iltasyazilim
FD Üye
Kayıtlı görevleri yerine getirmek üzere bir araya gelen hücre topluluğuna doku denir Örneğin sinir hücreleri asap dokuyu meydana getirir Dokuyu meydana getiren hücrelerin görevleri, şekilleri, yapısı, DNA miktarı, etkin gen çeşitleri, enzim çeşitleri, embriyonik kökenleri benzer olmasına karşın büyüklükleri ve sitoplazma miktarları farklıdır
Dokuları inceleyen bilim dalına histoloji denir Dokular; hücreler ve hücreler arası maddeden meydana gelmiştir Ara madde inorganik ve organik maddelerden meydana gelmiştir Ara maddeler bir takım dokularda eksik, bazı dokularda fazladır Yine ara maddeler kan dokusunda istikrarsız iken kemik dokusunda katıdır
BİTKİSEL DOKULAR
Bitkisel dokular bölünür ve bölünmez edinmek üzere ikiye ayrılır
A)BÖLÜNÜR DOKU
Bölünür dokuların genel özellikleri:
*Kök, ceset ve dal uçlarında bulunur
*Uzunlamasına uzama ve enine kalınlaşmayı sağlar
*Mitoz bölünmeyle çoğalırlar
*Metabolizmaları hızlıdır
*Hücreleri küçüktür
*Kofulları minik ve az sayıdadır
*Sitoplazmaları boldur
*Çekirdekleri büyüktür
*İnce çeperlidir
*Hücresel arası boşlukları azdır
1)ILK BÖLÜNÜR DOKU
Ilk bölünür dokunun genel özellikleri:
*Embriyodan itibaren hayat boyu bölünebilme kabiliyetinde olan bir dokudur
*Bitkinin kök, ceset ve dal uçlarında bulunur
*Bitkinin boyca büyümesini, uzamasını sağlarken; bitkinin öteki dokularının da oluşmasını sağlar
*Bölünür dokunun bulunduğu kısma yükselme konisi yani çoğaltma noktası denir
*Artış dokusu kökte kaliptra, vücut de genç yapraklar (tomurcuk yapraklar) göre korunur
*Bu dokunun bir takım hücreleri hormon üretir
Primer meristem hücrelerinin bölünmesiyle dışarıdan içe doğru dermotojen, perimblem ve plerom tabakaları oluşur
2)İKİNCİL BÖLÜNÜR DOKU
Bölünmez dokuların sonra bölünebilir nitelik kazanmasıyla oluşan dokudur İkincil bölünür dokunun özellikleri:
*Çift çenekli (dikotil) ve kozalaklı bitkilerde bulunur
*Bitkilerde kök ve beden de enine büyümeyi sağlar
*Kök ve cisim de ilkbaharda büyük hücreler sonbaharda minik hücreler meydana getirerek bitkilerde yaş halkalarını oluşturur
*Bu dokudan kambiyum ve mantar kambiyumu meydana gelir
Kambiyumun diğer adı iç kambiyum, mantar kambiyumunun diğer adı ise dış kambiyum veya fellogen adını alır Kambiyum ilkbaharda ve sonbaharda öbür hücreler meydana getirerek ayrıca bitkinin enine büyümesini sağlar hemde yeni iletim demetlerini oluşturur Dış kambiyum bitkiyi dış tkilerden koruyan mantar dokuyu meydana getirir
B)BÖLÜNMEZ DOKU (DAIMI DOKU)
Bölünür dokuların farklılaşmasıyla meydana gelen dokulardır Bölünmez dokuların genel özellikleri:
*Bölünebilirlik özelliği yoktur
*Hücreleri büyük, hücresel çekirdekleri küçüktür
*Metabolizmaları yavaştır
*Kofulları küçüktür
*Hücreler arası aylaklık fazladır
*Bazı hücreleri canlı, bazıları ölüdür, cansızdır
1)TEMEL DOKU (PARANKİMA)
Diğer adı parankima dokudur Diğer dokuların etrafını saran ve bitkide kök, vücut korteksinde ve yaprağın mezofil tabakasında öteki dokularında civarda yer alan dokudur
Esas doku hücrelerinin özellikleri:
*Hücreleri ince zarlı, bol sitoplazmalıdır
*Hücrelerinde hücresel arası avarelik fazladır
*Hücrelerinde kloroplast, kromoplast, lökoplast bulunur
*Kofulları ufak ve eksik sayıdadır
*Hücreleri canlıdır
a)ÖZÜMLEME PARANKİMASI
*Bitkinin genç dallarıyla yaprakta bulunur
*Bitkinin özümleme işini gerçekleştirir
*Hücrelerinde kloroplast bulunur, fotosentezi geliştirir
*Yaprakta özümleme parankiması mezofil tabakasında bulunur
b)İLETİM PARANKİMASI
Özümleme parankiması ile iletim demetleri aralarında bulunur ve madde iletiminden sorumludur
c)DEPO PARANKİMASI
*Bitkinin türüne kadar kök, cisim, yaprak, tohum gibi kısımlarda madde depolanmasında görevlidir
*Hücrelerinde lökoplast bulunur
Patates yumrusunda (karoser) nişasta, fasulye tohumunda protein, cevizde yağ, kaktüste su depolanması örnek olarak verilebilir
d)HAVALANDIRMA PARANKİMASI
*Gaz alışverişi açısından güç koşullarda yaşamış bataklık ve su bitkilerinde görülür
*Nilüfer ve edodea bitkilerinde görülür
*Hücreler arası avarelik çok fazladır Bu boşluklarda bitki hava depolayarak gerektiğinde kullanıyor
*Kara bitkilerinde sünger parankimasında benzer işlevi görür
2)KORUYUCU DOKU
Koruyucu dokunun özellikleri:
*Bitkileri dış etraf şartlarına karşı koruyan dokudur
*Hücreler arası madde azdır
*Hücrelerinde kloroplast yoktur
a)EPİDERMİS
*Çoğunlukla bitkilerde tek hücresel sırasından meydana kazanç
*Otsu ve ağaçsı bitkilerin yapraklarında bulunur
*Hücrelerin bazıları farklılaşarak tüy ve stomaları meydana getirir Tüyler örtü, salgı, tırmanma, emme ve koruma görevi yapar Tek bir epidermis hücresi farklılaşarak basit tüyleri, birdenbire pozitif epidermis hücresi farklılaşarak alaşım tüyleri meydana getirir
*Epidermis hücrelerin hava ile temas eden kısımlarına kutin adı verilen bir madde salgılanır Bu madde kütikula tabakasını meydana getirir Kütikula bitkiyi su kaybına karşısında korur
*Epidermisten türevlenen stomalar bitkide terleme ve gaz alışverişini sağlar Verimsiz bitkilerde stomalar bitkinin yapraklarının aşağıda nemli bölgelerde yaprağın üstteki kısmında bulunur
b)MANTAR DOKU
*Bölünür dokulardan oluşan seconder meristemin bir türü olan mantar kambiyumundan meydana kazanç
*Hücreleri ölüdür
*Çekirdek ve sitoplazmaları kaybolmuştur
*Otsu bitki örtüsü ile odunsu bitkilerin yapraklarında bulunmaz
*Periderm dokusunda gaz alışverişini sağlayan stomaların yerine geçen lentisel (kovucuk) vardır Uzun, kesik ya da kabartı şeklindedir
*Yaprak sapıyla karoser aralarında mantar doku meydana gelirse yaprak beslenemeyip dökülür
