iltasyazilim
FD Üye
Her insan beyninde yer alan, şimdilik kapalı bir üçüncü göz; DMT İnsan fizyolojisinin rahat şifresi…
Gördüğümüz, hissettiğimiz, dokunduğumuz her şeyin ötesini görmek ister miydiniz? Yaşadığımız dünyanın ötesinde bir gerçekliğe hazırlanmış mısınız? Değil, böylece süper kahraman olmanız falan gerekmiyor Doğrusu istisnasız her insanda var bu yeti Daha açık konuşmak gerekirse az evvel söylediklerimizi yaşamanızı karşılayan hormon her insan da mevcut Nedir bu hormon? DMT: Yani, Dimethyltryptamine
C12H16N2 ile formulize edilir, 160 derecede kaynar, 61507, Cas numarası olan bu maddenin molar kütlesi 188,269gmoldür
Bu kolay formüllü hormon tüm insanoğlunun bilinç ve bilinçdışı alanında çok büyük etkiye sahiptir En basit anlamda, uyurken salgılanır DMT yalnızca insanda değil doğada yaşayan bütün canlı organizmalarda bulunur Organizmalar bu hormonu çok kolay sentezleyebilir Dmt sentezleyebilme kapasitesinde olan bütün organizmalar ve onların enzimleri her tarafta bulunabilir ve insanlık tarihi dek eskidir
Bu son derece esrarengiz hormon kolayca sentezlenebilir Fakat acayip olan şudur ancak: Kimse bu zahmetsizce sentezlenebilen ve doğada var olan tüm organizmalarda bu kadar bol miktarda bulunmasının nedenini ve işlevini hala tamamen açıklayamıyor
Beynimizde yer alan pineal gland: Kozalaksı inşa yani epifiz bezi kadar salgılanan bu Dmt hormonunun insan ve öteki canlılar için önemi nedir?
DMT hormonu bir çeşit dildir İnsan, hayvan ve doğanın konuştuğu bir çeşit içsel, esrarengiz bir dil Dmt molekülleri bir cins mesajcı molekül olup organizmalar bu mesaj taşıyan bir nevi elçi molekül vasıtasıyla öteki organizmalar ve doğanın kendisiyle bağlantı kurabilir ve etkileşimde bulunabilir
İnsan Beyninde DMT ’nin İşlevi Nedir?
İnsan beyninde ve buna bağlı sinir sisteminde Dmt ’nin zahmetsizce sentezlenmesi ve bu hormonunla yaşıyor olmasının demin bütün anlamıyla doğrulanmış bir amacı olmasa da konunun uzmanı bilim adamları Dmt ve insan sinir sisteminin bu mükemmel uyumluluğunun öylesine, tesadüfen oluşan bir şey olmadığına dair keza hafıza bulunmaktadırlar Konunun uzmanı bilim adamları görüşlerini Einstein ’a ait şu ünlü sözle destekliyorlar: Tanrı zar atmaz!
Bilim adamları insan sinir sistemiyle armoni karşılayan hemen hemen insan beyni için özel yaratılmış olduğunu düşündüğü Dmt salgısının yeryüzünde hayatın başlamasıyla birlikte süregelen evrimleşmenin muhteşem bir uyumu olduğunu düşünüyor ve bu ısrarla destekliyor
Buna yan olarak öne sürülen görüşlerden biri kısa şu: İnsan kendisiyle birlikte var olan bütün canlılarla birlikte asırlar boyu süren bir evrimleşme sürecinden geçti Bilindiği gibi evrimleşme hayatta kalmak, yaşadığı çevreye uyum sağlamak, gelişmek için zorunlu bir hayatta kalma becerisinin yüzyıllar boyu süren hayati bir sürecidir Insanlar ve öteki organizmalar bu evrimleşme döneminde ortak bir dil geliştirmiş olabilirler
Bu görüş doğrusu de garip görülmekle birlikte düşünsel ve biyoloji ile ilgili açıdan hiç de olmayacak bir çabuk değil aslında
