'Bir Alman yazılım şirketi Türkiye'ye muhalefetin telefonlarını dinlemesi için casus yazılım satmakla suçlanıyor'

Sueddeutsche Zeitung gazetesinde yer alan habere nazaran, Münih Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada, kelam konusu yazılım şirketinin teknik takip yazılımını ve ekipmanını yasa dışı yollarla Türkiye'ye ihraç ettiği argüman ediliyor.

Reuters haber ajansı ise FinFisher şirketinin hususla ilgili bir yorum yapmadığı, e-posta ve telefon yoluyla iletilen soruları yanıtlamadığı tabir ediliyor.

BBC Türkçe’nin hem Alman basınından hem de Reuters’ten derlediği haberinde soruşturmaya husus olan Finspy isimli yazılımın 2017 yılında fevkalâde hal periyodundaki gözaltı ve ihraç kararlarını protesto etmek için düzenlenen bir harekete katılanların telefonlarına yerleştirilmek üzere Türkiye tarafından satın alındığından şüphelenildiği belirtiliyor.



Reuters haberinde, Finspy aracılığıyla yazılımın yerleştirildiği telefonlardaki rehberlerin, fotoğraf ve görüntülerin ele geçirilebildiği belirtiliyor.  

Misal tezler 2018 yılında da gündeme gelmiş, Almanya İktisat Bakanlığı teknik takip ve casusluk yazılımlarının ihracı için rastgele bir lisans çıkarılmadığını açıklamıştı.

'SAHTE İNTERNET SİTESİ ARACILIĞIYLA TELEFONLARA SIZILDI'

Alman basınında yer alan haberlerde ise Hudut Tanımayan Gazeteciler ve Avrupa Anayasal Haklar ve İnsan Hakları Merkezi temsilcilerinin kelam konusu yazılımın kaynak kodlarını tahlil ettiğini ve yazılımı geliştirenin Alman şirket olduğunun tespit edildiğini yazıyor.

Kelam konusu örgütler, yazılımın Türkiye'ye yasa dışı yollarla satıldığı savıyla bir hata duyurusunda bulunduklarını da belirtiyorlar.

Yazılımın Türkiye'de yayın yapan muhalif bir internet haber sitesinin geçersiz versiyonuna yerleştirildiği ve bu yolla telefonlara sızıldığı da tez ediliyor.



Hudut Tanımayan Gazeteciler Almanya temsilcisi Christian Mihr argümanlar için "Alman casusluk yazılımının Türkiye'de gazeteciler ve muhalif şahıslara karşı kullanıldığını görmek kabul edilebilir bir şey değil" diyor.

Adalet Yürüyüşü sırasında CHP'lilerin cep telefonlarına Almanya'da geliştirilen bir virüsün bulaştırıldığı argüman edilmişti.

Bu virüs üzerinden CHP'li siyasetçilerin konuşmaları ve yazışmalarının canlı takip edildiği ileri sürülmüştü.