iltasyazilim
FD Üye
Beyin insanın var olması, yemek yemek hazırlaması, sabahleyin uyanıp işe gidebilmesi ve her gün aynı işte çalışıp aynı uğraşılarına devam ederken bir yanlamasına da yeni hobiler edinmesine yarayan yaklaşık 1500 gram ağırlığında tuhaf, jölemsi kıvamdan ve derin yarıklarla birbirinden ayrılan şişmiş kıvrımlı yüzeylerden oluşmaktadır Halk iki ayağı üstünde yürümeye başladığından beri merak konusu olan beyin son 30 yıllık çalışmalar sayesinde gizemlerinin bir kısmını kaybetmesine rağmen hala bütün anlayamadığımız gizemleri bünyesinde barındırmaktadır Bu gizemler hala sıkı çalışmalarla çözülmeye çalışsa da biz bu yazımız her tarafında altı öbür birim üzerinden beynimize, duyularımıza, yaşam baştan başa beynimizdeki değişimlere, beynin hissi mekanizmalarına, aklın sezgi yeteneklerine ve iç ve dış sebeplerle değişen beynimizin özelliklerine değinmeye çalışacağım
Korpus Kallosum beyin iki yarım küresi arasında bulunan ve iki yarım küreyi birbirine bağlayan sinir demeti olarak tanımlanabilir Korpus Kallosum da bir problem ortaya çıktığında “tanıdık olmayan el sendromu ortaya çıkabilir Sıradan şartlar aşağıda bir insanın iki eli birbirine paralel hareket ederken bu rahatsızlık tablosu ortaya çıktığında eller birbirine ters hareket ederek birbirini durdurabilir Mesela bilgisayarda iki elinin parmaklarını kullanarak yazı yazar bir öğrencide bu rahatsızlık tablosu bir şekilde meydana gelirse bir el yazı yazmaya çalışırken öteki elin parmakları aralıksız sil tuşuna basarak olayı sabote edebilir
Beyin sağ ve sol olmak üzere iki öbür yarım küreden oluşur Bu iki farklı yarım küre birbirinden farklı yeteneklerimizi yönetir Örneğin, çoğu insanın beyninin sol yarım küresi hitabe, matematik problemleri ve mantıklı problem çözme ile ilgili kısımlarda etkin rol oynarken, sağ yarım küre görsel motor görevlerde, sanatsal alanlarda ve mekânsal algıları yönetmede ön plana çıkar Yaklaşık asır önce Amerikalı bir yazar tarafından ortaya atılan ve geçerliliği olduğuna inanılsın diye birincil psikoloji laboratuarı açan bilim insanı olan William James ’e atfedilen beynimizin yalnızca yüzde onluk kısmını kullanıyoruz fikri büyüyen teknolojinin deneylere yansıması sonucu bugün geçerliliğini kaybetmiştir Bu fikir ortaya atıldığında beynin ön bölgesi zarar almış fareler üstünde yapılan çalışmalar temel alınmıştır Bu fareler laboratuarda kafesler içinde yaşıyor ve bütün gün yalnızca yemek ve su tüketmekten diğer bir uğraşıları olmayan farelerdi Yemek Yemek ve su kafese bırakıldığından yalnızca yemeği ve suyu ayrım etmeleri hayatta kalmaları anlamına geliyordu Fakat teknolojinin artması deney çeşitliğinin ve deneylerden kullanılan araçların teknolojilerini arttırmış olduğundan günümüzde beyinle ilgili araştırma yapan bilim insanları yüz yıldır insanların zihninde yer etmiş bu yanlış düşünceyi değiştirmeye çalışmaktadır Beynimizin tamamını kullanıyoruz Bilimsel çalışmalarla tekrar tekrar ahenkli olmayan sinema sanatı da halk aralarında beyinle ilgili yanlış yargılar edinmelerine neden olmaktadır Beyin hala çoğu gizemi bünyesinde barındırdığından çoğu film beyni ve beyinle ilgili rahatsızlıkları konu edinmiştir Söz gelimi amnezi filmlere daima konu edilmiştir Nöropsikolog Sallie Baxendale sinemanın başlangıcından günümüze kadar geniş ayrıntılı bir film taraması yaparak birçok filmde sanat süslemesiyle, ön yargılarla ve yanlış bilgilerle akıl kaybına değinen filmleri saptamıştır
