iltasyazilim
FD Üye
Atatürkün Dil Alanındaki Çalışmaları
Atatürkün Dil ile ilgili çalışmaları
Dil, toplumları halk müziği haline getiren önemli bir unsurdur Mustafa Kemal Atatürk'ün bu sözüyle de bunu çok iyi anlayabiliriz
Ulusal his ile dil arasındaki bono çok kuvvetlidir Dilin ulusal ve zengin olması ulusal hissin inkişafında başlıca müessirdir Türk dili dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin
Atatürk Türk diline fazla yük vermiştir ve bu konuda çalışmalar yapmıştır Atatürkün Türk dili ile ilgili yaptığı araştırmalar, Türkçenin gelişimi namına olumlu sonuçlar vermiş, Türk dili kendi benliğine kavuşma yolunda şipşak ilerlemiştir
Arap dilinin ses yapısı ile Türk dilinin ses yapısı arasındaki sistem ayrılığından kaynaklanan uyuşmazlık yüzünden, Türk dili Arap alfabesine but uyduramamış ve imlânın sözcük kalıpları halinde klâsikleştiği devirden başlayarak birçok sorunlar ortaya çıkmıştır Lâtin alfabesinin kabulü konusundaki birincil teşebbüsler 1923 yılında başladı Ama, her şeyden önce toplumun bu yeniliğe hazır ışık halkası getirilmesi gerekiyordu Atatürkün direktifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile 26 Haziran 1928de resmi olarak çalışmaya başlayan Dil Encümeni, Lâtin alfabesi temelinde fakat her yönü ile Türkçenin ses yapısına uygun bir milli Türk alfabesi hazırlama görevini yüklenmiştir Türk alfabesi 1 Kasım 1928 tarihinde kanunlaşarak resmen yürürlüğe girmiştir
Ayrıca Atatürk'ün talimatıyla 12 Temmuz 1932'de o zamanki adı Türk Dili Tetkik Cemiyeti olan Türk Dil Kurumu kurulmuştur Türk Dili Muayene Cemiyetinin amacı, Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana hariç tutmak, onu yeryüzü dilleri aralarında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmekolarak tespit edilmiştir Atatürk'ün kendisi de Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları kişisel olarak inceleyerek, dönemindeki bilginleri Türk dili üstünde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir
19341936 yılları aralarında Atatürk Türkçenin ve öbür dünya dillerinin kökenine eğilme yönündeki çalışmalara yakın alaka göstermiştir GüneşDil Teorisi, Türk dilinin eskiliği ve diğer dillere kaynaklık ettiği görüşünün dil bilimi temellerine dayandırılabileceği düşüncesinden kaynaklanmıştır
Atatürk, 9 Ocak 1936da Ankarada Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesini kurdu Bu fakülte Türk dilini, Türk tarihini, Türk coğrafyasını kaynaklarına inerek araştıracak, zorunlu eleman ve bilim adamlarını yetiştirecek bir fakülte olarak düşünülmüştür *
Atatürkün Dil ile ilgili çalışmaları
Dil, toplumları halk müziği haline getiren önemli bir unsurdur Mustafa Kemal Atatürk'ün bu sözüyle de bunu çok iyi anlayabiliriz
Ulusal his ile dil arasındaki bono çok kuvvetlidir Dilin ulusal ve zengin olması ulusal hissin inkişafında başlıca müessirdir Türk dili dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin
Atatürk Türk diline fazla yük vermiştir ve bu konuda çalışmalar yapmıştır Atatürkün Türk dili ile ilgili yaptığı araştırmalar, Türkçenin gelişimi namına olumlu sonuçlar vermiş, Türk dili kendi benliğine kavuşma yolunda şipşak ilerlemiştir
Arap dilinin ses yapısı ile Türk dilinin ses yapısı arasındaki sistem ayrılığından kaynaklanan uyuşmazlık yüzünden, Türk dili Arap alfabesine but uyduramamış ve imlânın sözcük kalıpları halinde klâsikleştiği devirden başlayarak birçok sorunlar ortaya çıkmıştır Lâtin alfabesinin kabulü konusundaki birincil teşebbüsler 1923 yılında başladı Ama, her şeyden önce toplumun bu yeniliğe hazır ışık halkası getirilmesi gerekiyordu Atatürkün direktifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile 26 Haziran 1928de resmi olarak çalışmaya başlayan Dil Encümeni, Lâtin alfabesi temelinde fakat her yönü ile Türkçenin ses yapısına uygun bir milli Türk alfabesi hazırlama görevini yüklenmiştir Türk alfabesi 1 Kasım 1928 tarihinde kanunlaşarak resmen yürürlüğe girmiştir
Ayrıca Atatürk'ün talimatıyla 12 Temmuz 1932'de o zamanki adı Türk Dili Tetkik Cemiyeti olan Türk Dil Kurumu kurulmuştur Türk Dili Muayene Cemiyetinin amacı, Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana hariç tutmak, onu yeryüzü dilleri aralarında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmekolarak tespit edilmiştir Atatürk'ün kendisi de Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları kişisel olarak inceleyerek, dönemindeki bilginleri Türk dili üstünde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir
19341936 yılları aralarında Atatürk Türkçenin ve öbür dünya dillerinin kökenine eğilme yönündeki çalışmalara yakın alaka göstermiştir GüneşDil Teorisi, Türk dilinin eskiliği ve diğer dillere kaynaklık ettiği görüşünün dil bilimi temellerine dayandırılabileceği düşüncesinden kaynaklanmıştır
Atatürk, 9 Ocak 1936da Ankarada Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesini kurdu Bu fakülte Türk dilini, Türk tarihini, Türk coğrafyasını kaynaklarına inerek araştıracak, zorunlu eleman ve bilim adamlarını yetiştirecek bir fakülte olarak düşünülmüştür *