iltasyazilim
FD Üye
Diyalizin Başlatılması
Üremik Sendrom: Kan düzeyleri yükselmiş bulunan azotlu madde ve öteki afet ürünlerinin toksik etkileri sonucunda ortaya meydana çıkan bulgu ve bulgulardan oluşur
A) Belirtiler: Üremik hastaların uyandıktan anında sonra bulantı ve kusma yakınmaları vardır İştahsızlık görülebilir, yemek yemenin hastalıklarını artıracağı düşüncesi buna katkıda bulunur çoğu kez takâtsizlik, halsizlik veveya üşüme hissinden yakınırlar Mental durumları değişmiştir, ilk olarak kişilikte fazla uyarı çekmeyen şansın dönmesi vardır, fakat artan bir şekilde konfüzyon tablosu ve sonunda koma gelişebilir
B) Bulgular: Üreminin tipik maddi bulguları olan ve ürokrom pigmentinin birikimine bağlı olan derinin soluk görünümü ve nefesin amonyak ya da idrarsözde kokusu, üremi çok ağır olmadıkça arada bir görülür
Perikard frotmanı ya da tamponada yol açan veya açmayan perikard effüzyonu bulgusu üremik perikarditi gösterir, bu durum acil diyaliz tedavisini gerektirir
But veya bilek düşmesi üremik motor nöropatinin işaretidir, bu şart da diyaliz tedavisine cevap verir
Tremor, asteriksis, multifokal myokloni ve nöbetler üremik ensefalopatinin işaretleridir
C) Bulgular ve belirtiler: Üremiye karşısında kansızlık Önceden sadece üremiye bağlanan bir fazla semptom ve bulgunun kısmen üremi ile birlikte olan anemiye yan olabileceği gösterilmiştir Mesela, eritropoetin ile anemileri düzeltilince, diyaliz hastalarının halsizliklerinde bariz bir azalma olur, bunun yanında kendilerini iyi hissederler ve alıştırma toleransında yükselme gözlenir Keza, kanama zamanları düzelebilir, angina pektorisleri azalabilir ve sol ventrikül hipertrofisi gerileyebilir
Üremik sendrom ile kreatinin klirensi arasındaki ilişki
Üremik sendrom çoğunlukla kreatinin klirensi 10 mltdk1,73 m2 'nin altına düştüğü zaman gelişir Diyabetikler bilhassa daha hassastırlar ve sıkça daha erken dönemde (kreatinin klirensi 15 mltdk1,73 m2 'nin altına zihin) kronik diyalizin başlatılmasına gereklilik duyarlar
Kronik böbrek yetersizliğinde kreatinin klirensi 30 mltdk1,73 m2 'nin altına düştüğü vakit bile azalmış spontan protein alımı, kansızlık ve CaPO4PTH dengesinde bozukluklar görülebilir
Akut diyaliz için indikasyonlar
A) Bozulmuş böbrek fonksiyonu için labaratuvar bulguları mevcut olan hastalarda (kreatinin klirensi 2025 mltdk1,73 m2)
1 Üremiye alt olduğu bilinen belirtiler:
Bulantı, kusma, iştah azalmasından dolayı gıda bozukluğu, kanamaya yol açan gastrit, ileus ve kanamalı veya kanamasız olan kolit gibi diğer gastrointestinal belirtiler
Mental durum değişikliği (letarji, somnolans, kırıklık, stupor, koma ya da deliriyum gibi) veya üremik ensefalopatinin bulguları (asteriksis, tremor, multifokal myokloni, nöbetler)
Perikardit (kanama veya da tamponad için yüksek tehlike) (Acil endikasyon)
Üremik trombosit fonksiyon bozukluğuna yan kanama diyatezi (acele endikasyon, aynı zamanda bu tablo hematokritin %30'un üzerine çıkarılmasına da cevap verebilir)
