâm etti Ağabeyleri;
Mâdem satacaksın, bizim dükkanın önünde satma, git başka yerde sat!diye ısrâr ettiler O yine dinlemedi Bunun üstüne kendisine pekçok hakâret ederek, dövdüler Ne var ancak, Alâeddîni Attâr hiçbir şeye aldırış etmedi Verilen emre kadar hareket etmeye devâm etti Ertesi gün Şâhı Nakşibend hazretleri;
Artık bu iş tamamdırdiyerek elma satışı işini bıraktırdı ve onu talebeliğe kabul buyurdu
Alâeddîni Attâr, evliyâlık makamlarında ve mârifette, Allahü teâlânın zâtına ve sıfatlarına âit bilgilerde o kadar yükseldi fakat: Alâiyyeismi ile SilsiletüzZeheb'e (en büyük âlimler ve velîler silsilesine) yeni bir şekil verdi Talebelerin maksadlarına daha tez kavuşabilme yolunu keşfedip, o yol ile hedefe varılmasını sağladı Büyük âlimler;
Tasavvuf yollarının en yakını Alâiyye yoludur Bu yolun esâsı Şâhı Nakşibend Behâeddîni Buhârî'den, elde edilmesi ise Alâüddîni Attâr'dandırbuyurdular
Alâeddîni Attâr, yeniden vefâtına yakın buyurdu fakat:
Allahü teâlânın inâyeti ve Hâce Behâeddîni Buhârî hazretlerinin himmeti ile, müsâade edilseydi, bir nazarda bütün insanları vilâyet mertebesine kavuştururdum En önce Allahü teâlânın ezelî inâyetini görmek ve bundan umutlu edinmek lâzımdır Bundan bir ân tedbirsiz kalmamalıdır Dâimâ muhtâc olduğunu düşünmelidir Allahü teâlânın küçük bir gadabını koskocoman görmeli, titremeli ve fazla korkmalıdır
özel baskı *
Alaeddinİ Attar Hayatı
Alaeddinİ Attar, Buhârâ'da yetişen en büyük velîlerden İnsanları Hakk'a dâvet eden, onlara içten yolu gösterip hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine Silsilei aliyyedenilen büyük âlim ve velîlerin on altıncısı İsmi Muhammed bin Muhammed Buhârî, lakabı Alâeddîn'dir Doğum yılı kesin değildir 1400 (H802) senesinde Buhârâ'nın Cağanyân nâhiyesinde vefât etti
Alâeddîni Attâr'ın babası, Buhârâ'nın varlıklı eşrâfından idi Üç oğlu vardı Bunlardan büyük oğullarının isimleri; Şehâbeddîn ve Hâce Mübârek'tir Alâeddîn en küçükleri idi Babası vefât edince, oğullarına fazla pozitif mal kaldı Lakin Alâeddîn hiç mîrâs kabûl etmeyip, Şâhı Nakşibend Muhammed Behâeddîni Buhârî'ye talebe olmayı tercih etti Huzûrlarına varıp hâlini arz etti ve talebeliğe kabûl buyrulmasını istirhâm eyledi Behâeddîn Buhârî hazretleri Alâeddîn'e nazar ettikten sonradan;
Evlâdım bizim yolumuzda farklı alanlara yönlendirilmiş mihnet ve sıkıntılar vardır Dünyâyı ve nefsini terketmek vardır Sen bunları yapabilecek misin?buyurunca, Alâeddîn anında;
Yaparım efendim!diye yanıt verdi
Öyleyse bugün bir küfe elma alıp, kardeşlerinin mahallesinde sat!buyurdu Alâeddîn, asilzade ve ünlü bir âileye mensûb olmasına rağmen, kibirlenmeyerek, kardeşlerinin mahallesinde, hiç kimsenin sözüne aldırış etmeden, bağıra bağıra elma sattı Ertesi gün Şâhı Nakşibend'in huzûruna gelerek;
Emirlerinizi yerine getirmeye çalıştım efendimdedi Behâeddîni Buhârî;
Bugün de kardeşlerinin dükkanı önünde satacaksınbuyurdu Alâeddîn; Peki efendim!diyerek, ağabeylerinin dükkanı önünde bağıra çağıra elma satmaya başladı
Ağabeyleri yanına gelip; Bizi elâleme rezil etme, para lâzım ise, istediğin değin verelim, mîrâsından daha fazlasını al, fakat bu işi bırakdediler Alâeddîn hiç dinlemeyip elma satmaya devâm etti Ağabeyleri;
Mâdem satacaksın, bizim dükkanın önünde satma, git başka yerde sat!diye ısrâr ettiler O yine dinlemedi Bunun üstüne kendisine pekçok hakâret ederek, dövdüler Ne var ancak, Alâeddîni Attâr hiçbir şeye aldırış etmedi Verilen emre kadar hareket etmeye devâm etti Ertesi gün Şâhı Nakşibend hazretleri;
Artık bu iş tamamdırdiyerek elma satışı işini bıraktırdı ve onu talebeliğe kabul buyurdu
Alâeddîni Attâr, evliyâlık makamlarında ve mârifette, Allahü teâlânın zâtına ve sıfatlarına âit bilgilerde o kadar yükseldi fakat: Alâiyyeismi ile SilsiletüzZeheb'e (en büyük âlimler ve velîler silsilesine) yeni bir şekil verdi Talebelerin maksadlarına daha tez kavuşabilme yolunu keşfedip, o yol ile hedefe varılmasını sağladı Büyük âlimler;
Tasavvuf yollarının en yakını Alâiyye yoludur Bu yolun esâsı Şâhı Nakşibend Behâeddîni Buhârî'den, elde edilmesi ise Alâüddîni Attâr'dandırbuyurdular
Alâeddîni Attâr, yeniden vefâtına yakın buyurdu fakat:
Allahü teâlânın inâyeti ve Hâce Behâeddîni Buhârî hazretlerinin himmeti ile, müsâade edilseydi, bir nazarda bütün insanları vilâyet mertebesine kavuştururdum En önce Allahü teâlânın ezelî inâyetini görmek ve bundan umutlu edinmek lâzımdır Bundan bir ân tedbirsiz kalmamalıdır Dâimâ muhtâc olduğunu düşünmelidir Allahü teâlânın küçük bir gadabını koskocoman görmeli, titremeli ve fazla korkmalıdır
özel baskı *