Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Çocuk Hakları ve Çocuk Hakları Sözleşmesi....

Çocuk Hakları ve Çocuk Hakları Sözleşmesi....
0
81

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
Çocuk Hakları ve Çocuk Hakları Sözleşmesi ülkemizde çocuk hakları bildirgesi ne zaman kabul edildi çocuk hakları sözleşmesi hangi tarihte kabul edilmiştir sözleşmesi kaç maddedir cocuk kaç maddeden oluşur Çocuk Hakları ve Çocuk Hakları Sözleşmesi Ilk Olarak Birleşmiş Milletler’in 1959’da yayımladığı Uluslar arası Çocuk Hakları Bildirgesi ile uluslar arası düzeyde gündeme gelen çocuk hakları, 1979’un Dünya Çocuk Yılı bildiri edilmesiyle anında her ülkede sıcak bir kavga konusu yarattı Dünyamızda hala milyonlarca çocuk eğitim olanaklarından yararlanamıyor, ağır egzersiz koşullarında sömürülüyor, aile içinde hırpalanıyor, farklı alanlara yönlendirilmiş hastalıklardan minik yaşta yaşamını yitiriyor ya da savaşlarda ölüyor Birleşik Milletler’in 20 Kasım 1989’da oybirliğiyle kabul ettiği Milletlerarası Çocuk Hakları Anlaşması 18 yaşından ufak herkesin sahip olduğu hakları ve devletlerin çocuklara karşı yerine getirmesi gereken görevleri saptadı Çocuk Hakları Sözleşmesi, Birleşik Milletler Genel Asamblesi göre 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilerek 2 Eylül 1990 tarihinde de yürürlüğe konulmuştur Kongre ayrıca sivil keza de politik alanda idareli, sosyal ve kültürel haklar açısından Uluslararası İnsan Hakları’nın uygulamalı tek çalışmasıdır Anlaşmaya kadar devletler bu haklara saygı göstereceklerini imza koyarak kabul etmektedirler Çocuk Hakları Sözeşmesi halen var olan en geniş uluslararası kabul görmüş ve katılımlı sözleşmedir Devletlerin büyük çoğunluğunun bu sözleşmenin prensiplerine katılmış olduğu görülmektedir Esas iki kavramın altının çizilmesi gerektiği bilhassa çocuk hakları sözleşmesinden sonradan ortaya çıkmıştır 1 Çocuğun birey olarak var olduğu ve haklarının bulunduğu, 2 Çocuğun yararları ilkesinin temel prensip olarak değerlendirilmesi gerekliliği, Milletlerarası bildirgeler incelendiğinde çocuk istismarı ve ihmali olayına yer veren yasal bağlayıcılığa sahip bir belgenin 1989 tarihine kadar varolmadığı görülmektedir Çocuklar çocuk hakları ve çocuk huzur, 1945 yılında kurulduğundan bu yanlamasına Birleşik Milletlerin merkezi ilgi odaklarından birini oluşturmuştur Genel Kurul un gerçekleştirdiği birincil çalışmalardan biri bugün çocuklara yönelik uluslararası, destek çalışmalarının esas direği durumunda olan Birleşmiş Milletler Çocuklar Destek Fonunun (UNICEF) kurulması olmuştur Genel Kurul göre 1948 yılında kabul edilen insan Hakları Evrensel Bildirgesi, çocukların özel olarak itina ve bakıma kavuşturmaları gerektiğini kabul etmiştir 0 dönemden sonra Birleşmiş Milletler çocuk haklarına yönelik olarak 1959 yılında Çocuk Hakları Bildirisini kabul etmiştir Bu bildiride yer bahşedilen çocuk haklarına uluslararası yasa gücünü kazandıran prensip metin ise Çocuk Haklarına dair sözleşmedir Bu sözleşme 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşik Milletler Genel Kurulunda oybirliği ile kabul edilmiştir Türkiye Cumhuriyetinde zamanın Cumhurbaşkanınca 14 Eylül 1990’da imzalanan Çocuk Hakları Sözleşmesi Aralık 1994 de Meclisten geçirilerek yürürlüğe girmiştir Çocuk haklarını hukuki ve manevi haklar olarak iki grupta incelemekte fayda vardır Yasal bir yargı, ülkesinin yasası