2 Refrakter ve ilerleyici değişken yüklenmesi
3 Yoklama edilemeyen hipertansiyon
4 Bilhassa oligürik bir hastadaki ağır metabolik asidoz
B) Kan üre azotunun 70100 mgdlt'yi (2536 mmolL) aşması veya (24 saatlik idrarda) kreatinin klirensinin 1520 mltdk1,73 m2' nin altına inmesi ile karakterize olan renal fonksiyonun artan bir şekilde kötüleşmesi
Akut Böbrek Yetersizliği
Akut diyaliz için en sık indikasyon böbrek yetersizliği ile ilgili labaratuvar bulguları yanında üremik bulgu ve belirtilerin bulunmasıdır
Effüzyona ya da hayatı tehdit eden tamponada yol açabileceği için bilhassa perikardit acil bir diyaliz endikasyonudur
Hiperkalemi, ağır asidoz ve ilaçlar ile çare edilemeyen akışkan yüklenmesi öteki sık endikasyonlar arasındadır
Akut böbrek yetersizlikli hastalarda serum üre azotu düzeyi 70100 mgdlt ya da kreatinin klirensi 1520 mltdk'nın altına inince diyaliz klasik durumlarda proflaktik bir şekilde başlatılır Bu hastalarda serum üre azotu düzeylerine az ağırlık verilir; çünkü bu parametre protein azotu ortaya çıkış hızına, gastrointestinal kanamanın varlığına, antianabolik ilaçların kullanımına ve öteki bir takım faktörlere tabi olarak büyük ölçüde değişim gösterebilir
Üremiye bağlanan klinik belirtiler yoksa ve serum potasyum ve bikarbonat düzeyleri makul sınırlarda ise serum üre azotu ya da kreatinin klirensinin bu limitleri aşması mutlaka akut diyaliz yapılmasını gerektirmez Örneğin, prerenal bir kompanenti yer alan ve yüksek serum üre azotu düzeylerine karşın kreatinin klirensi tatmin edici olan hastalar sıkça diyalize acil olarak başvurmadan tedavi edilebilir
öte yandan, beslenme yetersizliğine ya da karaciğer hastalığına alt olarak üre oluşumu azalmış hastalarda serum üre azotu 50 mgdlt'nin çok daha aşağı iken bile üremik sendromun göstergeleri ortaya çıkabilir
Diyaliz tedavisi için daha az karşılaşılan öteki endikasyonlar arasında şunlar sayılabilir:
Ilaç intoksikasyonu (bazı ilaçlar için hemoperfüzyon)
Hipotermi
Hiperkalsemi
Hiperürisemi
Metabolik alkaloz (Özel Diyaliz sölüsyonu gerekir)
Akut Böbrek Yetmezliği
Kronik Böbrek Yetmezliği
Hiperpotasemi
Metabolik asidoz
Hiperkalsemi
Hipervolemi
Hiperürisemi
Hiperfosfatemi
Metabolik alkaloz
Hiponatremi
Ilaç intoksikasyonu
Belirli endikasyonlar
Üremik perikardit
Üremik ensefalopati ya da nöropati (konvülsiyon, oryantasyon bozukluğu, konfüzyon, miyoklonüs)
Pulmoner ödem ve tıbbi tedaviye cevapsız hipervolemi
Teftiş altına alınamayan hipertansiyon
Üremik kanamalar
Sık bulantı, kusma ve halsizlik
Kreatinin düzeyi 12 mgdlt ve BUN 100 mgdlt
Akut psikoz
Malnütrisyon
Rölatif endikasyonlar
Hafızada ve bilişsel fonksiyonlarda bozulmalar
Erken periferal nöropati
Diüretiklere yanıtsız periferik ödem
İnatçı kaşıntıSerum kalsiyum ve fosfor düzeyinin iyi teftiş edilememesi
Eritropoetin tedavisine dirençli anemi
