Hayatıimg alt 432723a9daf742083dfa8c75b1becece290e6963a0a2src http:bilgilihocamcominternaldatasekosistemenerjininakisi5c35faac9fef2 300 324 Habermas 1929 yılında, Almanyanın Düseldrof şehrinde dünyaya geldi Habermasın ailesi Protestandı Babası Köln Ticaret odasının başkanlığını yaptı İkinci Dünya savaşının akım ettiği 1944 yılında, Habermas askerlere yardım amacıyla cephe peşinde atama aldı Habermas bu görevini yerine getirirken Nazi faşizminin vahşi uygulamalarından haberi yoktu Habermas Nazi rejiminin dehşet yüzünü savaştan daha sonra öğrendi Habermasın bu durum aleyhinde verdiği tepkinin, dünya görüşünde eleştirel tavrın olmasında önemli bir payı vardı Habermas Göttingen ve Zurich üniversitelerinde eğitim aldı ve Habermas doktora ünvanını, 1954 yılında Bonn Üniversitesinde Friedrich Schelling üzerine yazdığı doktora teziyle aldı 1956 yılında Toplumsal Araştırma Enstitüsü ne katıldı 1956 yılında Frankfurt Okulunda Adorno ve Horkheimer ile çalışır Kamusallığın Yapısal Dönüşümlü doçentlik tezini kaleme alır ama Horkheimer aralarındaki politik anlaşmazlıklar sebebiyle bu tezi kabul etmez Habermas tezini Marburg Üniversitesinde kabul ettirir 19611964 yılları arasında Heidelberg üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışır 1964de Adornonun davetiyle Frankfurta geri döner 1994 yılına değin, yani emekli olana değin burada profesörlük yapar Bu süreçte; Axel Honneth, Thomes McCharty, Klaus Offe gibi sayısız düşünür yetiştirir Halen pek fazla üniversitede konuk olarak ders ve seminerler vermektedir Dahil Olduğu Ekol Frankfurt Okulu toplumun değişim ve özgürleşme yolunda, Marksizme ve psikanalize dayalı eleştirel kuramını meydana getirmek nedeniyle incelemeler yapan bir merkez olarak kurulmuştur Frankfurt Okulu ya da Eleştirel Hipotez adıyla bilinen gelenek; 1918de Alman devriminin bastırılması, faşizmin iktidara gelişi ve Nazi dönemi travmaları ile şekillenen Alman Marksizmi ile kültürel ve felsefi yönden özdeşleşmiştir Bu özdeşleşmeye tarihi gelişmelerde haliyle etraf hazırlamıştır Frankfurt Okulu, tarihte 1930lardan itibaren “Batı Marksizm inin en kayda değer damarlarından biri olarak görünmüştür(topyapyeniden biç) bu özdeşleşmenin yanında Frankfurt Okulu ’nun felsefi, sosyolojik ve siyasal yaklaşımının hareket noktalarının dayanağı Almanyadaki sanayileşme ve modernleşme politikaları olmuştur(franve türk sos) Frankfurt Okulu her şeyden öte kuvvetli bir eleştirel okul ve gelenek olarak sosyal bilimlerde karşımıza çıkmaktadır Sosyal bilimlerde çok artı eleştirilmeyen konuları inceleyerek ve eleştirel yönde değerlendirerek bu alandaki çıkılmazlıkları çözme çabasında olmuştur Bu konulara; aydınlanma, pozitivizm, modernite, rasyonalite, kapitalizm, kültür endüstrisi ve Marksizm gibi örnekler verilebilir Frankfurt Okulunun çekirdeğini oluşturanlar; Max Horkheimer, Friedrich Pollock, Leo Löwenthal, Theodor W Adorno ve Herbert Marcusetür Bunların yanısıra, Erich Fromm, Walter Benjamin, Henryk Grossmann, Karl August Wittfogel, Franz Borkenau, Otto Krichheimer, Franz L Neumann ve Jürgen Habermas gibi kayda