Beyin sağ ve sol edinmek üzere iki yarım küreden oluşur Sol yarım küre genel anlamda kavramsal ve mantıklı, öteki yarım küre olan sağ yarım küre ise günlük yaşam içerisinde yeni imgeler ararken ve bu imgeleri hayatın içinde kullanırken etkin durumda çalışır Sağ yarım küre bu durumda yani imgeler ararken ve bu imgeleri kullanırken sağ yarım kürede oluşan bu durum sol yarım küreye de iletilir Sağ yarım küreden imgeleri bölge sol yarım küre mantıksal ve kavramsal düzeltme işlemi sonrası oluşan düşünceleri bildirimler aracılığıyla dış dünyaya iletir Bunlara ek olarak, sol yarım kürenin işlevlerini özet çıkarmak icabında, bu yarım küre çözümsel, dilsel, mantıklı, sözel, indirgemeci ve görsel işlevler üzerinde etkilidir Bu yarım küre vücudun sağ tarafının kontrolünden sorumludur Kısaca bu yarım küre insanın mantıksal yönünü temsil eder Ayrıca, beynin bu yarım küresi sese dönüşen tepkilerin ve düşünmenin yoklama edilmesinden sorumludur Konuşmada, düşüncelerin yazıya geçirilmesinde ve herhangi bir metnin okunması sırasında sol yarım küre etkilidir Herhangi bir nesneye isim verme işlemi de beynin bu yarım küresinden kaynaklanır
Sağ yarım küre vücudun sol yarısından sorumludur Asıl dil öğretimi bu yarım küre üzerinden hareket noktası bulur Örneğin bir öğrencinin herhangi bir derse çalışması sırasında konuyla özdeşleşmesini beynin bu yarım küresi sağlar Beynin sağ yarım küresi öğrenmeyi de sağlayan kısımdır Okunan ya da üstünde çalışan metin ile ilişki içinde olmasına muavin olur Bundan nedeniyle, dil öğrenimi üstüne çalışan araştırmacılar beynin sağ yarım küresini araştırmalarının temeline alırlar
Kaynakça:
Aamodt, S ve Wang, S (2019) Beyninize Hoş Geldiniz (Çev B Erkan) İstanbul: NTV Yayınları
Eagleman, D (2019) Beyin Senin Hikâyen (Çev Z A Tozar) İstanbul: Domingo Yayınları
Onan, B (2010) Beynin Bilişsel İşlevleri Üzerine Yapılan Araştırmalar ve Asıl Dili Eğitimine Yansımaları Türklük Bilimi Araştırmaları Dergisi, 27, 521561
Korpus Kallosum beyin iki yarım küresi arasında bulunan ve iki yarım küreyi birbirine bağlayan sinir demeti olarak tanımlanabilir Korpus Kallosum da bir problem ortaya çıktığında “tanıdık olmayan el sendromu ortaya çıkabilir Sıradan şartlar aşağıda bir insanın iki eli birbirine paralel hareket ederken bu rahatsızlık tablosu ortaya çıktığında eller birbirine ters hareket ederek birbirini durdurabilir Mesela bilgisayarda iki elinin parmaklarını kullanarak yazı yazar bir öğrencide bu rahatsızlık tablosu bir şekilde meydana gelirse bir el yazı yazmaya çalışırken öteki elin parmakları aralıksız sil tuşuna basarak olayı sabote edebilir
Beyin sağ ve sol olmak üzere iki öbür yarım küreden oluşur Bu iki farklı yarım küre birbirinden farklı yeteneklerimizi yönetir Örneğin, çoğu insanın beyninin sol yarım küresi hitabe, matematik problemleri ve mantıklı problem çözme ile ilgili kısımlarda etkin rol oynarken, sağ yarım küre görsel motor görevlerde, sanatsal alanlarda ve mekânsal algıları yönetmede ön plana çıkar Yaklaşık asır önce Amerikalı bir yazar tarafından ortaya atılan ve geçerliliği olduğuna inanılsın diye birincil psikoloji laboratuarı açan bilim insanı olan William James ’e atfedilen