iltasyazilim
FD Üye
Hazreti Osman radıyallâhu anh buyurur:
“Gerçek mü’min (ibadetle, tâatle, muâmelâtla, ahlâkla) 6 korku içindedir (buyuruyor 6 şeyden korkmalıdır):
Birincisi: Îmânının Allah Teâlâ tarafından alınması korkusu…
Hafazanallah! Yani son nefesinin iyi olmaması Allah korusun, bir yanlış bir iş yapar, kayar gider Son nefes O da bir sefere mahsus Onun için Cenâbı Hak:
????? ?????????? ?????? ?????????? ???????????
“…Ancak müslümanlar olarak can verin (Âli İmrân, 102) buyuruyor
“Kim Allâh?a yardım ederse, (Allâh?ın dînine yardım ederse, yaşarsa, yaşatırsa) Allah da ona yardım eder Ayağını kaydırmaz (Bkz Muhammed, 7) buyruluyor
Demek birincisi, “îmânının Allah tarafından alınması korkusu Hiç kimsenin son nefeste teminâtı yok Peygamberler hâriç, Peygamber Efendimiz?in gösterdiği kişiler hâriç Kimsenin son nefes teminâtı yok
Demek ki bütün hayatın son nefes üzerinde yoğunlaşması zarûrî Onun için her adımımızı attığımızda ayağımızı bir mayın tarlası… Yani bir günah içinde miyiz, değil miyiz? Ağzımızdan, gözümüzden, kulağımızdan bir yanlışlıklar çıkıyor mu, çıkmıyor mu? Onun dikkati içinde olabilmemiz lâzım
İkinci korkusu:
“Kıyâmet günü kendisini rüsvây edecek şeylerin melekler tarafından yazılması korkusu
Yani dâimâ bir kaset dolduruyoruz Kaset kıyamet günü açılacak:
“Kitabını oku! Bugün (hesap sorucu olarak sana) nefsin kâfîdir (elİsrâ, 14) denilecek En zerreler ortaya çıkacak
?????? ???????? ????????? ??????? ??????? ?????? ?????? ???????? ????????? ??????? ?????? ??????
(“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür ezZilzâl, 78)
Üçüncüsü:
“Şeytan aleyhillâne?nin amellerimizi boşa çıkartması
Riyâ en başta Çünkü tevhid akîdesinin ortaklığa tahammülü yok Cenâbı Hak bizden çok amel değil, “???????? ??????? (elMülk, 2) istiyor “Amelimizin en güzel olmasını
Namaz en güzel olacak, ibadet en güzel olacak, ahlâk en güzel olacak, muâşeret en güzel olacak…
Dördüncüsü:
“Ölüm meleği Azrâil ile gaflet içindeyken ve ansızın bir karşılaşmak
Ansızın gelip, sen gaflet içindeyken, yanlış bir yer seyrederken, yanlış bir yere bakarken senin rûhunu kabzetmesi
Beşincisi:
“Dünya ile mağrur olup, âhiretten gâfil kalma korkusu
Yani bugün yaparım, yarın yaparım diyen, hattâ uydum kalabalığa deyip sonra kendimi kurtarırım diyenler Bir de bunun durumu
Zira Cenâbı Hak Müddessir Sûresi?nde, o, Cehennem?e girenlerin beşinden biri de, dünyaya mağlup olanlar, nefsine uyanlarla beraber olanlar (Bkz elMüddessir, 4347)
Altıncısı:
“Çolukçocuğuyla fazlaca meşgûliyete dalıp Allah Teâlâ’nın zikriyle yeterince meşgul olamama korkusu
Demek ki îtidal üzere bir mü?min olabilme
Yine Hazreti Osman radıyallâhu anh yine buyurur:
“Dört şey vardır ki zâhiri fazîlet, bâtını ise farzdır:
Sâlihlerle oturup kalkmak fazîlet, onlara uymak farzdır
Kur’ân okumak fazîlet, (Kur?ân?la istikâmetlenmek) amel etmek farzdır
Kabirleri ziyaret etmek fazîlet, kabre hazırlanmak farzdır
Hastayı ziyaret etmek fazîlet, hastadan ibret almak farzdır buyruluyor (İbni Hacer, Münebbihât, s 14)
Hazreti Ali radıyallâhu anh:
“Amellerin en güç olanı dört haslettir:
Öfkeli anda affetmek
Bütün cinayetlerin ekserîsi bu öfkeli anda çıkar Cenâbı Hak da gayzlarınıöfkelerini yutanları bildiriyor (Bkz Âli İmrân, 134) Yani öfkeden vazgeçebilenler Bu da bir, rûhun kahramanlığı oluyor
“Amellerin en güç olanı dört haslettir:
Öfkeli anda affetmek
Muhtaçken cömert davranmak (Îsar olmuş oluyor)
Kapalı ve tenha yerlerde nefsin şerrinden korunmak (O zaman şeytan musallat olur)
Korktuğu veya bir menfaat umduğu kimseye karşı da doğru söylemek
Yamulmamak Cenâbı Hak:
“…O gün, (kıyamet günü) sâdıkların sıdkının fayda verdiği bir gündür… (elMâide, 119) buyuruyor
Yine Hazreti Ali radıyallâhu anh:
“İki nîmet vardır ki, beni hangisinin daha çok sevindirdiğini bilemiyorum:
Birincisi, bir kimsenin, ihtiyacını karşılayacağımı ümîd ederek bana gelmesi (o kadar insanların içinde beni seçmesi, bana îtimâd etmesi, bana hüsni zanda bulunması), bütün samîmiyetiyle benden istemesidir
İkincisi de, Allah Teâlâ’nın, o kimsenin arzusunu benim vasıtamla yerine getirmesi yahut benim vasıtamla kolaylaştırmasıdır Bir müslümanın sıkıntısını gidermeyi, dünya dolusu altın ve gümüşe sahip olmaya tercih ederim (Ali elMüttakî, VI, 59817049)
Tabi bu, hakîkaten zarûrî bir durumda olan bir kardeş olacak… Birtakım yanlışlara batmış, faize batmış, vesâireye batmış olmayacak
Bir gün İbni Abbas îtikâfa çekilmişti Ravza?da O sırada geldi yanına mahzun birisi oturdu Mahzun mahzun durdu Tabi âyet; “…Sen onları sîmâlarından tanırsın… (elBakara, 273 buyuruyor
İbni Abbas döndü:
“?Arkadaş! Senin bir derdin var dedi
“?Evet var dedi
“?Nedir? dedi
“?Ben (dedi), bir köleyim, borcumu ödeyip hür olmak için gayret ediyorum Fakat ödeyecek gücüm de kalmadı dedi
“?Sana yardım edeyim mi? dedi İbni Abbas
“?Memnun olurum dedi
Tam çıkarlarken mescidden:
“?Fakat (dedi), üstad (dedi), itikâftasın (dedi) İtikâftan mâlum çıkılmaz mescidden
Döndü İbni Abbas, Efendimiz?in kabrini göstererek:
“?Daha yeni yanımızdan ayrılan, rahmet olarak gönderilen şu zâttan duydum ki; bir mü?min kardeşinin hâcetini gören kimse, şu kadar itikâftan hayırlıdır buyurdu (Bkz Beyhakî, Şuab, III, 424425)
Tabi bugün de önümüzde bu çok fazlasıyla var İşte buraya ilticâ eden kardeşlerimiz! Biz öyle olabilirdik, onlar da bizim gibi olabilirdi
Yine Hazreti Ali radıyallâhu anh “üç kişiden sakın diyor, “sakın bunlarla istişâre etme diyor, “bunlarla dostluk kurma diyor
Birincisi:
“Seni yoksulluğa düşmekle korkutarak iyilik yapmana mânî olan cimriyi
“Aman sonra hiçbir şeyin kalmaz Ele ayağa düşersin… vs diye cimriliğe teşvik eden kimse Hâlbuki insan cömert oldukça, merhametli oldukça Cenâbı Hak da ona bire on, bire yedi yüze kadar ihsân ediyor
İkincisi:
“Büyük işler karşısında azmini kıracak korkağı
Bununla da istişâre etme, korkakla da
Üçüncüsü:
“Gözünü hırs bürümüş, muhteris kimseleri de istişâre heyetine alma! buyuruyor
Yine Hazreti Ali radıyallâhu anh:
“Sâlih ve sâdık insanlarla beraber olun, onlarla oturup kalkın ki; (onların karakter ve şahsiyeti sizlere sirâyet etsin) İnsanlar hayatta iken sizleri özlesinler, vefat ettiğinizde de sizlere hasret duysunlar
Zira Cenâbı Hak sevdiği kulu sevdiriyor İşte ashâbı kirâm, işte evliyâullah, işte Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri, Bahâüddîn Nakşibend Hazretleri, Ebû Eyyûb elEnsârî Hazretleri Cenâbı Hak seviyor, sevdiriyor Bizim günde kaç ziyaretçimiz var, Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri?nin, Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb elEnsârî?nin günde kaç ziyaretçisi var? Cenâbı Hak seviyor, sevdiğini sevdiriyor
Ebû’lHasan Harak?nî Hazretleri buyurur, evliyâullahtan:
“Allah celle celâlühû sizi dünyaya tertemiz getirdi, tertemiz doğdunuz; siz de O’nun huzûruna kirli olarak gitmeyiniz!
Cenâbı Hak ne buyuruyor:
?????? ???? ????? ??????? ???????? ???????
(“Ancak Allâh?a kalbi selîm (temiz bir kalp) ile gelenler (o günde fayda bulur) eşŞuarâ, 89) buyuruyor
Tertemiz, berrak, şeffaf, yağmur suyu gibi tertemiz bir kalp istiyor Cenâbı Hak huzuruna İbâdetlerle, tâatlerle vs ile Cenâbı Hakk?ın cemâlî sıfatlarıyla kalp müzeyyen olacak, o şekilde bir son nefes verilecek
“Allah sizi dünyaya tertemiz olarak getirdi; siz de O’nun huzûruna kirli olarak gitmeyiniz! buyuruyor
Yine Ebû’lHasan Harak?nî Hazretleri kendi, o zamanki mıntıkasını bildiriyor:
“Türkistan’dan Şam’a kadar birinin par*mağına batan diken benim parmağıma batmıştır (Bir merhamet…) Birinin ayağına çarpan taş, benim ayağımı acıtmıştır, bir kalpte hüzün varsa o kalp benim kalbimdir
Demek ki diğergâm bir mü?min olabilmek Yine, dindeki yamulmalar:
“İki kişinin dinde çıkardığı fitneyi şeytan bile çıkaramaz (buyuruyor):
Dünya hırsına kapılmış âlim
(Yani ilmiyle amel etmiyor, takvâdan uzak, muhteris Âyette “??????? ???????? buyruluyor (Bkz elBakara, 41, 79, 174; Âli İmrân, 77, 187, 199…) “Az bir dünyalık karşısında bir takvâ hayatını yaşamaz)
(Dinî ) ilim(ler)den mahrum ham sofu!
(Hem dînî ilimlerden mahrum, hem de kendine göre fetvâlar veriyor)
Yine Ebû’lHasan Harak?nî Hazretleri:
“Nasıl ki namaz ve oruç farzdır, îfâsı mecbûrîdir, aynı şekilde gönülden kibri, hasedi ve hırsı bertaraf etmek de zarurîdir
Bir taraftan namaz kılıyor, bir taraftan Cehennem hasletleri var, olmuyor!
Yine buyuruyor:
“Tandırdan elbisene bir kıvılcım sıçrasa, hemen onu söndürmeye koşuyorsun! Peki dînini yakacak olan bir ateşin, yani kibir, haset ve riyâ gibi kötü sıfatların kalbinde durmasına nasıl müsâade edebiliyorsun?!
Seyyid Emîr Külâl Hazretleri?nden:
“Geceleri ibadetle geçirseniz ve açlıktan beliniz bir tel gibi incelse, lokma ve hırkanız helâl olmadığı müddetçe maksada ulaşamazsınız!