göre verilen ve uygulanan bir hak ve yetkidir Manevi adalet ise doğrulanabilir bir yetkiyi tanımlamaktadır Yasal bir hakkın hukukun adli mekanizmasıyla uygulanabilir olması zorunludur, fakat manevi bir yargı defalarca uygulanamaz Fakat manevi hakların, yasal hakların oluşumunda bir etmen olabileceği unutulmamalıdır Çocuk Haklarını şu daha alçak başlıklarda araştırmak mümkündür: 1 Refah Hakları:Bu haklar bütün çocukların besin tıbbi hizmet ve barınma ve eğitim gereksinimlerini Sağlar 2 Korumacı Haklar:Çocukları beceriksiz ilgiden konut içindeki ihmalkârlık, somut veya duygusal istismardan ya da başka herhangi bir tehlikeden koruyacak haklarla ilgilidir Korumacı hakların, çocukları yetişkinlere bağımlı kıldığın, ve özerkliklerini değil ettiği için e!eştiren kimi çocuk hakları savunucuları, korumacı hakların tanımlanması ve uygulanmasında çok hassas elde etmek gerektiğini ileri sürmektedirler 3Yetişkin Haklarıcocukhaklarivecocukhaklarisozlesmesi5c521c9ca1087gifalt :A :A :Aynı anda yetişkinlerin tek başlarına sahip oldukları haklara çocukların da sahip olmalar, gerektiğini söylemektedir Bu arzu yaşın, ayrıcalık devretmek veya yadsımak için keyfi ve zihin dışı bir denektaşı olduğu görüşüne dayanmaktadır Bu erişkin haklarını genç insanlara tanımak, onların bu kayda değer alanlardaki özerkliklerini ve bağımsızlıklarını arttıracaktır 4AsılBabaara karşısında Haklar:Çocukların ekseriyet yaşına ulaşmadan önce, belli başlıbabaları karşısında daha fazla özgürlük sahibi olmaları gerektiğini açıklama eder Yetişkin hakları gibi bu hakların amacı da çocukları gözetmek yok bireysel özelliklerini artırmaktır Çocuk hakları konusunda korumacı ve özgürleştirici eğilimler olmak üzere iki temel yaklaşımın olduğu görülmektedir Fakat, çocukların korunması ve çocuk haklarını n korunması zorunlu olarak birbirlerine karşıt değil! birbirlerini bütünleyici hedefler olarak değerlendirilmelidir Korumacı yasalar özgürleştiricilerin çocuklara genişletmeyi istedikleri yetişkinlerin haklarının yerine geçmemeli, onlara destek olmalıdır Türkiye’de çocuk hukuku ile ilgili gelişmelerin başlangıcı 19yüzyıldır Bu alandaki önemli gelişmeler gerçek anlamda Cumhuriyet döneminde gerçekleşmiştir Öteki hukuk sistemlerinin aksine Türk Hukuk Sisteminde çocukların korunmasına ait kurallar, esasları bakımından, aracısız olarak doğuya kanunlarla da desteklenmiştir Bu kanunun model alındığı İsviçre kanunlarında da bambaşka şekilde gözükmektedir Çağdaş hukuk sistemlerinde çocukların korunması, çocuğunda bir şahsiyet yani insan olarak sevgiye ve şefkate değer olması ve birlik yani çocuğun, toplumun, milletin devletin bir parçasını oluşturması ve ulus yararına korunması fikrine dayanır Memleketimizde ise uzun yıllar sosyal destek ve bunun içinde çocuğun korunması dini kurumlar kadar gerçekleştirilmiştir Osmanlı Devletinde bu sosyal kurumlar, ‘Vakıflar’ tarafından oluşturulmuştur Türkiye’de çocuğa ağırlık belirlemek, onu ve haklarını korumaya karşın kurumların kurulmaya başlanması 19yüzyıla rastlar Mithat Paşa, Tuna Eyaleti Valisi iken Çocuk ıslahhanelerine ait bir tüzük düzenlemiş ve benzer tüzük uygulanmak üzere Dahiliye Nezaretince 1868 yılında tüm valiliklere tamim edilmiştir Sokaklarda dilenen çocuklarla, sakat erkek ve kadınların dilenmekten kurtarılmaları için Darülacezeler kurulması 1890 yılında Halil Rıfat paşanın sadrazamlığı zamanında düşünülmüş ve