Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Freud Kuramları

Freud Kuramları
0
132

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,677
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
37
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
61
Freud Kuramları Nelerdir,



Kendi deneyimledikleri ve hastalarının klinik incelemelerine dayanarak kişilik kuramı ve fikir hastalıkları üstüne yoğun çalışmalarda bulunan Freud, 4 belli başlı unsurun altını çiziyordu:

Bilinç seviyeleri,
Kişilik yapısı,
Vesvese ve psikolojik savunma mekanizmaları
Gelişimde psikosüel evreler


Freud'un bilincin farklı alanlara yönlendirilmiş katmanlarından bahsettiği kuramı topografik us modeli

1) Bilinç Aşaması (Buzdağının su yüzeyinden görünen kısmı): Bilincinde olduğumuz her türlü fikir ve algılar bilinç aşamasını oluşturuyor Bu akıl ve algılar farkındalık eşiğinin üstünde kaldıklarından kendilerini açık açık belli ediyorlar

2) Ön Bilinç Aşaması (Buzdağında su seviyesinin anında altı): O anda bilincinde olmasak da hemencecik bilince aşıyabileceğimiz anılar ve dünya bilgilerini kapsıyor Bu safha, bilinçle bilinçaltı arasında bir tür geçiş aşaması görevi üstleniyor

3) Bilinçaltı (Buzdağının suyun altındaki geri kalan kısmı): Bilinçaltında farkında olan olmadığımız korkular, kabul göremez cinsel arzular, mantık dışı istekler, vahşet yönelimleri, utanç verici deneyimler, bencilce istekler ve etik dışı dürtüler bulunuyor Buzdağı benzetmesinde, buzdağının en büyük alanını oluşturuyor Freud, insanın doğası gereği güç ve cinselliğe karşın utanç verici dürtüler barındırdığını bahis ederek, bilinçaltımızda bu akıl ve dürtülerin koğuşlandığını belirtiyor


Topografinin kelime olarak yer betimi anlamına geldiğini göz önünde bulunduracak olursak buzdağı ve bilinç arasındaki benzeşimi kurmak fazla da kuvvet olmuyor Çünkü Freud, bilinci bir buzdağına benzeterek bambaşka bilinç aşamalarını bu buzdağının suyun altında ve üstünde kalan kısımlarıyla, yerlerini su seviyesine kadar betimleyerek bağdaştırıyor Dolayısıyla su seviyesini bilinç eşiği olarak düşünürsek, bu eşiğin aşağı bilincin en büyük alanını oluşturan bilinçaltının yattığına inanıyor Bilinç ve bilinçaltı aralarında yer alan ön bilinç aşamasında ise o anda haberdar olmadığımız oysa her an bilince taşıyabileceğimiz anılarımız ve dünya bilgileri yer alıyor


Freud'a göre bilinçaltındaki çoğu düşünce sahiden bir zamanlar bilinç eşiğinin üstündeydi Fakat kaygı seviyemizi arttırıp bizleri rahatsız ettiklerinden, bilinçaltının dehlizlerine bastırıldı ve davranışlarımızı biz farkında olan olmadan yönlendirmeye başladı böylece oysa birçok us hastalıklarının temelinde bilinçaltına atılmış bu nefret edilen şey ve arzular yatıyor Bu noktaysa bizleri psikalanalist terapinin amacına götürüyor Freud'a tarafından psikolojik rahatsızlıkları çare etmenin en iyi yolu bilinçaltına bastırılmış ne varsa bilinç yüzeyine çıkarmaktı Bu şekilde hasta çocukluğundaki travmatik deneyimleri hakkında bir iç görü kazanıp onları çökme nedenlerini bulacak, bu keşifse hâlihazırda yaşadığı psikolojik sorunlarını ortadan kaldıracaktı Daha açık bir deyişle, birincil 6 yaşta yaşanılan fena deneyimler, bireyin geri kalan hayatına da olumsuz yansıyarak düşünce hastalıklarına neden oluyordu Tedavi olma süreciyse bu bastırılmışlıkların farkına varmaktan geçiyordu

