Atatürk ve insan hakları uzun bilgi

İnsanlığın doğuşundan bugüne kadar aralıksız bir çaba içinde bulunuşu barışın değerini ve önemini artıran en kayda değer sebeplerden biridir Savaş insanlık için tekrar tekrar yıkım ve facia olmuş, uzlaşma ise insanlığa sevinç ve saadet getirmiştir İnsanın var oluşu ile birlikte verdiği savaş gerçekten özlemini duyduğu en ideal yaşam biçimini yakalamaya karşın verdiği mücadeledir Gerçekte bu uğraş kişinin doğası gereği yaptığı savaştır Bilinmeyeni araştırma ve öğrenme içgüdüsü bu savaşın en başlıca noktasıdır Bu doğal olarak insanı araştırmaya, bulmaya, değerlendirmeye, öğrenmeye ve gitgide artarak ideale ulaşmaya itecektirİnsanların ütopya olarak gördükleri ve bu uğurda savaştıkları barış ortamı, insanların özlediği, birlik ve beraberlik, rahatlık ve güven içinde yaşama arzusunu beraberinde getirmektedir Bu niteliği ile savaşların en mutlu olanı barıştırma için savaştır Savaşı da barışı da başlatıp bitiren insandır, noktasından hareketle, savaş insanların fikrinde başlamaktadır böylece barışın savunmasında insanların fikrinde oluşturulmalıdırUlusal tarihimizin en büyük lideri ve önderi olan Atatürk ün en manâlı vasıflarından biride insanlık idealine ve barışa olan yaklaşımı ve katkılarıdır O yalnızca bu idealini Türk dünyası için yok tüm insanlık için gerçekleştirmiş ve dünya barışının en büyük savunucusu ve koruyucusu olmuştur Atatürk ’ün tüm dünya göre asker, siyasetçi ve reformist olarak ünlü karizmatik ve faydacı bir lider olarak tarihe yön veren yapısı ile insanlık sevgisine dayanan idealist görüşleri ile evrenselleşmiştir Olağanüstü bir inkılâpçı olan Atatürk Sömürgecilik ve emperyalizme aleyhinde çıkmış ve dünya ulusları arasındaki ortak anlayışın ve kesintisiz barışın öncülüğünü yapmış, bütün hayatı boyunca halk müziği arasında hiçbir renk, din, insanlar ayrımı gözetmeyen bir ahenk ve işbirliği içinde insan haklarına saygılı bir lider olmuştur Gerçekten Atatürk, en yakın tabanca arkadaşı İsmet İnönü nün belirttiği gibi, İnsanlık idealinin âşık ve mümtaz siması olmuş ve bütün dünyaya verdiği barıştırma mesajları ile bunu daima kanıtlamıştırAtatürk ’ün insanlık idealinde, hür, özgür ve insan haklarına hürmet ön planda gelir Onun özgürlük ve bağımsızlık tutkusu, kendini düşünen yok ulusaldır Hatta daha ileri artan bir şekilde diyebiliriz fakat evrenseldir, bütün insanlık dünyasına yöneliktir O, “Özgürlük olmayan ülkede vefat, yıkılış vardır Her ilerlemenin, kurtuluşun anası özgürlüktür,demektedir Onun insanlık idealini taçlandıran uzlaştırma tutkusu fiilen dikkate layık bir enginliktedir Bu büyük Türk her şeyden önce meslekten yetişmiş bir asker, dolayısıyla savaşı iyi bilen bir devlet adamıdır Ancak hiçbir süre savaşı sevmemiş ve zoraki kalmadıkça ona başvurmamıştır Atatürk bütün insanların eşit yargı ve fırsatlara sahip olmasını istemektedir O, İnsanların, mensup olduğu milletin saadetini düşündüğü dek diğer milletlerinde huzur ve refahının düşünülmesi gerektiğini her fırsatta açıklama etmiştir Kaldı ki dünya milletlerinin saadetine hedeflemek öteki bir yoldan kendi huzuruna çalışmaktır Bu düşünceden hareketle Atatürk; insanlığın tümünü bir cisim ve bir ulusu da bunun bir organı sayar Bedenin parmağının ucundaki acıdan öteki tüm organların etkileneceğini belirtir O, İnsan yan bulunduğu ulusun varlığını ve mutluluğunu düşündüğü dek tüm ulusların dirlik ve gönencini de düşünmeli, kendi ulusunun mutluluğuna ne denli değer veriyorsa, bütün dünya uluslarının mutluluğuna da o denli değer vermelidir; Çünkü dünya uluslarının mutluluğuna niyetlenmek, diğer yoldan kendi dirlik ve mutluluğunu sağlamaya niyetlenmek demektir demiştirAtatürk ‘ün insanlık ideali geleceğe karşın ve umut doludur 1923 yılında söylediği şu sözler bunu dobra dobra ortaya koymaktadır “ Doğudan şu anda doğacak olan güneşe bakınız Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzakta tüm doğu milletlerinin de uyanışını böylece görüyorum Bağımsızlık ve hürriyetine kavuşacak, daha fazla kardeş ırk vardır Onların tekrar doğuşları hiç kuşkusuz ilerlemeye ve refaha yönelmiş olarak vuku bulacaktır Bu milletler bütün güçlüklere ve tüm engellere rağmen engelleri yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde değil olacak yerlerini milletlerarasında hiçbir renk, din ve ahali farkı gözetmeyen yeni bir düzen ve işbirliği çağı olacaktır Atatürk insanlık idealini sonuna kadar savunan ve bu ideali korumaya çalışan bir lider olarak daima dünyaya barışma mesajları vermiştir O; Biz kimsenin düşmanı değiliz! Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız ifadesi ile bunu kanıtlamıştır Onun insanlık ideali asil ruhundaki insanlık sevgisinden kaynaklanır Hiçbir faninin erişemeyeceği kadar üstün ve ulu bir insan sevgisine sahip olan Atatürk, bu sevgisini bütün dünyaya bölüştürme çabasını sonuna kadar sürdürmüştürAtatürk ’ün gerçekleştirdiği üstün başarıları, kendisindeki insanlık duygusu ile birleşince evrensel bir özellik kazanmıştır Bu nitelikler batı ülkelerini etkilediği dek özgürlüğe muhtaç Asya ve Avrupa ülkelerini de etkilemiş ve onlara istikamet vermiştir Bugün hür, serbest ve demokrasi arayışı içinde olan ve bu yolda çaba veren bu ülkeler Atatürk ’ün çizdiği ve uyguladığı politikaları takip etmekte buna yanaşmayanlar ise sömürge ve bağımlı yaşamaya devam etmektedirler

Alman Devlet adamı Bismarck ’a tarafından reel büyük adamı şu üç nitelik belirler; tasarımda asillik, gerçekte insanlık, başarıda ılımlılık Atatürk ’ün kişisel yapısına baktığımız zaman bu üç niteliği aynen görmekteyiz O, önce milletinin bağımsızlığını sağladı daha sonra milletini modern uygarlık düzeyine eriştirerek tasarımda ne kadar ressam olduğunu kanıtladı Kurtuluş savaşında savaş esirlerine ve yerde sürünen Yunan bayrağına karşısında takındığı hitabe ve bu bayrağı yerden kaldırtması ile uygulamadaki insanlığını gösterdi Kazandığı zaferlerden sonra başka milletlerin topraklarına ve bağımsızlıklarına göz koymamakla da ne dek ılımlı olduğunu ortaya koydu
Irk arasındaki ilişkiler ya çarpışma, baskı ya da uyumdur Menfaat çarpışmalarının natürel sonucu mücadeledir, savaştır Menfaatlerin uyuşması ise barıştır Barıştırma ve savaş birbirine taban tabana ters iki öbür kavramdır Barıştırma özet olarak sosyal düzendir, güvenliktir, hukuk ve kazanılmış haklara saygıdır Toplum hayatında dengenin sağlanmasıdır Çaba, en vahim olanı savaş ise anarşidir, karışıklıktır, aykırılık ve dengesizliktirTeknik anlamda savaş, bir devletin kendi idaresini cebren kabul ettirmek amacı ile diğer bir devlete karşı zor kullanarak yaptığı silahlı mücadeledir Savaş her zaman ve her devirde tehlikeli olmuş insanların ölümüne, sefaletin artmasına ızdırapların çoğalmasına sebep olmuşturAtatürk hayatının büyük bölümünü asker kişiliği ile savaş meydanlarında geçirmiş, oysa hiçbir vakit savaş taraftarı olmamıştır “Savaş Olmalıdır, Kaçınılmaz Olmayan Savaş Cinayettir ifadesi ile bütün yaşamı boyunca barışa yan kalmıştır
Atatürk neden barışma adamıdır? Atatürk bir defa Türkiye ’nin ve dünyanın en büyük çağdaşlaşma lideridir Çağdaşlaşma lideri olan bir kimsenin ülkesinde barışa, sükûna, huzura ihtiyaç vardır Ancak barışın ayrıca içeride ayrıca de haricen sağlanması zorunludur 1931 ’de “ Yurtta Uzlaştırma Cihanda Barış ilkesini dile getiren Mustafa Kemal bunu her alanda uygulamıştırYurtta barış cihanda barış ilkesi bir taraftan yurt içinde refah ve sükûnu güven içinde yaşamayı bir de da uluslararası barış ve güvenliği hedef tutarYurtta barışma toplum hayatındaki düzeni, vatandaşın devlete güvenini, devletin de ülkede kanun hâkimiyeti ve hukuk hükümranlığı yurtta barıştırma ilkesinin en tabii sonucudurYurtta barıştırma, devletin, vatandaşına karşısında kolaylık ve güven içinde yaşama imkânına kavuşma için yükümlülükler de yükler Cihanda barış ise uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını ve sağlanmasını maksat bilirYurtta barışma cihanda uzlaştırma, en geniş ve yaygın anlamı ile teknik bir deyim olan kolektif güvenliği, milletlerarası barışın korunmasını ve devamlılığını ifade eder *