Bu gelişim insan denen, hayvan ve bitkilerden daha karışık yapıya sahip olan bir organizma için farkındalığını arttırmak giderken insanların çevreleriyle(aile, sosyal çevre, topluluklar) ahenk sağlaması ve evrimini insan var oluşunda fazla daha üst seviyelere taşıması için muhteşem bir şeydir
Beynin ortasında ufak bir organ Pineal Gland(kozalaksı yapı –epifiz bezi) ezoterik öğretilerde tıpatıp fizyolojik literatürde olduğu gibi özel ve önemli bir yere sahip olmakla bu savı epeyce destekliyor görünmektedir Bunu bir sonraki satırlarda daha da açacağız
Pineal Gland (Epifiz bezi) ve Mistisizm
Hipoteze kadar: pineal gland yani epifiz bezi, bir takım gerginlik arttıran durumlarda fark edilen miktarda DMT hormonu salgılar
Mistisizm der oysa: Böyle stresli durumlarda ruh insana vücuduna DMT denilen bu hormon baştan sona rahatça girip çıkabilir
Yahudi din adamları bu inancı asırlardır şifreler ve titizlikle gizlerler Yalnızca bu bilgiye vakıf olan veya eğitimlerinde epeyce ileri seviyeye gelebilmiş olan kişilerle bu konuyu konuşur ve konuyla ilgili tartışırlar
İnanış ve İbadetlerde DMT ’nin Yeri
Meditasyon, oruç, dini ibadetler, insanın içinde doğal yollarla salgılanan DMT seviyesini kesinlikle yükseltir Konunun uzmanları, bu durumu bir çeşit ölüme yakın deneyim olarak görürler
DMT hormonu beyinde gizemli deneyimleri yaratıcı zinde ve az önce bütünüyle deşifre edilememiş bir hormondur
DMT ola ki de insan beyninde ve bilincinde daha henüz işlevi iyice keşfedilememiş esrarengiz bölgeleri harekete geçiriyor olabilir
Oruç tutarken meditasyon yaparken veya kendimizi başkalarından izole edip inzivaya çekildiğimizde Pineal gland yani epifiz bezi kadar salgılanan DMT hormonu kendini şüphesiz ki daha pozitif gösteriyor
Oruç tutmanın, meditasyon yapmanın, dini ibadetlerde bulup kendimizi suretiyle inzivaya çekilmenin insan ruhunu temizlediğini ve insanın üçüncü gözünü açtığını söyleyen asırlar öncesinin bilgeleri yanılmış olamaz
Bu bilgileri Buddha ’nın kafasında, Vatikan ’ın ortasında yer alan kozalak heykelinde, papaların ve bazı bilge ve peygamberlerin asasında yer alan kozalak tasvirlerinde görmek bir tesadüf olabilir mi?
Peki ya Uzak doğu inançlarında resmedilen üçüncü göz sembolünün bütün da beynimizde bulunan epifiz bezini dikkat çekici etmesi, Ra ’nın gözü denilen simgenin tam tamına epifiz bezinin bire bir çizimi olması göze çarpan yok midir?
Çağdaş felsefenin kurucusu Descartes, epifiz bezini yani pineal gland(kozalaksı yapı) tarif ederken, gövde ve ruhun birleştiği nokta derken bunu öylesine mi söylemiş olabilir mi?
Jurnal Hayatımızda DMT Etkisi
Dmt hormonu yelken direği beyne nüfuz eder Günlük yaşamımıza olan etkisi ilginçtir Dmt hormonu salgılanması algılarımızda halüsinasyon etkisi yaparken, Dmt ’nin az salgılanması her şeyi, gri, mat, ve cansız görmemize, daha fazla salgılanması durumunda her şeyi daha canlı , renkli görmemize sebep olur Uykumuzda doğal olarak salgılanır Peki, doğada bulunabilir mi?
