iltasyazilim
FD Üye
Hayatı
Habermas 1929 yılında, Almanyanın Düseldrof şehrinde dünyaya geldi Habermasın ailesi Protestandı Babası Köln Ticaret odasının başkanlığını yaptı İkinci Dünya savaşının akıntı ettiği 1944 yılında, Habermas askerlere destek nedeniyle cephe peşinde ödev aldı Habermas bu görevini yerine getirirken Nazi faşizminin kaba uygulamalarından haberi yoktu Habermas Nazi rejiminin dehşet yüzünü savaştan sonradan öğrendi Habermasın bu şart aleyhinde verdiği tepkinin, dünya görüşünde eleştirel tavrın olmasında önemli bir payı vardı
Habermas Göttingen ve Zurich üniversitelerinde eğitim aldı ve Habermas doktora ünvanını, 1954 yılında Bonn Üniversitesinde Friedrich Schelling üstüne yazdığı doktora teziyle aldı 1956 yılında Toplumsal Araştırma Enstitüsü ne katıldı 1956 yılında Frankfurt Okulunda Adorno ve Horkheimer ile çalışır Kamusallığın Yapısal Dönüşümlü doçentlik tezini kaleme alır fakat Horkheimer aralarındaki politik anlaşmazlıklar sebebiyle bu tezi kabul etmez Habermas tezini Marburg Üniversitesinde kabul ettirir 19611964 yılları aralarında Heidelberg üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışır 1964de Adornonun davetiyle Frankfurta geri döner 1994 yılına kadar, yani emekli olana kadar burada profesörlük yapar Bu süreçte; Axel Honneth, Thomes McCharty, Klaus Offe gibi sayısız düşünür yetiştirir Halen öyle fazla üniversitede konuk olarak ders ve seminerler vermektedir
Dahil Olduğu Ekol
Frankfurt Okulu toplumun dönüşüm ve özgürleşme yolunda, Marksizme ve psikanalize dayalı eleştirel kuramını oluşturmak nedeniyle çalışmalar yapan bir merkez olarak kurulmuştur Frankfurt Okulu ya da Eleştirel Varsayım adıyla aşina gelenek; 1918de Alman devriminin bastırılması, faşizmin iktidara gelişi ve Nazi dönemi travmaları ile şekillenen Alman Marksizmi ile kültürel ve felsefi yönden özdeşleşmiştir Bu özdeşleşmeye tarihi gelişmelerde haliyle etraf hazırlamıştır Frankfurt Okulu, tarihte 1930lardan itibaren “Batı Marksizm inin en manâlı damarlarından biri olarak görünmüştür(topyapher yerde biç) bu özdeşleşmenin yanında Frankfurt Okulu ’nun felsefi, sosyolojik ve siyasal yaklaşımının hareket noktalarının dayanağı Almanyadaki sanayileşme ve modernleşme politikaları olmuştur(franve türk sos) Frankfurt Okulu her şeyden öte güçlü bir eleştirel mektep ve gelenek olarak sosyal bilimlerde karşımıza çıkmaktadır Sosyal bilimlerde fazla artı eleştirilmeyen konuları inceleyerek ve eleştirel yönde değerlendirerek bu alandaki çıkılmazlıkları çözme çabasında olmuştur Bu konulara; aydınlanma, pozitivizm, modernite, rasyonalite, kapitalizm, kültür endüstrisi ve Marksizm gibi örnekler verilebilir
Frankfurt Okulunun çekirdeğini oluşturanlar; Max Horkheimer, Friedrich Pollock, Leo Löwenthal, Theodor W Adorno ve Herbert Marcusetür Bunların yanısıra, Erich Fromm, Walter Benjamin, Henryk Grossmann, Karl August Wittfogel, Franz Borkenau, Otto Krichheimer, Franz L Neumann ve Jürgen Habermas gibi kayda değer isimlerde Frankfurt okulunun teorik geleneğinin üyeleridir Frankfurt Okulunun baş yapıtlarına bakacak olursak; Aydınlanmanın Diyalektiği(1947), Negatif Mantıkla Ilgili(1966), Minima Moralia(1951), Tek boyutlu İnsan(1964), Hafıza tutulması(1947)dır
Frankfurt Okulunun tarihi serüvenine bakacak olursak; Frankfurt Okulu Almanyada 3 Şubat 1923te Frankfurt Üniversitesine yan olarak “Toplumsal Araştırma Merkezi adıyla kurulmuştur Frankfurt Okulunun ilk kurucusu olarak doktora öğrencisi Felix Weil, birincil müdürü olarak da Carl Grünberg bilinmektedir
Tom Bottomore ?ye kadar Frankfurt okulu için dört ayrı dönemden bahsedilir;
119231933; Grünberg dönemi
219331950: Kapatılma ve Horkheimer dönemi,
319501960: Almanyaya dönüş, Adorno dönemi
41970ler:Okulun etkisinin azalışı ve Adorno, Horkheimer ve Marcuseün ölümü Eleştirel kuramı yenileyen Jurgen Habermas dönemi
