iltasyazilim
FD Üye
cumhuriyet bayramını neden kutluyoruz?
Türk Milletinin tarihinde fazla kayda değer bir dönüm noktası olan Cumhuriyetin ilanının 83 Yıldönümünü kavrama ediyoruz
Cumhuriyetin ilanına uzanan tarihi süreçte fazla baskı ve çetin şartları, tedirgin günleri geride bırakmanın sevinci ile her yıl 29 Ekimde Cumhuriyet Bayramını coşkuyla kutluyoruz
1 Dünya Savaşının başlamasıyla, şiddet günlerin eşiğine gelen milletimiz var elde etmek veya olmamak gibi kuvvet bir tercihle karşı karşıya bırakılmış, yalnızlığın, yoksulluğun, açlığın işgalin acılarını yaşayan, fakat ümidini, azmini, inancını hiç bir süre kaybetmeden var olma mücadelesini sürdürmüştür
Kurtuluş Savaşı günlerinde Özgürlük benim karakterimdir diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün, Samsun'da yaktığı serbest ve özgürlük meşalesi, anadolunun her tarafını sarmış ve yine Onun Ya İstiklal Ya Vefat direktifi doğrultusunda, Yediden Yetmişe top yekün bir milletin iştirakiyle milli Mücadelemiz başlatılmıştır
İçinde bulunduğumuz asırda bilhassa Avrupada yaşamış genç kuşağa bu bayramı neden kutladığımızı, bu günlere nasıl gelindiğini, tarihimizi, kültürümüzü iyi anlatmamız gerekiyor
Palandökende rus ordusunu elindeki Satırıyla tedarik eden ninelerin, cepheye, yüzündeki duvağı çözüp koşan gelinlerin, torunları olan bu gençlik; her sayfası benzersiz yiğitlik örnekleriyle doymuş olan ulusal uğraş yıllarını, vatan topraklarının sömürgeci güçlerden nasıl temizlendiğini öğrenip, algılama ederlerse, geleceğe daha ümitle bakıp, kimlik bunalımından da kurtulacaklardır
Tarih dikiz aynası gibidirDikiz aynasından geriyi denetleme etmeyen sürücünün, arabulucu ileriye güvenle süremeyeceği gibi, tarihlerini bilmeyen milletler geleceğe ümitle bakamıyacaklardır
Tarihlerini bilmeyen milletler, hafızalarını kaybeden insanlara benzetilmiştir
Tarih şuuru ve kültürünün oluşmasında, tarihimize, tarihin haysiyet levhaları olarak geçen manevi dinamiklerimizi, kıymetli şahsiyetleri tanımak ve takdim etmek manâlı bir fatördür Mevlana'nın aşkını, tefekkürünü, Yunus Emre'nin sevgisini, Fatih Sultan Mehmet'in adaletini ve ilk önce Akşemsettin edinmek üzere, alimlere olan saygısını, eğitime verdiği önemi, Yavuz'un cesaretini, kul hakkı noktasında gösterdiği hassasiyetle orduyu yoklama edişini, Mimar Sinan'nın sanatını, Abdulhamid'in siyaset anlayışını, Mustafa Kemal Atatürk'ün devlet adamı ve liderlik vasfını, gençliğimize aktararak, geçmişle günümüz arasında manevi bir köprü kurmak eğitimcilerin, toplum önderlerinin en önemli hedeflerinden olmalıdır
Cumhuriyet, yetişkinlik sistemine ve milli iradeyi temsilcilik etme esasına dayanan, kişilerin, us ve inançlarını serbestçe açıklama edip yaşamalarına imkan veren, istişareye dayalı bir idare şeklidir
Peygamberimizin, ashabın ve dört büyük halifenin uygulamaları istişare ile olmuş, dört büyük halife halkın seçimiyle iş başına gelmiştir
İslam dinininde, Allah'ın belirlenmiş dikte ve yasakları konusunda, zihin yürütme,istişare ve tartışma söz konusu olmaz Fakat hakkında Kur'an da açık hüküm bulunmayan konularda ve dünya işlerinin düzene konması, vatan ve ahali için yaralı olanların belirlenmesi maksadıyla istişarede bulunulması İslama yerinde bir davranıştır
Cumhuriyetin Kuruluşunun 83 yıldönümünün gençliğimize tarih bilinç ve şuuru kazandırmasını, ulusal bayramlarımızın defalarca coşkuyla kutlanmasını temenni ediyor; Malazgirtten, Çaldırana, Mohaçtan, Başkumandanlık meydan savaşına dek tarihimizi zaferlerle taçlandıran, aziz şehid ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz *
Türk Milletinin tarihinde fazla kayda değer bir dönüm noktası olan Cumhuriyetin ilanının 83 Yıldönümünü kavrama ediyoruz
Cumhuriyetin ilanına uzanan tarihi süreçte fazla baskı ve çetin şartları, tedirgin günleri geride bırakmanın sevinci ile her yıl 29 Ekimde Cumhuriyet Bayramını coşkuyla kutluyoruz
1 Dünya Savaşının başlamasıyla, şiddet günlerin eşiğine gelen milletimiz var elde etmek veya olmamak gibi kuvvet bir tercihle karşı karşıya bırakılmış, yalnızlığın, yoksulluğun, açlığın işgalin acılarını yaşayan, fakat ümidini, azmini, inancını hiç bir süre kaybetmeden var olma mücadelesini sürdürmüştür
Kurtuluş Savaşı günlerinde Özgürlük benim karakterimdir diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün, Samsun'da yaktığı serbest ve özgürlük meşalesi, anadolunun her tarafını sarmış ve yine Onun Ya İstiklal Ya Vefat direktifi doğrultusunda, Yediden Yetmişe top yekün bir milletin iştirakiyle milli Mücadelemiz başlatılmıştır
İçinde bulunduğumuz asırda bilhassa Avrupada yaşamış genç kuşağa bu bayramı neden kutladığımızı, bu günlere nasıl gelindiğini, tarihimizi, kültürümüzü iyi anlatmamız gerekiyor
Palandökende rus ordusunu elindeki Satırıyla tedarik eden ninelerin, cepheye, yüzündeki duvağı çözüp koşan gelinlerin, torunları olan bu gençlik; her sayfası benzersiz yiğitlik örnekleriyle doymuş olan ulusal uğraş yıllarını, vatan topraklarının sömürgeci güçlerden nasıl temizlendiğini öğrenip, algılama ederlerse, geleceğe daha ümitle bakıp, kimlik bunalımından da kurtulacaklardır
Tarih dikiz aynası gibidirDikiz aynasından geriyi denetleme etmeyen sürücünün, arabulucu ileriye güvenle süremeyeceği gibi, tarihlerini bilmeyen milletler geleceğe ümitle bakamıyacaklardır
Tarihlerini bilmeyen milletler, hafızalarını kaybeden insanlara benzetilmiştir
Tarih şuuru ve kültürünün oluşmasında, tarihimize, tarihin haysiyet levhaları olarak geçen manevi dinamiklerimizi, kıymetli şahsiyetleri tanımak ve takdim etmek manâlı bir fatördür Mevlana'nın aşkını, tefekkürünü, Yunus Emre'nin sevgisini, Fatih Sultan Mehmet'in adaletini ve ilk önce Akşemsettin edinmek üzere, alimlere olan saygısını, eğitime verdiği önemi, Yavuz'un cesaretini, kul hakkı noktasında gösterdiği hassasiyetle orduyu yoklama edişini, Mimar Sinan'nın sanatını, Abdulhamid'in siyaset anlayışını, Mustafa Kemal Atatürk'ün devlet adamı ve liderlik vasfını, gençliğimize aktararak, geçmişle günümüz arasında manevi bir köprü kurmak eğitimcilerin, toplum önderlerinin en önemli hedeflerinden olmalıdır
Cumhuriyet, yetişkinlik sistemine ve milli iradeyi temsilcilik etme esasına dayanan, kişilerin, us ve inançlarını serbestçe açıklama edip yaşamalarına imkan veren, istişareye dayalı bir idare şeklidir
Peygamberimizin, ashabın ve dört büyük halifenin uygulamaları istişare ile olmuş, dört büyük halife halkın seçimiyle iş başına gelmiştir
İslam dinininde, Allah'ın belirlenmiş dikte ve yasakları konusunda, zihin yürütme,istişare ve tartışma söz konusu olmaz Fakat hakkında Kur'an da açık hüküm bulunmayan konularda ve dünya işlerinin düzene konması, vatan ve ahali için yaralı olanların belirlenmesi maksadıyla istişarede bulunulması İslama yerinde bir davranıştır
Cumhuriyetin Kuruluşunun 83 yıldönümünün gençliğimize tarih bilinç ve şuuru kazandırmasını, ulusal bayramlarımızın defalarca coşkuyla kutlanmasını temenni ediyor; Malazgirtten, Çaldırana, Mohaçtan, Başkumandanlık meydan savaşına dek tarihimizi zaferlerle taçlandıran, aziz şehid ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz *