Profösör
Super Mod
- Katılım
- Ocak 11, 2022
- Mesajlar
- 3,752
- Etkileşim
- 29
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Konum
- Rusya
- Web sitesi
- bilgilihocam.com
- F-D Coin
- 125
Gebelikte bel ağrılarının gebelik süresince karşılaşılan sağlık problemleri arasında en başlarda yer aldığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Neptün Erdener, hamilelikte bel ağrılarını önlemek için egzersiz önerisinde bulundu.
Avusturya Sen Jorj Hastanesi Op.Dr.Neptün Erdener, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Gebelikte en sık rastlanan şikayetlerden biridir. Yaklaşık her dört hamile kadından üçü, ilk 3 aydan sonra doğuma kadar bel ve sırt ağrılarından yakınır. Genelde lomber (belin alt kısmı) ve pelvis ağrıları şeklindedir. Kasıktan kuyruk sokumuna doğru kalçalar ve bacaklara kadar yayılabilir" dedi.
Op.Dr.Neptün Erdener, gebelikte 3 grup kasın çok önem taşıdığını ifade ederek,
"Bel ve sırt kasları: Omurgayı oluşturan omurları ve onların arasındaki diskleri birbirine bağlayan küçük kas gruplarıdır ve bu kas grupları arasında oluşan fonksiyon bozuklukları şiddetli bel ve sırt ağrılarına neden olabilir.
Karın kasları: Doğumu kolaylaştıran ve omurgaya destek veren kas grubudur. Karın kaslarının güçlendirilmesi doğum sürecine yardımcı olur. Daha önce doğum yapan kadınlarda gevşeyen karın kasları bel ağrılarının önemli bir nedenidir. Kilo artışı, gebelikle büyüyen uterus, gebelik hormonlarının etkisiyle gevşeyen omurlar vücudun ağırlık merkezini değiştirir, beldeki normal 'lomber lordoz' dediğimiz eğrilik artar ve şiddetli bel ağrılarına sebep olabilir.
Pelvis kasları: Doğum yolundaki kaslardır. Bu kasların güçlendirilmesi doğum yoluna giren bebeğin itilmesinde yardımcı olur. Ayrıca pelvis tabanı dediğimiz bu kas grubunun egzersiz ile güçlendirilmesi (KEGEL egzersizi), rahim ve mesane sarkmalarını, idrar tutamama gibi bazı semptomların da oluşmamasında ve tedavi edilmesinde önem taşır" diye konuştu.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Neptün Erdener, hamileliğin oluşması ile artmaya başlayan hormonlar (progesteron, relaksin) özellikle eklemlerde hafif enflamasyon ile hassasiyete yol açtığını vurgulayarak,
"İkinci trimestr diye adlandırdığımız 3-6 ayda bebeğin büyümesi ile birlikte kaburgalar ve pelvis genişler, omurlar ve eklemler arası ligamanlar gevşer, bu da ağrının artmasına yol açabilir.
Yine bu dönemde adalelerde ortaya çıkan kasılmalar ve sinirlerdeki gerilmeler ağrının bir başka nedenidir. Hızla büyüyen rahim bel ve pelvik bölgede gerilmeye yol açar ve normal bel omurga eğriliği (lomber lordoz) artar. Bu durum sinirlerde sıkışmaya yol açabilmektedir.
Relaxin adı verilen hormon özellikle hamileliğin yedinci ayı itibari ile artmakta ve doğum olayının daha rahat gerçekleşmesine olanak tanımaktadır. Bunu yaparken adale ve ligamanları gevşetmekte buda ağrının artmasına yol açabilmektedir. Tüm bu hadiseler hamileliğin normal süreci iken ve sağlıklı bebek gelişimi ve doğum için gerekli olmakla birlikte, bel ağrısı, kalça ağrısı, uyluk bölgesinde ağrı, bacak ağrısı, kalçada ve bacakta uyuşma, bacaklarda kuvvet kaybına yol açabilir" dedi.
Erdener, ''Semptomların yüzde 60-75 gibi çok yüksek oranlarda görülse de anne adayı bununla yaşamak, bu ağrılara katlanmak zorunda değildir. Hatta gebelikte ortaya çıkan tüm semptomlar gibi, doktorunuzun şikayetleriniz konusunda bilgi sahibi olması ve altta yatabilecek olası nedenler hakkında gerekli araştırmaları yapması gerekecektir. Neden olabilecek tüm sorunlar elimine edildikten sonra ağrıları azaltmanın çeşitli yollarını size önerecektir" şeklinde konuştu.
Gebelik süresince görülebilen bel ve sırt ağrılarını bel fıtığından ayırmak gerektiğinin altını çizen Op.Dr.Neptün Erdener, daha sonra şunları kaydetti:
"Omurga, boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanır ve omur denen içi boş kemikler ve bunları birbirine bağlayan kıkırdak yapısındaki disklerden oluşur. Ortadaki boş kanaldan omurilik geçer. Bu kemik kanal omuriliği dış etkenlerden korumaya yarar.
