Aile ve çiftler ile çalışırken kullanılan birçok terapi yaklaşımı vardır. Onlardan biri olan Duygu Odaklı Terapi yaklaşımı şöyle ifade bulmaktadır.
Yaşadıkları sorunlardan birbirlerini suçlayan eşlerin, bunun yerine aralarındaki iletişime engel olan olumsuz döngüyü belirlemeleri ve netleştirmelerini sağlamaktır. Böylece çiftler arasında ortaklık yaratılarak yaşadıkları sorunu düello gibi görerek karşışıklı suçlamalardan kurtarılmak hedeflenir.
Duygu odaklı terapi yaklaşımı partnerlerin her birinin davranışlarının altta yatan ve aralarındaki güvenli bağlanmaya engel oluşturan korkuları tanımlar ve bu korkular ile çalışır.
Buradaki korkular terk edilme ya da reddedilmenin davranışa yansıyan şekli olan geri çekilme ya da savunmaya geçmeye karşı olabilmektedir. Terapist çiftler ile bu davranışların nedenlerini ortaya koyarak bu davranışların değişimini hedefler. Bunu yaparken çiftler arasındaki iletişimin önemine değinmek gerekmektedir. Negatif döngüleri ortaya koyarken partneriniz ile süreci nasıl yürüttüğünüz önemlidir.
Partnerinizin ve sizin sıklıkla kullandığınız iletişim türünün hangisi olduğu ortak koşullarda derin iletişime geçebilmek için mühimdir.
5 İletişim Seviyesi:
1.Seviye Raporlama/Anlatma:
Bu seviyedeki iletişim günlük rutinleri anlatmaktan ibarettir. Gün içerisinde başına gelenleri partneri ile paylaşır ancak bu bir iletişim değildir. Karşınızdaki kişi bu durumdan kolayca sıkılabilir.
2.Seviye Tepki Verme:
Bu bireyler yalnızca olaylara verdikleri tepkileri anlatırlar. Yaşanan olayın ne düşündürdüğü ve ne hissettirdiğine odaklanmazlar.
3.Seviye Açıklık ve Kendini Yansıtma:
Çiftler birbirlerine yönelik hayallerini, isteklerini, düşüncelerini, duygularını ve fikirlerini açık bir şekilde ifade ederler. Bu durum birbirlerine karşı açık sözlü olmayı ve kendilerini ortayı içerir.
4. Seviye İlişkiyi Konuşma:
İlişkilerine bir adım geriden bakabilmek. Yargılamadan, suçlayıcı bir dilden uzak kalarak, kendilerini savunmadan ilişkileri hakkında değerlendirme yapabilmek.
5.Seviye. İlişkiyi ve Geçmişi Konuşma:
Bugün ilişkide yaşanan kalıplar bir anda ortaya çıkmamıştır. Bu kalıpların nasıl ortaya çıktığına yönelik önceki etkileşimlerin düşünülmesi ve ifade edilmesi. Şunu bilmek gerekir ki iletişim kalıplarının pek çoğu hayatın erken dönem yaşamlarından kaynaklıdır.