Kaynak: Dr Ahmet Hamdi Erkal *
Üremik Sendrom: Kan düzeyleri yükselmiş bulunan azotlu madde ve öteki afet ürünlerinin toksik etkileri sonucunda ortaya meydana çıkan bulgu ve bulgulardan oluşur
A) Belirtiler: Üremik hastaların uyandıktan anında sonra bulantı ve kusma yakınmaları vardır İştahsızlık görülebilir, yemek yemenin hastalıklarını artıracağı düşüncesi buna katkıda bulunur çoğu kez takâtsizlik, halsizlik veveya üşüme hissinden yakınırlar Mental durumları değişmiştir, ilk olarak kişilikte fazla uyarı çekmeyen şansın dönmesi vardır, fakat artan bir şekilde konfüzyon tablosu ve sonunda koma gelişebilir
B) Bulgular: Üreminin tipik maddi bulguları olan ve ürokrom pigmentinin birikimine bağlı olan derinin soluk görünümü ve nefesin amonyak ya da idrarsözde kokusu, üremi çok ağır olmadıkça arada bir görülür
Perikard frotmanı ya da tamponada yol açan veya açmayan perikard effüzyonu bulgusu üremik perikarditi gösterir, bu durum acil diyaliz tedavisini gerektirir
But veya bilek düşmesi üremik motor nöropatinin işaretidir, bu şart da diyaliz tedavisine cevap verir
Tremor, asteriksis, multifokal myokloni ve nöbetler üremik ensefalopatinin işaretleridir
C) Bulgular ve belirtiler: Üremiye karşısında kansızlık Önceden sadece üremiye bağlanan bir fazla semptom ve bulgunun kısmen üremi ile birlikte olan anemiye yan olabileceği gösterilmiştir Mesela, eritropoetin ile anemileri düzeltilince, diyaliz hastalarının halsizliklerinde bariz bir azalma olur, bunun yanında kendilerini iyi hissederler ve alıştırma toleransında yükselme gözlenir Keza, kanama zamanları düzelebilir, angina pektorisleri azalabilir ve sol ventrikül hipertrofisi gerileyebilir
Üremik sendrom ile kreatinin klirensi arasındaki ilişki
Üremik sendrom çoğunlukla kreatinin klirensi 10 mltdk1,73 m2 'nin altına düştüğü zaman gelişir Diyabetikler bilhassa daha hassastırlar ve sıkça daha erken dönemde (kreatinin klirensi 15 mltdk1,73 m2 'nin altına zihin) kronik diyalizin başlatılmasına gereklilik duyarlar
Kronik böbrek yetersizliğinde kreatinin klirensi 30 mltdk1,73 m2 'nin altına düştüğü vakit bile azalmış spontan protein alımı, kansızlık ve CaPO4PTH dengesinde bozukluklar görülebilir
Akut diyaliz için indikasyonlar
A) Bozulmuş böbrek fonksiyonu için labaratuvar bulguları mevcut olan hastalarda (kreatinin klirensi 2025 mltdk1,73 m2)
1 Üremiye alt olduğu bilinen belirtiler:
Bulantı, kusma, iştah azalmasından dolayı gıda bozukluğu, kanamaya yol açan gastrit, ileus ve kanamalı veya kanamasız olan kolit gibi diğer gastrointestinal belirtiler
Mental durum değişikliği (letarji, somnolans, kırıklık, stupor, koma ya da deliriyum gibi) veya üremik ensefalopatinin bulguları (asteriksis, tremor, multifokal myokloni, nöbetler)
Perikardit (kanama veya da tamponad için yüksek tehlike) (Acil endikasyon)
Üremik trombosit fonksiyon bozukluğuna yan kanama diyatezi (acele endikasyon, aynı zamanda bu tablo hematokritin %30'un üzerine çıkarılmasına da cevap verebilir)
