DİYET SAVAŞLARI
Gün geçmiyor ki beslenme ve diyet konusunda yeni bir haber çıkmasın, uzman olan veya olmayan kişiler bu konudaki önerilerini ve deneyimlerini paylaşmasın ve tabii ki aklımız karışmasın.
Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu günümüzde bu konudaki bilgi karmaşasının sebebi nedir? Neden besinler, beslenme ve diyet konusunda farklı yorumlar yapılıyor? Farklı diyetler öneriliyor? Birinin önerdiği diyeti diğeri kötülüyor?
Bu soru işaretlerini yanıtlamadan önce beslenme ve diyet konusunun neden bu kadar önem kazandığını bir kez daha hatırlasak iyi olacak. Şu an tüm dünyada kalp, şeker hastalığı, bazı kanser türleri ve felce bağlı ölümler ilk 10 ölüm nedeninin 4'ünü oluşturmaktadır. Bunlarla birlikte yaşlılarda kemik kırıklarına bağlı ölümlerin de fazla olduğu düşünülürse bu sayıyı 5'e çıkarabiliriz. Ayrıca tüm mücadelelere rağmen obezite çığ gibi büyümektedir. Sağlık Bakanlığının araştırmasına göre ülkemizde obezite görülme oranı erkeklerde %21.2, kadınlarda %41.5 oranındadır. Obezite hem psikolojimizi hem de sağlığımızı bozuyor. Psikolojimizi bozmasının en büyük nedenleri de bolca para harcamamız ve asla manken gibi görünemememiz.
Sonuçta İnsanlar hastalıkları önlemek ve zayıflamak için beslenme ve diyet konularına büyük ilgi duyuyor, yeni umutlarla diyet arayışlarına giriyor.
Ne yapalım, nasıl kilo verelim? Hangi diyeti uygulayalım? Kafamız çok karışık, internette kontrolsüz bir bilgi kirliliği var. Her gün gazetelerde, dergilerde yeni diyetler yayımlanıyor, bu durum yaz yaklaşırken daha da kontrolsüz bir hal alıyor. Sanki kilolarımızı 5 haftada almışız gibi 5 haftalık bir diyetle tüm problemlerimizin çözüleceği vadediliyor. Peki kime güveneceğiz? Konunun uzmanları ile uzmanı olmayan farklı bir çok branştan hatta hiçbir eğitimi olmayan kişilerin önerileri akıl almaz boyutta.
Sıra doğruyu açıklamada. Tüm dünyada beslenme konusunda otorite tüm kurumlar, adlarını ülke, insan, mevsim veya gün sayısından alan popüler diyetler yerine beslenme ve aktivite konusunda yaşam tarzı değişiklikleri ile kilo vermeyi önermektedir. Bu sayede verilen kiloların tekrar geri alınma oranının çok daha düşük olduğu da belirtilmektedir. Sağlığın düşünülmediği kısa süreli ve hızlı kilo verdiren popüler diyetlerle, kilonun fazlasıyla geri alınması da işin cabası.
Davranış değiştirme, uzun süreli özenli bir çalışmayı gerektirir. Bu konunun uzmanları olan 4 yıl beslenme ve diyet eğitimi almış diyetisyenler sizlerin yanlış beslenme alışkanlıklarınızı tespit edip bunların değiştirilmesine yardımcı olacaklardır. Kilo verme sonrası geri almayanların oranının %5 olduğu düşünülürse bu konuda profesyonel yardım almanın ne kadar önemli olduğu tartışılmaz
Sizlerle belli aralıklarla hem güncel bilgileri hem de bilimsel gerçekleri burada paylaşabileceğim için çok mutluyum. Yeniden buluşmak üzere
Gün geçmiyor ki beslenme ve diyet konusunda yeni bir haber çıkmasın, uzman olan veya olmayan kişiler bu konudaki önerilerini ve deneyimlerini paylaşmasın ve tabii ki aklımız karışmasın.
Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu günümüzde bu konudaki bilgi karmaşasının sebebi nedir? Neden besinler, beslenme ve diyet konusunda farklı yorumlar yapılıyor? Farklı diyetler öneriliyor? Birinin önerdiği diyeti diğeri kötülüyor?
Bu soru işaretlerini yanıtlamadan önce beslenme ve diyet konusunun neden bu kadar önem kazandığını bir kez daha hatırlasak iyi olacak. Şu an tüm dünyada kalp, şeker hastalığı, bazı kanser türleri ve felce bağlı ölümler ilk 10 ölüm nedeninin 4'ünü oluşturmaktadır. Bunlarla birlikte yaşlılarda kemik kırıklarına bağlı ölümlerin de fazla olduğu düşünülürse bu sayıyı 5'e çıkarabiliriz. Ayrıca tüm mücadelelere rağmen obezite çığ gibi büyümektedir. Sağlık Bakanlığının araştırmasına göre ülkemizde obezite görülme oranı erkeklerde %21.2, kadınlarda %41.5 oranındadır. Obezite hem psikolojimizi hem de sağlığımızı bozuyor. Psikolojimizi bozmasının en büyük nedenleri de bolca para harcamamız ve asla manken gibi görünemememiz.
Sonuçta İnsanlar hastalıkları önlemek ve zayıflamak için beslenme ve diyet konularına büyük ilgi duyuyor, yeni umutlarla diyet arayışlarına giriyor.
Ne yapalım, nasıl kilo verelim? Hangi diyeti uygulayalım? Kafamız çok karışık, internette kontrolsüz bir bilgi kirliliği var. Her gün gazetelerde, dergilerde yeni diyetler yayımlanıyor, bu durum yaz yaklaşırken daha da kontrolsüz bir hal alıyor. Sanki kilolarımızı 5 haftada almışız gibi 5 haftalık bir diyetle tüm problemlerimizin çözüleceği vadediliyor. Peki kime güveneceğiz? Konunun uzmanları ile uzmanı olmayan farklı bir çok branştan hatta hiçbir eğitimi olmayan kişilerin önerileri akıl almaz boyutta.
Sıra doğruyu açıklamada. Tüm dünyada beslenme konusunda otorite tüm kurumlar, adlarını ülke, insan, mevsim veya gün sayısından alan popüler diyetler yerine beslenme ve aktivite konusunda yaşam tarzı değişiklikleri ile kilo vermeyi önermektedir. Bu sayede verilen kiloların tekrar geri alınma oranının çok daha düşük olduğu da belirtilmektedir. Sağlığın düşünülmediği kısa süreli ve hızlı kilo verdiren popüler diyetlerle, kilonun fazlasıyla geri alınması da işin cabası.
Davranış değiştirme, uzun süreli özenli bir çalışmayı gerektirir. Bu konunun uzmanları olan 4 yıl beslenme ve diyet eğitimi almış diyetisyenler sizlerin yanlış beslenme alışkanlıklarınızı tespit edip bunların değiştirilmesine yardımcı olacaklardır. Kilo verme sonrası geri almayanların oranının %5 olduğu düşünülürse bu konuda profesyonel yardım almanın ne kadar önemli olduğu tartışılmaz
Sizlerle belli aralıklarla hem güncel bilgileri hem de bilimsel gerçekleri burada paylaşabileceğim için çok mutluyum. Yeniden buluşmak üzere
Moderatör tarafında düzenlendi: