iltasyazilim
FD Üye
Propolis arılar tarafından milyonlarca yıldır, ırk kadar binlerce yıldır kullanılmakta olup etkileri son yıllarda yapılan araştırmalarla belli ki arı ürünüdür Arı propolisi, kovan hijyenini karşılamak (kovanı bakteri ve virüslere karşısında gözetmek) ve kovandaki tarafsızlık ve çatlaklıkları kalıplamak amacıyla üretmektedir Keza arılar, kovanı soğuktan ve öteki kovanlardaki arıların yağmasından korumak için kovan çıkış noktasının bir kısmını propolisle kapatmaktadır bir de, çok sıcak bölgelerde, peteklerin hammaddesi olan balmumunun içerisine propolisi ekleyerek, peteklerin dayanıklılığını da artırmaktadır Peki arı bunu nasıl üretiyor? Arılar, ağaç kabukları, çiçek sapları, bitkilerin filiz ve tomurcukları ve diğer bir takım nebati kaynakların arıların bünyesinde bulunan bir takım enzimlerle aktiviteye girmesiyle elde edilen reçinemsi ve mumsu maddedir Arı bu maddeyi ürettikten sonradan arkadaki ayaklarında yer alan özel keselerle kovana taşır Propolisin en kayda değer özelliği içerisinde bakteri barındırmamasıdır Arılar propolisi depo etmez, ihtiyacı olduğunda üretir Propolis, arılar kadar bal mumuyla karıştırılarak kullanıldığından saf olarak üretilememektedir
Işçi arıların bir işi de, kovan sağlığı açısından çok manâlı olan, kovanın temizliğidir Kovandaki ölen arıları ve kovanda bulunan diğer küçük çaptaki yabancı maddeleri işçi arılar, kovanın metrelerce uzağına taşırlar Fakat, taşınamayacak dek büyük yapıdaki, kovanın hijyenini engelleyen, yabancı maddeleri, propolis ile mumyalar
Arı kovanlarında inanılmaz iş düzeni bulunmaktadır Kalifiye elemanların bulunduğu sayılı emekçi çalıştıran meslek yerlerinde bile uygulanamayan düzen, disiplin; binlerce arının bulunduğu kovanlarda arılar göre uygulanabilmektedir Propolis özütünü dışarıdaki bitkilerden toplayıp, ağızındaki enzimlerle bunu propolise çeviren arılar, ürettikleri propolisi arkadaki bacaklarındaki özel keselerde taşıyarak kovana getirir Propolisi kovana getirdikten sonra o işçi arının görevi tamamlanır Üretilen propolis kovandaki gerekli yerlerde kullanılmak üzere kovandaki diğer emekçi arılar görevlendirilir Propolisi kovana getiren arı, zorunlu yerlerde kullanım işini de yapabilme özelliğine sahip olmasına rağmen, üstlendikleri işi en iyi şekilde yapabilmek amacıyla, propolisin kovanda kullanılma işini diğer emekçi arılar üstlenir
Propoliste şu asıl kadar izole edilmiş 300den fazla bileşik vardır Bileşiminin büyük bir kısmını reçine, balmumu, fenolik bileşikler, uçucu yağ gibi kayda değer içeriğe sahip bileşenler oluşturmaktadır Bunların yanına, polifenoller, fenolik asitler ve bunların esterleri, terpenler, steroitler, B1, B2, C ve E vitaminleri, mineraller, aminoasitler ve doğal kortizon sözde maddeler yer alır Propolis çerisinde fazla sayıda bileşik olduğundan, bunların birleşik etkisi, kimsesiz yaptığı etkiden daha fazladır Mesela; yapılan bir araşmada izole edilip ayrılan flavonoidler, propolis ekstratına göre daha düşük tesir göstermişler Propolis suda eksik çözünür Tıbbı amaçlı kullanımlar için %70lik etanolde erimiş çözelti kullanılır Propolisin içeriğinde bulunan Flavonoidler