nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Çörek otu kansere iyi kazanç mi?
Çörek otu (Nigella sativa), çoğu ülkede ve Türkiye'nin derhal bütün bölgelerinde yetişen, takriben 40 santimetre boyunda, ince yapraklı, otsu bir bitkidir Tohumları şifa maksadıyla asırlardır kullanılır Son yıllarda muhteviyatına ve şifa özelliğine dâir ilmî incelemeler oldukça artmıştır Çörek otunun yaklaşık % 20'si protein, % 40'ı karbonhidrat, % 35'i de nebatî yağlardır Bu bitkinin hastalıklara deva olması, içindeki buharlaşan yağlar vesilesiyledir Bunlardaki esas tesirli madde, timokinondur Bu madde başlangıçta ElDakhakhani tarafından 1960'ta elde edilmiştir İçinde, uçucu yağların % 3040'ını yaratıcı timokinona ek olarak, Thymol, pCymene, Thujol, ve oCymene ilk önce elde etmek üzere, asgari 15 bambaşka madde bulunmaktadır
Basit bir kimyevî yapıya sahip kılınan bu alaşım, fazla ayrı hastalıkların tedavisine vesile olmaktadır Timokinon üzerine yapılan ilmî çalışmalarda, bu bileşiğin antioksidan, antienflamatuar ve antikanser hususiyetlerinin olduğu tespit edilmiştir Ayrıca bu bileşiğin diyabet, artrit (eklem iltihabı) ve astım gibi hastalıklarda semptomları iyileştirici özelliği görülmüştür Lâboratuvar hayvanları üstünde yapılan deneylerde timokinonun şeker hastalığında, kan dekstroz seviyesinin düşürülmesine ve insülin miktarının artırılmasına; artritte, hastalığın şiddetinin ve iltihaplanmanın azaltılmasına; astımda ise tekrar bronşlarda iltihaplanmanın gerilemesine vesile olduğu belirlenmiştir Bunlardan başka, timokinon, kalbe hasar veren kimyevî maddelerle beraber farelere verildiğinde, hayvanların kalbinde oluşan zararların hafiflediği müşahede edilmiştir
Böylesine şifa vesilesi olarak yaratılan timokinonun önemli hususiyetlerinden biri de antikanser tesiridir Bilindiği üzere kanser, kalbdamar hastalıklarından daha sonra en yaygın vefat sebebidir Kanser, en basit anlatımıyla kontrolsüz hücreli çoğalmasıyla ortaya çıkar Kanserli hücre aralıksız bölünür ve artık bölünmemesi gerektiğini söyleyen sinyallere karşısında duyarsızlaşır Bölünen kanser hücreleri yalnızca bulundukları yerde kalmaz, vücudun diğer organlarına yayılarak (metastaz) oralarda da kontrolsüz çoğalmaya devam eder
Timokinon, lâboratuvarda aracısız olarak kanser hücreleri üstünde sınanmış; meme, akciğer, kalın bağırsak, pankreas ve prostat kanseri, beyin tümörü ve lösemide hücrelerin kontrolsüz çoğalmasını engellediği görülmüştür Hem timokinona verilen kanseri gaye alma ve geriletme mekanizmaları da uzun uzadıya araştırılmaktadır Timokinon, ilk kez hücreli deveranında vazifelendirilen Cyclin D1 gibi sinyal moleküllerini niyet alarak, kontrolsüz hücresel bölünmesini durdurmaktadır Bu Nedenle kontrolsüz ve bir mânâda sınırsız ayrılma özelliğine sahip olan kanser hücreleri fren yapmak zorunda kalmaktadır
