Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Diyabetli hastalarda kan şekerinin yüksek olması sebebiyle birçok sistemik sorun ortaya çıkmaktadır. Günümüzde; diyabetli hastalardaki göz, böbrek, damar, hudut ve cilt ile ilgili problemlere ilaveten ağızla ilgili sorunlar, münhasıran de dişeti illeti 'diyabetin altıncı komplikasyonu' olarak kabul edilir.
“Mantar enfeksiyonları, ağızda ve lisanda yanma ve ağrı diyabet belirtisi olabilir”
Diyabette vücudun savunma sistemi zayıfladığından başka tüm enfeksiyonlar üzere ağızda meydana gelen meselelerin düzgünleşme vadesi uzar, yaraların geç güzelleşmesi diyabetik hastalar için tipik bir durumdur. Dişeti marazı görülme sıklığı ve bu nedenle diş kaybetme orantısı diyabetli hastalarda daha ziyadedir. Mantar enfeksiyonları, ağızda ve lisanda yanma ve ağrı da görülebilir.
Tükürük, ağız paklığında kıymetli bir faktördür. Tükürüğün azalması ve yoğunluğunun artması paklığı güçleştirir. Temizlenemeyen azık artıkları ve mikroorganizmalar diş yüzeylerinde plak birikimini, sonrasında ise diş taşı oluşumunu hızlandırır. Gün uzunluğu sık sık su içmek, ara öğünlerden sonra ağzı su ile çalkalamak, diş doktoru tavsiyesi ile yapay tükürük ajanlarının tasarrufu ağız kuruluğunu azaltmada tesirlidir. Akıllıca fırçalama teknikleri, ara yüz temizliğinin yapılması (diş ipi ya da ara yüz fırçaları ile), mütenasip ağız çalkalama sularının tasarrufu ağız hijyeninin sağlanması ve ağız kokusunu önlemesinde yardımcı olabilir. Alkollü, karbonatlı, kafeinli içecekler, baharatlı, tuzlu, yağlı yiyecekler ağız kuruluğuna sebep olarak ağız kokusunu arttırma eğilimindedir.
Ağızda makûs bir koku mevcutsa ağız hijyeni sağlanmalı, armonisiz dolgu ve protezler yenilenmeli, kırık ve çürük dişlere gerekli tedaviler yapılmalıdır. Lisan paklığı de ağız kokusunu ortadan kaldırmada tesirlidir (Dil temizleyici aparatlar ile). Kişisel aklığın yanı sıra kesinlikle yılda 2 defa diş tabibi muayenesi de öneriyorum.
Diyabetin tedavisinde akıllıca beslenmek birinci kuraldır. Gerçek beslenmede yiyeceklerin münasebetli seçimi kadar âlâ çiğneyebilmek de kıymetlidir. Ağızla ilgili tüm dertler çiğneme esnasında sorun yaratır; lokmayı çiğnemek mahalline çabucak yutma isteği geliştirir. Başkaca diyabetli hastada tükürüğün az olması da çiğnemeyi ve yutmayı zorlaştırır. Süratli çiğneyip çabuk yutmak, yemek vadesini uzatır. Yiyecekler çabuk tüketilirse doyma hissi gelişmeyeceği için daha çok yemek yenilir, bu durum diyabet tedavisinin birinci amacı olan sahih beslenme prensiplerine aksidir.
Özetle kan şekerinin yüksek olması ağız içi meseleleri, ağız içi sorunlar ise kan şekerinin yüksek olmasını tetikler, bu çift taraflı bağ diyabetin ağıza verdiği zararları arttırır. Kan şekeri denetiminde hastaların kesinlikle ağızdaki sıkıntılarını tedavi ettirmeleri, sistemli diş doktoru muayenesi yaptırmaları ve ferdî temizliklerini eksiksiz pratikleri gerekiyor.
“Mantar enfeksiyonları, ağızda ve lisanda yanma ve ağrı diyabet belirtisi olabilir”
Diyabette vücudun savunma sistemi zayıfladığından başka tüm enfeksiyonlar üzere ağızda meydana gelen meselelerin düzgünleşme vadesi uzar, yaraların geç güzelleşmesi diyabetik hastalar için tipik bir durumdur. Dişeti marazı görülme sıklığı ve bu nedenle diş kaybetme orantısı diyabetli hastalarda daha ziyadedir. Mantar enfeksiyonları, ağızda ve lisanda yanma ve ağrı da görülebilir.
Tükürük, ağız paklığında kıymetli bir faktördür. Tükürüğün azalması ve yoğunluğunun artması paklığı güçleştirir. Temizlenemeyen azık artıkları ve mikroorganizmalar diş yüzeylerinde plak birikimini, sonrasında ise diş taşı oluşumunu hızlandırır. Gün uzunluğu sık sık su içmek, ara öğünlerden sonra ağzı su ile çalkalamak, diş doktoru tavsiyesi ile yapay tükürük ajanlarının tasarrufu ağız kuruluğunu azaltmada tesirlidir. Akıllıca fırçalama teknikleri, ara yüz temizliğinin yapılması (diş ipi ya da ara yüz fırçaları ile), mütenasip ağız çalkalama sularının tasarrufu ağız hijyeninin sağlanması ve ağız kokusunu önlemesinde yardımcı olabilir. Alkollü, karbonatlı, kafeinli içecekler, baharatlı, tuzlu, yağlı yiyecekler ağız kuruluğuna sebep olarak ağız kokusunu arttırma eğilimindedir.
Ağızda makûs bir koku mevcutsa ağız hijyeni sağlanmalı, armonisiz dolgu ve protezler yenilenmeli, kırık ve çürük dişlere gerekli tedaviler yapılmalıdır. Lisan paklığı de ağız kokusunu ortadan kaldırmada tesirlidir (Dil temizleyici aparatlar ile). Kişisel aklığın yanı sıra kesinlikle yılda 2 defa diş tabibi muayenesi de öneriyorum.
Diyabetin tedavisinde akıllıca beslenmek birinci kuraldır. Gerçek beslenmede yiyeceklerin münasebetli seçimi kadar âlâ çiğneyebilmek de kıymetlidir. Ağızla ilgili tüm dertler çiğneme esnasında sorun yaratır; lokmayı çiğnemek mahalline çabucak yutma isteği geliştirir. Başkaca diyabetli hastada tükürüğün az olması da çiğnemeyi ve yutmayı zorlaştırır. Süratli çiğneyip çabuk yutmak, yemek vadesini uzatır. Yiyecekler çabuk tüketilirse doyma hissi gelişmeyeceği için daha çok yemek yenilir, bu durum diyabet tedavisinin birinci amacı olan sahih beslenme prensiplerine aksidir.
Özetle kan şekerinin yüksek olması ağız içi meseleleri, ağız içi sorunlar ise kan şekerinin yüksek olmasını tetikler, bu çift taraflı bağ diyabetin ağıza verdiği zararları arttırır. Kan şekeri denetiminde hastaların kesinlikle ağızdaki sıkıntılarını tedavi ettirmeleri, sistemli diş doktoru muayenesi yaptırmaları ve ferdî temizliklerini eksiksiz pratikleri gerekiyor.