Ilk üç dönemi ayrıntısına girmeden, tarihi seyriyle aktarılarak, dördüncü dönem veya ikinci kuşak olan Habermas ve sonrası dönem diğer bir başlıkta aktarılacak
Grünberg Alman üniversitesinde kürsü sahibi olan birincil marksiz olmuştur Frankfurt Okuluna Grünberg döneminde, “Marksın kıraathanesi veya “Ortodoks Marksizlerin evi olarak nitelendirilmiştirGrünberg döneminde, okulun programı, içeriği ve teorik temeli Marksizmdir Okulun amacı ise sosyal disiplinleri incelemekle birlikte işçi hareketi üstüne toplumsal ve tarihsel araştırmalar yapmaktır Grünberg 1924de açılış bildirgesinde; Marksizmi, bilimsel bir metodoloji, araştırma proğramı ve sosyal bir bilim olarak ele almıştır Grünberg döneminde Frankfurt Okulunun önde gelen teorisyenleri; Wittfogel, Grossmann ve Pollocktur
Grünberg dönemindeki manâlı incelemeler şöyledir;
1 Grossmannın Kapitalist Sistemde Birikim ve Çöküntü Yasası,
2 Pollockun Sovyetler Birliğinde Ekonomi Tasarlama Denemeleri,
3 Wittfogelin Çinde Ekonomi ve Toplum,
Weil, Grünberg döneminde öne meydana çıkan ve incelenen altı alıştırma alanı saptanmıştır:
1 Tarihsel materyalizm ve Marksizmin felsefi temelleri,
2 Teorik ekonomi politikaları,
3 Planlı ekonominin sorunları,
4 Proletaryanın durumukonumu,
5 Sosyoloji,
6 Toplumsal öğretilerin ve partilerin tarihi
1929da Grünberg emekli olduktan daha sonra okulun müdürlüğüne Horkheimer gelmiştir(1930) Frankfurt Okulu Horkheimerin idareci olmasıyla yeni bir döneme girmiştir Eleştirel teorinin çıkışına ve gelişimine büyük katkılar bu dönemde olmuştur Bu dönemde olmasının Horkheimerin yönetici ve teorisyen olmasının manâlı bir etkeni vardır Nihayetinde Frankfurt okulunun temelinde Horkheimer ve düşünceleri vardır Horkheimerin gelişiyle okulun ilgisi felsefi ve kültürel alana kaymıştır(Frankfurt okulunda sanat ve toplum) Horkheimer döneminde üyeler çeşitlenmiş, mektep ekonomiden sanata , felsefeden sosyolojiye uzanan geniş entelektüel bir alana kavuşmuştur ) Horkheimer döneminde Frankfurt Okulunun önde gelen teorisyenleri; Friedrich Pollock, TheodormW Adorno, Erich Fromm, Herbert Marcuse, Franz L Neumann, Henryk Grossmann, Karl August Wittfogel, Walter Benjamin, Franz Borkenau, Otto Kirchheimer, Leo Löwenthaldır Bu düşünürler Eleştirel Teorini 1 Kuşak teorisyenlerini oluşturmuştur Horkheimer kendisini Marksist olarak göstermemiş, enstitünün insanların sosyal hayatına ilişkin her türlü alanla ilgileneceğini vurgulamıştır Horkheimera tarafından toplum felsefesinin esas konusu, insanlığın maddesel ve bedensel olmayan kültürüdür Toplum felsefesinin, tüm bilim dallarıyla alakalı olduğunu savunan Horkheimer, disiplinler arası çalışmalarını bu dallarla bağlantılı olarak gerçekleştirmiştir
Bu çerçevede eleştirel teorinin metodolojik vurgularını şöyle aranje etmek mümkündür:
1 Disiplinler arasında sınırlar çizmeye karşıdır,
2 Toplum, kültür, ekonomi, politika ve felsefe, disiplinlerinin birbirlerine ast olduğunu kabul etmektedir,
3 Çoklu disiplinler manzara açısıyla, diyalektik ve materyalist sosyal teoriyi geliştirmeye çalışmaktadır,
4 Ekonominin sosyal alanlarda yapıcı rol aldığını savunmaktadır,
Bu gelişim ve değişimin arkasında Horkheimer dönemini izleyen tüm dönemlerde, eleştirel teori egzersiz alanları ve konuları her şeyin eleştirisi üzerine biçimlenmiştir
1933 yılında Hitler okulu “devlete karşı menfi eğilimler taşıdığı “gerekçesiyle kapattırır 1935 te Kolombiya Üniversitesinden gücenmiş olan davetle “Toplumsal Araştırma Merkezi adıyla, ABDde tekrardan kurulmuştur ve 1950ye dek burada devam etmiştir Frankfurt okulunun en aktif yılları Amerika yıllarıdır Bu işlem faşizm, Nazizm, tekelci kapitalizminde yükseliş dönemidir
Böylesi karmakarışık bir dönemde, eleştirel teorisyenlerin saptadığı sorunlar şunlardır:
1 Avrupa işçi hareketleri birleştirilememiştir
2 Kapitalizm kriz içerisindedir Siyaset ve ekonomi arasında ilişki belirlenememiştir
3 Bürokrasi ve otoriter yöntemler, çağın gelişimini gitgide daha artı etkilemektedir
4 Faşizm ve Nazizmin geniş tabanlı takviye bulabilmiştir
5 Kültür alanları manipülasyona açık ışık halkası gelmiştir
6 Marksizim ortodoksluktan diğer bir şey değildi
Bu dönemde Horkheimer ve öteki teorisyenler bu sorunlara karşılık çözümler aramışlardır Teorisyenler eleştirel teoriyi: diyalektik yöntemle, tüm disiplinleri kullanarak yeni bir toplumsal felsefe ya da teori oluşturma gayretinde olmuşlardır Bütün felsefi veya toplumsal kuramlara eleştirel gözle görmek ve her tarafta teoriler oluşturmak, Frankfurt okulunun en keskin yanıdır Bu vakit diliminde teorisyenler, faşizmin yükselişini, proletaryanın konumunu, faşizmin Avrupayı egemenliği altına almasını tartışmışlardır Kapitalizmin kalesi olan ABDde(New York Dönemi) geçen yıllar(19331950); Horkheimer döneminin ikinci kısmıdır
Kızılçelik bu iki dönemin oldukça bereketli ve başarılı bir dönem olduğunu söyleyerek, bu dönemlerde saptadığı gelişmeleri şu şekilde sıralar:
1 Eleştirel teori Ortodoks olmayan Marksist sosyaltarihsel bir teori olmuştur
2 Ayrı disiplinlerden gelen teorisyenler bir arada bulunmuştur
3 Disiplinler arasındaki kopukluklar giderilmiştir
4 Ekonomiden ziyade felsefe odaklı incelemeler yapılmıştır
5 Hesaplı temelli olarak yorumlardan, kültürel olana geçilerek; kişi, kültür ve ekonomi bir tamamiyle incelenmiştir
6 Alıştırma alanları genişleyerek, okulun alıştırma alanı netleşmiştir
7 Önemli eserler bu dönemde verilmiştir ve çekirdek kadro oluşmuştur
1950 de Alman Hükümetinin davetiyle Horkheimer, Pollock ve Adorno Almanyaya dönerek okulu tekrardan açmıştır Marcuse ve Löwenthal ABDde kalmışlardır 1953de Horkheimer Frankfurt üniversitesi rektörlüğüne seçilmiş, Adornoda profesör olmuş ve okulun müdür yardımcısı olmuştur 1958de Horkheimer ve Pollock emekli olmuştur Frankfurt Okulunun yöneticiliğine Adorno getirilmiştir Bu dönemde okul; kitle kültürü, çağdaş toplum, teknoloji, sanat, estetik, müzik, siyaset ve öğrenci hareketleriyle ilgilenmiştir Emekçi sınıfının devrimci potansiyeli yadsınmıştır Almanyada yeni bir öğrenci kuşağı yetiştirilmiştir Bunlardan en önemlilerinden biri Habermastır 1969da Adornonun ölümüyle, üçüncü dönemde sona ermiştir Habermas ile dördüncü dönem başlamış, bu dönem ikinci kuşak olarak da adlandırılmıştır Frankfurt Okulunun tüm dönemlerini kapsayan temel yaklaşımlarını şöyle sıralayabiliriz:
1 Eleştirel manzara,
2 Mantıkla Ilgili usul,
3 Disiplinler arası temas,
4 Pozitivizm ve eleştirisi
5 ÖzneNesne ilişkisi,
6 Bireyin Totalite içindeki yeri,
7 IdealleştirmeMateryalizm ikilemi,
8 Teknolojik rasyonalite ve rasyonalizasyon,
9 Modernite ve kapitalist toplumun eleştirisi
Genellikle Hafıza Ufku
Frankfurt Okulunun dönemlerinden bahsedip Habermasın hayatına, eserlerine baktıktan daha sonra, ikinci tür olarak adlandırılan, “Habermas Dönemini irdelemeden önce, Habermasın yaklaşımlarının arkadaki planına ya da Habermasın düşünsel imal serüvenine görmek gerekir Bu serüvende birçok fikri teoriden yalnızca “iletişimsel teori ye bakacağız
Kanttan Marksa uzanan Alman fikir geleneğini içine bölge Habermasın hocası Adornodur Adornoun en büyük hocası da Walter Benjamindir Habermas Kantdan Fichteye, Schelling ve Hegel aracılığıyla da Marksa düşünsel olarak varmıştır Habermas toplum bilimsel geleneği; Comte, Weber, Hurkheimer, Parsons gibi düşünürleri de taşıyan bir görüş açısıyla değerlendirmiştir Habermasın üzerinde Amerikan Pragmatizminin derin bir etkisi vardır Habermas özgürleşimci boyutu yitirmeyen bir toplumsal yapıyı incelerken, ilkin veri kuramla ilgilenmiştir, daha sonra filoloji ve iletişim kuramıyla ilgilenmiştir Pozitivizmi de eleştiren Habermas; sistematik ve yeniden yapılandırıcı bir eleştirmendir Habermas döneminde Frankfurt Okulu Hegelci us yapısından yeniKantçılığa doğru kaymıştır