C)KAS DOKU3)DESTEK DOKU
Takviye dokunun özellikleri:
*Bitkinin kök, cisim, yaprak, tohum, meyve gibi kısımlarında bulunur
*Bitkinin ağırlığını taşıyan ve desteklik sağlayan dokudur
*Otsu bitkilerde desteklik turgor basıncıyla sağlanır
a)BÖYLECE DOKU (KOLLENKİMA)
*Hücreleri canlıdır
*Genç bitki gövdeleri ile odunsu bitkilerin yaprak sapıyla çiçek sapında bulunur
*Hücre çeperlerinde selüloz ve pektin birikimi görülür
*Bu maddelerin birikimi hücrelerin köşelerinde oluyorsa köşe kollenkiması, hücreli çeperinin her yerindeyse levha kollenkiması adını alır
b)SERT DOKU (SKLERENKİMA)
*Hücreleri ölüdür
*Hücreleri uzun lif şeklinde olanlarına sklerenkima lifleri denir Keten ve kenevir bitkisinde gösterilir
*Hücrelerin enleri boylarına eşit olanlara ise taş hücreleri denir
*Ceviz, fındık, ayva, armut gibi bitkilerde görülür
4)İLETİM DOKU
Bitkilerde madde taşınmasının gerçekleştiği dokudur Odun (ksilem) ve soymuk (flöem) boruları elde etmek üzere ikiye ayrılır
a)ODUN BORULARI
Bölünür doku hücrelerinin tekrar tekrar gelerek zamanla sitoplazma ve çekirdeklerini kaybetmesiyle meydana gelir
Odun borularının genel özellikleri:
*Hücreleri ölüdür
*Nakliye kökten gövdeye doğrudur
*Hücreleri enine çeperleri eriyerek uzun boru şeklini almıştır
*Hücrelerin kenarlarındaki çeperlerde kalınlaşma olmuştur
*Çapları gizli olanlara trakeid, çapları geniş olanlara trake denir
*Taşıma hızlıdır
*Etraflarında parankima ve sklerenkima hücreleri bulunur
b)SOYMUK BORULARI
Soymuk borularının genel özellikleri:
*TEKRAR TEKRAR gelen hücrelerin uzaması, sitoplazma ve çekirdeğin kenara çekilmesiyle meydana gelir
*Bu hücrelerin enine çeperlerinde kısmen erimeler meydana kazanç O yüzden bu borulara kalburlu borular denir
*Nakliye iki yönlüdür Yani kökten gövdeye gövden köke doğrudur
*Yapraklarda fotosentezle üretilen glikoz gereksinim duyulan organlara ve ambar organlarına taşınır
*Kökte üretilen bir takım aminoasitler gereklilik duyulan gövdedeki organlara taşınır
*Taşıma yavaştır
*Hücreleri canlıdır
*Kalburlu boruların yanına canlı, bol sitoplazmalı, uzun hücreler bulunur
5)SALGI DOKU
Diğer dokuların arasında bir bir veya grup halinde yer alan dokudur Bitkilerde metabolizma sonucu bundan böyle madde oluşturulmalarına rağmen çok manâlı görevleri vardır
Salgı dokunun özellikleri:
*Hücreleri canlı, bol sitoplazmalı, büyük çekirdekli ve minik kofulludur
*Selüloz ve odun özü bitkilerde desteklik sağlar
*Reçine ve taneli salgılar bitkileri mikroorganizmalara karşısında korur
*Bitkilerde salgılanan bal özü ve çiçek tozu çiçeklerin tozlaşmasında kullanılır
*Kauçuk ağacı ve haşhaş gibi bitkilerden salgılanan süt salgısı yaraların ivedi iyileşmesinde kullanılır
*Böcekçil bitkilerin yapraklarından salgılanan salgılar böceklerin sindirilmesinde kullanılır
Hücreli içinde salgılanan maddeler, gözenekli olan içinde kalıyor ise hücreli içi salgılar denir Defne yaprağındaki gibi tek bir gözenekli olan alabileceği gibi kauçuk ağacında olduğu gibi bir veya birkaç hücrede bir arada bulunabilir
Hücresel içinde üretilen salgı hücreli dışına veriliyor ise gözenekli olan dışı salgılar denir Portakalda olduğu gibi salgı cebinde biriktirdiği gibi, çamda, reçine kanallarında da birikebilir
HAYVANSAL DOKULAR
Hayvansal dokular epitel doku, bono ve takviye doku, kas doku ve sinir doku almak üzere başlıca dört gruba ayrılır
A)EPİTEL DOKU
Vücudun iç ve dış boşluklarını örten ve kan damarlarının iç kısmını döşeyen ve salgı yapısını yaratıcı dokudur Epitel dokunun genel özellikleri:
*Hücreler arası maddeler azdır
*Kan damarı bulunmaz
*Daha Alçak tarafta bağ doku vardır Epitel dokunun senet dokusuna taban zarı ya da bazal lamina denir
*Koruma, emme, salgılama ve duyu alma özellikleri vardır Bu yüzden epitel doku üçe ayrılır
1)ÖRTÜ EPİTELİ
Örtü epiteli vücudu somut ve kimyasal etkilere karşı koruyan ve madde alışverişinden sorumluluk sahibi olan dokudur Örtü epiteli ikiye ayrılır
a)TEK KATLI ÖRTÜ EPİTELİ
Tek katlı örtü epiteli kendi aralarında tek katlı yassı örtü epiteli, tek katlı kübik örtü epiteli, tek katlı silindirik örtü epiteli olmak üzere üçe ayrılır
TEK KATLI YASSI ÖRTÜ EPİTELİ: Epitel hücreleri tek sıra, yassı hücrelerden meydana gelmiştir Akciğerde alveollerde ve kılcal damarların iç yüzeyinde bulunur
TEK KATLI KÜBİK ÖRTÜ EPİTELİ: Epitel hücreleri tek katlı, emrindeki yana gelmiş kübik hücrelerden meydana gelmiştir Böbrek alveollerinde, tiroid bezinde ve salgı bezlerinde bulunur
TEK KATLI SİLİNDİRİK ÖRTÜ EPİTELİ: Hücreler tek sıra silindirik hücrelerden meydana gelir Bağırsaklarda, soluk borularında bulunur Bunların üst kısımlarında siller olabilir
b)FAZLA KATLI ÖRTÜ EPİTELİ
Çok sayıdaki epitel hücrelerin katman halinde dizilmesiyle meydana gelir Cilt, sindirim sistemi organlarının iç yüzeyi, anüs ve idrar torbasının iç yüzeyinde bulunur
Deride en üstteki kısımda yer alan hücreler keza yassıdır hemde iç kısımlarında keratin adı bahşedilen bir protein birikir Keratin tabakası deriyi fiziksel ve kimyasal etkilere aleyhinde korur Derinin epidermis denilen kısmında fazla katlı örtü epiteli vardır
Epidermisin en daha aşağı kısmındaki hücrelerde deriye renk veren hücreler bulunur Bu hücreler melonin adı bahşedilen renk maddesi üretirler
İdrar kesesinin iç yüzeyindeki fazla katlı örtü epitelinin iç yüzeyindeki hücreler prizmatiktir Bu prizmatik hücreler basınca aleyhinde dayanıklıdır İdrarın oluşturmuş olduğu basınç sonucunda bu hücreler yassılaşarak bu basınca bir müddet dayanabilir Bu yüzden bu epitele fazla katlı örtü epiteli denir
