iltasyazilim
FD Üye
Çocuklar bir kardeşlerinin olmasını isterler, oysa kardeş doğumu ile de yoğun bir kıskançlık yaşamaya ve anne babaları zorlamaya başlarlar Önceleri aralıksız kardeş isteyen bir çocuğun bu ricası gerçekleştikten daha sonra niçin kardeşini kıskandığı, hatta ona düşman gibi davrandığını iyi anlamak zor olmalı Fakat bu çocukların mantıksal bağ göstermeyen, akıcı olan isteklerini yansıtan, dolayısıyla onların doğasıyla ilgili ipucu veren bir özellikleridir bu nedenle çocuk için öteki önemli kararlarda olduğu gibi kardeş isteğinin gerekliliğine de anne ve babanın karar vermesi gerekmektedir Annenin beden ve ruh sağlığı, ailenin hesaplı gücü, doğacak çocuğun bakımına ilişkin sorumlulukların paylaşılması bu kararı belirleyecektir
Kardeş kıskançlığına gelince; kıskançlık insanoğlunun en doğal, en evrensel duygularından birisidir Kıskançlık sevilen kişinin başkasıyla paylaşılmasına bıkmak olduğuna göre, sevginin bulunduğu her yere girer Sevgililer aralarında belirtilen bir ölçüyü aşmadığı sürece, sevgi gülünün dikeni sayılır Ancak bu doğal duygu insanı kemiren bir tutku olmaya başlayınca, sevgiyi gözeten bir duygu olmaktan çıkar, sevgiyi değil eder Çocuk için en kıymetli varlık anne olduğuna göre onu başkalarıyla paylaşmak kolay, dayanılır bir duygu değildir Sevgilisini başkasının kolunda görebilen bir erkekle, annesini, kucağında tanıdık olmayanbir çocukla görebilen kardeşin duyguları öyle ayrılık göstermez Anne sevgisini yitirme korkusu, daha yeni bir kardeş geleceğini öğrendiği anda içini sızlatmaya başlar
Kardeş doğumu bu ve diğer nedenlerle çocuk için zorlayıcı bir yaşam olayıdır Gebeliğin ve yenidoğan çocuğun annede oluşturduğu bedensel güçlükler ve yorgunluklar, çalışan annenin zamanının önemli bir bölümünü çocuk bakımına ayırması gibi nedenler eve gelen bu yabancı yüzündendir Gelen çocuğun cinsiyetinin farklı olması, beceriksizliği, yoğun bir ilgi ve bakıma gereksinimi olması onun daha çok sevildiği şeklinde yorumlanmakta ve kıskançlık artmaktadır Annenin yenidoğan bebekle birlikte oluşacak güçlüklerini hafifletebilmek için çocuğun kreşe verilmesi veya odasının ayrılması gibi değişiklikler de bu duyguyu artıracak, yeni düzen sorunlarına neden olacaktır
Çocukla kardeşi arasındaki yaş farkı ne değin azsa kıskançlık o denli büyük olmaktadırHenüz anneye gereksinimin sürdüğü 3 yaşından küçük çocuklarda anne ilgisinin azalması sonucu yeni kardeşe tepkisi büyük olacaktır İkinci ya da üçüncü kardeşi kabullenme daha basit olmaktadır
Kardeş kıskançlığı doğal bir duygudur, sevgi ve kıskançlıkkorku ara ara yoğunlaşarak vakit içinde yoğunluğunu kaybeder Kardeşini sevmek zorunda değildir Olumsuz duygular anlayışla karşılanmalı ve bu duyguları belirtmesi yüreklendirilmelidir (beni de uğraştırıyor, arasıra ben de kızıyorum, beceriksizliği yüzünden ona çok vakit harcıyorum, seni sevmediğimi düşünme, eskisi kadar seviyorum, ben de kardeşim doğduğunda kıskanmış, böyle düşünmüştüm) Annebaba bebeği, çocuğun önünde gösterişli bir biçimde okşayıp sevmekten kaçınmalıdır
Çocuklar eve gelen yabancıya öbür tutumlar sergileyebilir;