Postmodernizm savunucusu sanılan Habermas, ilk kez Weberin yadsınamayacak etkisiyle Marksizme mesafeli durmuştur Sosyal bilimlerde veya toplumsal kuramlarda diyalektik bakışın olmasını savunan Habermas; Marksizim deki mücadeleci sınıfın eksikliği, popüler kültürün şeyleşmeye götürdüğü, teknolojik ilerlemelerinin bir hakimiyet sistemine dönüştüğü, insanlardan eleştirel bakışının alındığı, bireylerin sadece araçsallaştırıldığı yani robotlaştırıldığı, insanın kendi hayatının öznesi olamadığı, bireylerin toplumsal sistemlerde işlem dışı bırakıldığı, bireyin totaliteye ya da düzene veya toplumsal yapıya teslim olduğu, özne nesnenin birbirine indirgendiği, öznellik alanının değersizleşmesi ile duygu ve düşüncelerin değersizleştiği, öznelliğin kollektif bilince yenik düştüğü, aydınların nesnel olduğu yani eleştiriden uzaktan yapıya büründüğü, çağdaş ekonominin bireyin kişiliğini ipotek ettiği, Hegel(burjuva devletinde) ve Marksın(kominist düzende) diyalektiklerinin işlenmiş olduğu gibi sisteme yöneltilen bu eleştirel çözümlemeler, Habermasın postmoderniteyi savunurken modernitenin yarım kalmış bir proje olduğunu ve toplumsal sisteme getirilen eleştiriler aracılığıyla, sistemin kendini revize etmesini gerektiğini savunmaktadır
Adorno ve Horkheimerin ölümü ve öğrenci hareketlerinin bitmesinden sonradan Marksist açıdan Frankfurt Okulunun varlığı biter ve siyasal yönden bir bağı bulunmayan okul için Marksizm ile ilişkide sonlanır Bu sonlanmanın arkasından Habermas okulun varlığını eleştirel teori, toplum bilimleri felsefesi ve ideoloji eleştirisiyle devam ettirir Habermas, ilk öncelikle bilimsel duruşun eksikliğini ve pozitizivmi eleştirir Habermasa kadar bilim, pratiği yargılayacak bir zemin değil, onun tarihsel ve kültürel biçimidir
Habermasın amacı: eleştirel kuramı ayrıntılarıyla yeni temellerde toplumsal metamorfoz alanına geri getirmek olarak anlaşılması gerekir
Habermasın yıllara tarafından zihin serüvenine bakacak olursak:
19571958 Anti nükleer harekete katılır,
1959 Sosyal demokrat öğrenci hareketine katılır,
1960 Pozitivist Akımın eleştirisini yapar,
1970 Almanya devletinin otoriter uygulamalarını eleştirir, Luhmann ile sistem kuramı üzerine tartışmaya girer,
1980 Nazi dönemini uygulamaları normalleştirmeye çalışan tarihçileri eleştirir, Lyotard, Foucault ve Rortyle ile modernizmpost modernizim üzerine tartışmalar yapar,
1990 Almanyanın birleştiği dönemde fakat milliyetçi söylemleri eleştirir,
1995 Rawls ile siyaset kuramı üzerine tartışmalar yapar,
2000 Irakın işgalini eleştirir,
2005 Kardinal Joseph Radzinge ile din ekseninde ağız dalaşı yapar,
Habermasın hafıza serüvenine göz attıktan daha sonra, bu süreçte hangi eserleri ürün olarak verdiğine bakmamızda menfaat var:
1962 “Kamusallığın Yapısal Dönüşümü
1968 “Veri ve Alaka ve “İdeolojik Olarak Teknik ve Bilim
1970 “Sosyal Bilimlerin Mantığı
1976 “Tarihsel Materyalizmin Baştan İnşası
1981 “İletişimsel Eylem Kuramı
1983 “Etik Bilinci ve İletişimsel Eylem, Tartışma Etiğine İlişki Notlar
1984 “İletişimsel Eylem Kuramını Tamamlayıcı incelemeler
1985 “Çağdaş Felsefi Söylem
1992 “Olgusallık ve Geçerlilik: Tartışmacı Demokrasi ve Demokratik Hukuk Devleti Kuramına bir katkı maddesi
sonuç olarak Frankfurt Okulu, Habermas döneminde: liberalizm sonrasını, sosyalleşmeyi ve öznenin gelişimini, kitle kültürünü, sanat teorisini, pozitivizmi, bilim eleştirisini görebilmekteyiz Frankfurt Okulunun ilgi alanının, ekseninin, yönelim alanının, belirlenmesi İkinci kuşak dönemde büyük oranda Habermas belirlemektedir