değer isimlerde Frankfurt okulunun teorik geleneğinin üyeleridir Frankfurt Okulunun baş yapıtlarına bakacak olursak; Aydınlanmanın Diyalektiği(1947), Negatif Diyalektik(1966), Minima Moralia(1951), Tek boyutlu İnsan(1964), Fikir tutulması(1947)dır Frankfurt Okulunun tarihi serüvenine bakacak olursak; Frankfurt Okulu Almanyada 3 Şubat 1923te Frankfurt Üniversitesine emrindeki olarak “Toplumsal Araştırma Merkezi adıyla kurulmuştur Frankfurt Okulunun birincil kurucusu olarak doktora öğrencisi Felix Weil, ilk müdürü olarak da Carl Grünberg bilinmektedir Tom Bottomore ‘ye kadar Frankfurt okulu için dört ayrı dönemden bahsedilir;img alt ha2src http:bilgilihocamcominternaldatasekosistemenerjininakisi5c35faace9097 201 251 119231933; Grünberg dönemi 219331950: Kapatılma ve Horkheimer dönemi, 319501960: Almanyaya dönüş, Adorno dönemi 41970ler:Okulun etkisinin azalışı ve Adorno, Horkheimer ve Marcuseün ölümü Eleştirel kuramı yenileyen Jurgen Habermas dönemi Ilk üç dönemi ayrıntısına girmeden, tarihi seyriyle aktarılarak, dördüncü dönem ya da ikinci kuşak olan Habermas ve sonrası dönem başka bir başlıkta aktarılacak Grünberg Alman üniversitesinde kürsü sahibi olan birincil marksiz olmuştur Frankfurt Okuluna Grünberg döneminde, “Marksın kıraathanesi ya da “Ortodoks Marksizlerin evi olarak nitelendirilmiştirGrünberg döneminde, okulun programı, içeriği ve teorik temeli Marksizmdir Okulun amacı ise sosyal disiplinleri incelemekle birlikte işçi hareketi üstüne toplumsal ve tarihsel araştırmalar yapmaktır Grünberg 1924de başlangıç bildirgesinde; Marksizmi, bilimsel bir metodoloji, araştırma proğramı ve sosyal bir bilim olarak ele almıştır Grünberg döneminde Frankfurt Okulunun önde gelen teorisyenleri; Wittfogel, Grossmann ve Pollocktur Grünberg dönemindeki önemli çalışmalar şöyledir; 1 Grossmannın Kapitalist Sistemde Birikim ve Çöküş Yasası, 2 Pollockun Sovyetler Birliğinde Ekonomi Planlama Denemeleri, 3 Wittfogelin Çinde Ekonomi ve Toplum, Weil, Grünberg döneminde öne çıkan ve incelenen altı çalışma alanı saptanmıştır: 1 Tarihsel materyalizm ve Marksizmin felsefi temelleri, 2 Teorik ekonomi politikaları, 3 Planlı ekonominin sorunları, 4 Proletaryanın durumukonumu, 5 Sosyoloji, 6 Toplumsal öğretilerin ve partilerin tarihi 1929da Grünberg emekli olduktan sonra okulun müdürlüğüne Horkheimer gelmiştir(1930) Frankfurt Okulu Horkheimerin yönetici olmasıyla yeni bir döneme girmiştir Eleştirel teorinin çıkışına ve gelişimine büyük katkılar bu dönemde olmuştur Bu dönemde olmasının Horkheimerin yönetici ve teorisyen olmasının manâlı bir etkeni vardır Nihayetinde Frankfurt okulunun temelinde Horkheimer ve düşünceleri vardır Horkheimerin gelişiyle okulun ilgisi felsefi ve kültürel alana kaymıştır(Frankfurt okulunda sanat ve toplum) Horkheimer döneminde üyeler çeşitlenmiş, mektep ekonomiden sanata , felsefeden sosyolojiye uzanan geniş entelektüel bir alana kavuşmuştur ) Horkheimer döneminde Frankfurt Okulunun önde gelen teorisyenleri; Friedrich Pollock, TheodormW Adorno, Erich Fromm, Herbert Marcuse, Franz L Neumann, Henryk