DMT Hormonu Salgılamaya Etken Olan Bitki: Ayahuska
DMT hormonu, Amazon yerlileri göre yüksek miktarda DMT içeren bir bitki olan Ayahuska kullanılarak çoğaltılır Bunu ruhsal bir uyanışı, insanın farkındalığını arttırmak için kullanan yerlilerin yaptığı Ayahuska bitkisinden elde edilen akarsu veya yalnızca yakılarak elde edilen duman özel bir betimleme ve metot barındırdığı gibi onu kullanacak kişi ya da kişilerin mutlaka gereken data ve erdeme sahip bu konulara saygılı olması beklenir
Ayahuska bitkisini bir cins uyuşturucu olarak gören kişileri bu noktada ihtar etmek zorundayız Bu nesil bitkisel karışımları mutlaka akıllı bir şamanın kontrolünde göstermek fazla ama çok önemlidir Bu stil kullanımlar büyük bir titizlik ve denetimle uygulanır Sentetik uyuşturucular gibi bir bardak su ve içki eşliğinde kullanılmaz Ayahuska
Yazımızda yalnızca konuyla de ve rin bir ilgisi olduğu ve bu konudan bahsetmemizin zorunlu olması sebebiyle bahsettiğimiz Ayahuska bitkisinin DMT hormonunu daha pozitif salgıladığını spesifize etmek zorundayız Ancak altını tekrar kalın bir şekilde çizmeli ve bunu okuyan değerli okuyucularımızı ihtar etmek zorundayız
Ayahuska herhangi bir yerden tedarik edilip, kontrolsüz ve denetimsizce içebileceğiniz bir bitki değildir
Özel ritüeli ve tarifi olan fakat ve ancak Ayahuska ve spritüal konularda yetkin olan insanların yaptığı ve sunduğu bir şeydir Fazla fazla Ayahuska uygulamak ya da bilinçsizce ve sadece keyif almak için tüketmek, başta yüksek kan basıncı elde etmek üzere fazla artı ve maalesef öngörülemeyen komplikasyonlara sebep olabilir Hatta sizin ölümünüze yahut sakat kalmanıza yol açabilir Ayahuska fazla uzun zaman kaynatılır ve demlendirilir Bunun sonrası bilgili ve yetkin biri tarafından kişiye kontrollü bir şekilde onun kapasitesi kapsamında verilir
Unutulmamalıdır ama, bir kadeh alkol elde etmek değin basit ve basmakalıp bir meslek değildir bu Birkaç dakikalık bir zevkle saatlerce süren bir farkındalık deneyimini birbirine karıştırmamak gerekli
Asırlardır Amazon yerlilerinin bu bitkiyi dini data ve farkındalık yükseltme çalışmalarında kullanmalarının bir sebebi vardır Böyle spritüal bir esasa dayanan şeyler katiyen ucuz ve geçici zevkler için kullanılmaz
Irk doğayla iletişimde almak, ortak bir dili her yerde yeniden konuşmak istiyor Bu oysa içimizde bulunan bu hormonu adalet ettiği manada anlayarak ve onu faziletli, etik yollarla içselleştirerek olabilir
Ayahuska olarak bilinen bu bitkinin Mevlana tarafından söylenen bir sözle pekiştirilmesini naklederken derin manasını ve ayahuskanın özelliğinin ne denli reel ve bununla birlikte kadim bir bitki olduğunu sizlere bırakıyoruz
‘ ’Üzerlik tohumu karanlığı örttü ve gerçek belirdi ’ ’ Mevlana
Bir ilave data: Sentetik bir uyuşturucu olan LSD doğrusu DMT kırması ve onun laboratuvar ortamında kopyalanmasıdır
DMT Ilk Olarak Kim Tarafından Duyuruldu?
Dmt hormonu ilk olarak Terence Mckenna göre duyuruldu Onun çalışmaları bir uçtan bir uca gündeme getirildi Terence Mckenna: 1960 ve 2000 yılları aralarında, Amerika Birleşmiş Devletlerinde yaşamış, yazan, filozof ve bitki bilimcidir DMT, bilinç ve Şamanizm hakkında araştırmalarıyla tanınmıştır
