iltasyazilim
FD Üye
Dünyada Depresyon yayılıyor
TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ GENEL BAŞKANI ÖZER: ''BUGÜN DÜNYADA 450 MİLYONU AŞKIN İNSANIN RUHSAL SORUNLARI BULUNDUĞU, 20 MİLYONU AŞKIN KİŞİNİN DE RUHSAL SORUNLAR SEBEBIYLE YARDIM ARAYIŞINDA OLDUĞU BİLİNMEKTEDİR'' ''DSÖ'NÜN ÖNGÖRÜLERİNE TARAFINDAN BUNALIM, 2020'DE KADINLARDA VE GELİŞMEKTE OLAN TOPLUMLARDA, ÖNCELIKLE GELEN YETİ YİTİMİNE YOL AÇAN HASTALIK OLACAK'' ''GÜNÜMÜZDE İNSANLARIN YÜZDE 25'İ YAŞAMLARININ BİR DÖNEMİNDE RUHSAL HASTALIKLARDAN ETKİLENMEKTEDİR'' ''TÜRKİYE'DE 1555 YAŞ ARASINDAKİ NÜFUSTA EN YAYGIN HASTALIKLAR İÇİNDE DEPRESYON VE ANKSİYETE BOZUKLUKLARI ILK BEŞTE YER ALMAKTADIR''
Dünya genelinde 450 milyonu aşkın insanın ruhsal sorunları bulunduğu, 20 milyonu aşkın kişinin de ruhsal sorunlar sebebiyle takviye arayışı içinde olduğu belirtildi
DSÖ'nün öngörülerine kadar depresyonun, 2020'de kadınlarda ve gelişmekte olan toplumlarda ilk olarak gelen yeti yitimine yol açan hastalık olacağı açıklama edildi
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) Genel Başkanı Asalet Özer, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, beden sağlığı ile ruh sağlığının bir bütün olduğunu, vücut hastalığı bulunanların önemli ruh sağlığı sorunlarıyla rastlama riski taşıdıklarını söyledi
Bedensel hastalıkların ve çare sürecinin, kişinin duygu ve düşüncelerini etkilediğini ifade eden Özer, ciddi fiziki hastalıkların, insanda değişkenlik, gelecek endişesi, umutsuzluk, sancı ya da ameliyatla başa çıkma, tedaviye alışma, hastalığın yarattığı yeti yitimine harmoni sağlama güçlüğü ve başkasına bağımlı olma korkusu yaratabildiğini bildirdi
Özer, ruh sağlığının genel sağlıkla da benzer olduğunu vurgulayarak, ruhsal hastalığı bulunan kişilerde, fiziksel sağlığa karşın negatifzararlı davranışların artabileceğini, ruhsal sorunlar ile stresin öteki bir takım somut hastalıklara zemin hazırlayabileceğini ya da var olan maddi hastalıkların gidişini kötüleştireceğini belirtti
''HER DÖRT KİŞİDEN BİRİ RUHSAL HASTALIKLARDAN ETKİLENMEKTE''
Ruhsal hastalıkların görülme sıklığının yüksek olduğunu ve yaygınlığının arttığını açıklayan Özer, şunları kaydetti:
''Ruhsal hastalıklar tedavi edilmezlerse bireysel, toplumsal ve fiziki kayba neden olmaktadır Yapılan çalışmalara göre, günümüzde insanların yüzde 25'i yaşamlarının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilenmektedir 75 yaşına gelmiş kişiler arasında herhangi bir ruh hastalığı yaşayan olanlar yarıdan daha fazladır (yüzde 508) Muhakkak bir vakit diliminde nüfusun yüzde 10'unda ruhsal hastalık görüldüğü bildirilmektedir