Ani hareketler, zorlanmalar, trafik kazaları, bazen de basit görülen yanlış vücut hareketleri, diskin kapsülünün yırtılmasına ve omurganın yapısının bozulmasına sebep olabilir. Böyle bir travma geçiren kadın, bunu önceleri pek fark etmezken, gebelik ilerledikçe artan kilo, gebelik hormonlarının etkisiyle gevşeyen omurlar ve büyüyen uterusun yaptığı mekanik baskı, özellikle bel omurları arasında görülen disk hernilerini artırır.
Bu omurlar arasından vücudun alt bölgelerine dağılan sinirlere baskı yaparak bel ağrısı, bacağa vuran ağrılar, uyuşma, güçsüzlük hissini ortaya çıkarır. Zamanında önlem alınmaması bası altındaki sinirlerde kalıcı harabiyetler geliştirebilir. Bu nedenle el fıtığı tanısı konan gebelerde doğum sezaryenle gerçekleştirilir.
Gebelikte görülen her bel ve sırt ağrısı bel fıtığı değildir. Fakat ağrılarınızı mutlaka doktorunuzla paylaşın. Zamanında alınacak önlem ve uyarılarla hem olası risklerden korunmuş hem de konforlu bir gebelik dönemi geçirmiş olursunuz.Bel ağrılarının önlenmesi için dikkat edilecek hususlar:
hamilelikte bel ağrısına iyi gelen şeyler
Pelvis kaslarınızı çalıştırın (KEGEL ekzersizi), çok basittir, idrarınızı ve büyük tuvaletinizi tutar gibi makat, vajina, idrar yolu kaslarınızı sıkın 5-10 sn tutup gevşeyin, bunu günde 3 kez onar kez tekrarlayın, her zaman ve her yerde yapabilirsiniz.
Pilates gebelikte tercih edilen bir spordur. Doktorunuzun önerisiyle size en uygun eksersiz programını uygulamanız en doğru davranıştır.Bütün bunlara ilave olarak dengeli, bol protein içeren bir beslenme diyeti gerekirse vitamin ve mineral desteği sağlıklı bir hamileliğin olmazsa olmaz şartıdır."
Avusturya Sen Jorj Hastanesi Op.Dr.Neptün Erdener, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Gebelikte en sık rastlanan şikayetlerden biridir. Yaklaşık her dört hamile kadından üçü, ilk 3 aydan sonra doğuma kadar bel ve sırt ağrılarından yakınır. Genelde lomber (belin alt kısmı) ve pelvis ağrıları şeklindedir. Kasıktan kuyruk sokumuna doğru kalçalar ve bacaklara kadar yayılabilir" dedi.
Op.Dr.Neptün Erdener, gebelikte 3 grup kasın çok önem taşıdığını ifade ederek,
"Bel ve sırt kasları: Omurgayı oluşturan omurları ve onların arasındaki diskleri birbirine bağlayan küçük kas gruplarıdır ve bu kas grupları arasında oluşan fonksiyon bozuklukları şiddetli bel ve sırt ağrılarına neden olabilir.
Karın kasları: Doğumu kolaylaştıran ve omurgaya destek veren kas grubudur. Karın kaslarının güçlendirilmesi doğum sürecine yardımcı olur. Daha önce doğum yapan kadınlarda gevşeyen karın kasları bel ağrılarının önemli bir nedenidir. Kilo artışı, gebelikle büyüyen uterus, gebelik hormonlarının etkisiyle gevşeyen omurlar vücudun ağırlık merkezini değiştirir, beldeki normal 'lomber lordoz' dediğimiz eğrilik artar ve şiddetli bel ağrılarına sebep olabilir.
Pelvis kasları: Doğum yolundaki kaslardır. Bu kasların güçlendirilmesi doğum yoluna giren bebeğin itilmesinde yardımcı olur. Ayrıca pelvis tabanı dediğimiz bu kas grubunun egzersiz ile güçlendirilmesi (KEGEL egzersizi), rahim ve mesane sarkmalarını, idrar tutamama gibi bazı semptomların da oluşmamasında ve tedavi edilmesinde önem taşır" diye konuştu.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Neptün Erdener, hamileliğin oluşması ile artmaya başlayan hormonlar (progesteron, relaksin) özellikle eklemlerde hafif enflamasyon ile hassasiyete yol açtığını vurgulayarak,
"İkinci trimestr diye adlandırdığımız 3-6 ayda bebeğin büyümesi ile birlikte kaburgalar ve pelvis genişler, omurlar ve eklemler arası ligamanlar gevşer, bu da ağrının artmasına yol açabilir.
Yine bu dönemde adalelerde ortaya çıkan kasılmalar ve sinirlerdeki gerilmeler ağrının bir başka nedenidir. Hızla büyüyen rahim bel ve pelvik bölgede gerilmeye yol açar ve normal bel omurga eğriliği (lomber lordoz) artar. Bu durum sinirlerde sıkışmaya yol açabilmektedir.