Böylesine ilginç ve hala tamamen çözülememiş bir konuyu dilerseniz Laboratuvar ortamında, doktor denetiminde DMT seviyesi yükseltilen ve bu durumu deneyimleyen bir kişinin tecrübesiyle şimdilik noktalayalım
‘Bir madde kullanıcısı veya alkole düşkün biri olmadım hiçbir süre DMT hakkında bir şeyler duymuştum Bir tıbbi deneyde gönüllü oldum Doktorlardan biri tanıdığım bir kişiydi
Deney bir hastane odasında gerekli bütün ekipmanlara haiz, steril bir ortamda yapıldı Bu tecrübe hayatıma ayrı açıdan bakmama sebep oldu ve çoğu sorunun cevabını da bana verdi
Damara enjekte edilen şırınga vasıtasıyla Dmt hormonu seviyem yükseltildi önce Birincil hissettiğim derimin gerildiği ve çok üşümüş olmamdı Bu fiziki deneyimimden daha sonra asıl önemli olanlara aklımda kalanlarla devam etmeye çalışacağım
Geldiğim nokta geometrik bir âlemdi Ego diye bir şey yoktu Her şey birdi ve birbiriyle etkileşime giriyordu Her şey birbirini tamamlıyordu Sen, ben ya da o yoktu Her şey bir bütündü
Sanıyorum öte âlemde geziniyordum Fakat hiç korkmuyordum Hem de hiç İçimde bir coşku ve sonrasını anlamak çabası vardı yalnızca Bir şekilde hem vefat sonrası hem de yaşadığımız bu dünya hakkında neden ve nasılları anlamaya başlıyordum Niçin buradayız, gerçekte nereden geldik gibi Kelimelerle betimlemek çok zorlama Kelimeler yoktu Sadece hislerle kavrayabiliyordum olup biteni
Bunlara inanmak kolay yok Uykudayken bile salgılanan DMT niçin hükümetler göre yasaklandı sanıyorsunuz? Çünkü sizin gerçekleri görmenizi istemiyorlar DMT salgılanmasını asgari düzeye devirmek ve sizi bir yalanın içine hapsetmek için diş macunlarınızdan içtiğiniz suya dek oynuyorlar Aslında çok büyük bir oyun içerisindeyiz
DMT salgılandığında yani tıbbi ortamda kontrollü bir şekilde arttırıldığında dünya ve diğer realitelerin gerçekte ne kadar değersiz ve komik olduğunu ayrım ediyorsunuz birincil Gerçekle birincil defa yüz yüzesiniz
Gördüğüm hiçbir şeyi rasyonel bir şekilde anlatmamı beklemeyin Yani aşina ve zor kullanarak kabul ettirilen dünyasal mantık sınırları içine sığamaz anlatım
Her şeyin iç içe geçtiği bu geometrik alemde azami bir gözlemciydim ben Dahası böylece fazla bilgisi ve görgüsü olmayan, tecrübesi kısıtlı bir gözlemci Alışılmadık daha önce görmediğim ve doğal olarak deneyimleyemediğim bir realitedeydim
Bana sentetik bir uyuşturucu vermiş olabilirler miydi? Ilk aklıma gelen şey bu oldu Fakat gayet ayık ve her şeyin farkında olan olmam nedeniyle bu olanak bana öyle inandırıcı gelmiyordu Kafam iyi değildi yani gayet kendimde ve ayıktım Ayrıca de hiç olmadığım kadar Tek sorun dilimin gördüklerimi anlatmakta fazla eksik kalmasıydı Beş yaşında bir çocuğun kelimeleriyle Binlerce yıllık bir kitabı nasıl okuyabilir siniz?
Hissettiğim mutlulukla uçmaktı Hafifçe uçmak fakat halen ayaklarım yere basıyordu Rehber bir varlık vardı Şayet bir melek böylece güzeldi oysa nefesim kesilmişti onun güzelliğinden Mükemmel bir varlıktı ve hiç pek bir şey yapmasa da bana sürekli gülümsediğini hissettiren bir enerjisi vardı
Beni elimden tutmadan bana elimden tuttuğu hissini verdi ve beni asıl geldiğimiz yere şefkatle götürdü Benlik, insani nefis yoktu bu alemde Varlıkların toplandığı diğer bir boyuttaydım Bedenim yoktu ama varlığımı hissedebiliyordum Bunları böylesine düşük seviyede anlatmak zorunda kalmaktan esef duyuyorum ama dediğim gibi beş yaşındaki bir çocuğun konuşabildiği bir dille binlerce takvim bir kitabı okumak kolay iş yok Bir De okumayı bırakın daha sadece heceliyorum ben
