Çocukların karakterleri sadece DNA yapısına göre değişiklik göstermemekle birlikte Ailenin çocukla iletişimi, ona davranışı ve Ailedeki doğum sırasının, çocukların kişiliklerini de etkileği söylenmektedir.
Bu görüşün doğruluğunu Psikoloji de ‘kardeş kuramı’ nı ortaya çıkaran Psikolog Alfred Adler’e göre ‘Ailede kaçıncı çocuk olarak doğduğunuz karakterinizi belirleme de kayda değer önem taşır’ sözünde de görmekteyiz.
Doğum sırası kişilik oluşumunu etkileyen tek şey olmasa da Adler, doğum sırasının, bireyin mizacını etkilediğini söyler. Peki ilk çocuk, ortanca çocuk, ailenin en küçük çocuğu, tek çocuk veya ikiz olmak kişinin geleceğini nasıl şekillendiriyor?
Keyifli okumalar..
-
İLK ÇOCUKSANIZ...
Kardeşi doğana kadar anne ve babasının sevgisinin hepsini almaktadır. Bu yüzden kardeşi doğunca ‘tahtını yitirmiş kral’ gibi hissetmeye başlarlar. Tekrar o sevgiyi kazanma çabaları sonucunda diğer kişilerin sevgileri olmaksızın bağımsız ayakta kalmayı öğrenirler. Daha sonraki yaşamlarında da tutucu, güç yönelimli ve lider özelliklere sahip olabilirler.
-
ORTANCA ÇOCUKSANIZ...
Anne ve babasının sevgisini doğduğu andan başlayarak büyük çocukla paylaşır. Bu da ikinci çocuğun daha sosyal olmasını sağlar.
İlk çocuklara oranla, ortancalar pek de mükemmeliyetçi olmamakla beraber daha çok aile içindeki yerlerini belirginleştirmek ve aile bireylerine kendilerini kabul ettirmek için çabalamaktadırlar.
Kolay adapte olan, yaratıcı ve beceriklidirler. Ayrıca doğumundan başlayarak bir rakiple karşı karşıya kalması sonucu yarışmacı ve hırslı olma eğilimindedirler.
-
AİLENİN EN KÜÇÜĞÜYSENİZ...
En son doğan çocuk bütün dikkatleri üzerine çekmeye çalışan, ailenin en sevimlisi rolünü üstlenendir. İnsanların dikkatini çekmek ve sempatilerini kazanmayı severler.
Ailenin en küçüğü diğer kardeşlere göre daha özgür ruhlu olur. Macerayı severler ve hayatın akışından keyif almayı en çok bu çocuklar bilir. Pek çok uyarıcıyla karşı karşıya kalması ve rekabetle başa çıkması sonucu kendini evdeki diğer çocuklara karşı çok iyi geliştirir.
Son doğan çocukların karşılaştığı en büyük sorun yaptıklarının özel olmadığını düşünmeleridir. Çünkü ilk çocuk yüzmeyi öğrendiğinde bu aile için büyük bir olaydır fakat sıra son çocuğa geldiğinde kimse ilk çocuktaki kadar heyecanlanmayabilir.
-
TEK ÇOCUKSANIZ...
Tek çocuklar tabi ki de tüm dikkatleri üzerine çekmeye bayılırlar. Yaptıklarının onaylanmasını isterler. Detaylara odaklanmayı severler. Rahatlarına düşkündürler. Bu özellikler sebebiyle hayatta büyük başarılara imza atsalar da, kendilerini mutlu etmekle ilgili zaman zaman sıkıntı yaşayabilirler.
Rekabet içinde olacağı bir kardeşe sahip olmadığı için ve anne tarafından genelde şımartılmaya daha meyilli oldukları için babayla rekabete girebilmektedirler. Bunun oluşmaması için anne ve babanın işbirliğiyle çocuğa yaklaşmalıdır. Anne ve babadan ilgiye alışık olan çocuk bağımlılık ve benmerkezcilik gibi yaşam tarzları benimseyebilir. İleriki dönemlerde yaşıtlarıyla sorun yaşadıkları da sık sık görülebilir.
-
İKİZ İSENİZ ..
Fakat bu sonuçların her zaman kesin verilere sahip olmadığını kabul etmek zorundayız. Çünkü araştırmalar etnik köken, eğitim, ailenin ekonomik durumu ve aile içerisindeki ilişkiler gibi önemli sosyal faktörleri göz önüne almamaktadır. Doğum sırası bireyin kişiliği veya zekası üzerinde belli etkilere sahip olduğu gibi ailedeki çocuk-ebeveyn ilişkisinin ve çocuğun yetiştirilme tarzının da bu çocukların karakterleri üzerindeki daha önemli faktörler olduğu bilinmelidir.
Şunu unutmayın ki, en büyük çocuklar, ortanca, son doğan ve ya ikiz çocuklar arasında karakter olarak büyük farklar olabilir.
Aynı zamanda evlat edinilen çocuklarda, çocuğu dünyaya getiren anne ve baba değil, onu evlat edinen anne ve babanın, çocuğa sundukları kardeş ya da aile ortamının davranışları ve çocuğun kişisel özelliklerinin oturmasında çok daha etkilidir
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.