Timokinonun müessir olduğu bir diğer mekanizma da, kanser hücrelerinin ölümünü tetiklemesidir Bütün hücrelerde, hücrelerin aktarmak zorunda olduğu programlı hücre ölümü (apoptozis) sinyal mekanizması bulunmaktadır Duruma tarafından programlı hücreli ölümü mekanizması çalıştırılır Bir virüsle enfekte olan bir hücrede vücudun sağlığını gözetmek ve virüsün yayılmasını alıkoymak namına programlı gözenekli olan ölümü mekanizması, bağışıklık sistemi hücreleri kadar aktive edilir ve hücreli kendini imha eder Bu programlı hücreli ölümü mekanizması kanser hücrelerinde çalışamaz hâle gelmektedir Bu Nedenle kanser hücresine iletilen, Kendini tahrip et!komutu yerine getirilememektedir Timokinon, kanser hücrelerindeki bu durumu tersine çevirerek programlı hücreli ölümüne direnmeye sebep olan BCL2 ve Survivin gibi proteinleri pasifize eder veya üretimlerine mâni olur
Timokinonun, fazla tanıdık bir ur baskılayıcı etmen olan P53'ü ve ona alt sinyal mekanizmasını aktive ettiği gösterilmiştir Kanser hücrelerinin vücutta kullandığı bir öteki mekanizma ise, bere iyileşmesinde de kullanılan enflamatuar yani iltihaplanmayla ilgili moleküler mekanizmalardır Bu mekanizmalar aktive olduğunda, hücresel bölünmesini ve tamir sinyallerini harekete geçirir Timokinonun bu enflamatuar moleküler mekanizmalara da mâni olduğu bilinmekte ve bu yönden de kanserin yayılmasını engelleyeceği düşünülmektedir (Şekil1)
Bir araştırmada serviks (rahim ağzı) kanseri oluşturulmuş farelerde, timokinonun şu an tedavide kullanılan kemoterapi ilâcı sisplatinden daha tesirli olduğu görülmüştür Başka bir çalışmada ise, timokinon ve kemoterapi ilâçları beraber kullanıldığında pankreas kanserine karşı daha yüksek fayda elde edilmiştir Tahvil dokusu, kemik ve epitelyum dokuyu (Fibrosarkom, osteosarkom, skuamöz) tutan kanserler ile akciğer ve mide kanseri üzerinde yapılan çalışmalarda da timokinonun tedavi edici faydaları gösterilmiştir Yapılan bu çalışmalardan birisi çabuk ilerleyen pankreas kanseri üzerinedir Bu kanserde hastaların yalnızca % 4'ü kemoterapiye (ilâç tedavisi) istenen seviyede yanıt vererek, beş senelik en üstteki periyodu atlatabilmektedir Bu sebeple timokinonun pankreas kanserine tesiri uyarı çekicidir
Bu bileşiğin fazla bambaşka kanser türlerine tesiri ve bu vazifeyi, ayrı biyolojik mekanizmaları amaç alarak gerçekleştirmesi hayretengiz bir vakıadır
Timokinonun lâboratuvar çalışmalarında gösterilen tüm bu faydalarına karşın, hemen şimdi ilâç olarak kullanılmadığı hatırdan çıkarılmamalıdır İlâç olarak kullanıma geçmesi oysa zorunlu klinik egzersiz ve testlerin yapılmasıyla olabilecektir Dolayısıyla, bu maddenin ve onu taşıyan çörekotu ve yağının bugün için kanser tedavisinde preparat hâline getirilmiş ticarî bir ilâç şeklinde kullanılması laf konusu değildir Ola Ki, sağlıklı insanların diyetinde çörek otunun bulunması kanserden korunma namına öğüt edilebilir Bu maksatla, ezilmiş çörekotu tohumu ya da sadece yağı nebatî tıp uzmanları tarafından tavsiye edilen dozlarda kullanılabilir
Günümüzde kanser kemoterapisi için kullanılan ilâçların yarıdan fazlasının tabiî maddelerden elde edildiği hesaba katıldığında, timokinon tabiî bir bileşik olarak kanser tedavisinde ümit vaat etmektedir Keza, kemoterapi ilâçlarının çok pozitif olan emrindeki tesirlerinin, timokinon gibi ilave tedavilerle azaltılabileceği de hesaba katılmalıdır
Ölüm açık havada hiçbir hastalık yoktur fakat, çörekotunda onun için bir derman bulunmasınbeyanı ile Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), onu insanlara asırlar öncesinden öğüt etmektedir *
