Eyüp Kabristanı sınırındaki tarihi eser tescilli binayı yıkıp, özel mezarlık diye sattılar

Lakin Anıtlar Heyeti tescili kaldırmayınca gömülen 2 mevta, definden yıllar sonra öbür mezarlara taşındı.

Sözcü'de yer alan habere nazaran, İstanbul Kültür Varlıklarını Korumu Şurası tarafından 15 Ocak 1992 tarihinde tarihi eser bina yeri olarak tescillenen Eyüpsultan'da Kaşgari Dergahı'nın yanında bulunan alan Türk Barter firması tarafından mezarlık yapıldı. Mermer olarak yaptırılan bu mezar yerlerinin birçoğu vatandaşlara satıldı.

Şahıslara yüksek fiyatla satılan lakin Anıtlar Heyeti tarafından tarihi alan olarak belirlenen bölgeye 7 Temmuz 2016 tarihinde Ramazan Akgün defnedildi.



Defin sürecinden sonra mezarlığı satan firma, Anıtlar Şurasına giderek tarihi eser statüsünü kaldırmak için müracaat yaptı. Anıtlar heyetinden ise 2017 Mayıs ayında tarihi alan üzerine yapılan boş kabir yerlerinin yıkılması kararı çıktı. Bunun üzerine mezar yerlerini satan firma ise o alana vefat eden Neriman Aydın'ın defnedilmesine müsaade verdi. Yıkım kararını bilmelerine karşın para kazanmak uğruna yapılanlar pes dedirtti.

İKİ KİŞİNİN MEZARI YER DEĞİŞTİRİLMESİ İÇİN AÇILDI

İstanbul Kültür Varlıklarını Müdafaa Şurası ise kaçak mezar yerlerinin yıkım kararının sürece geçeceğini duyurmasının akabinde, bölgeye defin edilen Ramazan Akgün ve Neriman Aydın'ın kabirlerinin nakli için, mezarlar açıldı. Cenaze sahipleri aileler, kabirler açılırken sevdiklerinin vefat acısını tekrar yaşadıklarını lisana getirdiler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü ise acılı aileler için eski mezar yerlerine en yakın, uygun mezar yerlerinin verilmesini sağladı. Keder içerisinde olan aileler ise tek tesellilerinin eski mezar yerlerine yakın bir bölgede mevtaların defnedilmesi olduğunu belirttiler. Cenaze taşıma süreçleri yapılırken tabip ve imam da kabirlerin yanında bulundu.

'DEFNEDİLTEN 3 YIL SONRA MEZAR YERİ DEĞİŞİYOR'



Tarihi eser tescilli binanın olduğu alanın, özel mezarlık diye kendilerine satıldığını tabir eden Aydın Arslancan, “2012 yılında Türk Barter firmasından kabir yeri aldık. Anıtlar Konseyi tarafından aldığımız kabir yerleri 15 ocak 1992 yılında tarihi eser olarak tescillenmiş bina yerine yapılmış. Biz bu mezar yerini alırken, bölgenin tarihi eser alanı olduğunu bilmiyorduk. 7 Temmuz 2016 tarihinde kayınpederim Ramazan Akgün vefat etti. Türk Barter firmasından almış olduğumuz mezar yerine defnettik. Bize özel mezar alanı olan 35/4 yere defnettirdiler. Bizim cenazemizin defninden sonra Türk Barter firması İstanbul Kültür Varlıkları Müdafaa Kurulu'na giderek tarihi eser alanı statüsünü kaldırmak için müracaatta bulunuyor. Müracaattan 2,5 ay sonra konseyden ret kararı çıkıyor. Bu yıkım kararı 2017 Mayıs ayında çıkıyor. Neriman teyze de 2018 yılında vefat etmişti. O cenazeyi de o yıkılma kararının olduğu yere defnettiriyorlar. 2 mevtanın defni ile tarihi eser konut alanı olan yeri, mezarlık olarak satmaya devam etmek için defin yaptırdılar. Mevtalar kullanılarak o alan tarihi eser statüsünden çıkartılmaya çalışılıyor. Anıtlar şurası, boş mezarların yıkımı kararını uygulamak için mevtalarımız çıkartılıyor. Kayınpederim defnedildikten 3 yıl 1 ay sonra mezar yeri değiştiriliyor” tabirlerini kullandı.

'TEK TESELLİMİZ ESKİ KABİR YERLERİNE YAKIN BİR YERE DEFNETMEMİZ'

Kayınpederini mezarlıktan çıkartmanın kendisi için çok sıkıntı bir durumda olduğunu tabir eden Arslancan, “Kayınpederimin mezardan nasıl çıkacağını merak ediyorum. Tabutu, kefeni çürümüş mü? Hanımlarımız gelmek istediler. Biz de bu travmayı bırakın yalnızca biz yaşayalım diyerek gelmelerine müsaade vermedik. Çok sıkıntı bir durum Allah kimseye yaşatmasın. Resmi makamlardan nakil edin buyruğunu duyduktan sonra mezarlıklar müdürlüğüne gittik. Mezarlıklar müdürlüğüne çok teşekkür ediyorum bizi mağdur etmediler ve bize defin için çabucak uygun bir yer gösterdiler. Tek tesellimiz eski kabir yerlerine yakın bir yere defnetmemiz. Bu yerden alıp daha uzak bir yere götürmüş olsaydık manevi yıkım daha fazla olurdu” dedi.



'BÜTÜN AİLE TIPKI ACIYI TEKRAR YAŞAMIŞ OLDU'

Kabir yeri değiştirmenin birebir acıları tekrar yaşamak olduğunu vurgulayan Musa Saraç, “3 yıl evvel kayınpederim vefat etmişti. Buradan kabir yeri alınmıştı. Lakin orasının özel vakfın yeri olduğunu söz ettiler. Lakin tarihi eser tescilinden haberimiz yoktu. Biz de artık nakil süreçlerini gerçekleştirdik. Vefat edeli 3 yıl olmuş, çok acı bir durum. Bu süreç hem ölen şahsa eziyet oluyor hem de yakınlarına büyük ıstırap oluyor. Eşim bu durumdan ötürü hasta oldu. Bütün aile tıpkı acıyı tekrar yaşamış oldu” diye konuştu.