Şahsiyet Yapısı: İd, Benlik ve Süper Ego


Freud, kişiliği yaratıcı üç esas yapıdan söz ediyordu: İd, benlik ve süper benlik Bu üç yapıyı özlem, mantık ve vicdan olarak da düşünebiliriz Eğer oysa kimi zamanlarda ayrı bir kişiymişçesine hareket ettiğinizi düşünüyorsanız bu dalgalanmalar Freud'a tarafından farklı karakter yapılarınızın savaşımından kaynaklanıyor olmalı


İd, ilkel ve doğuştan getirdiğimiz dürtülerimizi kapsıyorBedensel ihtiyaçlarımızın, cinsel arzularımızın ve agresif tepkilerimizin idden kaynaklandığını söyleyebiliriz
Vesvese ve Savunma Mekanizmaları Freud, cinsellik ve baskı olmak üzere iki esas güdüye sahip olduğumuzu düşünüyor Bu iki temel güdü, kişiliğimizin idyapısını oluşturuyor
Bastırma: Yalanlama: Yöneltme: Olayları entelektüelleştirme: Yansıtma: Mantık çıkarımları: Tepki oluşturma: Geri çekilme: Süblimasyon: Ego olarak değerlendirilen duygu lardır

Gelişimde Psikoüel Evreler

Kişiliğin nasıl geliştiğine yönelik olarak öne sürdüğü bu düşünceler cinsel gelişimimiz sırasında içinden geçtiğimiz evrelerin ileriki yaşlarda kişiliğimizi ne yönde etkilediğine şive yapıyor Bu evrelerin her birini teker teker incelemeden önce, cinsel gelişimde kritik rol oynayan iki kayda değer idrak göz atmakta fayda var:

Libido: İdi tetikleyen içgüdüsel güç olarak tanımlanıyor Odak noktası tekrar tekrar müsamaha olsa da içinden geçtiğimiz her bir psikoüel gelişim evresinde öbür şeylerden hoşgörü duyuyor ve libidomuzun bir kısmını o evrede o davranışla beraber geride bırakmış oluyoruz

Asılı kalma: Libido enerjisinin koskocoman bir kısmı herhangi bir evrede asılı kalabiliyor Bu şart bireyin gelişimi açısından epeyce zararlı Çünkü enerjisinin büyük bir kısmını belirli bir evrede harcayan kişi, gelişimine devam edecek tatmin edici psişik enerjiyi bulamayabiliyor Dolayısıyla, o evreye has bir takım alışkanlıklar geliştirebiliyor Bunun yanı sıra, yeteri değin olgunlaşamayan birey psikolojik rahatsızlıklar geliştirebiliyor

KİMİM BEN?

Kişilik
Aynada gördüğümüz görüntülerin derinliklerinden bahsediyoruz, üzerimize giydiğimiz sıfatların ötesinden Hani şu arada bir zihnimizi kurcalayıp da yanıtını bulmakta zorlandığımız soru: Ben kimim? Çünkü ergenlikte içine girdiğimiz o zorlu kimlik arayışı dönemi sonrası hayatımızın geri kalanı da bulduğumuz kimliklerin ne olduğunu anlamaya çalışmakla geçiyor Kendimizi kavramak ve tanımakla Peki, nedir bu karakterdedikleri? Doğuştan mıdır, değişir mi? ya da belirli kalıplar çerçevesinde sınıflandırılabilir mi?

Kişilik ve Kültürün Şahsiyet Değerlendirmelerine Etkisi:
Öbür durumlar aleyhinde başkalaşım göstermeksizin yansıttığımız akıl, his, motivasyon ve davranışların bütünü kişilik'imizi oluşturuyor Şahsiyet değerlendirmeleri ise kültürden kültüre başkalaşım gösterebiliyor Mesela, Japonya'da epeyce dışa dönükolarak değerlendirilen bir çocuk okumak üzere İngiltere'ye gittiğinde orada oldukça çekimserolarak tanımlanabilir Öyleyse kullanılan tanımlar kültürlerin değerinde yargılarıyla birebir ilişkili diyebiliriz Haliyle kişilik testleri de lüzum sorular, gerekse puanlandırma cetveli bakımından o dile ve kültüre armoni uymagerektiriyor *
 
858,505Konular
982,980Mesajlar
33,104Kullanıcılar
droleSon üye
Üst Alt