gerçekleşmesini II Abdülhamit emretmiştir Yeniden 1894 yılında çıkarılan “dilenciliğin mealine dair anayasa o zamanlar için bu sahada küçümsenmeyecek önlemleri içermektedir (3) Cumhuriyetle birlikte, Türk Medeni Kanunuyla çocukların haklarına ilişkin hükümler düzenlenmiş ve daha sonraları ise çıkarılan özel kanunlarla, medeni kanundaki haklar tamamlanmaya çalışılmıştır ülkemizde çocuğun ve haklarının korunmasıyla ilgili olarak çıkarılan ilk özel kanun 5387 nolu, Korunmaya Yoksul Çocuklar Hakkında Kanun olup, 23 Mayıs 1949’da çıkarılmıştır daha sonra 1979 yılında ‘Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Atama ve Suçlama Usulleri Hakkında Kanunun kabulü ile çocuk yargılamasına özel bir statü kazandırılmıştır Oysa yasa 1 Haziran 1982 de yürürlüğe girebilmiş ve yasada öngörülen çocuk mahkemeler ise 1988 yılında kurulabilmiştir 27 Mayıs 1983 tarihinde ise “Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu yürürlüğe girmiş böylelikle de korunmaya fakir çocuklar hakkında kanun yürürlükten kaldırılmıştır 1986 yılında ise çıraklık ve mesleki eğitim kanunu çıkarılmıştır Son olarak, çocukların korunmasıyla ilgili olarak çıkarılan önemli yasalardan birisi de özel eğitime fakir çocuklar kanunudur Polonya otoriteleri, Milletlerarası Çocuk Yılı (1979) öncesinde, bir Çocuk Hakları Sözleşmesi hazırlanması için öneride bulunurken, çocuk haklarının tutarlı ve bağlayıcı yasalar bütününe dayanması gerekçesini öne sürmüşlerdir Yapılan araştırmalar sonucunda hazırlanan sözleşme metni, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu göre, 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edildikten sonradan, 26 Ocak 1990 tarihinde imzaya açılmıştır Kontrat, daha imzaya açılışının ilk gününde 61 devlet kadar imzalandı Kontrat, 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir Türkiye ise, 30 Eylül 1990 tarihinde imzaladığı sözleşmeyi, Ocak 1995 yılında onaylamıştır Sözleşmenin Yapısı Sözleşme bir başlangıçla, üç bölümden oluşmaktadır Açılış bölümünde, sözleşmenin ele aldığı soruna ilişkin esas ilkeler tespit edilmiştir Birinci birim, usulüne uygun şekilde sözleşmeyi onaylayan devletlerin üçüncü bölümlerde ise, sözleşmeye uyulmasının nasıl sağlanıp, denetleneceğini tanımlayan ve hangi şartlar altında yürürlüğe gireceğini belirleyen başvuru formu maddeleri bulunmaktadır Sözleşmenin açılış’ kısmı ele alındığında, sözleşmenin dayandığı esaslar şu şekilde tespit edilmektedir: *Dünyada özgür, barıştırma ve adaletin temeli olan, bütün insanların doğuştan insan haysiyetine sahip olmaları ile eşitliğin ve hakların devredilmez niteliği *insan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Milletlerarası İnsan Hakları Sözleşmesinin herkesin adalet ve özgürlüklerden, bilhassa ırk, renk, cinsiyet, dil ve din, siyasi veya öteki inançlarla toplumsal ya da milli kökenler, zenginlik ya da doğuştan olan ya da başka bir durumdan kaynaklanan ayrımlar dahil hiç bir fark gözetmeksizin yararlanacağına dair temel ilkesi *İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin tüm çocukların özel bakım ve yardıma hakkı olduğuna dair ilkesi *Çocukların büyümeleri ve esenlikleri için doğal etraf olan ailenin, toplum içindeki işlerini bütün olarak yerine getirebilmesi için gerekli takviye ve koruma görmesinin zorunlu olduğu gerçeği *Çocuğun kişiliğinin ahenkli bir biçimde gelişmesi için bir aile ortamında, sevinç, sevgi ve