Relaxin adı verilen hormon özellikle hamileliğin yedinci ayı itibari ile artmakta ve doğum olayının daha rahat gerçekleşmesine olanak tanımaktadır. Bunu yaparken adale ve ligamanları gevşetmekte buda ağrının artmasına yol açabilmektedir. Tüm bu hadiseler hamileliğin normal süreci iken ve sağlıklı bebek gelişimi ve doğum için gerekli olmakla birlikte, bel ağrısı, kalça ağrısı, uyluk bölgesinde ağrı, bacak ağrısı, kalçada ve bacakta uyuşma, bacaklarda kuvvet kaybına yol açabilir" dedi.
Erdener, ''Semptomların yüzde 60-75 gibi çok yüksek oranlarda görülse de anne adayı bununla yaşamak, bu ağrılara katlanmak zorunda değildir. Hatta gebelikte ortaya çıkan tüm semptomlar gibi, doktorunuzun şikayetleriniz konusunda bilgi sahibi olması ve altta yatabilecek olası nedenler hakkında gerekli araştırmaları yapması gerekecektir. Neden olabilecek tüm sorunlar elimine edildikten sonra ağrıları azaltmanın çeşitli yollarını size önerecektir" şeklinde konuştu.
Gebelik süresince görülebilen bel ve sırt ağrılarını bel fıtığından ayırmak gerektiğinin altını çizen Op.Dr.Neptün Erdener, daha sonra şunları kaydetti:
"Omurga, boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanır ve omur denen içi boş kemikler ve bunları birbirine bağlayan kıkırdak yapısındaki disklerden oluşur. Ortadaki boş kanaldan omurilik geçer. Bu kemik kanal omuriliği dış etkenlerden korumaya yarar.
Ani hareketler, zorlanmalar, trafik kazaları, bazen de basit görülen yanlış vücut hareketleri, diskin kapsülünün yırtılmasına ve omurganın yapısının bozulmasına sebep olabilir. Böyle bir travma geçiren kadın, bunu önceleri pek fark etmezken, gebelik ilerledikçe artan kilo, gebelik hormonlarının etkisiyle gevşeyen omurlar ve büyüyen uterusun yaptığı mekanik baskı, özellikle bel omurları arasında görülen disk hernilerini artırır.
Bu omurlar arasından vücudun alt bölgelerine dağılan sinirlere baskı yaparak bel ağrısı, bacağa vuran ağrılar, uyuşma, güçsüzlük hissini ortaya çıkarır. Zamanında önlem alınmaması bası altındaki sinirlerde kalıcı harabiyetler geliştirebilir. Bu nedenle el fıtığı tanısı konan gebelerde doğum sezaryenle gerçekleştirilir.
Gebelikte görülen her bel ve sırt ağrısı bel fıtığı değildir. Fakat ağrılarınızı mutlaka doktorunuzla paylaşın. Zamanında alınacak önlem ve uyarılarla hem olası risklerden korunmuş hem de konforlu bir gebelik dönemi geçirmiş olursunuz.Bel ağrılarının önlenmesi için dikkat edilecek hususlar:
hamilelikte bel ağrısına iyi gelen şeyler
- Fazla ayakta kalmayın,
- çok uzun süre hareketsiz oturmayın,
- otururken ve ayaktayken dik durmaya çalışın,
- bu esnada kasları fazla germeden en rahat pozisyonu seçin,
- Fazla kilo almayın ( 8 - 12 kg idealdir ),
- Doğru yatağı seçin ( sert veya orta sertlikte, ortopedik),
- Yan yatarak uyuyun,
- uyurken bacaklarınızın arasına ve karnınıza destek yumuşak yastıklar kullanın,
- Yataktan kalkarken yan dönüp dirseğinizden destek alarak yavaşça doğrulun,
- Otururken belinize destek olarak tercihen ortopedik yastık kullanın,
- baş seviyesi üzerinde bir yere uzanırken sırt ve belinizi zorlamayın,
- çok yüksek ve çok düz ayakkabı giymeyin.
- Kısa topuklu ortopedik ayakkabıları tercih edin, ağır kaldırmayın.
- Yerden bir şey almanız gerekirse alçak bir sandalyeye oturun veya dizlerinizi kırarak eğilin,
- Gebelik egzersizlerinizi düzenli yapın.
Pelvis kaslarınızı çalıştırın (KEGEL ekzersizi), çok basittir, idrarınızı ve büyük tuvaletinizi tutar gibi makat, vajina, idrar yolu kaslarınızı sıkın 5-10 sn tutup gevşeyin, bunu günde 3 kez onar kez tekrarlayın, her zaman ve her yerde yapabilirsiniz.
Pilates gebelikte tercih edilen bir spordur. Doktorunuzun önerisiyle size en uygun eksersiz programını uygulamanız en doğru davranıştır.Bütün bunlara ilave olarak dengeli, bol protein içeren bir beslenme diyeti gerekirse vitamin ve mineral desteği sağlıklı bir hamileliğin olmazsa olmaz şartıdır."