2)SALGI (BEZ) EPİTELİ
Epitel hücreleri salgı yapma özelliğine sahip ise bu epitele salgı veya kumaş epiteli denir Hücresel sayısına ve salgılarını döktükleri yere kadar isimlendirilirler
a)BİR HÜCRE BEZLER
Silindirik epitelden meydana kazanç Salgılarına mukus denir Ağız, burun, kurbağa derisi yani sindirim kanalıyla solunum organının iç yüzeyinde bulunur Bu hücrelere goblet hücresi denir
b)FAZLA HÜCRELI BEZLER
Bir grup halindeki hücrelerin ürettiği salgı epitelidir Bu salgılarını döktükleri yere kadar üçe ayrılırlar
KANALLI BEZLER (ENZOKRİN): Bu salgı bezleri salgılarını bir kanal ile beden dışına veya bir organa verirler Süt, ter, yağ bezleri cisim dışına pankreas salgısını bir kanalla on iki parmak bağırsağına bırakır
KANALSIZ BEZLER (ENDOKRIN): Bu bezlerin salgılarına hormon denir Salgılarını yelken direği kana verirler Tiroid, paratiroid, böbrek üstü bezi, hipofiz bezi, endokrin bezleridir
KARMA BEZLER: Keza iç hemde dış salgı yapabilme özelliğindedir Yani ayrıca enzim ayrıca hormon üretebilirler Pankreas tipik bir örnektir
3)DUYU EPİTELİ
Epitel hücrelerinin aralarına sabit dış ortamdan gelen maddesel ve kimyasal uyarıları bölge epiteldir Bu epitellerin dışa bakan kısmında duyuları almaya yarayan almaç (reseptör) adı bahşedilen bir kısım bulunur Dildeki tat almaya yarayan, geniz boşluğunda koku almaya yarayan, gözde retina tabakası duyu epiteline misal olarak verilebilir
B)BAĞ VE DESTEK DOKU
Mezoderm tabakasından meydana gelir Bu dokuların hücreler arası maddesi çok fazladır
1)ESAS SENET DOKU
Organları birbirine bağlayan ve organların etrafını kaplayan bir dokudur Hücreler ve hücreler arası madde vardır Hücreleri üç grupta inceleyebiliriz
a)FİBROBLAST
Temel bono dokunun esas hücreleridir ve bono dokunun liflerini oluştururlar
b)MAKROFJLAR
Vücuda dışarı giden mikroorganizmaları yok ederler
c)MAST HÜCRELERİ
Heparin ve histamin salgılarlar Heparin kanın damar içinde pıhtılaşmasını önler Histamin kılcal damarların geçirgenliğini sağlar
Esas senet dokunun hücreler arası maddesi sanki akıcı olan matriks ve liflerden meydana kazanç Lifler ise üçe ayrılır
KOLLOGEN LİFLER: Demet halinde bulunur Bağırsak gibi yumuşak yapılı organlarda ince kasların kemiklere bağlandığı tendonlarda bulunur
ELASTIK LİFLER: Yay gibi esneyebilme özelliği vardır İnce liflerden meydana gelmiştir Bunlar damarlarda ve alveollerde bulunur
AĞSI LİFLER: Lenf düğümlerinde, kemik iliğinde, karaciğerde ve dalakta bulunur
2)KIKIRDAK DOKU
Omurgalıların embriyonik dönemde kıkırdaktır sonra kıkırdak doku yerini kemik dokuya bırakır Oysa burun, kulak ve kaburga uçlarında kıkırdak doku devamlılığını sürdürür Köpekbalıklarının iskelet sisteminin tamamı kıkırdak dokudan meydana gelmiştir
*Kıkırdak dokunun hücresine kondrosit, ara maddesine de kondrin denir
*Elastik yapıdadır
*Kıkırdak dokuda kan damarı ve sinirler bulunmaz
*Daha Alçak taraftaki bağ dokudan difüzyonla beslenir
*Kıkırdak doku ara maddesinde yer alan liflerin özelliğine kadar üçe ayrılır
Kıkırdak doku hücreleri lakün adı bahşedilen boşluklarda bulunurlar Lakünlerde ikili ya da dörtlü hücreler bulunabilir
a)HİYALİN KIKIRDAK
Embriyonik dönemdeki kıkırdaktır Ergin bireyde burun iç kısımlarında, kaburga uçlarında ve bitik borusunda bulunur Ara maddesinde çokça kollogen lifler bulunur
b)ELASTIK LİFLER
Ara maddesinde kollogen liflerin yanına bol miktarda elastik lifler bulunur Kulak kepçesinde, burun ucunda ve östaki borusunda bulunur
c)FİBRÖZ KIKIRDAK
Ara maddesinde kollogen lifler çok miktarda bulunur Omurlar arasındaki disklerde, diz kapağında ve uzun kemiklerde bulunur
3)KEMİK DOKU
Köpekbalığı dışında tüm omurgalıların iskeletini oluşturur Hücrelerinde osteosit, ara maddesinde osein bulunur
Ara maddesinde organik ve inorganik maddeler bulunur Organik olanlar protein ve kollogen liflerdir İnorganik olanlar kalsiyum karbonat, kalsiyum fosfat, kalsiyum klorür gibi tuzlardır Kalsiyum tuzları kemiğin sertleşmesini sağlarken organik olan protein ve kollogen lifler ise kemiğin elastik olmasını ve kırılmasını önler Kemikler yaşlandıkça ara madde de kalsiyum tuzları artarken organik madde azalır O yüzden ihtiyar insanların kemikleri tez kırılır, geç iyileşir Kalsiyum tuzları ara madde de azalırsa kemik yumuşar ve eğilmeler meydana kazanç Bu olaya raşitizm denir C ve D vitaminleri ile çare edilebilir
Kemik dokusunun en dış kısmında periost bulunur Periost kemiğin beslenmesini ve onarılmasını sağlar*Kemik hücreleri sitoplazmik uzantılara sahiptir Bu sitoplazmik uzantılar ile hücreler birbirleriyle temas kurar Kemik dokular sert (sıkı) kemik ve süngerimsi kemik olmak üzere ikiye ayrılır
a)SERT (SIKI) KEMİK
Uzun kemiklerin gövdesi ile yassı ve kısa kemiklerin dış kısmında bulunur Bu dokuda bol miktarda kan damarı ve sinirler bulunur Hücreler bir kanal etrafında yuvarlak şekilde dizilirler Bu kanala havers kanalı denir
b)SÜNGERİMSİ KEMİK
Uzun kemiklerin baş kısımlarıyla kısa ve yassı kemiklerin iç kısımlarında bulunur Hücreler sıkı kemikteki gibi ahenkli değildirler Arasında çok pozitif miktarda boşluklar bulunur Bu boşluklarda ise kırmızı kemik iliği bulunur Süngerimsi kemik dokuda alyuvar ve akyuvar hücreleri üretilir
4)YAĞ DOKU
yağ doku hücrelerine lipoblast denir Lipoblast hücreleri ilk olarak yıldız şeklindedir daha sonra içinde yağ damarcıklarının birikmesiyle dairesel şekil olur
Yağ dokunun üç önemli görevi vardır:
*Yağ depolaması yapar ve öteki hücrelerin gereklilik duyduğu enerji ham maddesini sağlar Bu yüzden kış uykusuna yatan hayvanlar, uzun mesafelere uçan kuşlar ve böcekler önceden yağ depolaması yapar