tanıdık en enerjik antioksidantları içermektedir bu nedenle de E vitaminine kadar 200 kat daha pozitif antioksidan değerine sahiptir Arı ürünleri içerisinde de antioksidan kapasitesi bakımından ön plana çıkar diğer taraftan domatese kadar 120 kat, nar suyuna kadar 62 kat daha fazla antioksidan içeriğine sahiptir 2019 yılında uluslararası bilimsel bir dergide yayınlaman çalışmada, farklı yörelerde konuşlandırılmış arı kovanlarından elde edilen propolislerin ayrıca kimyasal içeriğinde hem de kanser hücrelerini öldürebilme yeteneklerinde farklılıklar olduğu belirlenmiştir
Propolisin tıbbi olarak kullanımı MÖ 350 ’li yıllara kadar gitmektedir O yıllarda propolis, yunanlılar tarafında bere iyileştirilmesinde, mısırlılar kadar ise mumyalamada kullanıldığı söylenmektedir İbranice yazıtlarda tzori adı ile geçmekte ve terapitik özellikleri belirtilmektedir 12 yy Avrupa kayıtları propolisin medikal preparatlarının ağız ve bere enfeksiyonları tedavisi ve diş sağlığı için kullanımından bahsedilmektedir
Propolisin en işaret özelliklerinden biri antibiyotik olmadığı halde çok yüksek antibiyotik etkiler gösterebilmesi ve bu etkileri sadece enfeksiyona veya hastalıklı dokuya yöneltmesidir Yapılan araştırmalarda propolisin yüz kata yakın antibiyotik etki gösterdiği belirlenmiştir Ayrıca, günümüzde belirlenen en güçlü doğal antibiyotik olduğu belirtilmektedir Antibiyotiğe karşısında fazla dayanıklı olan metisiline ve stafilokokuk aureus diye adlandırılan mikroba aleyhinde bile etki gösterdiği gözlemlenmiştir Propolis antiviral ve antibakteriyel özelliğe baştan sona pek çok zararlı mantar ve bakteri çeşidinin gelişimini engellemektedir
Canlılarda, ilk önce oksitlenme edinmek üzere, kimyasal süreçler, özgür radikallerin oluşmasına neden olur Reaktiflikleri yüksek seviyede olan serbest radikaller diğer moleküllerle zahmetsizce reaksiyona girerek hücrelere hasar verirler Antioksidanlar, bağımsızlık radikallerle tahvil kurarak (reaksiyona girerek), onların hücrelere hasar vermelerini önlerler Bu Nedenle hücrelerde anormalleşme ve ot gibi yaşama oluşumu riskini azaltırlar Besinlerde, en kuvvetli antioksidatif etkiyi flavonoidler göstermektedir
Kalp damar hastalıları, kanser ve kronik iltihaplanmaların en esas nedeni oksijen radikalleri ve lipid peroksidasyonu olduğu bilinmektedir Flavonoidlerin birçoğu lipid peroksidasyonunu başlatan radikallerin ve lipid peroksi radikallerinin oluşumunu engellemekte ve bunların oluşumunda görev yapan enzim sistemlerini de inhibe etmektedir Bunun yanında, metal iyonlarını bağlayarak da lipid peroksidasyonunu engellemektedir Fenolik maddelerin hücresel metabolizmasında devir bölge regülatör olduğu belirtilmektedir Beslenme fizyolojisi bakımından olumlu etkileri sebebiyle fenolik bileşiklere biyoflavonoid adı verilmektedir Kılcal dolaşım sistemlerinde geçirgenliği düzenleyici ve kan basıncını düşürücü etkisi bulunmaktadır
Diş sağlığı, deri hastalıkları, sindirim sistemi sorunlarının çözülmesine de katkı maddesi sağlamaktadır Propolis, diş eti damar yüzeylerinin de güçlenmesini sağlamaktadır Ilk Kez E vitamini olmak üzere vitamin açısından da oldukça zengindir E vitamini kanserle mücadelede en kayda değer vitamin olup, vücudun savunma sistemini uyarmaktadır Keza, C vitamininin oksitlenmesi propolis göre engellenmektedir