Çörek otu (Nigella sativa), çoğu ülkede ve Türkiye'nin derhal bütün bölgelerinde yetişen, takriben 40 santimetre boyunda, ince yapraklı, otsu bir bitkidir Tohumları şifa maksadıyla asırlardır kullanılır Son yıllarda muhteviyatına ve şifa özelliğine dâir ilmî incelemeler oldukça artmıştır Çörek otunun yaklaşık % 20'si protein, % 40'ı karbonhidrat, % 35'i de nebatî yağlardır Bu bitkinin hastalıklara deva olması, içindeki buharlaşan yağlar vesilesiyledir Bunlardaki esas tesirli madde, timokinondur Bu madde başlangıçta ElDakhakhani tarafından 1960'ta elde edilmiştir İçinde, uçucu yağların % 3040'ını yaratıcı timokinona ek olarak, Thymol, pCymene, Thujol, ve oCymene ilk önce elde etmek üzere, asgari 15 bambaşka madde bulunmaktadır
Basit bir kimyevî yapıya sahip kılınan bu alaşım, fazla ayrı hastalıkların tedavisine vesile olmaktadır Timokinon üzerine yapılan ilmî çalışmalarda, bu bileşiğin antioksidan, antienflamatuar ve antikanser hususiyetlerinin olduğu tespit edilmiştir Ayrıca bu bileşiğin diyabet, artrit (eklem iltihabı) ve astım gibi hastalıklarda semptomları iyileştirici özelliği görülmüştür Lâboratuvar hayvanları üstünde yapılan deneylerde timokinonun şeker hastalığında, kan dekstroz seviyesinin düşürülmesine ve insülin miktarının artırılmasına; artritte, hastalığın şiddetinin ve iltihaplanmanın azaltılmasına; astımda ise tekrar bronşlarda iltihaplanmanın gerilemesine vesile olduğu belirlenmiştir Bunlardan başka, timokinon, kalbe hasar veren kimyevî maddelerle beraber farelere verildiğinde, hayvanların kalbinde oluşan zararların hafiflediği müşahede edilmiştir
Böylesine şifa vesilesi olarak yaratılan timokinonun önemli hususiyetlerinden biri de antikanser tesiridir Bilindiği üzere kanser, kalbdamar hastalıklarından daha sonra en yaygın vefat sebebidir Kanser, en basit anlatımıyla kontrolsüz hücreli çoğalmasıyla ortaya çıkar Kanserli hücre aralıksız bölünür ve artık bölünmemesi gerektiğini söyleyen sinyallere karşısında duyarsızlaşır Bölünen kanser hücreleri yalnızca bulundukları yerde kalmaz, vücudun diğer organlarına yayılarak (metastaz) oralarda da kontrolsüz çoğalmaya devam eder
Timokinon, lâboratuvarda aracısız olarak kanser hücreleri üstünde sınanmış; meme, akciğer, kalın bağırsak, pankreas ve prostat kanseri, beyin tümörü ve lösemide hücrelerin kontrolsüz çoğalmasını engellediği görülmüştür Hem timokinona verilen kanseri gaye alma ve geriletme mekanizmaları da uzun uzadıya araştırılmaktadır Timokinon, ilk kez hücreli deveranında vazifelendirilen Cyclin D1 gibi sinyal moleküllerini niyet alarak, kontrolsüz hücresel bölünmesini durdurmaktadır Bu Nedenle kontrolsüz ve bir mânâda sınırsız ayrılma özelliğine sahip olan kanser hücreleri fren yapmak zorunda kalmaktadır