*Derinin altındaki yağ tabakası ısı kaybını önler ve hayvanı soğuğa aleyhinde korur Bu yönüyle yaklaşık olarak bir izolasyon maddesi gibi tahsis yapar
*İç organların çevresinde sürtünmeyi azaltarak onların çalışmalarını kolaylaştırır ve herhangi bir çarpmada ezilmekten korur
5)KAN DOKU
Kan dokusu hücreler ve hücreler arası maddelerden meydana gelmiştir Hücreler arası maddeye plazma denir Plazma kanın %55 ’ini, hücreler ise %45 ’ini oluşturur
Kanın görevleri şunlardır:
*Kan hücrelere oksijen ve gıda taşır Hücrelerde oluşan artık maddeleri de vücuttan atılmak üzere ilgili organlara taşır
*Cisim savunmasında görevlidir
*Düzenleme görevi vardır Kanın pH ’ının 74 ’te değişmez kalmasını ve hücreler arası sıvının dengelenmesinde tayin alır
a)PLAZMA
Plazmanın büyük bir bölümü sudur (takriben %92) Geri kalan kısmında ise plazma protein, aminoasitler, karbonhidratlar, oksijen gazları, artık maddeler (üre, ürik asit) gibi maddelerden meydana gelmiştir*Plazmada yer alan en manâlı karbonhidrat glikozdur 100 ml kanda 80100 mg üzüm şekeri bulunur*Kan proteinleri fibrinojen, albumin, globulin (globin) elde etmek üzere üçe ayrılır Karaciğerde, makrofaj hücrelerde ve kemik iliğinde üretilip kana verilirler
FİBRİNOJEN: Kanın pıhtılaşmasını sağlar
ALBUMİN: Kanın ozmotik basıncını dengeler
GLOBULİN (GLOBİN): Antikorların yapısını oluşturur
Kan dokusu hücreler e fibrinojenden ayrıldığında üstte sarı bir kısım kalır Bu kısma serum adı verilir
b)KAN HÜCRELERİ
Kan hücreleri alyuvar, akyuvar ve kan pulcukları elde etmek üzere üçe ayrılır
ALYUVAR (ERİTROSİT): Hücrelere oksijen taşıyan kayda değer kan hücreleridir Hücrelerde oluşan karbondioksiti de akciğerlere taşır Yapısında hemoglobin adı verilen kana kırmızı rengini veren molekül bulunur Hemoglobin hem adı bahşedilen demir molekülünden ve globin adı verilen proteinden meydana gelmiştir Bütün canlıların ayrıca kısmı benzer olmasına rağmen globin kısmı farklıdır
AKYUVAR (LÖKOSİTLER): Gövde savunmasında görevli hücrelerdir Aktif hareket ederler Çekirdeklidir, kendini yenileyebilirler Dolaşıma katılan akyuvarlar bölünme yeteneğini kaybeder Amip gibi şekil değiştirmelerle kılcallardan çıkabilirler Kemik iliği ve lenf düğümlerinden üretilirler Vücudun savunmasında görevlidir ve mikrobik hastalıklar aleyhinde sayısı artar
KAN GRUPLARI: İnsanda 0, A, B ve AB olarak aşina esas dört herif kan grubu tanımlanmıştır Kan gruplarını belirleyen, kan plazmasındaki antikor ve alyuvarların yüzeyindeki antijen denilen protein ve glikoproteinlerdir Bu maddeler insandaki belirli genler kadar oluşturulurBu yüzden bir insanın doğumundan ölümüne kadar kan grubu değişmez Kan grubu A olan bir insanın alyuvarında A antijeni, plazmasında antiB antikoru bulunur Kan grubu B olan bir insanın alyuvarında B antijeni, plazmasında antiA antikoru bulunur Kan grubu AB olan insanın alyuvarında ise keza A ayrıca B antijenleri bulunur Plazmasında antikor yoktur Kan grubu 0 olan insanın alyuvarlarında ise antijen bulunmaz, kan plazmasında antiA ve antiB antikoru bulunur
Çoğu hayvanda hareket, dolaşım, boşaltım, sindirim gibi olayların gerçekleşmesinde görevlidir Adale hücreleri iğ (mekik) ve iplik (silindirik) şeklindedir Adale hücrelerinde miyofibril adı verilen telcikler bulunur Miyofibriller aktin ve miyozin proteinlerinden meydana gelmiştir Adale plazmasına sarkoplazma, hücresel zarına sarkolemma, endoplazmik retikuluma sarkoplazmik retikulum denir Tüm omurgalılarda düz, buruşuk ve kalp kası olmak üzere üç müşteri adale dokusu vardır
1)DÜZ KAS
Düz kasların genel özellikleri:
*Hücreleri mekik şeklindedir
*Hücrelerinde bir tane çekirdek bulunur
*Düz kasların çalışması yavaştır ve ritmiktir
*İsteğimiz dışı kasılır ve gevşer
*İç organların yapısında bulunur (Sindirim kanalı, rahim, yutak)
*Otonom sinir sistemi kontrolündedir
*Parasempatik ve sempatik almak üzere iki asap kadar teftiş edilir Bunlardan biri kasılmayı sağlarken diğeri gevşemeyi sağlar
*Renksizdirler
*Uzun vakit kasılı kalabilrler
2)DOLGUN ADALE
Astarli kasların genel özellikleri:
*Hücreleri silindir şeklindedir
*Ansızın pozitif çekirdekleri vardır ve gözenekli olan zarının altındadır
*Buruşuk kasların çalışması hızlıdır
*İsteğimizle kasılır ve gevşer
*Uzun vakit kasılı kalamazlar
*İskeletimizde bulunur
*Beynin kontrolünde çalışır
*Dolgun kaslar tez kasılır ve çabuk yorulurlar
*Kasılmaları motor sinir kontrolünde olur
*Hücrelerine tek bir sinir kazanç, oda kasılmayı sağlar
*En kayda değer birim kan telidir
*Bantlı inşa gösterir
3)KALP KASI
Yürek kasının genel özellikleri:
*Kalp kası düz adale ile kaplı adale aralarında bir özellik gösterir
*Çalışması bakımından düz kasa, görünümü bakımından dolgun kasa aynı
*Çalışması otonom asap sistemi dahilindedir
*Hücreleri silindir biçiminde, paralel dallanma görülür
*Yürek kasının en manâlı özelliği, hücrelerin gönder uca geldiği yerlerdeki özel yapılardır Bu yapılar temas yerleridir ve ara diskler adını alır
D)ASAP DOKU
Uyarı alma, iletme ve yanıtlamak görevi yapar Asap hücresine nöron denir Hücredeki en uzun ve tek olan uzantıya akson, kısa uzantılara da dentrit denir Asap hücrelerinde uyarı dentrit, hücre gövdesi ve akson yönündedir Sinir hücrelerinin bazı aksonlarında miyelin kılıf bulunur Bunlarda iletim daha hızlıdır Reseptörlerle alınan uyarılar duyu sinirleriyle beyin veya omurilikteki merkezi nöronlara iletilir Merkezde oluşturulan tepki motor nöronlarla efektöre taşınır Bu iletimde asap hücreleri birbirine değmez ve uyarılar sinaps denilen boşluklardan nörotransmitter maddelerle aktarılır Sinir hücrelerinde farklılaşma fazla olduğundan, sentrozomlar kaybolur, böylece bölünemezler