beynimizin yalnızca yüzde onluk kısmını kullanıyoruz fikri büyüyen teknolojinin deneylere yansıması sonucu bugün geçerliliğini kaybetmiştir Bu fikir ortaya atıldığında beynin ön bölgesi zarar almış fareler üstünde yapılan çalışmalar temel alınmıştır Bu fareler laboratuarda kafesler içinde yaşıyor ve bütün gün yalnızca yemek ve su tüketmekten diğer bir uğraşıları olmayan farelerdi Yemek Yemek ve su kafese bırakıldığından yalnızca yemeği ve suyu ayrım etmeleri hayatta kalmaları anlamına geliyordu Fakat teknolojinin artması deney çeşitliğinin ve deneylerden kullanılan araçların teknolojilerini arttırmış olduğundan günümüzde beyinle ilgili araştırma yapan bilim insanları yüz yıldır insanların zihninde yer etmiş bu yanlış düşünceyi değiştirmeye çalışmaktadır Beynimizin tamamını kullanıyoruz Bilimsel çalışmalarla tekrar tekrar ahenkli olmayan sinema sanatı da halk aralarında beyinle ilgili yanlış yargılar edinmelerine neden olmaktadır Beyin hala çoğu gizemi bünyesinde barındırdığından çoğu film beyni ve beyinle ilgili rahatsızlıkları konu edinmiştir Söz gelimi amnezi filmlere daima konu edilmiştir Nöropsikolog Sallie Baxendale sinemanın başlangıcından günümüze kadar geniş ayrıntılı bir film taraması yaparak birçok filmde sanat süslemesiyle, ön yargılarla ve yanlış bilgilerle akıl kaybına değinen filmleri saptamıştır
Beyin sağ ve sol edinmek üzere iki yarım küreden oluşur Sol yarım küre genel anlamda kavramsal ve mantıklı, öteki yarım küre olan sağ yarım küre ise günlük yaşam içerisinde yeni imgeler ararken ve bu imgeleri hayatın içinde kullanırken etkin durumda çalışır Sağ yarım küre bu durumda yani imgeler ararken ve bu imgeleri kullanırken sağ yarım kürede oluşan bu durum sol yarım küreye de iletilir Sağ yarım küreden imgeleri bölge sol yarım küre mantıksal ve kavramsal düzeltme işlemi sonrası oluşan düşünceleri bildirimler aracılığıyla dış dünyaya iletir Bunlara ek olarak, sol yarım kürenin işlevlerini özet çıkarmak icabında, bu yarım küre çözümsel, dilsel, mantıklı, sözel, indirgemeci ve görsel işlevler üzerinde etkilidir Bu yarım küre vücudun sağ tarafının kontrolünden sorumludur Kısaca bu yarım küre insanın mantıksal yönünü temsil eder Ayrıca, beynin bu yarım küresi sese dönüşen tepkilerin ve düşünmenin yoklama edilmesinden sorumludur Konuşmada, düşüncelerin yazıya geçirilmesinde ve herhangi bir metnin okunması sırasında sol yarım küre etkilidir Herhangi bir nesneye isim verme işlemi de beynin bu yarım küresinden kaynaklanır
Sağ yarım küre vücudun sol yarısından sorumludur Asıl dil öğretimi bu yarım küre üzerinden hareket noktası bulur Örneğin bir öğrencinin herhangi bir derse çalışması sırasında konuyla özdeşleşmesini beynin bu yarım küresi sağlar Beynin sağ yarım küresi öğrenmeyi de sağlayan kısımdır Okunan ya da üstünde çalışan metin ile ilişki içinde olmasına muavin olur Bundan nedeniyle, dil öğrenimi üstüne çalışan araştırmacılar beynin sağ yarım küresini araştırmalarının temeline alırlar
Kaynakça:
Aamodt, S ve Wang, S (2019) Beyninize Hoş Geldiniz (Çev B Erkan) İstanbul: NTV Yayınları
Eagleman, D (2019) Beyin Senin Hikâyen (Çev Z A Tozar) İstanbul: Domingo Yayınları
Onan, B (2010) Beynin Bilişsel İşlevleri Üzerine Yapılan Araştırmalar ve Asıl Dili Eğitimine Yansımaları Türklük Bilimi Araştırmaları Dergisi, 27, 521561