kavrayış havası içinde büyümesi ihtiyacı *Çocuğun toplum içinde kişiliğine özgü bir yaşam sürebilmesi için hazırlanması, barıştırma, haysiyet, müsamaha, özgür, eşitlik ve dayanışma düşüncesi içinde yetiştirilmesi düşüncesi Çocuğa özel bir koruma sağlanması gereksinimini belirten, 1959 tarihinde kabul edilmiş olan çocuk hakları beyannamesi ile diğer uluslararası belgelerde bulunan ilkeler Sözleşme, çocuklara yönelik davranış ve davranışlara ilişkin evrensel standartları derleyip, tek bir yasal metinde toplayan ve bağlayıcı olan ilk doküman olma özelliğini taşımaktadır Hayat , afiyet ve eğitim alanlarında gözetilecek standartları belirlemenin yanı sıra bu sözleşme, evde veya meslek uygun, savaş sırasında ya da iç çatışma dönemlerinde, fiziksel ve cinsel nitelikte olanlarda dahil almak üzere, zorlama ve istismara karşısında çocuklara açık bir koruma getirmeyi amaçlanmaktadır Sözleşmenin Çocuklara Tanıdığı Haklar Genel Olarak insan hakları ile benzer bütün haklar çocuklara tanınmıştır Bu haklar; 1) Hangi yaşta olursa olsun tüm insan varlıklarına tanınan hakları, işkenceye karşısında koruma, bir ad ve tabiiyet edinme vb hakları doğrulama eder ve bunları yansıtır 2) Çocuklara ilişkin olarak, genel anlamda tüm insanlara uygulanabilecek standartların yükselmesine yönelmiştir Örneğin; özel egzersiz koşullarının sağlanması gibi 3) Sadece çocuklarla ya da onlarla ilgili konuları, örneğin, evlat edinme, ilkokul eğitimi, belli başlıbabalarla ilişkileri ele alır ikinci bölüm, sözleşmenin etkili bir şekilde uygulanmasına ilişkin hükümler içermektedir Sözleşme, çocukların hayat ve gelişimleri açısından zorunlu temel koşullar üzerinde varılan bir uzlaşmayı yansıtmaktadır Çocuk Haklarına Dair Anlaşma ve Türkiye Türkiye, sözleşmeyi 14 Eylül 1990 tarihinde imzalamıştır İmza sürecinde de Sözleşmenin çekince sürülmesine izin bahşedilen bir takım maddelerine çekince koymuştur Türkiye sözleşmeyi imzası sırasındaki çekince bildiriminde, sözleşmenin 17, 29 ve 30 maddelerini TC Anayasası ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşmasının açıklama ve ruhuna uygun olarak yorumlayıp, uygulama hakkını saklı tuttuğunu ifade etmiştir Çekince sürülen bu maddelerde, etnik azınlık ve ‘yerli halk’ dan olan çocukların hitabe dillerini, televizyon ve radyo gibi kitle iletişimi araçları ile okullarda kullanmaları öngörülmüştür (5,1) Türkiye bakımından azınlık sıfatı, yalnızca, milletlerarası antlaşmalarla, kendilerine bu özellik bilinen topluluklara aittir Türkiye azınlık olarak sadece, Rum, Ermeni, Musevi ve Bulgar azınlıkları tanımakta, bunların haricen milli azınlık tanımamaktadır 2471923 Lozan Antlaşması ile 18 Ekim 1925 Türkiye Bulgaristan Dostluk Antlaşması dışında hiç bir uluslararası belge Türkiye’yi, ülkesinde herhangi bir “milli azınlıkın varlığını tanımak ve onlara şu ya da bu hakları belirlemek yükümünü getirmemektedir bu nedenle Türkiye, Sözleşmenin azınlık grubu, “yerli halk müziği ifadesini taşıyan 17, 29 ve 30maddelerine çekince koyarak belgeyi imzalamış ve Ocak 1995’de de TBMM de onaylanmıştır Onay esnasında, imza edilirken konulmuş olan çekinceler korunmuştur (5,6,1,8) Bundan sonraki dönemde Türkiye sözleşmenin hükümleri ışığında iç hukuk normlarını gözden geçirerek, sözleşmeyle çelişen hükümleri saptayarak gerekli değişiklikleri gerçekleştirmek durumunda ve yükümlülüğündedir Ülkemizde ise çocuklar bakımından en