Grossmann, Karl August Wittfogel, Walter Benjamin, Franz Borkenau, Otto Kirchheimer, Leo Löwenthaldır Bu düşünürler Eleştirel Teorini 1 Kuşak teorisyenlerini oluşturmuştur Horkheimer kendisini Marksist olarak göstermemiş, enstitünün insanların sosyal hayatına ilişkin her türlü alanla ilgileneceğini vurgulamıştır Horkheimera kadar toplum felsefesinin esas konusu, insanlığın fiziki ve maddi olmayan kültürüdür Toplum felsefesinin, tüm bilim dallarıyla alakalı olduğunu savunan Horkheimer, disiplinler arası çalışmalarını bu dallarla benzer olarak gerçekleştirmiştir Bu çerçevede eleştirel teorinin metodolojik vurgularını şöyle aranje etmek mümkündür: 1 Disiplinler arasında sınırlar çizmeye karşıdır, 2 Toplum, kültür, ekonomi, politika ve felsefe, disiplinlerinin birbirlerine bağlı olduğunu kabul etmektedir, 3 Çoklu disiplinler görüş açısıyla, diyalektik ve materyalist sosyal teoriyi geliştirmeye çalışmaktadır, 4 Ekonominin sosyal alanlarda yapıcı rol aldığını savunmaktadır, Bu gelişim ve değişimin ardından Horkheimer dönemini izleyen bütün dönemlerde, eleştirel kuram alıştırma alanları ve konuları her şeyin eleştirisi üstüne biçimlenmiştir 1933 yılında Hitler okulu “devlete aleyhinde menfi eğilimler taşıdığı “gerekçesiyle kapattırır 1935 te Kolombiya Üniversitesinden gücenmiş olan davetle “Toplumsal Araştırma Merkezi adıyla, ABDde tekrardan kurulmuştur ve 1950ye dek burada devam etmiştir Frankfurt okulunun en etkin yılları Amerika yıllarıdır Bu süreç faşizm, Nazizm, tekelci kapitalizminde yükseliş dönemidir Böylesi girift bir dönemde, eleştirel teorisyenlerin saptadığı sorunlar şunlardır:img alt hasrc http:bilgilihocamcominternaldatasekosistemenerjininakisi5c35faad324b5 207 244 1 Avrupa emekçi hareketleri birleştirilememiştir 2 Kapitalizm kriz içerisindedir Siyaset ve ekonomi aralarında ilişki belirlenememiştir 3 Bürokrasi ve otoriter yöntemler, çağın gelişimini gittikçe daha artı etkilemektedir 4 Faşizm ve Nazizmin geniş tabanlı yardım bulabilmiştir 5 Kültür alanları manipülasyona açık ülkü gelmiştir 6 Marksizim ortodoksluktan diğer bir şey değildi Bu dönemde Horkheimer ve diğer teorisyenler bu sorunlara karşılık çözümler aramışlardır Teorisyenler eleştirel teoriyi: mantıkla ilgili yöntemle, tüm disiplinleri kullanarak yeni bir toplumsal felsefe ya da kuram oluşturma gayretinde olmuşlardır Bütün felsefi ya da toplumsal kuramlara eleştirel gözle bakmak ve her yerde teoriler meydana getirmek, Frankfurt okulunun en belirgin yanıdır Bu vakit diliminde teorisyenler, faşizmin yükselişini, proletaryanın konumunu, faşizmin Avrupayı egemenliği altına almasını tartışmışlardır Kapitalizmin kalesi olan ABDde(New York Dönemi) geçen yıllar(19331950); Horkheimer döneminin ikinci kısmıdır Kızılçelik bu iki dönemin oldukça bereketli ve başarılı bir dönem olduğunu söyleyerek, bu dönemlerde saptadığı gelişmeleri şu şekilde sıralar: 1 Eleştirel kuram Ortodoks olmayan Marksist sosyaltarihsel bir teori olmuştur 2 Farklı disiplinlerden gelen teorisyenler bir arada bulunmuştur 3 Disiplinler arasındaki kopukluklar giderilmiştir 4 Ekonomiden