Galata Yangın Gözetleme Kulesi

Galata Yangın Gözcülük Yapma Kulesi galata kulesine nasıl çıkılır galata köprüsü yapılış tarihi 1549310451 1549310451 galatayangingozetlemekulesi5c5899f885e10galatayangingozetlemekulesi5c5899f885e10 http:3bpblogspotcom0gvfx3A9KkSWeR796TIIAAAAAAAAAGgmE5a4YDFFbIs400galatakulesi1xfUid21549310451 1549310451 galatayangingozetlemekulesi5c5899f8ecb5cgalatayangingozetlemekulesi5c5899f8ecb5c http:1bpblogspotcom0gvfx3A9KkSWeRhC5avIAAAAAAAAAGYh53MKuBld2Ys400galatakulesi Galata Kulesinin uzun dönem yangın gözcülük yapma kulesi olarak kullanıldığını ve Galata Yangın Kulesiolarak isimlendirildiğini çoğu kişi bilmez Yapılışından sonra Cenevizliler ve Bizanslılar zamanında nice olaylara şahit olan, fetih askerlerini izleyen Kulenin taşlarında tarihin gözlerini görebilir, merenlerinde yangınnn varrrrseslerini duyabilirsiniz Galata Kulesinin yapılışı hakkında çeşitli rivayetler var Kuleyi Doğu Roma İmparatorlarından Anastasius Oilozusun 507 yılında bir fener kulesi olarak yaptırdığı ve Cenevizlilerin bu eski kuleyi genişletip büyüttükleri rivayetlerden birisidir Daha fazla üstünde durulan ise Cenevizliler'in gelmelerinden daha sonra, 1348 yılında bölgelerini yabancılara karşı korumak amacıyla, Galata surlarını yaptırdıkları ve Galata Kulesi'nin bu surların baş kulesi olduğudur Galata adının nasıl verildiği de bütün bilinmemektedir Kelt Kavmi buradan geçerken, önderleri Brennos yönetiminde bu bölgede kaldıkları ve 'Galata' adının da böylece yöreye verildiği söylenmektedir Bir başka görüşe kadar ise bu isim, Grekçe'de 'süt' anlamına gelen 'gala' sözcüğünden türemiştir Galata sözcük olarak 'sütler', galatas 'sütçü' anlamına gelmektedir Bir üçüncü görüşe göre, Galata adı İtalyanca'nın Cenova Lehçesi'nde 'yokuş' anlamına gelen 'caladdo' sözcüğünden türemiştir Yüksekliği 56 metre olan kuleye güney cephesinden gizli bir kapı ile girilir Bu kapıya, 10 basamaklı bir meren ile çıkılır İçeride beş sahanlıklı ve 146 basamaklı bir meren vardır Galata Kulesi'nin iç çapı, zemin katında 895 mdir Duvar kalınlığı 375 m olan kulenin zemin katında dış çapı ise 1645 metredir Dördüncü kattan sonra, Türk çağı yapımı olduğunu gösteren biçimde mazgallar ve beşinci katta top namlularının yerleştirildiği yuvalar vardır Yerden külah ucuna kadar kulenin tüm yüksekliği 6690 mdir Uzun bir tarihi geçmişe sahip olan kulenin başlangıçta tepesinden haçlı sivri bir külahın bulunduğu ve Fatih Sultan Mehmet'in bu külahı yıktırarak her tarafta yaptırdığı, namına da Isa Kulesi denildiği belirtilmektedir Fatih yazdığı bir manzume ile kuleyi tasvir ederken Bağlamaz firdevse gönlini kalatayı görebilen Servi anmaz anda ol Servi dilarayı görebilen Bir firengi sivelü Isayi gördüm anda kim Lebleri dirisüdür dir idi Isayi gören Kule, fetihten sonradan çeşitli devirlerde tamirler görmüş, yangınlar geçirmiştir Kanuni devrinde Kasımpaşa tersanesinde çalıştırılan esirler için zindan olarak kullanılmış, daha sonraları tersanenin ambarı haline getirilmiştir IIIMurat zamanında kulenin rasathane olarak da kullanıldığı belirtilmektedir Galata Kulesi'nin üzerinde duracağımız kısmı yangın kulesi olarak kullanılmıştır Günün yirmi dört saati kule içinde dönerek yangın gözetleyen bıçkın köşklülerin birbirinden acayip hikayeleri bulunmaktadır Fransa'dan göç ederek gelen Hakiki Davut'un ilk tulumbayı yapmış ve bu tulumbanın Tophane yangınında kullanılıp başarısı görüldükten sonradan, bir kısım yeniçeriler Gerçek Davut'un emrine verilmiş ve 1714 yılında birincil İtfaiye Teşkilatının kurulmasından sonra yangınların haber alınması ve duyurulması için çalışmalara başlanmış ve Galata Kulesi 1717'den itibaren yangın gözcülük yapma kulesi olarak kullanılmıştır Galata kulesi III Selim döneminde 1794 yılına kadar taş duvar üstüne konulmuş üstü kurşunla ahşap bir külah ile iki odadan ibaretti 25 Temmuz 1794'te Galata'da çıkan bir yangın sonucu bu çatı, odalar ve merenler tamamıyla yanmış ve her yerde onarılmıştır Kuleye sivri bir külah konulmuş ve bugünkü kulenin en üst kısmına eşit gelen yerde dört tarafa çıkıntılar verilmek üzere dört camlı köşk yapılmıştı Kulede keza üç oda ve etrafına birer sofa ve anhane eklenmişti Galata'da 1831 günü çıkan yangında Galata' nın bir bölümü ve Galata Kulesinin ahşap kısımları yanmıştır Bu yangına dek kulenin en üst katında bir kahvehane bulunuyordu Kulenin bugünkü şekli II Mahmut döneminde yapılan onarımda verilmiştir En üst katın biçimi değiştirilerek, buraya kemerli on dört büyük pencereli bir kat yapılmıştır Bunun üstüne kurşun buruşuk sivri bir külah yerleştirilip, pencerelerin önüne çepeçevre demir bir parmaklık takılarak, İstanbul'u her yönden panoramik görme imkanı sağlayan bir gezinti yeri yaratılmıştır Keza, Padişah bu kuleye bir saat koyulmasını emretmiştir Kule, 1864'te başlayan 'imar' çalışmalarında avlusunu, kapılarını, kıyıya inen sur duvarlarını kaybetti, hendekler dolduruldu 1874'den itibaren yalnızca yangın gözcülük yapma ve haber verme üssü haline getirildi 18 Yüzyılda Galata Kulesi'ne, gece yarısını haber vermekle görevli bir Mehterhane Ocağı yerleştirildi 1875'te Galata Kulesi'nin üst kısmı bütün olarak değiştirilip külah kaldırıldı Beyoğlunun büyük kesimi ile Haliç'in Eminönü'nden Eyüp'e değin olan kesimi gözetleniyordu Birincil yangın gözcülük yapma nedeniyle kullanılmaya başlandığında, görülen yangın, sadece kule içine asılı kös vurarak halka duyuruyordu Bu gelenek kesintisiz devam etmiş ama uzaklardan yangının haber alınabilmesi için kös çalmanın yanında sancak ve fener asılmaya da başlanmıştır Yangın görüldüğü vakit İcadiye tepesine haber vermek için gündüz kırmızı bir bayrak ve geceleri kırmızı bir fener asılırdı İcadiye tepesi yangının olduğunu görünce top atışı yapardı Top sesini duyan bütün İstanbul halkı yangın semtini öğrenmek için köşklüleri beklerdi İcadiye tepesinden yapılan top atışlarının, sonradan IIAbdülhamit tarafından düşmanların geldiği şeklinde evhamlanması nedeniyle yasakladığı belirtilmektedir İstanbul içi, surların dışından, Haliç kıyısından, Eyüp ve Marmara kıyısından Yeşilköye kadar olan kısımda yangın olduğu süre Galata kulesine, gündüzleri biri sarı biri kırmızı iki bayrak ve geceleri iki kırmızı fener asılırdı Yangın, Kadıköy, Üsküdar ve Boğaziçi'nin Anadolu yakasında ise gündüzleri tek yeşil bayrak ve geceleri tek yeşil fener asılırdı Beyoğlu tarafı ve Boğaziçi'nin Rumeli tarafı için ise gündüzleri bir beyaz sancak ve geceleri bir beyaz fener asılırdı 19 yüzyılın son yıllarında da Galata yangın kulesi ağalığı unvanıyla bir kadro verilmiştir Kulede 18 köşklü bulunuyordu Bunlar, başağa, ikinci ağa, çavuşlar ve neferler den ibaretti çok eskiden ilk uçan Türk olan Hezarfen Ahmed Çelebi, meşhur uçuşunu Galata Kulesi'nden yapmış, halkın baş döndürücü bakışları önünde boğazı aşıp Üsküdar semtine dek uçmayı başarmıştır İstanbul Belediyesi kuleyi 1967'de II Mahmud dönemindeki sekline tarafından onardı Ve külah yerine konuldu, kulenin içine bir asansör konuldu ve pencereli üst kat, restoran ve lokal olarak kiraya verildi Dünyanın, içinde yemek yemek servisi bahşedilen en eski kulesi olduğu söylenen Galata Kulesi, turistler tarafından bilhassa ilkbahar ve sonbaharda yoğun bir biçimde ziyaret ediliyor