büyük problem onları halen bir birey olarak algılanmamaları, dolayısıyla bir insan olarak önemsenmemeleri ve dikkate alınmamalarıdır Her ne değin cümbür cemaat çocukların geleceğimizolduğu düşüncesinde anlaşmaktaysa da, o kadar anlaşılıyor ki çocukların bugünleri düzenleme bakımından keza de toplumsal gelenekler ve inanışlar bakımından çocuklar, toplumun Serbest ve eşit bileşenleri değildir Çocukların hakları yok yetişkinlerce belirlenen ödevleri vardır Yapılanlar her zaman bugünler için değil büyüklerinin uygun gördüğü yarınları için yapılmaktadır Birey olma manâlı olmayıp devlet, milletle aile için var olmaları önemlidir Kendileri için her konuda yetkisiz ve güçsüz oldukları öngörüsü geçerlidir bu nedenle, her konuda büyüklerin koruma ve gözetimlerine gereksinimleri vardır Kendileri için alınması gerekli kararları da böylece büyükleri alır Zaten çocukluk dönemi geçici bir dönem olarak algılanmakta, başlıca yaşamın ilerde yetişkinlikte başlayacağı görüşü kabul edilmektedir Yukarıdaki düşünüş ve tutumlar yüzünden çocuklar, toplumsal yaşama eşdeğer haklı ve Özgürlük bireyler olarak katılamamakta, kendi potansiyellerini geliştirecek ve yaşayacak şekilde bir hayat sürememekte ve bu şart her türlü istismarın ve ihmalin zeminini oluşturmaktadır böylece ilk önce, çocuğa görüntü açısının değişmesi, onun öncelikle bir insan ve birey olduğunun kavranması ve toplumsal yaşama katılımı sağlanmalıdır bu nedenle hukuki düzenlemelerin, Birleşik Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesiyle uyumlulaştırılacak şekilde yeniden biçimlendirilmesi ivedi bir gereklilik olarak gözükmektedir  
 

Similar threads

çocuk hakları! çocu o Çocuk Haklarına Dair Anlaşma20 Kasım 1989 tarihinde Birleşik Milletler Genel Kurulu göre ve 9 Aralık 1994 tarihinde TBMM kadar kabul edilmiştir Ben çocuğum, on sekiz yaşına dek bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim Burada yazılmış olan haklar, tüm çocuklar...
Cevaplar
0
Görüntüleme
79
Evrensel Çocuk Hakları Bildirgesi evrensel çocuk hakları evrensel çocuk hakları bildirgesi bildirgesi nedir ( 07 Ocak 2006 ) Çocuk haklarına dair hoş bir yazı * Ben çocuğum, on sekiz yaşına değin bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim * Çocuk Hakları, tüm çocuklar içindir Doğduğumuz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
101
Çocuklara bir bayram hediye edilen tek ülkede yaşıyoruz. Klişe değil, çocuklar gerçekten bizim geleceğimiz. Bu durum tüm dünya için geçerli. Bu nedenle tüm imzacı devletlerin uygulaması zorunlu olan çocuk hakları hakkında hazırlanmış, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme isimli bir uluslararası anlaşma...
Cevaplar
0
Görüntüleme
76
Çocuk hakları hakkında ayrıntılı data Çocuk hakları, kanunen veya ahlakî olarak dünya üzerindeki bütün çocukların doğuştan sahip olduğu, eğitim, sıhhat, barınma; bedensel, psikolojik veya cinsel sömürüye aleyhinde korunma gibi haklarının hepsini pat diye tanımlamakta kullanılan evrensel...
Cevaplar
0
Görüntüleme
98
Çocuk Hakları Sözleşmesi Maddeleri Çocuk Hakları Sözleşmesi Maddeleri Nelerdir Madde 1: Her kişi on sekiz yaşına değin çocuk kabul edilir Her çocuk vazgeçilmez haklara sahiptir Madde 2: Çocuk Hakları, tüm çocuklar içindir Doğum yerleri, konuştukları dil ne olursa olsun ayrım etmez...
Cevaplar
0
Görüntüleme
114
858,505Konular
982,659Mesajlar
33,046Kullanıcılar
King3838Son üye
Üst Alt