Timokinonun müessir olduğu bir diğer mekanizma da, kanser hücrelerinin ölümünü tetiklemesidir Bütün hücrelerde, hücrelerin aktarmak zorunda olduğu programlı hücre ölümü (apoptozis) sinyal mekanizması bulunmaktadır Duruma tarafından programlı hücreli ölümü mekanizması çalıştırılır Bir virüsle enfekte olan bir hücrede vücudun sağlığını gözetmek ve virüsün yayılmasını alıkoymak namına programlı gözenekli olan ölümü mekanizması, bağışıklık sistemi hücreleri kadar aktive edilir ve hücreli kendini imha eder Bu programlı hücreli ölümü mekanizması kanser hücrelerinde çalışamaz hâle gelmektedir Bu Nedenle kanser hücresine iletilen, Kendini tahrip et!komutu yerine getirilememektedir Timokinon, kanser hücrelerindeki bu durumu tersine çevirerek programlı hücreli ölümüne direnmeye sebep olan BCL2 ve Survivin gibi proteinleri pasifize eder veya üretimlerine mâni olur
Timokinonun, fazla tanıdık bir ur baskılayıcı etmen olan P53'ü ve ona alt sinyal mekanizmasını aktive ettiği gösterilmiştir Kanser hücrelerinin vücutta kullandığı bir öteki mekanizma ise, bere iyileşmesinde de kullanılan enflamatuar yani iltihaplanmayla ilgili moleküler mekanizmalardır Bu mekanizmalar aktive olduğunda, hücresel bölünmesini ve tamir sinyallerini harekete geçirir Timokinonun bu enflamatuar moleküler mekanizmalara da mâni olduğu bilinmekte ve bu yönden de kanserin yayılmasını engelleyeceği düşünülmektedir (Şekil1)
Bir araştırmada serviks (rahim ağzı) kanseri oluşturulmuş farelerde, timokinonun şu an tedavide kullanılan kemoterapi ilâcı sisplatinden daha tesirli olduğu görülmüştür Başka bir çalışmada ise, timokinon ve kemoterapi ilâçları beraber kullanıldığında pankreas kanserine karşı daha yüksek fayda elde edilmiştir Tahvil dokusu, kemik ve epitelyum dokuyu (Fibrosarkom, osteosarkom, skuamöz) tutan kanserler ile akciğer ve mide kanseri üzerinde yapılan çalışmalarda da timokinonun tedavi edici faydaları gösterilmiştir Yapılan bu çalışmalardan birisi çabuk ilerleyen pankreas kanseri üzerinedir Bu kanserde hastaların yalnızca % 4'ü kemoterapiye (ilâç tedavisi) istenen seviyede yanıt vererek, beş senelik en üstteki periyodu atlatabilmektedir Bu sebeple timokinonun pankreas kanserine tesiri uyarı çekicidir
Bu bileşiğin fazla bambaşka kanser türlerine tesiri ve bu vazifeyi, ayrı biyolojik mekanizmaları amaç alarak gerçekleştirmesi hayretengiz bir vakıadır
Timokinonun lâboratuvar çalışmalarında gösterilen tüm bu faydalarına karşın, hemen şimdi ilâç olarak kullanılmadığı hatırdan çıkarılmamalıdır İlâç olarak kullanıma geçmesi oysa zorunlu klinik egzersiz ve testlerin yapılmasıyla olabilecektir Dolayısıyla, bu maddenin ve onu taşıyan çörekotu ve yağının bugün için kanser tedavisinde preparat hâline getirilmiş ticarî bir ilâç şeklinde kullanılması laf konusu değildir Ola Ki, sağlıklı insanların diyetinde çörek otunun bulunması kanserden korunma namına öğüt edilebilir Bu maksatla, ezilmiş çörekotu tohumu ya da sadece yağı nebatî tıp uzmanları tarafından tavsiye edilen dozlarda kullanılabilir
Günümüzde kanser kemoterapisi için kullanılan ilâçların yarıdan fazlasının tabiî maddelerden elde edildiği hesaba katıldığında, timokinon tabiî bir bileşik olarak kanser tedavisinde ümit vaat etmektedir Keza, kemoterapi ilâçlarının çok pozitif olan emrindeki tesirlerinin, timokinon gibi ilave tedavilerle azaltılabileceği de hesaba katılmalıdır
Ölüm açık havada hiçbir hastalık yoktur fakat, çörekotunda onun için bir derman bulunmasınbeyanı ile Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), onu insanlara asırlar öncesinden öğüt etmektedir *