ziyade felsefe odaklı araştırmalar yapılmıştır 5 Hesaplı temelli olarak yorumlardan, kültürel olana geçilerek; birey, kültür ve ekonomi bir tam olarak incelenmiştir 6 Çalışma alanları genişleyerek, okulun alıştırma alanı netleşmiştir 7 Önemli eserler bu dönemde verilmiştir ve çekirdek kadro oluşmuştur 1950 de Alman Hükümetinin davetiyle Horkheimer, Pollock ve Adorno Almanyaya dönerek okulu tekrardan açmıştır Marcuse ve Löwenthal ABDde kalmışlardır 1953de Horkheimer Frankfurt üniversitesi rektörlüğüne seçilmiş, Adornoda profesör olmuş ve okulun müdür yardımcısı olmuştur 1958de Horkheimer ve Pollock emekli olmuştur Frankfurt Okulunun yöneticiliğine Adorno getirilmiştir Bu dönemde mektep; kitle kültürü, modern toplum, teknoloji, sanat, estetik, müzik, siyaset ve öğrenci hareketleriyle ilgilenmiştir Işçi sınıfının devrimci potansiyeli yadsınmıştır Almanyada yeni bir öğrenci kuşağı yetiştirilmiştir Bunlardan en önemlilerinden biri Habermastır 1969da Adornonun ölümüyle, üçüncü dönemde sona ermiştir Habermas ile dördüncü dönem başlamış, bu dönem ikinci kuşak olarak da adlandırılmıştır Frankfurt Okulunun tüm dönemlerini kapsayan esas yaklaşımlarını şöyle sıralayabiliriz: 1 Eleştirel görüş, 2 Mantıkla Ilgili usul, 3 Disiplinler arası bağlantı, 4 Pozitivizm ve eleştirisi 5 ÖzneNesne ilişkisi, 6 Bireyin Totalite içindeki yeri, 7 IdealleştirmeMateryalizm ikilemi, 8 Teknolojik rasyonalite ve rasyonalizasyon, 9 Modernite ve kapitalist toplumun eleştirisi Genelde Akıl Ufku Frankfurt Okulunun dönemlerinden bahsedip Habermasın hayatına, eserlerine baktıktan sonradan, ikinci nesil olarak adlandırılan, “Habermas Dönemini irdelemeden önce, Habermasın yaklaşımlarının arkadaki planına veya Habermasın düşünsel imal serüvenine bakmak gerekir Bu serüvende birçok fikri teoriden yalnızca “iletişimsel kuram ye bakacağız Kanttan Marksa uzanan Alman fikir geleneğini içine bölge Habermasın hocası Adornodur Adornoun en büyük hocası da Walter Benjamindir Habermas Kantdan Fichteye, Schelling ve Hegel aracılığıyla da Marksa düşünsel olarak varmıştır Habermas toplum bilimsel geleneği; Comte, Weber, Hurkheimer, Parsons gibi düşünürleri de içeren bir bakış açısıyla değerlendirmiştir Habermasın üzerinde Amerikan Pragmatizminin derin bir etkisi vardır Habermas özgürleşimci boyutu yitirmeyen bir toplumsal yapıyı incelerken, ilkin data kuramla ilgilenmiştir, sonra dilbilim ve iletişim kuramıyla ilgilenmiştir Pozitivizmi de eleştiren Habermas; sistematik ve her tarafta yapılandırıcı bir eleştirmendir Habermas döneminde Frankfurt Okulu Hegelci akıl yapısından yeniKantçılığa içten kaymıştır Postmodernizm savunucusu sayılan Habermas, ilk önce Weberin yadsınamayacak etkisiyle Marksizme mesafeli durmuştur Sosyal bilimlerde veya toplumsal kuramlarda diyalektik bakışın olmasını savunan Habermas; Marksizim deki mücadeleci sınıfın eksikliği, popüler kültürün şeyleşmeye götürdüğü, teknolojik ilerlemelerinin bir bağımsızlık sistemine dönüştüğü, insanlardan eleştirel bakışının alındığı, bireylerin yalnızca araçsallaştırıldığı yani robotlaştırıldığı, insanın