Vakit durmuştu Mesafeler, sınırlar yoktu Her şeyin içinden geçiyorduk ve doğrusu her şeydik
Geriye Doğru döndüğümde doktorum bana gülümsüyordu Saate baktım Ama bir dakika geçmişti ’
DMT ve Pineal Gland ile alakalı filmler: Terence McKenna, The Alchemical Dream, Rebirth of the Great Work, Metamorphosis, Gaspar Noe ’nun yönetmenliğini yaptığı, Enter the Void
Kaynakça:
britannicacomsciencepinealgland
innerbodycomimagenerv02nerv64newhtml
crystalinkscomthirdeyepinealhtml
consciouslifestylemagcompinealglandactivationthirdeye
Gördüğümüz, hissettiğimiz, dokunduğumuz her şeyin ötesini görmek ister miydiniz? Yaşadığımız dünyanın ötesinde bir gerçekliğe hazırlanmış mısınız? Değil, böylece süper kahraman olmanız falan gerekmiyor Doğrusu istisnasız her insanda var bu yeti Daha açık konuşmak gerekirse az evvel söylediklerimizi yaşamanızı karşılayan hormon her insan da mevcut Nedir bu hormon? DMT: Yani, Dimethyltryptamine
C12H16N2 ile formulize edilir, 160 derecede kaynar, 61507, Cas numarası olan bu maddenin molar kütlesi 188,269gmoldür
Bu kolay formüllü hormon tüm insanoğlunun bilinç ve bilinçdışı alanında çok büyük etkiye sahiptir En basit anlamda, uyurken salgılanır DMT yalnızca insanda değil doğada yaşayan bütün canlı organizmalarda bulunur Organizmalar bu hormonu çok kolay sentezleyebilir Dmt sentezleyebilme kapasitesinde olan bütün organizmalar ve onların enzimleri her tarafta bulunabilir ve insanlık tarihi dek eskidir
Bu son derece esrarengiz hormon kolayca sentezlenebilir Fakat acayip olan şudur ancak: Kimse bu zahmetsizce sentezlenebilen ve doğada var olan tüm organizmalarda bu kadar bol miktarda bulunmasının nedenini ve işlevini hala tamamen açıklayamıyor
Beynimizde yer alan pineal gland: Kozalaksı inşa yani epifiz bezi kadar salgılanan bu Dmt hormonunun insan ve öteki canlılar için önemi nedir?
DMT hormonu bir çeşit dildir İnsan, hayvan ve doğanın konuştuğu bir çeşit içsel, esrarengiz bir dil Dmt molekülleri bir cins mesajcı molekül olup organizmalar bu mesaj taşıyan bir nevi elçi molekül vasıtasıyla öteki organizmalar ve doğanın kendisiyle bağlantı kurabilir ve etkileşimde bulunabilir
İnsan Beyninde DMT ’nin İşlevi Nedir?
İnsan beyninde ve buna bağlı sinir sisteminde Dmt ’nin zahmetsizce sentezlenmesi ve bu hormonunla yaşıyor olmasının demin bütün anlamıyla doğrulanmış bir amacı olmasa da konunun uzmanı bilim adamları Dmt ve insan sinir sisteminin bu mükemmel uyumluluğunun öylesine, tesadüfen oluşan bir şey olmadığına dair keza hafıza bulunmaktadırlar Konunun uzmanı bilim adamları görüşlerini Einstein ’a ait şu ünlü sözle destekliyorlar: Tanrı zar atmaz!
Bilim adamları insan sinir sistemiyle armoni karşılayan hemen hemen insan beyni için özel yaratılmış olduğunu düşündüğü Dmt salgısının yeryüzünde hayatın başlamasıyla birlikte süregelen evrimleşmenin muhteşem bir uyumu olduğunu düşünüyor ve bu ısrarla destekliyor
Buna yan olarak öne sürülen görüşlerden biri kısa şu: İnsan kendisiyle birlikte var olan bütün canlılarla birlikte asırlar boyu süren bir evrimleşme sürecinden geçti Bilindiği gibi evrimleşme hayatta kalmak, yaşadığı çevreye uyum sağlamak, gelişmek için zorunlu bir hayatta kalma becerisinin yüzyıllar boyu süren hayati bir sürecidir Insanlar ve öteki organizmalar bu evrimleşme döneminde ortak bir dil geliştirmiş olabilirler
