Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Caferi Vefalı Kimdir Hayatı Hakkında Bilgi
Caferi Vefalı hazretleri, Ehli beytten olup, on iki imamın altıncısı, Silsilei aliyyenin dördüncüsüdür Babası Muhammed Bâkır, dedesinin dedesi Hazreti Ali ’dir
İlim ve fazilette zamanının bir tanesi oldu Din bilgilerinde olduğu gibi, zamanının tüm fen ilimlerinde de söz sahibiydi Yetiştirdiği talebeler, cebir ve kimya ilimlerinde çeşitli keşifler yapmışlar, bu ilimlerin temel sistematiğini kurmuşlardır Fizik ve kimya ilimlerinin konusunu teşkil eden madde ve onlar üzerindeki bilgisi böylece çoktu Kimyanın babası farzedilen Cabir de, Caferi Vefalı hazretlerinin talebesidir
İmamı Cafer'in en ünlü talebesi olan İmamı a'zam Ebu Hanife, Caferi Vefalı'ın sohbetlerine iki yıl devam ederek, o kuytu ve açık marifet kaynağından ilim ve evliyalık yolunda çok faydalandı İmamı a'zam, onun huzurunda kavuştuğu yüksek mertebeleri izah etmek için;O iki yıl olmasaydı, Numan helak olmuştubuyurdu
Reel İslam âlimleri, dinimizi, hiç değiştirmeden bugüne değin ulaştırmıştır Bu âlimlerden iman bilgilerini anlatanlara “Mütekellimin, ibadetlerin nasıl olacağını bildirenlere, Fukaha, kalb ile yapılacak ve sakınılacak şeyleri öğreten ilme Tasavvufve bu ilmin âlimlerine de Mutasavvifindenildi İşte imamı Cafer hazretleri, bu üçüncü ilmi anlattı
Zamanın hükümdarı bir gece vezirine dedi ama: Anında git, imamı Cafer'i buraya getir, öldürmek istiyorumVezir, hükümdarı bundan vazgeçirmek için çok çalıştı ise de ikna edemedi Mecburen çağırmaya gitti Hükümdar da cellatlara emir verdi İmamı Cafer içeri girince, ben başımdan külahımı çıkarınca derhal başını vurun!dedi Bir müddet sonradan, imamı Caferi Sadık hazretleri içeri girdi Hükümdar bunu görür görmez, hemencecik ayağa kalktı Büyük bir tevazu ile onu karşıladı Koltuğuna oturttu, edeple karşısına diz çöküp oturdu Cellatlar şaşırıp kaldı Hükümdar, Hazreti İmama ,Efendim, benden isteğiniz olursa emredin, anında yapayımdedi Hükümdara O halde lütfen beni bir daha çağırıp da ibadetten tutmabuyurup, gitmek üzere ayağa kalktı Hükümdar, izzet ve ikramla onu uğurladı Gittikten sonra vücudunda bir titreşim oldu, bayılıp düştü Kendine gelince, veziri sordu: Bu ne hâl?Hükümdar; O içeri girince, yanına bir aslan gördüm Güya bana Onu incitirsen seni parçalarımdiyordu Ne yapacağımı şaşırdımdedi
Buyurdu ama:
“Şunlarla beraber bulunmaktan sakın:
1 Yalancıdan
2 Cimriden
3 Ahmaktan Çünkü en çok işine yarayacağı zaman, seni bırakır
4 Fâsıktan yani günah işlemekten utanmayandan!“
Bir hata işlediğiniz vakit istiğfar edin, hatada ısrar helak olmaya sebeptir Bir kimse geçimini sağlama darlığı çekiyorsa istiğfara devam etsin
Mihnete şükretmeyen, nimete şükretmez
Sadaka vererek rızkınızı çoğaltınız Zekat vererek mallarınızı koruyunuz Tasarrufa riayet eden sıkıntı çekmez Özenli, düzenli yaşamak, geçimin yarısıdır İnsanlarla iyi geçinmek, aklın yarısıdır Musibet vaktinde dizini döven, sevabından mahrum olur “
Şu dört şeyin azı da çoktur: Ateş, düşman, yoksulluk, rahatsızlık
Şu üç şey Müslümana itibar verir: Kendisine zulmedeni bağışlamak, bir şey vermeyene iyilikte bulunmak ve kendisini aramayanı, arayıp sormak*