Yapılan farklı alanlara yönlendirilmiş bilimsel araştırmalarda propolis içeriğinde yer alan, bununla birlikte bir antioksidan olan, kafeik asidin, çok etkili bir cilt tümörü olan melonama, meme ve kalın bağırsak kanseri gibi çoğu kanser üstünde etkili olduğu belirlenmiştir Kanser tedavilerinde tek başına etkili olmasa da, tıbbi müdahalelerle birlikte uygulandığında, tıbbi müdahalenin etkinliğini artırmaktadır Yapılan çalışmalardan birinde, propolisin kanser hücrelerinin üremesini durdurduğu ancak dinç hücrelere zarar vermediği belirlenmiştir
Propolisin etkin maddelerinden olan Caffeic Acid Penetil Ester (CAPE) ’in ot gibi yaşama ve metastaz üzerinde etkilerine bakılan bir araştırmada, propolis içeriğinin etkileriyle kanser hücrelerinin yayılım hızının, kanser türlerine göre yüzde 4752 arasında oranlara dek azaldığı belirtiliyor Diğer bir araştırmada ise Propolisin etkili maddelerinden CAPE ve quertin, tümörlerin kendi kan yollarını inşa etmesini engelleyerek, tümör gelişmesinin ve dayanıklılığının önünü kesiyor Başka bir çalışmada Propolis ekstraktının radyoterapi süreçlerinde dinç doku ve hücreleri koruyucu etkisini dokundurma eden bir dizi sonuç alınmıştır
Virüsler içerisinde bulunan enzimlerle proteinleri parçalar ve sistem içerisinde yayılırlar Propolis içerisinde bulunan bioflavonoidler, enzimleri inhibe eder ve proteinleri parçalamasını engeller bununla beraber; bioflavonoidler, virüslerin etrafını sararak işlevini engeller Bu şekilde propolis, virüslerin sistem içerisinde yayılmasını engeller ve onları zorlama aşağıda miktar diğer taraftan, porpolis, mikroorganizmaların etrafını sararak sindiren fagositlerin aktivitelerini güçlendirerek bağışıklık sistemine muavin olur
Ülser, gastrit, bir takım sindirim sistemi problemleri ve ileri safhada mide kanserine niçin olan ve tedavisinde çoğu antibiyotiğin birlikte kullanılmasını gerektiren helikobakteriyi propolisin etkili bir şekilde öldürebileceği bazı bilimsel verilerde görülmektedir bir de bere kapama, doku tamiri sağlanması, yanık, apse, kulak iltihabı ve deri enfeksiyonlarının önlenmesi yönünde olumlu etkileri görülmüştür
Vücuttaki enzimleri bloke ederek vücutta ağrı ve ateşe niçin olan prostaglandinleri propolis ortadan kaldırmaktadır Propolis bu konuda aspirinle benzer etkiyi göstermekle beraber, aspirinin ast etkilerini göstermemektedir
Bademcik iltihabı, bronşit, faranjit, larenjit ve burun iltihabı üzerinde etkin olduğu çoğu bilimsel çalışmada belirtilmiştir Soğuk algınlı olan hastalar üzerinde yapılan bir çalışmada, propolis kullananların üç günde kullanmayanların ise beş günde iyileştiği görülmüştür
Propolisin sadece kanser üzerinde değil, kanser öncesi oluşan lezyonlara karşı da etkin olduğu belirlenmiştir Yapılan bir çalışmada, kimyasallarla tetiklenen kanser oluşumu propolis ile önlendiği görülmüştür
Bağışıklık sistemini güçlendirmesi, propolisin öteki olumlu etkisidir Hem, yürek ve damar sistemi üzerinde de etkilerinin olduğu bilinmektedir Yüksek kolesterolü olan kişilerde propolisin faydalarının olduğu görülmüştür