Habermas 1929 yılında, Almanyanın Düseldrof şehrinde dünyaya geldi Habermasın ailesi Protestandı Babası Köln Ticaret odasının başkanlığını yaptı İkinci Dünya savaşının akıntı ettiği 1944 yılında, Habermas askerlere destek nedeniyle cephe peşinde ödev aldı Habermas bu görevini yerine getirirken Nazi faşizminin kaba uygulamalarından haberi yoktu Habermas Nazi rejiminin dehşet yüzünü savaştan sonradan öğrendi Habermasın bu şart aleyhinde verdiği tepkinin, dünya görüşünde eleştirel tavrın olmasında önemli bir payı vardı
Habermas Göttingen ve Zurich üniversitelerinde eğitim aldı ve Habermas doktora ünvanını, 1954 yılında Bonn Üniversitesinde Friedrich Schelling üstüne yazdığı doktora teziyle aldı 1956 yılında Toplumsal Araştırma Enstitüsü ne katıldı 1956 yılında Frankfurt Okulunda Adorno ve Horkheimer ile çalışır Kamusallığın Yapısal Dönüşümlü doçentlik tezini kaleme alır fakat Horkheimer aralarındaki politik anlaşmazlıklar sebebiyle bu tezi kabul etmez Habermas tezini Marburg Üniversitesinde kabul ettirir 19611964 yılları aralarında Heidelberg üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışır 1964de Adornonun davetiyle Frankfurta geri döner 1994 yılına kadar, yani emekli olana kadar burada profesörlük yapar Bu süreçte; Axel Honneth, Thomes McCharty, Klaus Offe gibi sayısız düşünür yetiştirir Halen öyle fazla üniversitede konuk olarak ders ve seminerler vermektedir
Dahil Olduğu Ekol
Frankfurt Okulu toplumun dönüşüm ve özgürleşme yolunda, Marksizme ve psikanalize dayalı eleştirel kuramını oluşturmak nedeniyle çalışmalar yapan bir merkez olarak kurulmuştur Frankfurt Okulu ya da Eleştirel Varsayım adıyla aşina gelenek; 1918de Alman devriminin bastırılması, faşizmin iktidara gelişi ve Nazi dönemi travmaları ile şekillenen Alman Marksizmi ile kültürel ve felsefi yönden özdeşleşmiştir Bu özdeşleşmeye tarihi gelişmelerde haliyle etraf hazırlamıştır Frankfurt Okulu, tarihte 1930lardan itibaren “Batı Marksizm inin en manâlı damarlarından biri olarak görünmüştür(topyapher yerde biç) bu özdeşleşmenin yanında Frankfurt Okulu ’nun felsefi, sosyolojik ve siyasal yaklaşımının hareket noktalarının dayanağı Almanyadaki sanayileşme ve modernleşme politikaları olmuştur(franve türk sos) Frankfurt Okulu her şeyden öte güçlü bir eleştirel mektep ve gelenek olarak sosyal bilimlerde karşımıza çıkmaktadır Sosyal bilimlerde fazla artı eleştirilmeyen konuları inceleyerek ve eleştirel yönde değerlendirerek bu alandaki çıkılmazlıkları çözme çabasında olmuştur Bu konulara; aydınlanma, pozitivizm, modernite, rasyonalite, kapitalizm, kültür endüstrisi ve Marksizm gibi örnekler verilebilir
Frankfurt Okulunun çekirdeğini oluşturanlar; Max Horkheimer, Friedrich Pollock, Leo Löwenthal, Theodor W Adorno ve Herbert Marcusetür Bunların yanısıra, Erich Fromm, Walter Benjamin, Henryk Grossmann, Karl August Wittfogel, Franz Borkenau, Otto Krichheimer, Franz L Neumann ve Jürgen Habermas gibi kayda değer isimlerde Frankfurt okulunun teorik geleneğinin üyeleridir Frankfurt Okulunun baş yapıtlarına bakacak olursak; Aydınlanmanın Diyalektiği(1947), Negatif Mantıkla Ilgili(1966), Minima Moralia(1951), Tek boyutlu İnsan(1964), Hafıza tutulması(1947)dır
Frankfurt Okulunun tarihi serüvenine bakacak olursak; Frankfurt Okulu Almanyada 3 Şubat 1923te Frankfurt Üniversitesine yan olarak “Toplumsal Araştırma Merkezi adıyla kurulmuştur Frankfurt Okulunun ilk kurucusu olarak doktora öğrencisi Felix Weil, birincil müdürü olarak da Carl Grünberg bilinmektedir
Tom Bottomore ?ye kadar Frankfurt okulu için dört ayrı dönemden bahsedilir;
119231933; Grünberg dönemi
219331950: Kapatılma ve Horkheimer dönemi,
319501960: Almanyaya dönüş, Adorno dönemi
41970ler:Okulun etkisinin azalışı ve Adorno, Horkheimer ve Marcuseün ölümü Eleştirel kuramı yenileyen Jurgen Habermas dönemi