Caferi Vefalı hazretleri, Ehli beytten olup, on iki imamın altıncısı, Silsilei aliyyenin dördüncüsüdür Babası Muhammed Bâkır, dedesinin dedesi Hazreti Ali ’dir
İlim ve fazilette zamanının bir tanesi oldu Din bilgilerinde olduğu gibi, zamanının tüm fen ilimlerinde de söz sahibiydi Yetiştirdiği talebeler, cebir ve kimya ilimlerinde çeşitli keşifler yapmışlar, bu ilimlerin temel sistematiğini kurmuşlardır Fizik ve kimya ilimlerinin konusunu teşkil eden madde ve onlar üzerindeki bilgisi böylece çoktu Kimyanın babası farzedilen Cabir de, Caferi Vefalı hazretlerinin talebesidir
İmamı Cafer'in en ünlü talebesi olan İmamı a'zam Ebu Hanife, Caferi Vefalı'ın sohbetlerine iki yıl devam ederek, o kuytu ve açık marifet kaynağından ilim ve evliyalık yolunda çok faydalandı İmamı a'zam, onun huzurunda kavuştuğu yüksek mertebeleri izah etmek için;O iki yıl olmasaydı, Numan helak olmuştubuyurdu
Reel İslam âlimleri, dinimizi, hiç değiştirmeden bugüne değin ulaştırmıştır Bu âlimlerden iman bilgilerini anlatanlara “Mütekellimin, ibadetlerin nasıl olacağını bildirenlere, Fukaha, kalb ile yapılacak ve sakınılacak şeyleri öğreten ilme Tasavvufve bu ilmin âlimlerine de Mutasavvifindenildi İşte imamı Cafer hazretleri, bu üçüncü ilmi anlattı
Zamanın hükümdarı bir gece vezirine dedi ama: Anında git, imamı Cafer'i buraya getir, öldürmek istiyorumVezir, hükümdarı bundan vazgeçirmek için çok çalıştı ise de ikna edemedi Mecburen çağırmaya gitti Hükümdar da cellatlara emir verdi İmamı Cafer içeri girince, ben başımdan külahımı çıkarınca derhal başını vurun!dedi Bir müddet sonradan, imamı Caferi Sadık hazretleri içeri girdi Hükümdar bunu görür görmez, hemencecik ayağa kalktı Büyük bir tevazu ile onu karşıladı Koltuğuna oturttu, edeple karşısına diz çöküp oturdu Cellatlar şaşırıp kaldı Hükümdar, Hazreti İmama ,Efendim, benden isteğiniz olursa emredin, anında yapayımdedi Hükümdara O halde lütfen beni bir daha çağırıp da ibadetten tutmabuyurup, gitmek üzere ayağa kalktı Hükümdar, izzet ve ikramla onu uğurladı Gittikten sonra vücudunda bir titreşim oldu, bayılıp düştü Kendine gelince, veziri sordu: Bu ne hâl?Hükümdar; O içeri girince, yanına bir aslan gördüm Güya bana Onu incitirsen seni parçalarımdiyordu Ne yapacağımı şaşırdımdedi
Buyurdu ama:
“Şunlarla beraber bulunmaktan sakın:
1 Yalancıdan
2 Cimriden
3 Ahmaktan Çünkü en çok işine yarayacağı zaman, seni bırakır
4 Fâsıktan yani günah işlemekten utanmayandan!“
Bir hata işlediğiniz vakit istiğfar edin, hatada ısrar helak olmaya sebeptir Bir kimse geçimini sağlama darlığı çekiyorsa istiğfara devam etsin
Mihnete şükretmeyen, nimete şükretmez
Sadaka vererek rızkınızı çoğaltınız Zekat vererek mallarınızı koruyunuz Tasarrufa riayet eden sıkıntı çekmez Özenli, düzenli yaşamak, geçimin yarısıdır İnsanlarla iyi geçinmek, aklın yarısıdır Musibet vaktinde dizini döven, sevabından mahrum olur “
Şu dört şeyin azı da çoktur: Ateş, düşman, yoksulluk, rahatsızlık
Şu üç şey Müslümana itibar verir: Kendisine zulmedeni bağışlamak, bir şey vermeyene iyilikte bulunmak ve kendisini aramayanı, arayıp sormak*