Unutulmamalıdır fakat; ilk kez ağır hastalıklar edinmek üzere hiçbir hastalık üstünde belirlenmiş etkili olabileceğini söyleyebileceğimiz çare aracı yoktur Çünkü, hastalık tedavilerinde, tedavi etkenlerinin haricinde, kalıtımsal yapı başta almak üzere, birçok etken hastaların sağlıklarına kavuşması üzerinde etkilidir Dolayısıyla da, propolis ile ilgili yapılan çalışmaların çoğunda, %1 gibi eksik bir oranda da olsa, propolisin yararlı olmadığının görüldüğü de bilinmelidir
Litaratür:
wwwarıbilimcom
wwwsifamarketcom
Işçi arıların bir işi de, kovan sağlığı açısından çok manâlı olan, kovanın temizliğidir Kovandaki ölen arıları ve kovanda bulunan diğer küçük çaptaki yabancı maddeleri işçi arılar, kovanın metrelerce uzağına taşırlar Fakat, taşınamayacak dek büyük yapıdaki, kovanın hijyenini engelleyen, yabancı maddeleri, propolis ile mumyalar
Arı kovanlarında inanılmaz iş düzeni bulunmaktadır Kalifiye elemanların bulunduğu sayılı emekçi çalıştıran meslek yerlerinde bile uygulanamayan düzen, disiplin; binlerce arının bulunduğu kovanlarda arılar göre uygulanabilmektedir Propolis özütünü dışarıdaki bitkilerden toplayıp, ağızındaki enzimlerle bunu propolise çeviren arılar, ürettikleri propolisi arkadaki bacaklarındaki özel keselerde taşıyarak kovana getirir Propolisi kovana getirdikten sonra o işçi arının görevi tamamlanır Üretilen propolis kovandaki gerekli yerlerde kullanılmak üzere kovandaki diğer emekçi arılar görevlendirilir Propolisi kovana getiren arı, zorunlu yerlerde kullanım işini de yapabilme özelliğine sahip olmasına rağmen, üstlendikleri işi en iyi şekilde yapabilmek amacıyla, propolisin kovanda kullanılma işini diğer emekçi arılar üstlenir
Propoliste şu asıl kadar izole edilmiş 300den fazla bileşik vardır Bileşiminin büyük bir kısmını reçine, balmumu, fenolik bileşikler, uçucu yağ gibi kayda değer içeriğe sahip bileşenler oluşturmaktadır Bunların yanına, polifenoller, fenolik asitler ve bunların esterleri, terpenler, steroitler, B1, B2, C ve E vitaminleri, mineraller, aminoasitler ve doğal kortizon sözde maddeler yer alır Propolis çerisinde fazla sayıda bileşik olduğundan, bunların birleşik etkisi, kimsesiz yaptığı etkiden daha fazladır Mesela; yapılan bir araşmada izole edilip ayrılan flavonoidler, propolis ekstratına göre daha düşük tesir göstermişler Propolis suda eksik çözünür Tıbbı amaçlı kullanımlar için %70lik etanolde erimiş çözelti kullanılır Propolisin içeriğinde bulunan Flavonoidler tanıdık en enerjik antioksidantları içermektedir bu nedenle de E vitaminine kadar 200 kat daha pozitif antioksidan değerine sahiptir Arı ürünleri içerisinde de antioksidan kapasitesi bakımından ön plana çıkar diğer taraftan domatese kadar 120 kat, nar suyuna kadar 62 kat daha fazla antioksidan içeriğine sahiptir 2019 yılında uluslararası bilimsel bir dergide yayınlaman çalışmada, farklı yörelerde konuşlandırılmış arı kovanlarından elde edilen propolislerin ayrıca kimyasal içeriğinde hem de kanser hücrelerini öldürebilme yeteneklerinde farklılıklar olduğu belirlenmiştir