Ilk üç dönemi ayrıntısına girmeden, tarihi seyriyle aktarılarak, dördüncü dönem veya ikinci kuşak olan Habermas ve sonrası dönem diğer bir başlıkta aktarılacak
Grünberg Alman üniversitesinde kürsü sahibi olan birincil marksiz olmuştur Frankfurt Okuluna Grünberg döneminde, “Marksın kıraathanesi veya “Ortodoks Marksizlerin evi olarak nitelendirilmiştirGrünberg döneminde, okulun programı, içeriği ve teorik temeli Marksizmdir Okulun amacı ise sosyal disiplinleri incelemekle birlikte işçi hareketi üstüne toplumsal ve tarihsel araştırmalar yapmaktır Grünberg 1924de açılış bildirgesinde; Marksizmi, bilimsel bir metodoloji, araştırma proğramı ve sosyal bir bilim olarak ele almıştır Grünberg döneminde Frankfurt Okulunun önde gelen teorisyenleri; Wittfogel, Grossmann ve Pollocktur
Grünberg dönemindeki manâlı incelemeler şöyledir;
1 Grossmannın Kapitalist Sistemde Birikim ve Çöküntü Yasası,
2 Pollockun Sovyetler Birliğinde Ekonomi Tasarlama Denemeleri,
3 Wittfogelin Çinde Ekonomi ve Toplum,
Weil, Grünberg döneminde öne meydana çıkan ve incelenen altı alıştırma alanı saptanmıştır:
1 Tarihsel materyalizm ve Marksizmin felsefi temelleri,
2 Teorik ekonomi politikaları,
3 Planlı ekonominin sorunları,
4 Proletaryanın durumukonumu,
5 Sosyoloji,
6 Toplumsal öğretilerin ve partilerin tarihi
1929da Grünberg emekli olduktan daha sonra okulun müdürlüğüne Horkheimer gelmiştir(1930) Frankfurt Okulu Horkheimerin idareci olmasıyla yeni bir döneme girmiştir Eleştirel teorinin çıkışına ve gelişimine büyük katkılar bu dönemde olmuştur Bu dönemde olmasının Horkheimerin yönetici ve teorisyen olmasının manâlı bir etkeni vardır Nihayetinde Frankfurt okulunun temelinde Horkheimer ve düşünceleri vardır Horkheimerin gelişiyle okulun ilgisi felsefi ve kültürel alana kaymıştır(Frankfurt okulunda sanat ve toplum) Horkheimer döneminde üyeler çeşitlenmiş, mektep ekonomiden sanata , felsefeden sosyolojiye uzanan geniş entelektüel bir alana kavuşmuştur ) Horkheimer döneminde Frankfurt Okulunun önde gelen teorisyenleri; Friedrich Pollock, TheodormW Adorno, Erich Fromm, Herbert Marcuse, Franz L Neumann, Henryk Grossmann, Karl August Wittfogel, Walter Benjamin, Franz Borkenau, Otto Kirchheimer, Leo Löwenthaldır Bu düşünürler Eleştirel Teorini 1 Kuşak teorisyenlerini oluşturmuştur Horkheimer kendisini Marksist olarak göstermemiş, enstitünün insanların sosyal hayatına ilişkin her türlü alanla ilgileneceğini vurgulamıştır Horkheimera tarafından toplum felsefesinin esas konusu, insanlığın maddesel ve bedensel olmayan kültürüdür Toplum felsefesinin, tüm bilim dallarıyla alakalı olduğunu savunan Horkheimer, disiplinler arası çalışmalarını bu dallarla bağlantılı olarak gerçekleştirmiştir
Bu çerçevede eleştirel teorinin metodolojik vurgularını şöyle aranje etmek mümkündür:
1 Disiplinler arasında sınırlar çizmeye karşıdır,
2 Toplum, kültür, ekonomi, politika ve felsefe, disiplinlerinin birbirlerine ast olduğunu kabul etmektedir,
3 Çoklu disiplinler manzara açısıyla, diyalektik ve materyalist sosyal teoriyi geliştirmeye çalışmaktadır,
4 Ekonominin sosyal alanlarda yapıcı rol aldığını savunmaktadır,
Bu gelişim ve değişimin arkasında Horkheimer dönemini izleyen tüm dönemlerde, eleştirel teori egzersiz alanları ve konuları her şeyin eleştirisi üzerine biçimlenmiştir
1933 yılında Hitler okulu “devlete karşı menfi eğilimler taşıdığı “gerekçesiyle kapattırır 1935 te Kolombiya Üniversitesinden gücenmiş olan davetle “Toplumsal Araştırma Merkezi adıyla, ABDde tekrardan kurulmuştur ve 1950ye dek burada devam etmiştir Frankfurt okulunun en aktif yılları Amerika yıllarıdır Bu işlem faşizm, Nazizm, tekelci kapitalizminde yükseliş dönemidir
Böylesi karmakarışık bir dönemde, eleştirel teorisyenlerin saptadığı sorunlar şunlardır:
1 Avrupa işçi hareketleri birleştirilememiştir
2 Kapitalizm kriz içerisindedir Siyaset ve ekonomi arasında ilişki belirlenememiştir
3 Bürokrasi ve otoriter yöntemler, çağın gelişimini gitgide daha artı etkilemektedir
4 Faşizm ve Nazizmin geniş tabanlı takviye bulabilmiştir
5 Kültür alanları manipülasyona açık ışık halkası gelmiştir
6 Marksizim ortodoksluktan diğer bir şey değildi
Bu dönemde Horkheimer ve öteki teorisyenler bu sorunlara karşılık çözümler aramışlardır Teorisyenler eleştirel teoriyi: diyalektik yöntemle, tüm disiplinleri kullanarak yeni bir toplumsal felsefe ya da teori oluşturma gayretinde olmuşlardır Bütün felsefi veya toplumsal kuramlara eleştirel gözle görmek ve her tarafta teoriler oluşturmak, Frankfurt okulunun en keskin yanıdır Bu vakit diliminde teorisyenler, faşizmin yükselişini, proletaryanın konumunu, faşizmin Avrupayı egemenliği altına almasını tartışmışlardır Kapitalizmin kalesi olan ABDde(New York Dönemi) geçen yıllar(19331950); Horkheimer döneminin ikinci kısmıdır
Kızılçelik bu iki dönemin oldukça bereketli ve başarılı bir dönem olduğunu söyleyerek, bu dönemlerde saptadığı gelişmeleri şu şekilde sıralar:
1 Eleştirel teori Ortodoks olmayan Marksist sosyaltarihsel bir teori olmuştur
2 Ayrı disiplinlerden gelen teorisyenler bir arada bulunmuştur
3 Disiplinler arasındaki kopukluklar giderilmiştir
4 Ekonomiden ziyade felsefe odaklı incelemeler yapılmıştır
5 Hesaplı temelli olarak yorumlardan, kültürel olana geçilerek; kişi, kültür ve ekonomi bir tamamiyle incelenmiştir
6 Alıştırma alanları genişleyerek, okulun alıştırma alanı netleşmiştir
7 Önemli eserler bu dönemde verilmiştir ve çekirdek kadro oluşmuştur
1950 de Alman Hükümetinin davetiyle Horkheimer, Pollock ve Adorno Almanyaya dönerek okulu tekrardan açmıştır Marcuse ve Löwenthal ABDde kalmışlardır 1953de Horkheimer Frankfurt üniversitesi rektörlüğüne seçilmiş, Adornoda profesör olmuş ve okulun müdür yardımcısı olmuştur 1958de Horkheimer ve Pollock emekli olmuştur Frankfurt Okulunun yöneticiliğine Adorno getirilmiştir Bu dönemde okul; kitle kültürü, çağdaş toplum, teknoloji, sanat, estetik, müzik, siyaset ve öğrenci hareketleriyle ilgilenmiştir Emekçi sınıfının devrimci potansiyeli yadsınmıştır Almanyada yeni bir öğrenci kuşağı yetiştirilmiştir Bunlardan en önemlilerinden biri Habermastır 1969da Adornonun ölümüyle, üçüncü dönemde sona ermiştir Habermas ile dördüncü dönem başlamış, bu dönem ikinci kuşak olarak da adlandırılmıştır Frankfurt Okulunun tüm dönemlerini kapsayan temel yaklaşımlarını şöyle sıralayabiliriz:
1 Eleştirel manzara,
2 Mantıkla Ilgili usul,
3 Disiplinler arası temas,
4 Pozitivizm ve eleştirisi
5 ÖzneNesne ilişkisi,
6 Bireyin Totalite içindeki yeri,
7 IdealleştirmeMateryalizm ikilemi,
8 Teknolojik rasyonalite ve rasyonalizasyon,
9 Modernite ve kapitalist toplumun eleştirisi
Genellikle Hafıza Ufku
Frankfurt Okulunun dönemlerinden bahsedip Habermasın hayatına, eserlerine baktıktan daha sonra, ikinci tür olarak adlandırılan, “Habermas Dönemini irdelemeden önce, Habermasın yaklaşımlarının arkadaki planına ya da Habermasın düşünsel imal serüvenine görmek gerekir Bu serüvende birçok fikri teoriden yalnızca “iletişimsel teori ye bakacağız
Kanttan Marksa uzanan Alman fikir geleneğini içine bölge Habermasın hocası Adornodur Adornoun en büyük hocası da Walter Benjamindir Habermas Kantdan Fichteye, Schelling ve Hegel aracılığıyla da Marksa düşünsel olarak varmıştır Habermas toplum bilimsel geleneği; Comte, Weber, Hurkheimer, Parsons gibi düşünürleri de taşıyan bir görüş açısıyla değerlendirmiştir Habermasın üzerinde Amerikan Pragmatizminin derin bir etkisi vardır Habermas özgürleşimci boyutu yitirmeyen bir toplumsal yapıyı incelerken, ilkin veri kuramla ilgilenmiştir, daha sonra filoloji ve iletişim kuramıyla ilgilenmiştir Pozitivizmi de eleştiren Habermas; sistematik ve yeniden yapılandırıcı bir eleştirmendir Habermas döneminde Frankfurt Okulu Hegelci us yapısından yeniKantçılığa doğru kaymıştır
