Turklere Ozgu Bir Hastalık: ''Alveoler Mikrolitiazis''
İstanbul Universitesi (İU) Cerrahpaşa Tıp Fakultesi Goğus Hastalıkları Ana Bilim Dalı Oğretim Uyesi ProfDr Rasim Kucukusta, dunyada en cok Turklerde gorulen tek hastalığın, ''alveoler mikroalitazis'' olduğunu soyledi
Kucukusta yaptığı acıklamada, bu hastalığın Turklerde sık gorulmesinin nedeninin bilinmediğini, hastalığın, akciğer dokusunda hava kesecikleri (alveoller) icinde sayısız, minik kucuk taşların oluşumu ile meydana geldiğini belirtti
Hastalığın en fazla Turklerde gorulduğunu, onları İtalya ve Amerikalıların izlediğini ifade eden Kucukusta, hastalığa her yaştan insanda rastlanabildiğini bildirdi
Alveoler mikroalitazis hastalığının, en sık 3050'li yaşlarda gorulduğunu, ozellikle erkeklerde daha cok gorulduğunu ifade eden Kucukusta, ''Hastalığın ailesel ozelliği vardır, ozellikle kardeşlerde sık gorulur'' dedi
NEDENİ BİLİNMİYOR
Kucukusta, hastalığın yaklaşık 80 yıldan bu yana bilinmesine rağmen nedeninin bilinmediğini dile getirerek, şunları belirtti:
''Akciğerlerde oluşan minik taşlar buyuk olcude kalsiyum ve fosfordan oluşur, fakat hastalarda ne kalsiyum ne de fosfat metabolizmasında bir bozukluk yoktur Bulaşıcı bir hastalık değildir Erken donemdeki hastaların onemli bir yakınması yoktur Bircok hastaya herhangi bir nedenle cekilen akciğer rontgeninde saptanan belirtilerle teşhis konur En cok rastlanan belirtiler oksuruk ve ilerleyici nefes darlığıdır, ancak bunlar hastalığın ilerlemiş evrelerinde ortaya cıkarlar
Bazı hastalarda oksurukle beraber balgam ya da kucuk kanamalar da gorulebilir Goğus ağrısı olabilir Hastalık iyice yaygınlaştığında, bacaklarda şişme, karaciğerde buyume, karında sıvı toplanması, boyun damarlarında genişleme, tırnak ve dudaklarda morarma gibi sağ kalp yetersizliği bulguları ortaya cıkar Nefes darlığı oturur durumda bile vardır''
SEYRİ COK YAVAŞ
Hastalığın cok yavaş ilerlediğini anlatan Kucukusta, teşhisi 80 yaşında konulan hastaların, bu durumun en iyi kanıtı olduğunu kaydetti Kucukusta hastaların, genellikle teşhis konduktan ortalama 30 yıl sonra solunum ya da sağ kalp yetersizliği nedeniyle kaybedildiğine dikkati cekti
Kucukusta, sozlerini şoyle tamamladı:
''Alveoler mikrolitiazis hastalığının teşhisi tipik olgularda cok kolaydır Bircok hastada akciğer rontgenindeki bulgular başka hicbir hastalıkla karışmayacak kadar tipiktir Rontgende, tum akciğer alanlarında, sayılamayacak kadar cok ince kum taneleri şeklinde beyazlıklar vardır Taşların buyuklukleri 1 milimetreden daha azdır Bu bulgular akciğer tomografisinde daha belirgindir Bazı hastaların balgamlarında kucuk taş taneciklerine rastlanabilir Akciğer rontgeni ile kesin teşhis konulamayan durumlarda bronkoskopi ile biyopsi yapılarak teşhis edilebilir
Hastalığın kesin bir tedavisi yoktur Bazı hastalarda denenen akciğerlerin serumla yıkanmasının (bronkoalveoler lavaj) tedavi bakımından bir yararı olduğu gorulmemiştir Kortizon tedavisinin de olumlu bir etkisi olmadığı anlaşılmıştır Son yıllarda, kristalleşmeyi onleyici etkisi olan 'disodium etidronat' isimli ilacla uzun sureli tedavi ile hem hastaların şikayetlerinde ve hem de rontgen bulgularında gerilemeler olduğu bildirilmiştir''