Dokuları inceleyen bilim dalına histoloji denir Dokular; hücreler ve hücreler arası maddeden meydana gelmiştir Ara madde inorganik ve organik maddelerden meydana gelmiştir Ara maddeler bir takım dokularda eksik, bazı dokularda fazladır Yine ara maddeler kan dokusunda istikrarsız iken kemik dokusunda katıdır
BİTKİSEL DOKULAR
Bitkisel dokular bölünür ve bölünmez edinmek üzere ikiye ayrılır
A)BÖLÜNÜR DOKU
Bölünür dokuların genel özellikleri:
*Kök, ceset ve dal uçlarında bulunur
*Uzunlamasına uzama ve enine kalınlaşmayı sağlar
*Mitoz bölünmeyle çoğalırlar
*Metabolizmaları hızlıdır
*Hücreleri küçüktür
*Kofulları minik ve az sayıdadır
*Sitoplazmaları boldur
*Çekirdekleri büyüktür
*İnce çeperlidir
*Hücresel arası boşlukları azdır
1)ILK BÖLÜNÜR DOKU
Ilk bölünür dokunun genel özellikleri:
*Embriyodan itibaren hayat boyu bölünebilme kabiliyetinde olan bir dokudur
*Bitkinin kök, ceset ve dal uçlarında bulunur
*Bitkinin boyca büyümesini, uzamasını sağlarken; bitkinin öteki dokularının da oluşmasını sağlar
*Bölünür dokunun bulunduğu kısma yükselme konisi yani çoğaltma noktası denir
*Artış dokusu kökte kaliptra, vücut de genç yapraklar (tomurcuk yapraklar) göre korunur
*Bu dokunun bir takım hücreleri hormon üretir
Primer meristem hücrelerinin bölünmesiyle dışarıdan içe doğru dermotojen, perimblem ve plerom tabakaları oluşur
2)İKİNCİL BÖLÜNÜR DOKU
Bölünmez dokuların sonra bölünebilir nitelik kazanmasıyla oluşan dokudur İkincil bölünür dokunun özellikleri:
*Çift çenekli (dikotil) ve kozalaklı bitkilerde bulunur
*Bitkilerde kök ve beden de enine büyümeyi sağlar
*Kök ve cisim de ilkbaharda büyük hücreler sonbaharda minik hücreler meydana getirerek bitkilerde yaş halkalarını oluşturur
*Bu dokudan kambiyum ve mantar kambiyumu meydana gelir
Kambiyumun diğer adı iç kambiyum, mantar kambiyumunun diğer adı ise dış kambiyum veya fellogen adını alır Kambiyum ilkbaharda ve sonbaharda öbür hücreler meydana getirerek ayrıca bitkinin enine büyümesini sağlar hemde yeni iletim demetlerini oluşturur Dış kambiyum bitkiyi dış tkilerden koruyan mantar dokuyu meydana getirir
B)BÖLÜNMEZ DOKU (DAIMI DOKU)
Bölünür dokuların farklılaşmasıyla meydana gelen dokulardır Bölünmez dokuların genel özellikleri:
*Bölünebilirlik özelliği yoktur
*Hücreleri büyük, hücresel çekirdekleri küçüktür
*Metabolizmaları yavaştır
*Kofulları küçüktür
*Hücreler arası aylaklık fazladır
*Bazı hücreleri canlı, bazıları ölüdür, cansızdır
1)TEMEL DOKU (PARANKİMA)
Diğer adı parankima dokudur Diğer dokuların etrafını saran ve bitkide kök, vücut korteksinde ve yaprağın mezofil tabakasında öteki dokularında civarda yer alan dokudur
Esas doku hücrelerinin özellikleri:
*Hücreleri ince zarlı, bol sitoplazmalıdır
*Hücrelerinde hücresel arası avarelik fazladır
*Hücrelerinde kloroplast, kromoplast, lökoplast bulunur
*Kofulları ufak ve eksik sayıdadır
*Hücreleri canlıdır
a)ÖZÜMLEME PARANKİMASI
*Bitkinin genç dallarıyla yaprakta bulunur
*Bitkinin özümleme işini gerçekleştirir
*Hücrelerinde kloroplast bulunur, fotosentezi geliştirir
*Yaprakta özümleme parankiması mezofil tabakasında bulunur
b)İLETİM PARANKİMASI
Özümleme parankiması ile iletim demetleri aralarında bulunur ve madde iletiminden sorumludur
c)DEPO PARANKİMASI
*Bitkinin türüne kadar kök, cisim, yaprak, tohum gibi kısımlarda madde depolanmasında görevlidir
*Hücrelerinde lökoplast bulunur
Patates yumrusunda (karoser) nişasta, fasulye tohumunda protein, cevizde yağ, kaktüste su depolanması örnek olarak verilebilir
d)HAVALANDIRMA PARANKİMASI
*Gaz alışverişi açısından güç koşullarda yaşamış bataklık ve su bitkilerinde görülür
*Nilüfer ve edodea bitkilerinde görülür
*Hücreler arası avarelik çok fazladır Bu boşluklarda bitki hava depolayarak gerektiğinde kullanıyor
*Kara bitkilerinde sünger parankimasında benzer işlevi görür
2)KORUYUCU DOKU
Koruyucu dokunun özellikleri:
*Bitkileri dış etraf şartlarına karşı koruyan dokudur
*Hücreler arası madde azdır
*Hücrelerinde kloroplast yoktur
a)EPİDERMİS
*Çoğunlukla bitkilerde tek hücresel sırasından meydana kazanç
*Otsu ve ağaçsı bitkilerin yapraklarında bulunur
*Hücrelerin bazıları farklılaşarak tüy ve stomaları meydana getirir Tüyler örtü, salgı, tırmanma, emme ve koruma görevi yapar Tek bir epidermis hücresi farklılaşarak basit tüyleri, birdenbire pozitif epidermis hücresi farklılaşarak alaşım tüyleri meydana getirir
*Epidermis hücrelerin hava ile temas eden kısımlarına kutin adı verilen bir madde salgılanır Bu madde kütikula tabakasını meydana getirir Kütikula bitkiyi su kaybına karşısında korur
*Epidermisten türevlenen stomalar bitkide terleme ve gaz alışverişini sağlar Verimsiz bitkilerde stomalar bitkinin yapraklarının aşağıda nemli bölgelerde yaprağın üstteki kısmında bulunur
b)MANTAR DOKU
*Bölünür dokulardan oluşan seconder meristemin bir türü olan mantar kambiyumundan meydana kazanç
*Hücreleri ölüdür
*Çekirdek ve sitoplazmaları kaybolmuştur
*Otsu bitki örtüsü ile odunsu bitkilerin yapraklarında bulunmaz
*Periderm dokusunda gaz alışverişini sağlayan stomaların yerine geçen lentisel (kovucuk) vardır Uzun, kesik ya da kabartı şeklindedir
*Yaprak sapıyla karoser aralarında mantar doku meydana gelirse yaprak beslenemeyip dökülür
C)KAS DOKU3)DESTEK DOKU
Takviye dokunun özellikleri:
*Bitkinin kök, cisim, yaprak, tohum, meyve gibi kısımlarında bulunur