Postmodernizm savunucusu sanılan Habermas, ilk kez Weberin yadsınamayacak etkisiyle Marksizme mesafeli durmuştur Sosyal bilimlerde veya toplumsal kuramlarda diyalektik bakışın olmasını savunan Habermas; Marksizim deki mücadeleci sınıfın eksikliği, popüler kültürün şeyleşmeye götürdüğü, teknolojik ilerlemelerinin bir hakimiyet sistemine dönüştüğü, insanlardan eleştirel bakışının alındığı, bireylerin sadece araçsallaştırıldığı yani robotlaştırıldığı, insanın kendi hayatının öznesi olamadığı, bireylerin toplumsal sistemlerde işlem dışı bırakıldığı, bireyin totaliteye ya da düzene veya toplumsal yapıya teslim olduğu, özne nesnenin birbirine indirgendiği, öznellik alanının değersizleşmesi ile duygu ve düşüncelerin değersizleştiği, öznelliğin kollektif bilince yenik düştüğü, aydınların nesnel olduğu yani eleştiriden uzaktan yapıya büründüğü, çağdaş ekonominin bireyin kişiliğini ipotek ettiği, Hegel(burjuva devletinde) ve Marksın(kominist düzende) diyalektiklerinin işlenmiş olduğu gibi sisteme yöneltilen bu eleştirel çözümlemeler, Habermasın postmoderniteyi savunurken modernitenin yarım kalmış bir proje olduğunu ve toplumsal sisteme getirilen eleştiriler aracılığıyla, sistemin kendini revize etmesini gerektiğini savunmaktadır
Adorno ve Horkheimerin ölümü ve öğrenci hareketlerinin bitmesinden sonradan Marksist açıdan Frankfurt Okulunun varlığı biter ve siyasal yönden bir bağı bulunmayan okul için Marksizm ile ilişkide sonlanır Bu sonlanmanın arkasından Habermas okulun varlığını eleştirel teori, toplum bilimleri felsefesi ve ideoloji eleştirisiyle devam ettirir Habermas, ilk öncelikle bilimsel duruşun eksikliğini ve pozitizivmi eleştirir Habermasa kadar bilim, pratiği yargılayacak bir zemin değil, onun tarihsel ve kültürel biçimidir
Habermasın amacı: eleştirel kuramı ayrıntılarıyla yeni temellerde toplumsal metamorfoz alanına geri getirmek olarak anlaşılması gerekir
Habermasın yıllara tarafından zihin serüvenine bakacak olursak:
19571958 Anti nükleer harekete katılır,
1959 Sosyal demokrat öğrenci hareketine katılır,
1960 Pozitivist Akımın eleştirisini yapar,
1970 Almanya devletinin otoriter uygulamalarını eleştirir, Luhmann ile sistem kuramı üzerine tartışmaya girer,
1980 Nazi dönemini uygulamaları normalleştirmeye çalışan tarihçileri eleştirir, Lyotard, Foucault ve Rortyle ile modernizmpost modernizim üzerine tartışmalar yapar,
1990 Almanyanın birleştiği dönemde fakat milliyetçi söylemleri eleştirir,
1995 Rawls ile siyaset kuramı üzerine tartışmalar yapar,
2000 Irakın işgalini eleştirir,
2005 Kardinal Joseph Radzinge ile din ekseninde ağız dalaşı yapar,
Habermasın hafıza serüvenine göz attıktan daha sonra, bu süreçte hangi eserleri ürün olarak verdiğine bakmamızda menfaat var:
1962 “Kamusallığın Yapısal Dönüşümü
1968 “Veri ve Alaka ve “İdeolojik Olarak Teknik ve Bilim
1970 “Sosyal Bilimlerin Mantığı
1976 “Tarihsel Materyalizmin Baştan İnşası
1981 “İletişimsel Eylem Kuramı
1983 “Etik Bilinci ve İletişimsel Eylem, Tartışma Etiğine İlişki Notlar
1984 “İletişimsel Eylem Kuramını Tamamlayıcı incelemeler
1985 “Çağdaş Felsefi Söylem
1992 “Olgusallık ve Geçerlilik: Tartışmacı Demokrasi ve Demokratik Hukuk Devleti Kuramına bir katkı maddesi
sonuç olarak Frankfurt Okulu, Habermas döneminde: liberalizm sonrasını, sosyalleşmeyi ve öznenin gelişimini, kitle kültürünü, sanat teorisini, pozitivizmi, bilim eleştirisini görebilmekteyiz Frankfurt Okulunun ilgi alanının, ekseninin, yönelim alanının, belirlenmesi İkinci kuşak dönemde büyük oranda Habermas belirlemektedir