Bu görüş doğrusu de garip görülmekle birlikte düşünsel ve biyoloji ile ilgili açıdan hiç de olmayacak bir çabuk değil aslında
Bu gelişim insan denen, hayvan ve bitkilerden daha karışık yapıya sahip olan bir organizma için farkındalığını arttırmak giderken insanların çevreleriyle(aile, sosyal çevre, topluluklar) ahenk sağlaması ve evrimini insan var oluşunda fazla daha üst seviyelere taşıması için muhteşem bir şeydir
Beynin ortasında ufak bir organ Pineal Gland(kozalaksı yapı –epifiz bezi) ezoterik öğretilerde tıpatıp fizyolojik literatürde olduğu gibi özel ve önemli bir yere sahip olmakla bu savı epeyce destekliyor görünmektedir Bunu bir sonraki satırlarda daha da açacağız
Pineal Gland (Epifiz bezi) ve Mistisizm
Hipoteze kadar: pineal gland yani epifiz bezi, bir takım gerginlik arttıran durumlarda fark edilen miktarda DMT hormonu salgılar
Mistisizm der oysa: Böyle stresli durumlarda ruh insana vücuduna DMT denilen bu hormon baştan sona rahatça girip çıkabilir
Yahudi din adamları bu inancı asırlardır şifreler ve titizlikle gizlerler Yalnızca bu bilgiye vakıf olan veya eğitimlerinde epeyce ileri seviyeye gelebilmiş olan kişilerle bu konuyu konuşur ve konuyla ilgili tartışırlar
İnanış ve İbadetlerde DMT ’nin Yeri
Meditasyon, oruç, dini ibadetler, insanın içinde doğal yollarla salgılanan DMT seviyesini kesinlikle yükseltir Konunun uzmanları, bu durumu bir çeşit ölüme yakın deneyim olarak görürler
DMT hormonu beyinde gizemli deneyimleri yaratıcı zinde ve az önce bütünüyle deşifre edilememiş bir hormondur
DMT ola ki de insan beyninde ve bilincinde daha henüz işlevi iyice keşfedilememiş esrarengiz bölgeleri harekete geçiriyor olabilir
Oruç tutarken meditasyon yaparken veya kendimizi başkalarından izole edip inzivaya çekildiğimizde Pineal gland yani epifiz bezi kadar salgılanan DMT hormonu kendini şüphesiz ki daha pozitif gösteriyor
Oruç tutmanın, meditasyon yapmanın, dini ibadetlerde bulup kendimizi suretiyle inzivaya çekilmenin insan ruhunu temizlediğini ve insanın üçüncü gözünü açtığını söyleyen asırlar öncesinin bilgeleri yanılmış olamaz
Bu bilgileri Buddha ’nın kafasında, Vatikan ’ın ortasında yer alan kozalak heykelinde, papaların ve bazı bilge ve peygamberlerin asasında yer alan kozalak tasvirlerinde görmek bir tesadüf olabilir mi?
Peki ya Uzak doğu inançlarında resmedilen üçüncü göz sembolünün bütün da beynimizde bulunan epifiz bezini dikkat çekici etmesi, Ra ’nın gözü denilen simgenin tam tamına epifiz bezinin bire bir çizimi olması göze çarpan yok midir?
Çağdaş felsefenin kurucusu Descartes, epifiz bezini yani pineal gland(kozalaksı yapı) tarif ederken, gövde ve ruhun birleştiği nokta derken bunu öylesine mi söylemiş olabilir mi?
Jurnal Hayatımızda DMT Etkisi
Dmt hormonu yelken direği beyne nüfuz eder Günlük yaşamımıza olan etkisi ilginçtir Dmt hormonu salgılanması algılarımızda halüsinasyon etkisi yaparken, Dmt ’nin az salgılanması her şeyi, gri, mat, ve cansız görmemize, daha fazla salgılanması durumunda her şeyi daha canlı , renkli görmemize sebep olur Uykumuzda doğal olarak salgılanır Peki, doğada bulunabilir mi?