*Bitkinin ağırlığını taşıyan ve desteklik sağlayan dokudur
*Otsu bitkilerde desteklik turgor basıncıyla sağlanır
a)BÖYLECE DOKU (KOLLENKİMA)
*Hücreleri canlıdır
*Genç bitki gövdeleri ile odunsu bitkilerin yaprak sapıyla çiçek sapında bulunur
*Hücre çeperlerinde selüloz ve pektin birikimi görülür
*Bu maddelerin birikimi hücrelerin köşelerinde oluyorsa köşe kollenkiması, hücreli çeperinin her yerindeyse levha kollenkiması adını alır
b)SERT DOKU (SKLERENKİMA)
*Hücreleri ölüdür
*Hücreleri uzun lif şeklinde olanlarına sklerenkima lifleri denir Keten ve kenevir bitkisinde gösterilir
*Hücrelerin enleri boylarına eşit olanlara ise taş hücreleri denir
*Ceviz, fındık, ayva, armut gibi bitkilerde görülür
4)İLETİM DOKU
Bitkilerde madde taşınmasının gerçekleştiği dokudur Odun (ksilem) ve soymuk (flöem) boruları elde etmek üzere ikiye ayrılır
a)ODUN BORULARI
Bölünür doku hücrelerinin tekrar tekrar gelerek zamanla sitoplazma ve çekirdeklerini kaybetmesiyle meydana gelir
Odun borularının genel özellikleri:
*Hücreleri ölüdür
*Nakliye kökten gövdeye doğrudur
*Hücreleri enine çeperleri eriyerek uzun boru şeklini almıştır
*Hücrelerin kenarlarındaki çeperlerde kalınlaşma olmuştur
*Çapları gizli olanlara trakeid, çapları geniş olanlara trake denir
*Taşıma hızlıdır
*Etraflarında parankima ve sklerenkima hücreleri bulunur
b)SOYMUK BORULARI
Soymuk borularının genel özellikleri:
*TEKRAR TEKRAR gelen hücrelerin uzaması, sitoplazma ve çekirdeğin kenara çekilmesiyle meydana gelir
*Bu hücrelerin enine çeperlerinde kısmen erimeler meydana kazanç O yüzden bu borulara kalburlu borular denir
*Nakliye iki yönlüdür Yani kökten gövdeye gövden köke doğrudur
*Yapraklarda fotosentezle üretilen glikoz gereksinim duyulan organlara ve ambar organlarına taşınır
*Kökte üretilen bir takım aminoasitler gereklilik duyulan gövdedeki organlara taşınır
*Taşıma yavaştır
*Hücreleri canlıdır
*Kalburlu boruların yanına canlı, bol sitoplazmalı, uzun hücreler bulunur
5)SALGI DOKU
Diğer dokuların arasında bir bir veya grup halinde yer alan dokudur Bitkilerde metabolizma sonucu bundan böyle madde oluşturulmalarına rağmen çok manâlı görevleri vardır
Salgı dokunun özellikleri:
*Hücreleri canlı, bol sitoplazmalı, büyük çekirdekli ve minik kofulludur
*Selüloz ve odun özü bitkilerde desteklik sağlar
*Reçine ve taneli salgılar bitkileri mikroorganizmalara karşısında korur
*Bitkilerde salgılanan bal özü ve çiçek tozu çiçeklerin tozlaşmasında kullanılır
*Kauçuk ağacı ve haşhaş gibi bitkilerden salgılanan süt salgısı yaraların ivedi iyileşmesinde kullanılır
*Böcekçil bitkilerin yapraklarından salgılanan salgılar böceklerin sindirilmesinde kullanılır
Hücreli içinde salgılanan maddeler, gözenekli olan içinde kalıyor ise hücreli içi salgılar denir Defne yaprağındaki gibi tek bir gözenekli olan alabileceği gibi kauçuk ağacında olduğu gibi bir veya birkaç hücrede bir arada bulunabilir
Hücresel içinde üretilen salgı hücreli dışına veriliyor ise gözenekli olan dışı salgılar denir Portakalda olduğu gibi salgı cebinde biriktirdiği gibi, çamda, reçine kanallarında da birikebilir
HAYVANSAL DOKULAR
Hayvansal dokular epitel doku, bono ve takviye doku, kas doku ve sinir doku almak üzere başlıca dört gruba ayrılır
A)EPİTEL DOKU
Vücudun iç ve dış boşluklarını örten ve kan damarlarının iç kısmını döşeyen ve salgı yapısını yaratıcı dokudur Epitel dokunun genel özellikleri:
*Hücreler arası maddeler azdır
*Kan damarı bulunmaz
*Daha Alçak tarafta bağ doku vardır Epitel dokunun senet dokusuna taban zarı ya da bazal lamina denir
*Koruma, emme, salgılama ve duyu alma özellikleri vardır Bu yüzden epitel doku üçe ayrılır
1)ÖRTÜ EPİTELİ
Örtü epiteli vücudu somut ve kimyasal etkilere karşı koruyan ve madde alışverişinden sorumluluk sahibi olan dokudur Örtü epiteli ikiye ayrılır
a)TEK KATLI ÖRTÜ EPİTELİ
Tek katlı örtü epiteli kendi aralarında tek katlı yassı örtü epiteli, tek katlı kübik örtü epiteli, tek katlı silindirik örtü epiteli olmak üzere üçe ayrılır
TEK KATLI YASSI ÖRTÜ EPİTELİ: Epitel hücreleri tek sıra, yassı hücrelerden meydana gelmiştir Akciğerde alveollerde ve kılcal damarların iç yüzeyinde bulunur
TEK KATLI KÜBİK ÖRTÜ EPİTELİ: Epitel hücreleri tek katlı, emrindeki yana gelmiş kübik hücrelerden meydana gelmiştir Böbrek alveollerinde, tiroid bezinde ve salgı bezlerinde bulunur
TEK KATLI SİLİNDİRİK ÖRTÜ EPİTELİ: Hücreler tek sıra silindirik hücrelerden meydana gelir Bağırsaklarda, soluk borularında bulunur Bunların üst kısımlarında siller olabilir
b)FAZLA KATLI ÖRTÜ EPİTELİ
Çok sayıdaki epitel hücrelerin katman halinde dizilmesiyle meydana gelir Cilt, sindirim sistemi organlarının iç yüzeyi, anüs ve idrar torbasının iç yüzeyinde bulunur
Deride en üstteki kısımda yer alan hücreler keza yassıdır hemde iç kısımlarında keratin adı bahşedilen bir protein birikir Keratin tabakası deriyi fiziksel ve kimyasal etkilere aleyhinde korur Derinin epidermis denilen kısmında fazla katlı örtü epiteli vardır
Epidermisin en daha aşağı kısmındaki hücrelerde deriye renk veren hücreler bulunur Bu hücreler melonin adı bahşedilen renk maddesi üretirler
İdrar kesesinin iç yüzeyindeki fazla katlı örtü epitelinin iç yüzeyindeki hücreler prizmatiktir Bu prizmatik hücreler basınca aleyhinde dayanıklıdır İdrarın oluşturmuş olduğu basınç sonucunda bu hücreler yassılaşarak bu basınca bir müddet dayanabilir Bu yüzden bu epitele fazla katlı örtü epiteli denir
2)SALGI (BEZ) EPİTELİ
Epitel hücreleri salgı yapma özelliğine sahip ise bu epitele salgı veya kumaş epiteli denir Hücresel sayısına ve salgılarını döktükleri yere kadar isimlendirilirler
