iltasyazilim
FD Üye
Alzheimer Hastalığı ve Adli Psikiyatrik Uygulamalar
Alzheimer ile ilgili olarak ortaya çıkabilecek yasal sorunlar konusunda ön planda düşünülmesi gereken Uygar Kanunun vesayet ve müşavirlik ile ilgili maddeleridir
Her yurttaş erişkin yaşa (18 yaş) geldikten sonra, oy yararlanma, alıp satma, vasiyet hazırlama düzenleme, evlenme gibi medeni kanunla düzenlenmiş her türlü işleri kişisel olarak kendi başına yapabilme hakkını kazanmış olur Bir erişkinin medeni haklarını kullanabilmesi için mümeyyiz (temyiz edebilme kabiliyeti) olması gerekir Bir kişinin mümeyyiz kabul edilmesi için yalnızca 18 yaşını bitirmiş olması yetmez bununla beraber tam bir zihinsel ve ruhsal dayanıklılık içinde olması gerekir
Alzheimer gibi entelektüel ve ruhsal faaliyetleri etkileyen bir bozukluk, bilhassa hastalığın ilerlemiş dönemlerinde kişinin temyiz edebilme kabiliyetini etkiler Alzheimer hastalığına tutulmuş bir kişinin hafızası, olayları dinç değerleme yeteneği, telkine dayanıklılığı gibi medeni hakları uygulamak için gereken türlü özelliklere herhangi bir insan kadar sahip olmayabileceğini unutmamak gerekir Bir De hasta olan kişi bu yeteneklerine artık sahip olmadığının ya da eskisi değin sahip olmadığının bütünüyle ayırdında olmayabilir Bu durum, onu bazı hukuk işlemlerinde kendisi, ailesi ve yakınlarının menfaatlerini koruma konusunda yetkisiz kılabilir Özet Olarak bir Alzheimer hastası, hastalığının derecesine alt olarak, türlü mali konularda istismar edilmeye oldukça açık birisidir Kendisinin parasal istismara açık olması gibi, gerçekten çıkar sağlamak niyetinde olmadığı halde başkalarını da mağdur duruma düşürebilir Hatalı mali kararlar, vasiyet hazırlama düzenlemeleri gibi hukuki işlemlerle bir anlık hiddet ve mahkeme hataları sonucu fiilen çok sevdiği yakınlarının ciddi boyutlarda mağduriyetlerine yol açabilir
Mali istismar riski kadar önemli bir yer tutmasa da, ülkemizin kültürel özellikleri sebebiyle seyrek rastlanmayan bir koşul olarak evlenmeyi istemesi bambaşka bir sorun olarak karşımıza çıkabilir Unutmamalıdır fakat evlenme de mendi kanunla korunmuş bir haktır ve mümeyyiz olmadığı düşünülen kişilerin evlilikleri fakat araştırmacı hekimlerin raporları sonrasında olası olabilir
Türk Cinayet Kanunu ile ilgili olarak, yakınları itham, bir şeylerin çalındığını iddia etme, kıskançlık fikirleri, kendisine kötülük yapılacağı gibi fazla değerlendirmelerden varsanılara kadar dışarı giden boyuttaki mantıklı düşünme kusurları da Alzheimer hastalığına tutulmuş olan bir kişinin dava açabilme ehliyetini etkileyebileceğinden ve dağıtılmış tatsız sosyal sorunlara yol açabileceğinden özenli olunması gerekir Yaşı ve somut yetersizliği sebebiyle bedensel zorlama taşıyan suçlara kalkışmaları fazla kolay olmasa da, özellikle us bozuklukları ile seyreden durumlarda gerçi özenli olunmasında üstünlük vardır Delirium veya diğer organik sebeplerle mekan oryantasyonu bozulmuş kişilerin evlerini, bulundukları ortamları karıştırmaları muhtemel olabileceğinden (bu durumun yabancı ortamlarda ve geceleri daha sık olabileceği unutulmamalıdır) kayıp vakaları için fazla itinalı olunması gerekmektedir
Kaynak: İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Adli Psikiyatri Bilim Dalı, Doç Dr Gökhan Oral, Prof Dr Tamer Şuer *