Bugün dünyada 450 milyonu aşkın insanın ruhsal sorunları bulunduğu, 20 milyonu aşkın kişinin de ruhsal sorunlar nedeniyle yardım arayışı içinde olduğu bilinmektedir Çoğu birey ruhsal davranışsal sorunları nedeniyle birinci basamakta takviye aramaktadır Birinci basamak sağlık durumu kuruluşlarına takriben her dört kişiden birinin ruhsal sorunlar nedeniyle başvurduğu ve tatmin edici tedavi hizmeti alamadığı bilinmektedir Ruh sağlığı sorunu bulunanların asgari bir yakını olduğu düşünülürse ruh sağlığı sorununun toplumun kayda değer bir kesimini, hatta tamamını doğrudan ilgilendirdiğini anlatmak abartma sayılmamalıdır''
''RUHSAL HASTALIKLAR, YETİ YİTİMİNE YOL AÇIYOR''
Özer, ruh sağlığı sorunlarının, kişinin kendinden beklenen iş, okul, konut, toplumsal roller ve kendine bakabilme işlevlerini artan bir şekilde yitirip üretici niteliğini ve sosyalliğini kaybetmesi ve görevlerini aksatması anlamına gelen yeti yitimine yol açtığına göze çarpan etti
Dünya Sıhhat Örgütünün (DSÖ) araştırmasına kadar, ''dünyada yeti yitimine en çok yol açan 10 hastalıktan beşini ruhsal hastalıkların oluşturduğunu'' dile getiren Özer, ''Bu hastalıklar sırasıyla buhran, içki kullanımı, bipolar bozukluk, şizofreni ve obsesif kompılsif bozukluklardır Anksiyete bozuklukları, bunalim, bipolar bozukluklar ve şizofreni, yeterince tedavi edilemediği süre daha çok işlev ve meslek gücü kaybı ve ailesel sorunlara yol açmakta, hastalığın yaygınlığının ve tedavi maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır'' uyarısında bulundu
Özer, DSÖ'nün öngörülerine kadar, ''Depresyonun, 2020'de kadınlarda ve gelişmekte olan toplumlarda ilk kez gelen yeti yitimine yol açan rahatsızlık olacağına'' dikkati çekerek, ''Ayrıca 2020'de tütün kullanımına ast hastalıklardan kaynaklanan yeti yitiminin de önüne geçeceği öngörülmektedir Ülkemizin 1555 yaş arasındaki nüfusunda da en yaygın hastalıklar içinde buhran ve anksiyete bozuklukları birincil beşte yer almaktadır Bunlar sırasıyla, enfeksiyon, midebağırsak sistemi, tansiyon yüksekliği, eklem hastalıkları ile depresyon ve anksiyete bozukluklarıdır'' diye konuştu
''RUH SAĞLIĞI HİZMETİNDE AVRUPA'DAN FAZLA GERİYİZ''
Kentleşme ve nüfus artışı gibi nedenlerle ruhsal sorunu olanların damgalanması ve dışlanmasının toplumsal boyutta sorunlara yol açtığına dikkati çeken Özer, ''Damgalama ve dışlama, ruh sağlığı sorunu olanların çare başvurusundan kaçınmasına yol açmaktadır'' dedi
Özer, Türkiye'de ruh sağlığı hizmetlerinin beceriksiz olduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:
''Ülkemiz, ruh sağlığı hizmetlerine bölünmüş yatak sayısı bakımından Avrupa ülkelerinin çok gerisindedir Dünya Sağlık Durumu Örgütü verilerine kadar, ülkemizdeki ruh sağlığı yatağı, olması gerekenin onda biridir (7 bin70 bin)
Ülkemizde yüz bin kişiye düşen ruh sağlığı uzmanı sayısı 16'dır Uzmanlık eğitimi almakta olan tezgâhtar hekimler eklendiğinde bu sayı 2'nin birazcık üstüne çıkmaktadır Bu, dünya ortalamasının yarısı, Avrupa ortalamasının ise ama altıda biridir Çocuk ruh hekimlerinin oranı ise çok daha düşüktür (bir milyon nüfusa 2) Benzer şekilde ruh sağlığı hemşiresi, sosyal hizmet uzmanı, psikolog gibi öteki ruh sağlığı çalışanları sayısı da oldukça düşüktür'' *
TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ GENEL BAŞKANI ÖZER: ''BUGÜN DÜNYADA 450 MİLYONU AŞKIN İNSANIN RUHSAL SORUNLARI BULUNDUĞU, 20 MİLYONU AŞKIN KİŞİNİN DE RUHSAL SORUNLAR SEBEBIYLE YARDIM ARAYIŞINDA OLDUĞU BİLİNMEKTEDİR'' ''DSÖ'NÜN ÖNGÖRÜLERİNE TARAFINDAN BUNALIM, 2020'DE KADINLARDA VE GELİŞMEKTE OLAN TOPLUMLARDA, ÖNCELIKLE GELEN YETİ YİTİMİNE YOL AÇAN HASTALIK OLACAK'' ''GÜNÜMÜZDE İNSANLARIN YÜZDE 25'İ YAŞAMLARININ BİR DÖNEMİNDE RUHSAL HASTALIKLARDAN ETKİLENMEKTEDİR'' ''TÜRKİYE'DE 1555 YAŞ ARASINDAKİ NÜFUSTA EN YAYGIN HASTALIKLAR İÇİNDE DEPRESYON VE ANKSİYETE BOZUKLUKLARI ILK BEŞTE YER ALMAKTADIR''
Dünya genelinde 450 milyonu aşkın insanın ruhsal sorunları bulunduğu, 20 milyonu aşkın kişinin de ruhsal sorunlar sebebiyle takviye arayışı içinde olduğu belirtildi
DSÖ'nün öngörülerine kadar depresyonun, 2020'de kadınlarda ve gelişmekte olan toplumlarda ilk olarak gelen yeti yitimine yol açan hastalık olacağı açıklama edildi
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) Genel Başkanı Asalet Özer, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, beden sağlığı ile ruh sağlığının bir bütün olduğunu, vücut hastalığı bulunanların önemli ruh sağlığı sorunlarıyla rastlama riski taşıdıklarını söyledi
Bedensel hastalıkların ve çare sürecinin, kişinin duygu ve düşüncelerini etkilediğini ifade eden Özer, ciddi fiziki hastalıkların, insanda değişkenlik, gelecek endişesi, umutsuzluk, sancı ya da ameliyatla başa çıkma, tedaviye alışma, hastalığın yarattığı yeti yitimine harmoni sağlama güçlüğü ve başkasına bağımlı olma korkusu yaratabildiğini bildirdi
Özer, ruh sağlığının genel sağlıkla da benzer olduğunu vurgulayarak, ruhsal hastalığı bulunan kişilerde, fiziksel sağlığa karşın negatifzararlı davranışların artabileceğini, ruhsal sorunlar ile stresin öteki bir takım somut hastalıklara zemin hazırlayabileceğini ya da var olan maddi hastalıkların gidişini kötüleştireceğini belirtti
''HER DÖRT KİŞİDEN BİRİ RUHSAL HASTALIKLARDAN ETKİLENMEKTE''
Ruhsal hastalıkların görülme sıklığının yüksek olduğunu ve yaygınlığının arttığını açıklayan Özer, şunları kaydetti:
''Ruhsal hastalıklar tedavi edilmezlerse bireysel, toplumsal ve fiziki kayba neden olmaktadır Yapılan çalışmalara göre, günümüzde insanların yüzde 25'i yaşamlarının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilenmektedir 75 yaşına gelmiş kişiler arasında herhangi bir ruh hastalığı yaşayan olanlar yarıdan daha fazladır (yüzde 508) Muhakkak bir vakit diliminde nüfusun yüzde 10'unda ruhsal hastalık görüldüğü bildirilmektedir
Bugün dünyada 450 milyonu aşkın insanın ruhsal sorunları bulunduğu, 20 milyonu aşkın kişinin de ruhsal sorunlar nedeniyle yardım arayışı içinde olduğu bilinmektedir Çoğu birey ruhsal davranışsal sorunları nedeniyle birinci basamakta takviye aramaktadır Birinci basamak sağlık durumu kuruluşlarına takriben her dört kişiden birinin ruhsal sorunlar nedeniyle başvurduğu ve tatmin edici tedavi hizmeti alamadığı bilinmektedir Ruh sağlığı sorunu bulunanların asgari bir yakını olduğu düşünülürse ruh sağlığı sorununun toplumun kayda değer bir kesimini, hatta tamamını doğrudan ilgilendirdiğini anlatmak abartma sayılmamalıdır''