a)BİR HÜCRE BEZLER
Silindirik epitelden meydana kazanç Salgılarına mukus denir Ağız, burun, kurbağa derisi yani sindirim kanalıyla solunum organının iç yüzeyinde bulunur Bu hücrelere goblet hücresi denir
b)FAZLA HÜCRELI BEZLER
Bir grup halindeki hücrelerin ürettiği salgı epitelidir Bu salgılarını döktükleri yere kadar üçe ayrılırlar
KANALLI BEZLER (ENZOKRİN): Bu salgı bezleri salgılarını bir kanal ile beden dışına veya bir organa verirler Süt, ter, yağ bezleri cisim dışına pankreas salgısını bir kanalla on iki parmak bağırsağına bırakır
KANALSIZ BEZLER (ENDOKRIN): Bu bezlerin salgılarına hormon denir Salgılarını yelken direği kana verirler Tiroid, paratiroid, böbrek üstü bezi, hipofiz bezi, endokrin bezleridir
KARMA BEZLER: Keza iç hemde dış salgı yapabilme özelliğindedir Yani ayrıca enzim ayrıca hormon üretebilirler Pankreas tipik bir örnektir
3)DUYU EPİTELİ
Epitel hücrelerinin aralarına sabit dış ortamdan gelen maddesel ve kimyasal uyarıları bölge epiteldir Bu epitellerin dışa bakan kısmında duyuları almaya yarayan almaç (reseptör) adı bahşedilen bir kısım bulunur Dildeki tat almaya yarayan, geniz boşluğunda koku almaya yarayan, gözde retina tabakası duyu epiteline misal olarak verilebilir
B)BAĞ VE DESTEK DOKU
Mezoderm tabakasından meydana gelir Bu dokuların hücreler arası maddesi çok fazladır
1)ESAS SENET DOKU
Organları birbirine bağlayan ve organların etrafını kaplayan bir dokudur Hücreler ve hücreler arası madde vardır Hücreleri üç grupta inceleyebiliriz
a)FİBROBLAST
Temel bono dokunun esas hücreleridir ve bono dokunun liflerini oluştururlar
b)MAKROFJLAR
Vücuda dışarı giden mikroorganizmaları yok ederler
c)MAST HÜCRELERİ
Heparin ve histamin salgılarlar Heparin kanın damar içinde pıhtılaşmasını önler Histamin kılcal damarların geçirgenliğini sağlar
Esas senet dokunun hücreler arası maddesi sanki akıcı olan matriks ve liflerden meydana kazanç Lifler ise üçe ayrılır
KOLLOGEN LİFLER: Demet halinde bulunur Bağırsak gibi yumuşak yapılı organlarda ince kasların kemiklere bağlandığı tendonlarda bulunur
ELASTIK LİFLER: Yay gibi esneyebilme özelliği vardır İnce liflerden meydana gelmiştir Bunlar damarlarda ve alveollerde bulunur
AĞSI LİFLER: Lenf düğümlerinde, kemik iliğinde, karaciğerde ve dalakta bulunur
2)KIKIRDAK DOKU
Omurgalıların embriyonik dönemde kıkırdaktır sonra kıkırdak doku yerini kemik dokuya bırakır Oysa burun, kulak ve kaburga uçlarında kıkırdak doku devamlılığını sürdürür Köpekbalıklarının iskelet sisteminin tamamı kıkırdak dokudan meydana gelmiştir
*Kıkırdak dokunun hücresine kondrosit, ara maddesine de kondrin denir
*Elastik yapıdadır
*Kıkırdak dokuda kan damarı ve sinirler bulunmaz
*Daha Alçak taraftaki bağ dokudan difüzyonla beslenir
*Kıkırdak doku ara maddesinde yer alan liflerin özelliğine kadar üçe ayrılır
Kıkırdak doku hücreleri lakün adı bahşedilen boşluklarda bulunurlar Lakünlerde ikili ya da dörtlü hücreler bulunabilir
a)HİYALİN KIKIRDAK
Embriyonik dönemdeki kıkırdaktır Ergin bireyde burun iç kısımlarında, kaburga uçlarında ve bitik borusunda bulunur Ara maddesinde çokça kollogen lifler bulunur
b)ELASTIK LİFLER
Ara maddesinde kollogen liflerin yanına bol miktarda elastik lifler bulunur Kulak kepçesinde, burun ucunda ve östaki borusunda bulunur
c)FİBRÖZ KIKIRDAK
Ara maddesinde kollogen lifler çok miktarda bulunur Omurlar arasındaki disklerde, diz kapağında ve uzun kemiklerde bulunur
3)KEMİK DOKU
Köpekbalığı dışında tüm omurgalıların iskeletini oluşturur Hücrelerinde osteosit, ara maddesinde osein bulunur
Ara maddesinde organik ve inorganik maddeler bulunur Organik olanlar protein ve kollogen liflerdir İnorganik olanlar kalsiyum karbonat, kalsiyum fosfat, kalsiyum klorür gibi tuzlardır Kalsiyum tuzları kemiğin sertleşmesini sağlarken organik olan protein ve kollogen lifler ise kemiğin elastik olmasını ve kırılmasını önler Kemikler yaşlandıkça ara madde de kalsiyum tuzları artarken organik madde azalır O yüzden ihtiyar insanların kemikleri tez kırılır, geç iyileşir Kalsiyum tuzları ara madde de azalırsa kemik yumuşar ve eğilmeler meydana kazanç Bu olaya raşitizm denir C ve D vitaminleri ile çare edilebilir
Kemik dokusunun en dış kısmında periost bulunur Periost kemiğin beslenmesini ve onarılmasını sağlar*Kemik hücreleri sitoplazmik uzantılara sahiptir Bu sitoplazmik uzantılar ile hücreler birbirleriyle temas kurar Kemik dokular sert (sıkı) kemik ve süngerimsi kemik olmak üzere ikiye ayrılır
a)SERT (SIKI) KEMİK
Uzun kemiklerin gövdesi ile yassı ve kısa kemiklerin dış kısmında bulunur Bu dokuda bol miktarda kan damarı ve sinirler bulunur Hücreler bir kanal etrafında yuvarlak şekilde dizilirler Bu kanala havers kanalı denir
b)SÜNGERİMSİ KEMİK
Uzun kemiklerin baş kısımlarıyla kısa ve yassı kemiklerin iç kısımlarında bulunur Hücreler sıkı kemikteki gibi ahenkli değildirler Arasında çok pozitif miktarda boşluklar bulunur Bu boşluklarda ise kırmızı kemik iliği bulunur Süngerimsi kemik dokuda alyuvar ve akyuvar hücreleri üretilir
4)YAĞ DOKU
yağ doku hücrelerine lipoblast denir Lipoblast hücreleri ilk olarak yıldız şeklindedir daha sonra içinde yağ damarcıklarının birikmesiyle dairesel şekil olur
Yağ dokunun üç önemli görevi vardır:
*Yağ depolaması yapar ve öteki hücrelerin gereklilik duyduğu enerji ham maddesini sağlar Bu yüzden kış uykusuna yatan hayvanlar, uzun mesafelere uçan kuşlar ve böcekler önceden yağ depolaması yapar
*Derinin altındaki yağ tabakası ısı kaybını önler ve hayvanı soğuğa aleyhinde korur Bu yönüyle yaklaşık olarak bir izolasyon maddesi gibi tahsis yapar