Propolisin tıbbi olarak kullanımı MÖ 350 ’li yıllara kadar gitmektedir O yıllarda propolis, yunanlılar tarafında bere iyileştirilmesinde, mısırlılar kadar ise mumyalamada kullanıldığı söylenmektedir İbranice yazıtlarda tzori adı ile geçmekte ve terapitik özellikleri belirtilmektedir 12 yy Avrupa kayıtları propolisin medikal preparatlarının ağız ve bere enfeksiyonları tedavisi ve diş sağlığı için kullanımından bahsedilmektedir
Propolisin en işaret özelliklerinden biri antibiyotik olmadığı halde çok yüksek antibiyotik etkiler gösterebilmesi ve bu etkileri sadece enfeksiyona veya hastalıklı dokuya yöneltmesidir Yapılan araştırmalarda propolisin yüz kata yakın antibiyotik etki gösterdiği belirlenmiştir Ayrıca, günümüzde belirlenen en güçlü doğal antibiyotik olduğu belirtilmektedir Antibiyotiğe karşısında fazla dayanıklı olan metisiline ve stafilokokuk aureus diye adlandırılan mikroba aleyhinde bile etki gösterdiği gözlemlenmiştir Propolis antiviral ve antibakteriyel özelliğe baştan sona pek çok zararlı mantar ve bakteri çeşidinin gelişimini engellemektedir
Canlılarda, ilk önce oksitlenme edinmek üzere, kimyasal süreçler, özgür radikallerin oluşmasına neden olur Reaktiflikleri yüksek seviyede olan serbest radikaller diğer moleküllerle zahmetsizce reaksiyona girerek hücrelere hasar verirler Antioksidanlar, bağımsızlık radikallerle tahvil kurarak (reaksiyona girerek), onların hücrelere hasar vermelerini önlerler Bu Nedenle hücrelerde anormalleşme ve ot gibi yaşama oluşumu riskini azaltırlar Besinlerde, en kuvvetli antioksidatif etkiyi flavonoidler göstermektedir
Kalp damar hastalıları, kanser ve kronik iltihaplanmaların en esas nedeni oksijen radikalleri ve lipid peroksidasyonu olduğu bilinmektedir Flavonoidlerin birçoğu lipid peroksidasyonunu başlatan radikallerin ve lipid peroksi radikallerinin oluşumunu engellemekte ve bunların oluşumunda görev yapan enzim sistemlerini de inhibe etmektedir Bunun yanında, metal iyonlarını bağlayarak da lipid peroksidasyonunu engellemektedir Fenolik maddelerin hücresel metabolizmasında devir bölge regülatör olduğu belirtilmektedir Beslenme fizyolojisi bakımından olumlu etkileri sebebiyle fenolik bileşiklere biyoflavonoid adı verilmektedir Kılcal dolaşım sistemlerinde geçirgenliği düzenleyici ve kan basıncını düşürücü etkisi bulunmaktadır
Diş sağlığı, deri hastalıkları, sindirim sistemi sorunlarının çözülmesine de katkı maddesi sağlamaktadır Propolis, diş eti damar yüzeylerinin de güçlenmesini sağlamaktadır Ilk Kez E vitamini olmak üzere vitamin açısından da oldukça zengindir E vitamini kanserle mücadelede en kayda değer vitamin olup, vücudun savunma sistemini uyarmaktadır Keza, C vitamininin oksitlenmesi propolis göre engellenmektedir
Yapılan farklı alanlara yönlendirilmiş bilimsel araştırmalarda propolis içeriğinde yer alan, bununla birlikte bir antioksidan olan, kafeik asidin, çok etkili bir cilt tümörü olan melonama, meme ve kalın bağırsak kanseri gibi çoğu kanser üstünde etkili olduğu belirlenmiştir Kanser tedavilerinde tek başına etkili olmasa da, tıbbi müdahalelerle birlikte uygulandığında, tıbbi müdahalenin etkinliğini artırmaktadır Yapılan çalışmalardan birinde, propolisin kanser hücrelerinin üremesini durdurduğu ancak dinç hücrelere zarar vermediği belirlenmiştir