DMT Hormonu Salgılamaya Etken Olan Bitki: Ayahuska
DMT hormonu, Amazon yerlileri göre yüksek miktarda DMT içeren bir bitki olan Ayahuska kullanılarak çoğaltılır Bunu ruhsal bir uyanışı, insanın farkındalığını arttırmak için kullanan yerlilerin yaptığı Ayahuska bitkisinden elde edilen akarsu veya yalnızca yakılarak elde edilen duman özel bir betimleme ve metot barındırdığı gibi onu kullanacak kişi ya da kişilerin mutlaka gereken data ve erdeme sahip bu konulara saygılı olması beklenir
Ayahuska bitkisini bir cins uyuşturucu olarak gören kişileri bu noktada ihtar etmek zorundayız Bu nesil bitkisel karışımları mutlaka akıllı bir şamanın kontrolünde göstermek fazla ama çok önemlidir Bu stil kullanımlar büyük bir titizlik ve denetimle uygulanır Sentetik uyuşturucular gibi bir bardak su ve içki eşliğinde kullanılmaz Ayahuska
Yazımızda yalnızca konuyla de ve rin bir ilgisi olduğu ve bu konudan bahsetmemizin zorunlu olması sebebiyle bahsettiğimiz Ayahuska bitkisinin DMT hormonunu daha pozitif salgıladığını spesifize etmek zorundayız Ancak altını tekrar kalın bir şekilde çizmeli ve bunu okuyan değerli okuyucularımızı ihtar etmek zorundayız
Ayahuska herhangi bir yerden tedarik edilip, kontrolsüz ve denetimsizce içebileceğiniz bir bitki değildir
Özel ritüeli ve tarifi olan fakat ve ancak Ayahuska ve spritüal konularda yetkin olan insanların yaptığı ve sunduğu bir şeydir Fazla fazla Ayahuska uygulamak ya da bilinçsizce ve sadece keyif almak için tüketmek, başta yüksek kan basıncı elde etmek üzere fazla artı ve maalesef öngörülemeyen komplikasyonlara sebep olabilir Hatta sizin ölümünüze yahut sakat kalmanıza yol açabilir Ayahuska fazla uzun zaman kaynatılır ve demlendirilir Bunun sonrası bilgili ve yetkin biri tarafından kişiye kontrollü bir şekilde onun kapasitesi kapsamında verilir
Unutulmamalıdır ama, bir kadeh alkol elde etmek değin basit ve basmakalıp bir meslek değildir bu Birkaç dakikalık bir zevkle saatlerce süren bir farkındalık deneyimini birbirine karıştırmamak gerekli
Asırlardır Amazon yerlilerinin bu bitkiyi dini data ve farkındalık yükseltme çalışmalarında kullanmalarının bir sebebi vardır Böyle spritüal bir esasa dayanan şeyler katiyen ucuz ve geçici zevkler için kullanılmaz
Irk doğayla iletişimde almak, ortak bir dili her yerde yeniden konuşmak istiyor Bu oysa içimizde bulunan bu hormonu adalet ettiği manada anlayarak ve onu faziletli, etik yollarla içselleştirerek olabilir
Ayahuska olarak bilinen bu bitkinin Mevlana tarafından söylenen bir sözle pekiştirilmesini naklederken derin manasını ve ayahuskanın özelliğinin ne denli reel ve bununla birlikte kadim bir bitki olduğunu sizlere bırakıyoruz
‘ ’Üzerlik tohumu karanlığı örttü ve gerçek belirdi ’ ’ Mevlana
Bir ilave data: Sentetik bir uyuşturucu olan LSD doğrusu DMT kırması ve onun laboratuvar ortamında kopyalanmasıdır
DMT Ilk Olarak Kim Tarafından Duyuruldu?
Dmt hormonu ilk olarak Terence Mckenna göre duyuruldu Onun çalışmaları bir uçtan bir uca gündeme getirildi Terence Mckenna: 1960 ve 2000 yılları aralarında, Amerika Birleşmiş Devletlerinde yaşamış, yazan, filozof ve bitki bilimcidir DMT, bilinç ve Şamanizm hakkında araştırmalarıyla tanınmıştır
Böylesine ilginç ve hala tamamen çözülememiş bir konuyu dilerseniz Laboratuvar ortamında, doktor denetiminde DMT seviyesi yükseltilen ve bu durumu deneyimleyen bir kişinin tecrübesiyle şimdilik noktalayalım
‘Bir madde kullanıcısı veya alkole düşkün biri olmadım hiçbir süre DMT hakkında bir şeyler duymuştum Bir tıbbi deneyde gönüllü oldum Doktorlardan biri tanıdığım bir kişiydi