*İç organların çevresinde sürtünmeyi azaltarak onların çalışmalarını kolaylaştırır ve herhangi bir çarpmada ezilmekten korur
5)KAN DOKU
Kan dokusu hücreler ve hücreler arası maddelerden meydana gelmiştir Hücreler arası maddeye plazma denir Plazma kanın %55 ’ini, hücreler ise %45 ’ini oluşturur
Kanın görevleri şunlardır:
*Kan hücrelere oksijen ve gıda taşır Hücrelerde oluşan artık maddeleri de vücuttan atılmak üzere ilgili organlara taşır
*Cisim savunmasında görevlidir
*Düzenleme görevi vardır Kanın pH ’ının 74 ’te değişmez kalmasını ve hücreler arası sıvının dengelenmesinde tayin alır
a)PLAZMA
Plazmanın büyük bir bölümü sudur (takriben %92) Geri kalan kısmında ise plazma protein, aminoasitler, karbonhidratlar, oksijen gazları, artık maddeler (üre, ürik asit) gibi maddelerden meydana gelmiştir*Plazmada yer alan en manâlı karbonhidrat glikozdur 100 ml kanda 80100 mg üzüm şekeri bulunur*Kan proteinleri fibrinojen, albumin, globulin (globin) elde etmek üzere üçe ayrılır Karaciğerde, makrofaj hücrelerde ve kemik iliğinde üretilip kana verilirler
FİBRİNOJEN: Kanın pıhtılaşmasını sağlar
ALBUMİN: Kanın ozmotik basıncını dengeler
GLOBULİN (GLOBİN): Antikorların yapısını oluşturur
Kan dokusu hücreler e fibrinojenden ayrıldığında üstte sarı bir kısım kalır Bu kısma serum adı verilir
b)KAN HÜCRELERİ
Kan hücreleri alyuvar, akyuvar ve kan pulcukları elde etmek üzere üçe ayrılır
ALYUVAR (ERİTROSİT): Hücrelere oksijen taşıyan kayda değer kan hücreleridir Hücrelerde oluşan karbondioksiti de akciğerlere taşır Yapısında hemoglobin adı verilen kana kırmızı rengini veren molekül bulunur Hemoglobin hem adı bahşedilen demir molekülünden ve globin adı verilen proteinden meydana gelmiştir Bütün canlıların ayrıca kısmı benzer olmasına rağmen globin kısmı farklıdır
AKYUVAR (LÖKOSİTLER): Gövde savunmasında görevli hücrelerdir Aktif hareket ederler Çekirdeklidir, kendini yenileyebilirler Dolaşıma katılan akyuvarlar bölünme yeteneğini kaybeder Amip gibi şekil değiştirmelerle kılcallardan çıkabilirler Kemik iliği ve lenf düğümlerinden üretilirler Vücudun savunmasında görevlidir ve mikrobik hastalıklar aleyhinde sayısı artar
KAN GRUPLARI: İnsanda 0, A, B ve AB olarak aşina esas dört herif kan grubu tanımlanmıştır Kan gruplarını belirleyen, kan plazmasındaki antikor ve alyuvarların yüzeyindeki antijen denilen protein ve glikoproteinlerdir Bu maddeler insandaki belirli genler kadar oluşturulurBu yüzden bir insanın doğumundan ölümüne kadar kan grubu değişmez Kan grubu A olan bir insanın alyuvarında A antijeni, plazmasında antiB antikoru bulunur Kan grubu B olan bir insanın alyuvarında B antijeni, plazmasında antiA antikoru bulunur Kan grubu AB olan insanın alyuvarında ise keza A ayrıca B antijenleri bulunur Plazmasında antikor yoktur Kan grubu 0 olan insanın alyuvarlarında ise antijen bulunmaz, kan plazmasında antiA ve antiB antikoru bulunur
Çoğu hayvanda hareket, dolaşım, boşaltım, sindirim gibi olayların gerçekleşmesinde görevlidir Adale hücreleri iğ (mekik) ve iplik (silindirik) şeklindedir Adale hücrelerinde miyofibril adı verilen telcikler bulunur Miyofibriller aktin ve miyozin proteinlerinden meydana gelmiştir Adale plazmasına sarkoplazma, hücresel zarına sarkolemma, endoplazmik retikuluma sarkoplazmik retikulum denir Tüm omurgalılarda düz, buruşuk ve kalp kası olmak üzere üç müşteri adale dokusu vardır
1)DÜZ KAS
Düz kasların genel özellikleri:
*Hücreleri mekik şeklindedir
*Hücrelerinde bir tane çekirdek bulunur
*Düz kasların çalışması yavaştır ve ritmiktir
*İsteğimiz dışı kasılır ve gevşer
*İç organların yapısında bulunur (Sindirim kanalı, rahim, yutak)
*Otonom sinir sistemi kontrolündedir
*Parasempatik ve sempatik almak üzere iki asap kadar teftiş edilir Bunlardan biri kasılmayı sağlarken diğeri gevşemeyi sağlar
*Renksizdirler
*Uzun vakit kasılı kalabilrler
2)DOLGUN ADALE
Astarli kasların genel özellikleri:
*Hücreleri silindir şeklindedir
*Ansızın pozitif çekirdekleri vardır ve gözenekli olan zarının altındadır
*Buruşuk kasların çalışması hızlıdır
*İsteğimizle kasılır ve gevşer
*Uzun vakit kasılı kalamazlar
*İskeletimizde bulunur
*Beynin kontrolünde çalışır
*Dolgun kaslar tez kasılır ve çabuk yorulurlar
*Kasılmaları motor sinir kontrolünde olur
*Hücrelerine tek bir sinir kazanç, oda kasılmayı sağlar
*En kayda değer birim kan telidir
*Bantlı inşa gösterir
3)KALP KASI
Yürek kasının genel özellikleri:
*Kalp kası düz adale ile kaplı adale aralarında bir özellik gösterir
*Çalışması bakımından düz kasa, görünümü bakımından dolgun kasa aynı
*Çalışması otonom asap sistemi dahilindedir
*Hücreleri silindir biçiminde, paralel dallanma görülür
*Yürek kasının en manâlı özelliği, hücrelerin gönder uca geldiği yerlerdeki özel yapılardır Bu yapılar temas yerleridir ve ara diskler adını alır
D)ASAP DOKU
Uyarı alma, iletme ve yanıtlamak görevi yapar Asap hücresine nöron denir Hücredeki en uzun ve tek olan uzantıya akson, kısa uzantılara da dentrit denir Asap hücrelerinde uyarı dentrit, hücre gövdesi ve akson yönündedir Sinir hücrelerinin bazı aksonlarında miyelin kılıf bulunur Bunlarda iletim daha hızlıdır Reseptörlerle alınan uyarılar duyu sinirleriyle beyin veya omurilikteki merkezi nöronlara iletilir Merkezde oluşturulan tepki motor nöronlarla efektöre taşınır Bu iletimde asap hücreleri birbirine değmez ve uyarılar sinaps denilen boşluklardan nörotransmitter maddelerle aktarılır Sinir hücrelerinde farklılaşma fazla olduğundan, sentrozomlar kaybolur, böylece bölünemezler