kendi hayatının öznesi olamadığı, bireylerin toplumsal sistemlerde operasyon dışı bırakıldığı, bireyin totaliteye ya da düzene ya da toplumsal yapıya teslim olduğu, özne nesnenin birbirine indirgendiği, öznellik alanının değersizleşmesi ile duygu ve düşüncelerin değersizleştiği, öznelliğin kollektif bilince yenik düştüğü, aydınların nesnel olduğu yani eleştiriden uzaktan yapıya büründüğü, modern ekonominin bireyin kişiliğini ipotek ettiği, Hegel(burjuva devletinde) ve Marksın(kominist düzende) diyalektiklerinin işlenmiş olduğu gibi sisteme yöneltilen bu eleştirel çözümlemeler, Habermasın postmoderniteyi savunurken modernitenin bitmemiş bir proje olduğunu ve toplumsal sisteme getirilen eleştiriler yoluyla, sistemin kendini revize etmesini gerektiğini savunmaktadır Adorno ve Horkheimerin ölümü ve öğrenci hareketlerinin bitmesinden sonradan Marksist açıdan Frankfurt Okulunun varlığı biter ve siyasal yönden bir bağı bulunmayan okul için Marksizm ile ilişkide sonlanır Bu sonlanmanın arkasında Habermas okulun varlığını eleştirel teori, toplum bilimleri felsefesi ve ideoloji eleştirisiyle devam ettirir Habermas, birincil ilk kez bilimsel duruşun eksikliğini ve pozitizivmi eleştirir Habermasa göre bilim, pratiği yargılayacak bir zemin yok, onun tarihsel ve kültürel biçimidir Habermasın amacı: eleştirel kuramı adamakıllı yeni temellerde toplumsal başkalaşım alanına geri getirmek olarak anlaşılması gerekir Habermasın yıllara tarafından akıl serüvenine bakacak olursak: 19571958 Anti nükleer harekete katılır, 1959 Sosyal demokrat öğrenci hareketine katılır, 1960 Pozitivist Akımın eleştirisini yapar, 1970 Almanya devletinin otoriter uygulamalarını eleştirir, Luhmann ile sistem kuramı üzerine tartışmaya girer, 1980 Nazi dönemini uygulamaları normalleştirmeye çalışan tarihçileri eleştirir, Lyotard, Foucault ve Rortyle ile modernizmpost modernizim üzerine tartışmalar yapar, 1990 Almanyanın birleştiği dönemde ki milliyetçi söylemleri eleştirir, 1995 Rawls ile siyaset kuramı üstüne tartışmalar yapar, 2000 Irakın işgalini eleştirir, 2005 Kardinal Joseph Radzinge ile din ekseninde kavga yapar, Habermasın düşünce serüvenine göz attıktan sonradan, bu süreçte hangi eserleri mahsul olarak verdiğine bakmamızda fayda var: 1962 “Kamusallığın Yapı Dönüşümü 1968 “Data ve Ilgi ve “İdeolojik Olarak Teknik ve Bilim 1970 “Sosyal Bilimlerin Mantığı 1976 “Tarihsel Materyalizmin Bitmiş İnşası 1981 “İletişimsel Eylem Kuramı 1983 “Ahlak Bilinci ve İletişimsel Eylem, Ağız Dalaşı Etiğine İlişki Notlar 1984 “İletişimsel Eylem Kuramını Tamamlayıcı incelemeler 1985 “Modern Felsefi Söylem 1992 “Olgusallık ve Geçerlilik: Tartışmacı Demokrasi ve Demokratik Hukuk Devleti Kuramına bir katkı neticede Frankfurt Okulu, Habermas döneminde: liberalizm sonrasını, sosyalleşmeyi ve öznenin gelişimini, kitle kültürünü, sanat teorisini, pozitivizmi, bilim eleştirisini görebilmekteyiz Frankfurt Okulunun alaka alanının, ekseninin, yönelim alanının, belirlenmesi İkinci kuşak dönemde büyük oranda Habermas belirlemektedir sizlere bilgilihocamcom farkıyla sunulmuştur