Ekonomistler Şaşkın: 'Ev Almak İmkansız Hale Geldi' Dediler! Ev Fiyatları Nasıl Düşecek?

Son bir yılda alım gücü daha da süratli düşerken, bilhassa 2022 başladığından bu yana geride bıraktığımız yaklaşık 4,5 aylık müddette hayallerimiz dahi sıfırladık. Konut ve otomobil fiyatlarında dünyada bir maliyet ve hammadde artışı olduğu kesin olurken, yurt içinde ise enflasyon, fırsatçılık, yabancıların oluşturduğu piyasa yerli halkın belini büküyor.


Konut fiyatlarındaki artış, vatandaşın alım gücündeki düşüş ve durumun sürdürülebilirliğini uzmanlar yorumlamaya devam ediyor????



BBC Türkçe'nin haberine nazaran, Ekonomist Murat Gülkan, 'Konut fiyatlarında ve kiralarda böylesine bir yükseliş varken neden ucuz krediyle fiyatlar daha da yükseltiliyor, anlamak zor' yorumunda bulunurken, enflasyonu düşürmeden konut dalında yaşanan külfetlere deva bulmanın bir imkanı olmadığını belirtiyor.

Yüksek konut fiyatlarının büyük bir sosyoekonomik sorun doğurduğunu aktaran Gülkan, 'Çoğu hanehalkı için barınma, aylık masraflarının en büyük kısmını oluşturuyor. Fiyatlar da kiralarla birlikte hareket ediyor' diye de ekliyor.

"Maaşlar enflasyonla tıpkı oranda artmadığı için nüfusun büyük bir kısmı için mesken sahipliği imkansız hale geldi"



Ekonomist Arda Tunca ise İstanbul'da pakette bulunan fiyatlara konut kalmadığını, İstanbul dışındaki kentlerde bile mesken fiyatlarının bu seviyeyi aştığını söylerken, 'Maaşlar enflasyonla tıpkı oranda artmadığı için nüfusun büyük bir kısmı için mesken sahipliği imkansız hale geldi' diyor.

Tunca, yüksek enflasyon yüzünden gayrimenkulün son yıllarda önemli bir yatırım aracına dönüştüğünü hatırlatırken, konut fiyatlarının bu kadar yükselmesinin en büyük nedenlerinden birinin bu olduğunu da ekleyerek şunları söylüyor: 

Kredi faizleri her ne kadar düşükmüş üzere gözükse de fiyatlar o kadar baskılanmış durumda ki enflasyona nazaran aylık taksit ödemelerinin gerçekleştirilmesi mümkün değil. Açıklanan paket siyasi bir atak. Bu paketlerle önemli bir konut talebinin oluşması mümkün değil. Diyelim ki paketler gerçekçi ve bu sayede önemli bir konut talebi yaratıldı, lakin kredi genişlemesi tarihin en yüksek düzeylerinde. Talebin artması enflasyonun daha da yükselmesi manasına gelir. Enflasyonla gayret etmek için popülist bir yaklaşımla enflasyonu artırıcı bir diğer öge daha yaratılıyor.

"Söyler misiniz, 'Konut Finansmanı Projesi' ismi verilen bu yeni finansman paketi bundan daha hoş özetlenebilir miydi?"



Dünya'da Alaattin Aktaş ise finansman paketini şu formda özetliyor: 

Bu kere şapkadan konutla ilgili yeni bir finansman projesi ya da modeli çıktı. Özünde konut satışını desteklemeyi amaçlayan, biraz ayrıntıya inince vatandaşın elindeki döviz ve altınını bozdurmasını sağlamaya dönük bir proje.

Söz konusu proje kapsamında sıfır konut alan vatandaşa on yıl vadeli ve yıllık yüzde 0.99 faizli 2 milyon liraya kadar kredi imkanı sağlanıyor ya... İşte bu krediyle ilgili bir tweet gördüm. Gerçek bir isimle atılmadığı için bu tweetin kime ilişkin olduğunu yazamıyorum:

“Ben devletimin bana 2 milyon liralık kredi sağlamasını istemiyorum. Ben bir konutun 2 milyon lira olmasını değil, aylık kazandığımdan kenara ayırarak rahatlıkla mesken alabileceğim olağan fiyatlar istiyorum.”

Söyler misiniz, “Konut Finansmanı Projesi” ismi verilen bu yeni finansman paketi bundan daha hoş özetlenebilir miydi?

"Konut satışını hızlandırarak ekonomik sıkıntılarını aşan bir ülke olmuş mudur?"



İnsan bazen sahiden şaşırıyor. Aslında epey yıl iktisatta kasvetleri geride bırakabilmek hedefiyle daima birebir yolun tercih edildiğini gördükten sonra şaşırmamak gerekiyor lakin olmuyor. Tekrar şaşırıyoruz, tekrar şaşırıyoruz!

Sayılar ortaya koyuyor, bırakın dar gelirliyi, orta seviyede geliri olanlar, hatta güzel bir geliri olanlar bile bu krediyi kullanıp konut alamaz. Kendimizi kandırmanın alemi yok. Bu paket kapsamında döviz ve altın için “gel gel” yapılıyor, zira kımıldayacak alan kalmadı.

Hadi diyelim bu paket şahane, çok güzel sonuçlar verecek, beşerler güle oynaya mesken sahibi olacak. İyi de kaygımız bu mu, şu kademede bu mu?

Konut satışını hızlandırarak ekonomik sıkıntılarını aşan bir ülke olmuş mudur? Belli mi olur, tahminen biz başarırız!