Alzheimer ile ilgili olarak ortaya çıkabilecek yasal sorunlar konusunda ön planda düşünülmesi gereken Uygar Kanunun vesayet ve müşavirlik ile ilgili maddeleridir
Her yurttaş erişkin yaşa (18 yaş) geldikten sonra, oy yararlanma, alıp satma, vasiyet hazırlama düzenleme, evlenme gibi medeni kanunla düzenlenmiş her türlü işleri kişisel olarak kendi başına yapabilme hakkını kazanmış olur Bir erişkinin medeni haklarını kullanabilmesi için mümeyyiz (temyiz edebilme kabiliyeti) olması gerekir Bir kişinin mümeyyiz kabul edilmesi için yalnızca 18 yaşını bitirmiş olması yetmez bununla beraber tam bir zihinsel ve ruhsal dayanıklılık içinde olması gerekir
Alzheimer gibi entelektüel ve ruhsal faaliyetleri etkileyen bir bozukluk, bilhassa hastalığın ilerlemiş dönemlerinde kişinin temyiz edebilme kabiliyetini etkiler Alzheimer hastalığına tutulmuş bir kişinin hafızası, olayları dinç değerleme yeteneği, telkine dayanıklılığı gibi medeni hakları uygulamak için gereken türlü özelliklere herhangi bir insan kadar sahip olmayabileceğini unutmamak gerekir Bir De hasta olan kişi bu yeteneklerine artık sahip olmadığının ya da eskisi değin sahip olmadığının bütünüyle ayırdında olmayabilir Bu durum, onu bazı hukuk işlemlerinde kendisi, ailesi ve yakınlarının menfaatlerini koruma konusunda yetkisiz kılabilir Özet Olarak bir Alzheimer hastası, hastalığının derecesine alt olarak, türlü mali konularda istismar edilmeye oldukça açık birisidir Kendisinin parasal istismara açık olması gibi, gerçekten çıkar sağlamak niyetinde olmadığı halde başkalarını da mağdur duruma düşürebilir Hatalı mali kararlar, vasiyet hazırlama düzenlemeleri gibi hukuki işlemlerle bir anlık hiddet ve mahkeme hataları sonucu fiilen çok sevdiği yakınlarının ciddi boyutlarda mağduriyetlerine yol açabilir
Mali istismar riski kadar önemli bir yer tutmasa da, ülkemizin kültürel özellikleri sebebiyle seyrek rastlanmayan bir koşul olarak evlenmeyi istemesi bambaşka bir sorun olarak karşımıza çıkabilir Unutmamalıdır fakat evlenme de mendi kanunla korunmuş bir haktır ve mümeyyiz olmadığı düşünülen kişilerin evlilikleri fakat araştırmacı hekimlerin raporları sonrasında olası olabilir
Türk Cinayet Kanunu ile ilgili olarak, yakınları itham, bir şeylerin çalındığını iddia etme, kıskançlık fikirleri, kendisine kötülük yapılacağı gibi fazla değerlendirmelerden varsanılara kadar dışarı giden boyuttaki mantıklı düşünme kusurları da Alzheimer hastalığına tutulmuş olan bir kişinin dava açabilme ehliyetini etkileyebileceğinden ve dağıtılmış tatsız sosyal sorunlara yol açabileceğinden özenli olunması gerekir Yaşı ve somut yetersizliği sebebiyle bedensel zorlama taşıyan suçlara kalkışmaları fazla kolay olmasa da, özellikle us bozuklukları ile seyreden durumlarda gerçi özenli olunmasında üstünlük vardır Delirium veya diğer organik sebeplerle mekan oryantasyonu bozulmuş kişilerin evlerini, bulundukları ortamları karıştırmaları muhtemel olabileceğinden (bu durumun yabancı ortamlarda ve geceleri daha sık olabileceği unutulmamalıdır) kayıp vakaları için fazla itinalı olunması gerekmektedir
Kaynak: İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Adli Psikiyatri Bilim Dalı, Doç Dr Gökhan Oral, Prof Dr Tamer Şuer *