Deney bir hastane odasında gerekli bütün ekipmanlara haiz, steril bir ortamda yapıldı Bu tecrübe hayatıma ayrı açıdan bakmama sebep oldu ve çoğu sorunun cevabını da bana verdi
Damara enjekte edilen şırınga vasıtasıyla Dmt hormonu seviyem yükseltildi önce Birincil hissettiğim derimin gerildiği ve çok üşümüş olmamdı Bu fiziki deneyimimden daha sonra asıl önemli olanlara aklımda kalanlarla devam etmeye çalışacağım
Geldiğim nokta geometrik bir âlemdi Ego diye bir şey yoktu Her şey birdi ve birbiriyle etkileşime giriyordu Her şey birbirini tamamlıyordu Sen, ben ya da o yoktu Her şey bir bütündü
Sanıyorum öte âlemde geziniyordum Fakat hiç korkmuyordum Hem de hiç İçimde bir coşku ve sonrasını anlamak çabası vardı yalnızca Bir şekilde hem vefat sonrası hem de yaşadığımız bu dünya hakkında neden ve nasılları anlamaya başlıyordum Niçin buradayız, gerçekte nereden geldik gibi Kelimelerle betimlemek çok zorlama Kelimeler yoktu Sadece hislerle kavrayabiliyordum olup biteni
Bunlara inanmak kolay yok Uykudayken bile salgılanan DMT niçin hükümetler göre yasaklandı sanıyorsunuz? Çünkü sizin gerçekleri görmenizi istemiyorlar DMT salgılanmasını asgari düzeye devirmek ve sizi bir yalanın içine hapsetmek için diş macunlarınızdan içtiğiniz suya dek oynuyorlar Aslında çok büyük bir oyun içerisindeyiz
DMT salgılandığında yani tıbbi ortamda kontrollü bir şekilde arttırıldığında dünya ve diğer realitelerin gerçekte ne kadar değersiz ve komik olduğunu ayrım ediyorsunuz birincil Gerçekle birincil defa yüz yüzesiniz
Gördüğüm hiçbir şeyi rasyonel bir şekilde anlatmamı beklemeyin Yani aşina ve zor kullanarak kabul ettirilen dünyasal mantık sınırları içine sığamaz anlatım
Her şeyin iç içe geçtiği bu geometrik alemde azami bir gözlemciydim ben Dahası böylece fazla bilgisi ve görgüsü olmayan, tecrübesi kısıtlı bir gözlemci Alışılmadık daha önce görmediğim ve doğal olarak deneyimleyemediğim bir realitedeydim
Bana sentetik bir uyuşturucu vermiş olabilirler miydi? Ilk aklıma gelen şey bu oldu Fakat gayet ayık ve her şeyin farkında olan olmam nedeniyle bu olanak bana öyle inandırıcı gelmiyordu Kafam iyi değildi yani gayet kendimde ve ayıktım Ayrıca de hiç olmadığım kadar Tek sorun dilimin gördüklerimi anlatmakta fazla eksik kalmasıydı Beş yaşında bir çocuğun kelimeleriyle Binlerce yıllık bir kitabı nasıl okuyabilir siniz?
Hissettiğim mutlulukla uçmaktı Hafifçe uçmak fakat halen ayaklarım yere basıyordu Rehber bir varlık vardı Şayet bir melek böylece güzeldi oysa nefesim kesilmişti onun güzelliğinden Mükemmel bir varlıktı ve hiç pek bir şey yapmasa da bana sürekli gülümsediğini hissettiren bir enerjisi vardı
Beni elimden tutmadan bana elimden tuttuğu hissini verdi ve beni asıl geldiğimiz yere şefkatle götürdü Benlik, insani nefis yoktu bu alemde Varlıkların toplandığı diğer bir boyuttaydım Bedenim yoktu ama varlığımı hissedebiliyordum Bunları böylesine düşük seviyede anlatmak zorunda kalmaktan esef duyuyorum ama dediğim gibi beş yaşındaki bir çocuğun konuşabildiği bir dille binlerce takvim bir kitabı okumak kolay iş yok Bir De okumayı bırakın daha sadece heceliyorum ben
Vakit durmuştu Mesafeler, sınırlar yoktu Her şeyin içinden geçiyorduk ve doğrusu her şeydik
Geriye Doğru döndüğümde doktorum bana gülümsüyordu Saate baktım Ama bir dakika geçmişti ’
DMT ve Pineal Gland ile alakalı filmler: Terence McKenna, The Alchemical Dream, Rebirth of the Great Work, Metamorphosis, Gaspar Noe ’nun yönetmenliğini yaptığı, Enter the Void
Kaynakça:
britannicacomsciencepinealgland
innerbodycomimagenerv02nerv64newhtml
crystalinkscomthirdeyepinealhtml
consciouslifestylemagcompinealglandactivationthirdeye