İstanbul Universitesi (İU) Cerrahpaşa Tıp Fakultesi Goğus Hastalıkları Ana Bilim Dalı Oğretim Uyesi ProfDr Rasim Kucukusta, dunyada en cok Turklerde gorulen tek hastalığın, ''alveoler mikroalitazis'' olduğunu soyledi
Kucukusta yaptığı acıklamada, bu hastalığın Turklerde sık gorulmesinin nedeninin bilinmediğini, hastalığın, akciğer dokusunda hava kesecikleri (alveoller) icinde sayısız, minik kucuk taşların oluşumu ile meydana geldiğini belirtti
Hastalığın en fazla Turklerde gorulduğunu, onları İtalya ve Amerikalıların izlediğini ifade eden Kucukusta, hastalığa her yaştan insanda rastlanabildiğini bildirdi
Alveoler mikroalitazis hastalığının, en sık 3050'li yaşlarda gorulduğunu, ozellikle erkeklerde daha cok gorulduğunu ifade eden Kucukusta, ''Hastalığın ailesel ozelliği vardır, ozellikle kardeşlerde sık gorulur'' dedi
NEDENİ BİLİNMİYOR
Kucukusta, hastalığın yaklaşık 80 yıldan bu yana bilinmesine rağmen nedeninin bilinmediğini dile getirerek, şunları belirtti:
''Akciğerlerde oluşan minik taşlar buyuk olcude kalsiyum ve fosfordan oluşur, fakat hastalarda ne kalsiyum ne de fosfat metabolizmasında bir bozukluk yoktur Bulaşıcı bir hastalık değildir Erken donemdeki hastaların onemli bir yakınması yoktur Bircok hastaya herhangi bir nedenle cekilen akciğer rontgeninde saptanan belirtilerle teşhis konur En cok rastlanan belirtiler oksuruk ve ilerleyici nefes darlığıdır, ancak bunlar hastalığın ilerlemiş evrelerinde ortaya cıkarlar
Bazı hastalarda oksurukle beraber balgam ya da kucuk kanamalar da gorulebilir Goğus ağrısı olabilir Hastalık iyice yaygınlaştığında, bacaklarda şişme, karaciğerde buyume, karında sıvı toplanması, boyun damarlarında genişleme, tırnak ve dudaklarda morarma gibi sağ kalp yetersizliği bulguları ortaya cıkar Nefes darlığı oturur durumda bile vardır''
SEYRİ COK YAVAŞ
Hastalığın cok yavaş ilerlediğini anlatan Kucukusta, teşhisi 80 yaşında konulan hastaların, bu durumun en iyi kanıtı olduğunu kaydetti Kucukusta hastaların, genellikle teşhis konduktan ortalama 30 yıl sonra solunum ya da sağ kalp yetersizliği nedeniyle kaybedildiğine dikkati cekti
Kucukusta, sozlerini şoyle tamamladı:
''Alveoler mikrolitiazis hastalığının teşhisi tipik olgularda cok kolaydır Bircok hastada akciğer rontgenindeki bulgular başka hicbir hastalıkla karışmayacak kadar tipiktir Rontgende, tum akciğer alanlarında, sayılamayacak kadar cok ince kum taneleri şeklinde beyazlıklar vardır Taşların buyuklukleri 1 milimetreden daha azdır Bu bulgular akciğer tomografisinde daha belirgindir Bazı hastaların balgamlarında kucuk taş taneciklerine rastlanabilir Akciğer rontgeni ile kesin teşhis konulamayan durumlarda bronkoskopi ile biyopsi yapılarak teşhis edilebilir
Hastalığın kesin bir tedavisi yoktur Bazı hastalarda denenen akciğerlerin serumla yıkanmasının (bronkoalveoler lavaj) tedavi bakımından bir yararı olduğu gorulmemiştir Kortizon tedavisinin de olumlu bir etkisi olmadığı anlaşılmıştır Son yıllarda, kristalleşmeyi onleyici etkisi olan 'disodium etidronat' isimli ilacla uzun sureli tedavi ile hem hastaların şikayetlerinde ve hem de rontgen bulgularında gerilemeler olduğu bildirilmiştir''