2 Refrakter ve ilerleyici değişken yüklenmesi
3 Yoklama edilemeyen hipertansiyon
4 Bilhassa oligürik bir hastadaki ağır metabolik asidoz
B) Kan üre azotunun 70100 mgdlt'yi (2536 mmolL) aşması veya (24 saatlik idrarda) kreatinin klirensinin 1520 mltdk1,73 m2' nin altına inmesi ile karakterize olan renal fonksiyonun artan bir şekilde kötüleşmesi
Akut Böbrek Yetersizliği
Akut diyaliz için en sık indikasyon böbrek yetersizliği ile ilgili labaratuvar bulguları yanında üremik bulgu ve belirtilerin bulunmasıdır
Effüzyona ya da hayatı tehdit eden tamponada yol açabileceği için bilhassa perikardit acil bir diyaliz endikasyonudur
Hiperkalemi, ağır asidoz ve ilaçlar ile çare edilemeyen akışkan yüklenmesi öteki sık endikasyonlar arasındadır
Akut böbrek yetersizlikli hastalarda serum üre azotu düzeyi 70100 mgdlt ya da kreatinin klirensi 1520 mltdk'nın altına inince diyaliz klasik durumlarda proflaktik bir şekilde başlatılır Bu hastalarda serum üre azotu düzeylerine az ağırlık verilir; çünkü bu parametre protein azotu ortaya çıkış hızına, gastrointestinal kanamanın varlığına, antianabolik ilaçların kullanımına ve öteki bir takım faktörlere tabi olarak büyük ölçüde değişim gösterebilir
Üremiye bağlanan klinik belirtiler yoksa ve serum potasyum ve bikarbonat düzeyleri makul sınırlarda ise serum üre azotu ya da kreatinin klirensinin bu limitleri aşması mutlaka akut diyaliz yapılmasını gerektirmez Örneğin, prerenal bir kompanenti yer alan ve yüksek serum üre azotu düzeylerine karşın kreatinin klirensi tatmin edici olan hastalar sıkça diyalize acil olarak başvurmadan tedavi edilebilir
öte yandan, beslenme yetersizliğine ya da karaciğer hastalığına alt olarak üre oluşumu azalmış hastalarda serum üre azotu 50 mgdlt'nin çok daha aşağı iken bile üremik sendromun göstergeleri ortaya çıkabilir
Diyaliz tedavisi için daha az karşılaşılan öteki endikasyonlar arasında şunlar sayılabilir:
Ilaç intoksikasyonu (bazı ilaçlar için hemoperfüzyon)
Hipotermi
Hiperkalsemi
Hiperürisemi
Metabolik alkaloz (Özel Diyaliz sölüsyonu gerekir)
Akut Böbrek Yetmezliği
Kronik Böbrek Yetmezliği
Hiperpotasemi
Metabolik asidoz
Hiperkalsemi
Hipervolemi
Hiperürisemi
Hiperfosfatemi
Metabolik alkaloz
Hiponatremi
Ilaç intoksikasyonu
Belirli endikasyonlar
Üremik perikardit
Üremik ensefalopati ya da nöropati (konvülsiyon, oryantasyon bozukluğu, konfüzyon, miyoklonüs)
Pulmoner ödem ve tıbbi tedaviye cevapsız hipervolemi
Teftiş altına alınamayan hipertansiyon
Üremik kanamalar
Sık bulantı, kusma ve halsizlik
Kreatinin düzeyi 12 mgdlt ve BUN 100 mgdlt
Akut psikoz
Malnütrisyon
Rölatif endikasyonlar
Hafızada ve bilişsel fonksiyonlarda bozulmalar
Erken periferal nöropati
Diüretiklere yanıtsız periferik ödem
İnatçı kaşıntıSerum kalsiyum ve fosfor düzeyinin iyi teftiş edilememesi
Eritropoetin tedavisine dirençli anemi
Kaynak: Dr Ahmet Hamdi Erkal *