''RUHSAL HASTALIKLAR, YETİ YİTİMİNE YOL AÇIYOR''
Özer, ruh sağlığı sorunlarının, kişinin kendinden beklenen iş, okul, konut, toplumsal roller ve kendine bakabilme işlevlerini artan bir şekilde yitirip üretici niteliğini ve sosyalliğini kaybetmesi ve görevlerini aksatması anlamına gelen yeti yitimine yol açtığına göze çarpan etti
Dünya Sıhhat Örgütünün (DSÖ) araştırmasına kadar, ''dünyada yeti yitimine en çok yol açan 10 hastalıktan beşini ruhsal hastalıkların oluşturduğunu'' dile getiren Özer, ''Bu hastalıklar sırasıyla buhran, içki kullanımı, bipolar bozukluk, şizofreni ve obsesif kompılsif bozukluklardır Anksiyete bozuklukları, bunalim, bipolar bozukluklar ve şizofreni, yeterince tedavi edilemediği süre daha çok işlev ve meslek gücü kaybı ve ailesel sorunlara yol açmakta, hastalığın yaygınlığının ve tedavi maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır'' uyarısında bulundu
Özer, DSÖ'nün öngörülerine kadar, ''Depresyonun, 2020'de kadınlarda ve gelişmekte olan toplumlarda ilk kez gelen yeti yitimine yol açan rahatsızlık olacağına'' dikkati çekerek, ''Ayrıca 2020'de tütün kullanımına ast hastalıklardan kaynaklanan yeti yitiminin de önüne geçeceği öngörülmektedir Ülkemizin 1555 yaş arasındaki nüfusunda da en yaygın hastalıklar içinde buhran ve anksiyete bozuklukları birincil beşte yer almaktadır Bunlar sırasıyla, enfeksiyon, midebağırsak sistemi, tansiyon yüksekliği, eklem hastalıkları ile depresyon ve anksiyete bozukluklarıdır'' diye konuştu
''RUH SAĞLIĞI HİZMETİNDE AVRUPA'DAN FAZLA GERİYİZ''
Kentleşme ve nüfus artışı gibi nedenlerle ruhsal sorunu olanların damgalanması ve dışlanmasının toplumsal boyutta sorunlara yol açtığına dikkati çeken Özer, ''Damgalama ve dışlama, ruh sağlığı sorunu olanların çare başvurusundan kaçınmasına yol açmaktadır'' dedi
Özer, Türkiye'de ruh sağlığı hizmetlerinin beceriksiz olduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:
''Ülkemiz, ruh sağlığı hizmetlerine bölünmüş yatak sayısı bakımından Avrupa ülkelerinin çok gerisindedir Dünya Sağlık Durumu Örgütü verilerine kadar, ülkemizdeki ruh sağlığı yatağı, olması gerekenin onda biridir (7 bin70 bin)
Ülkemizde yüz bin kişiye düşen ruh sağlığı uzmanı sayısı 16'dır Uzmanlık eğitimi almakta olan tezgâhtar hekimler eklendiğinde bu sayı 2'nin birazcık üstüne çıkmaktadır Bu, dünya ortalamasının yarısı, Avrupa ortalamasının ise ama altıda biridir Çocuk ruh hekimlerinin oranı ise çok daha düşüktür (bir milyon nüfusa 2) Benzer şekilde ruh sağlığı hemşiresi, sosyal hizmet uzmanı, psikolog gibi öteki ruh sağlığı çalışanları sayısı da oldukça düşüktür'' *