Albino hastalığı nedir? Tedavisi var mıdır?

Halk arasında akışkanlık marazı olarak isimlendirilen albino marazının neden kaynaklandığını biliyor musunuz? Evet, albino marazının tedavisi var mıdır? İşte sizler için araştırdığımız albino illetinin bilinmeyenleri...

Kalıtımsal bir hastalık olan albino illetine, vücutta bulunan; deriye, saçlara, göz zarlarına ve dimağın birtakım yerlerine renk veren melanin ölçüsünün az olması neden olur.

 Albino hastası olan şahısların göz bebekleri pembe olur ve bu hastaların bir birçoklarında göz rahatsızlığı olan astigmat marazı da vardır.Kişilerin yanı sıra bu hastalık, hayvanlarda da görülmektedir.

Ana ve pederden geçen bu hastalık erkek evlatlara orantıyla kız evlatlarında daha çokça görülür. Ana ve pederin bu illeti taşıyor olması, illetin çocuklarda da olacağı mealine gelmez. Ama aile bireylerinden rastgele birinde bu illetin olması evladın hastalıklı doğma ihtimalini yükseltir. 

İki çeşit albino marazı vardır;

Kısmı albino illetinde, melanin hususu vücudun yarısında daha çokça etkinken vesair bir yarısında yavaş çalışmasıdır. Bu sebepten ötürü vücudun birtakım kesimlerinde beyaz lekeler yahut noktalar oluşur. Ya da bir göz beyazken öteki göz renkli de olabilir.

Tam albino illetinde ise melanin hususu hiç renk üretmez. Bu durum sonucunda tam albino hastası olan bireylerin vücutları külliyen bembeyaz olur. 

Albino hastalarının dikkat etmesi gereken birtakım durumlar vardır. Bunlar şu biçimde sıralanabilir: 

Güneş ışınları, alışılagelmiş bir kişisi etkilediğinin iki katı nispette albino hastalarını etkilemektedir. Bu illeti taşıyan bireylerin ciltleri çok hassas olduğundan ciltlerinde kızarıklık ve güneş yanıkları meydana gelme mümkünlüğü yüksektir. Ayrıyeten güneş ışınları yalnızca ciltlerini değil, tıpkı hengamda gözlerini de etkilemektedir. Bu yüzden mütehassıslar, albino hastalarının önlem almadan güneşe çıkmamaları gerektiğini söyler.

Albino marazının tedavisi var mıdır?

Albino hastaları için kesin bir tedavi formülü yoktur. Lakin kısmi albino hastaları üzerinde yapılan ilmî araştırmalar daha umut verici durumdadır.