1.KAN ŞEKERİ SEVİYESİNİ DÜŞÜRÜR VE DİYABETLE SAVAŞIR.
Sirke içeriğinde bulunan asetik asit, nişasta emilimini yüzde 40 bloke ederek vücut sisteminden lif gibi geçip atılmasını sağlar. Karbonhidrat kaynaklarıyla birlikte tüketildiğinde kan şekerinin ani yükseliş ve düşüşünü azaltarak açlık krizlerini önler. Özellikle Tip 2 diyabet hastalarında kan şekerini düşürücü etkisi olduğu düşünülmektedir.
2.ZARARLI BAKTERİLERİ ÖLDÜRÜR.
Sirke, bakteriler dahil olmak üzere patojenleri öldürmeye yardımcı olabilir.
Geleneksel olarak tırnak mantarını, bitleri, siğilleri ve kulak enfeksiyonlarını temizlemek ve dezenfekte etmek için kullanılır.
Modern tıbbın temsilcilerinden olan Hipokrat, iki bin yıl önce yara temizliği için sirke kullanırdı.
Sirke aynı zamanda gıda koruyucu olarak da kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalar sirkenin bakterilerin (E.coli gibi) gıda maddelerinde büyümesini ve bozulmasını engellediğini göstermektedir.
3.KİLO VERMEYE VE KARIN YAĞLARINI AZALTMAYA YARDIMCIDIR.
Yapılan çalışmalarda insanların yüksek karbonhidratlı bir yemekle birlikte sirke aldıklarında, doygunluk hissinin arttığı ve günün geri kalanında 200-275 daha az kalori tükettikleri görülmüştür. Düzenli kullanımda bel çevresinin incelmesine neden olduğu görülmüştür.
4.KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜR VE KALP SAĞLIĞINI GELİŞTİRİR.
Kalp hastalığı şu anda dünyanın en yaygın erken ölüm nedenlerinden biridir.
Yapılan çalışmalara göre kalp hastalıklarının sirke tüketimi ile geliştirilebilir olduğu yönündedir, ancak çalışmaların çoğu hayvanlar üzerinde yapılmıştır.
Hayvanlar üzerinden yapılan çalışmalarda, elma sirkesinin diğer bazı kalp hastalığı risk faktörleri ile birlikte kolesterol ve trigliserit seviyelerini düşürdüğünü göstermektedir.
Harvard’ta insanlar üzerinde yapılan bir araştırmada, salata her gün sirke ekleyen kadınların kalp hastalığı riskinin azaldığı görülmüştür.
5.KANSERE KARŞI KORUYUCU ETKİSİ OLABİLİR.
Kesinliği tam olarak kanıtlanmamış ve genelde hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar ve gözlemler sonucu elma sirkesinin kanser hücrelerini öldürdüğünü ve tümörleri küçülttüğünü göstermiştir.