Propolisin etkin maddelerinden olan Caffeic Acid Penetil Ester (CAPE) ’in ot gibi yaşama ve metastaz üzerinde etkilerine bakılan bir araştırmada, propolis içeriğinin etkileriyle kanser hücrelerinin yayılım hızının, kanser türlerine göre yüzde 4752 arasında oranlara dek azaldığı belirtiliyor Diğer bir araştırmada ise Propolisin etkili maddelerinden CAPE ve quertin, tümörlerin kendi kan yollarını inşa etmesini engelleyerek, tümör gelişmesinin ve dayanıklılığının önünü kesiyor Başka bir çalışmada Propolis ekstraktının radyoterapi süreçlerinde dinç doku ve hücreleri koruyucu etkisini dokundurma eden bir dizi sonuç alınmıştır
Virüsler içerisinde bulunan enzimlerle proteinleri parçalar ve sistem içerisinde yayılırlar Propolis içerisinde bulunan bioflavonoidler, enzimleri inhibe eder ve proteinleri parçalamasını engeller bununla beraber; bioflavonoidler, virüslerin etrafını sararak işlevini engeller Bu şekilde propolis, virüslerin sistem içerisinde yayılmasını engeller ve onları zorlama aşağıda miktar diğer taraftan, porpolis, mikroorganizmaların etrafını sararak sindiren fagositlerin aktivitelerini güçlendirerek bağışıklık sistemine muavin olur
Ülser, gastrit, bir takım sindirim sistemi problemleri ve ileri safhada mide kanserine niçin olan ve tedavisinde çoğu antibiyotiğin birlikte kullanılmasını gerektiren helikobakteriyi propolisin etkili bir şekilde öldürebileceği bazı bilimsel verilerde görülmektedir bir de bere kapama, doku tamiri sağlanması, yanık, apse, kulak iltihabı ve deri enfeksiyonlarının önlenmesi yönünde olumlu etkileri görülmüştür
Vücuttaki enzimleri bloke ederek vücutta ağrı ve ateşe niçin olan prostaglandinleri propolis ortadan kaldırmaktadır Propolis bu konuda aspirinle benzer etkiyi göstermekle beraber, aspirinin ast etkilerini göstermemektedir
Bademcik iltihabı, bronşit, faranjit, larenjit ve burun iltihabı üzerinde etkin olduğu çoğu bilimsel çalışmada belirtilmiştir Soğuk algınlı olan hastalar üzerinde yapılan bir çalışmada, propolis kullananların üç günde kullanmayanların ise beş günde iyileştiği görülmüştür
Propolisin sadece kanser üzerinde değil, kanser öncesi oluşan lezyonlara karşı da etkin olduğu belirlenmiştir Yapılan bir çalışmada, kimyasallarla tetiklenen kanser oluşumu propolis ile önlendiği görülmüştür
Bağışıklık sistemini güçlendirmesi, propolisin öteki olumlu etkisidir Hem, yürek ve damar sistemi üzerinde de etkilerinin olduğu bilinmektedir Yüksek kolesterolü olan kişilerde propolisin faydalarının olduğu görülmüştür
Unutulmamalıdır fakat; ilk kez ağır hastalıklar edinmek üzere hiçbir hastalık üstünde belirlenmiş etkili olabileceğini söyleyebileceğimiz çare aracı yoktur Çünkü, hastalık tedavilerinde, tedavi etkenlerinin haricinde, kalıtımsal yapı başta almak üzere, birçok etken hastaların sağlıklarına kavuşması üzerinde etkilidir Dolayısıyla da, propolis ile ilgili yapılan çalışmaların çoğunda, %1 gibi eksik bir oranda da olsa, propolisin yararlı olmadığının görüldüğü de bilinmelidir
Litaratür:
wwwarıbilimcom
wwwsifamarketcom