sevgi gösterilerinde bulunabilir (annenin kendisinden bütünüyle uzaklaşmaması için onun yanında yer alır)
abartılı sevgi gösterileri (alttaki duyguları ele veren davranışlarla birliktedir; kardeşinin yanağını okşarken azıcık fazla sıkar, ağlatacak ölçüde kucaklar, kaza ile yere düşürür)
etkilenmemiş gibi davranma (bebekle ilgili soyut huysuzluklar, hırçınlıklar, tutturmalar, isteği yapılmadığında inleme, tepinme)
*
Kardeş kıskançlığına gelince; kıskançlık insanoğlunun en doğal, en evrensel duygularından birisidir Kıskançlık sevilen kişinin başkasıyla paylaşılmasına bıkmak olduğuna göre, sevginin bulunduğu her yere girer Sevgililer aralarında belirtilen bir ölçüyü aşmadığı sürece, sevgi gülünün dikeni sayılır Ancak bu doğal duygu insanı kemiren bir tutku olmaya başlayınca, sevgiyi gözeten bir duygu olmaktan çıkar, sevgiyi değil eder Çocuk için en kıymetli varlık anne olduğuna göre onu başkalarıyla paylaşmak kolay, dayanılır bir duygu değildir Sevgilisini başkasının kolunda görebilen bir erkekle, annesini, kucağında tanıdık olmayanbir çocukla görebilen kardeşin duyguları öyle ayrılık göstermez Anne sevgisini yitirme korkusu, daha yeni bir kardeş geleceğini öğrendiği anda içini sızlatmaya başlar
Kardeş doğumu bu ve diğer nedenlerle çocuk için zorlayıcı bir yaşam olayıdır Gebeliğin ve yenidoğan çocuğun annede oluşturduğu bedensel güçlükler ve yorgunluklar, çalışan annenin zamanının önemli bir bölümünü çocuk bakımına ayırması gibi nedenler eve gelen bu yabancı yüzündendir Gelen çocuğun cinsiyetinin farklı olması, beceriksizliği, yoğun bir ilgi ve bakıma gereksinimi olması onun daha çok sevildiği şeklinde yorumlanmakta ve kıskançlık artmaktadır Annenin yenidoğan bebekle birlikte oluşacak güçlüklerini hafifletebilmek için çocuğun kreşe verilmesi veya odasının ayrılması gibi değişiklikler de bu duyguyu artıracak, yeni düzen sorunlarına neden olacaktır
Çocukla kardeşi arasındaki yaş farkı ne değin azsa kıskançlık o denli büyük olmaktadırHenüz anneye gereksinimin sürdüğü 3 yaşından küçük çocuklarda anne ilgisinin azalması sonucu yeni kardeşe tepkisi büyük olacaktır İkinci ya da üçüncü kardeşi kabullenme daha basit olmaktadır
Kardeş kıskançlığı doğal bir duygudur, sevgi ve kıskançlıkkorku ara ara yoğunlaşarak vakit içinde yoğunluğunu kaybeder Kardeşini sevmek zorunda değildir Olumsuz duygular anlayışla karşılanmalı ve bu duyguları belirtmesi yüreklendirilmelidir (beni de uğraştırıyor, arasıra ben de kızıyorum, beceriksizliği yüzünden ona çok vakit harcıyorum, seni sevmediğimi düşünme, eskisi kadar seviyorum, ben de kardeşim doğduğunda kıskanmış, böyle düşünmüştüm) Annebaba bebeği, çocuğun önünde gösterişli bir biçimde okşayıp sevmekten kaçınmalıdır
Çocuklar eve gelen yabancıya öbür tutumlar sergileyebilir;
sevgi gösterilerinde bulunabilir (annenin kendisinden bütünüyle uzaklaşmaması için onun yanında yer alır)
abartılı sevgi gösterileri (alttaki duyguları ele veren davranışlarla birliktedir; kardeşinin yanağını okşarken azıcık fazla sıkar, ağlatacak ölçüde kucaklar, kaza ile yere düşürür)
etkilenmemiş gibi davranma (bebekle ilgili soyut huysuzluklar, hırçınlıklar, tutturmalar, isteği yapılmadığında inleme, tepinme)
*