İllâ helâl gıda Bilhassa bu zamanda…
Bahâüddîn Nakşibend Hazretleri; intisâbının ilk yıllarında, nefsini terbiye edip gurur ve kibrin zıddı olan hiçlik hâline ulaşmak için, hasta ve muzdarip insanlara (bir İki; ) sâhipsiz, yaralı hayvanlara hizmet etmiş, onlara sâhip çıkmış, hattâ insanların geçeceği yolları temizleyerek tam yedi sene kâbına varılmaz bir hizmet hayatı yaşadı
Yine şöyle devam ediyor:
“Üstâdımın bana emrettiği her ameli, büyük bir sadâkatle yerine getirdim O amellerden her birinin kendi ahvâlim üzerindeki neticelerini de müşâhede ettim
Yani en çok mânevî merhalelere de bu hizmet hâlinde iken nâil oldum
Bu nasıl bir hizmet? Riyâsız bir hizmet “Lillâh bir hizmet “Allah için bir hizmet Hâlık?ın (şefkat) nazarıyla mahlûkâta bakabilme Beni yaratan Allah, o mahlûkâtı yaratan Allah, aynı Allah Benim vazifem de; Allah bana güçkuvvet verdi, imkân verdi, ona hizmettir
“En büyük merhaleleri, bu hâli, 7 sene bu hâlimdeyken aldım buyuruyor
İmâmı Rabbânî?den bir şey var Tabi, avamda, halkta bâzı şeyler mubahtır Fakat bunlar havâsta, Allâh?ın yüksek kulları, bunları kerahat olarak görürler
İmâmı Rabbânî Hazretleri buyuruyor:
“Bir defasında gaflete düşerek abdesthaneye sağ ayağımla girdim (Sünnete uymayan bu davranışım sebebiyle) o gün birçok mânevî hâllerden mahrum kaldım
Demek ki zirveye doğru çıktıkça, hassâsiyetler artıyor Avam için mubah olan hâller, Hak dostları için kerahat oluyor
Abdullah Dehlevî Hazretleri buyuruyor:
“Cihan bağına gül toplamak için geldik (ibâdetler, tâatler, feyizler, bunlarla Cenâbı Hakk?a yaklaşmak için) Cihan bağına gül toplamak için geldik ama diken hamallığı yapıyoruz
Yani Hakk?a râm olacağımız yerde birtakım nefsânî arzuların peşindeyiz Yani bu cihanda takvâ ile Hakk?a dost olmak gibi muhteşem bir saâdet hazinesi varken, o saâdet hazinesine arkamızı dönüyoruz, nefsin süflî arzuları peşinde sürünmek durumundayız Bu da ne kadar hazin bir hadise diyor
“Nefsinin arzularına tâbî olan kişi, nasıl Allâh’a kul olabilir?!
Muhammed Es?ad Erbilî Hazretleri, talebelerinden birine yazdığı mektupta şöyle ifadesi var:
“Cenâbı Hak, (oğlum) kalp gözünüzü nurlandırsın! Nasıl ki gül yaprağının her noktasında gülsuyu mevcut ise, aynen onun gibi sizin kıymetli vücudunuzun her zerresini de muhabbet ve dâimî zikrin hoş kokusuyla güzelleştirsin!
Yine devam ediyor:
“Aşk gülistânının yolunda dikenden korkulmaz!
(Aşk gülistânının yolunda dikenden, yani iptilâlardan korkulmaz!)
“…Ben her dikenin üstünden yüzlerce gonca toplarım!
(Yani her iptilâya sabrederek mâneviyat goncalarını toplarım)
“Dervişlik bostanında ıztıraptan zevk alırım Yastığımı dikenden yaparsam rüyamda Gül’ü görürüm!
??????? ???? ????????? ??????? ????? ???? ????????? ???????
(“Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır elİnşirah, 56) Her zorluktan sonra kolaylık gelir, huzur hâli gelir
Yine buyuruyor Es?ad Erbilî Hazretleri:
“Allah katında kulların mahrûmiyetine sebep olan günahların birisi hattâ birincisi, kendinde bir varlık görmek, yani enâniyettir
Dâimâ “Sen yâ Rabbi! diyecek
Âyette:
????????? ???????? ??????? ???????????????
(“Rabbini hamd ile tesbîh et ve O?ndan mağfiret dile enNasr, 3) buyruluyor
Muvaffak oldun, Cenâbı Hakk?ı hamd ile tesbih edeceksin Yine Cenâbı Hakk?ın seni bu gafletine karşı verdiği bu nîmet için, gafletinden dolayı istiğfâr edeceksin
Yine Es?ad Erbilî Hazretleri buyuruyor, bir misal veriyor, dünyadan ukbâya geçiş hâline:
“Kiracıların bir evden diğerine taşınırken bütün eşyâlarını beraberlerinde götürüp, sevdikleri mallardan hiçbir şeyi bırakmadıkları mâlûmdur (Hiçbir eşya bırakmaz, bütün malını taşır) Hâl böyle iken, insanların, her şeye muhtaç oldukları kabir evine giderken sevdikleri eşyâlarından kısmen olsun bir şeyi beraberlerinde götürmemeleri (onu dünyada bırakmaları, yani infâk edip kendilerinden önce âhirete göndermemeleri), gerçekten hayret verici, ne hazin bir şeydir buyuruyor
Osman Nuri Topbaş
2019 SOHBETLERİ
“Gerçek mü’min (ibadetle, tâatle, muâmelâtla, ahlâkla) 6 korku içindedir (buyuruyor 6 şeyden korkmalıdır):
Birincisi: Îmânının Allah Teâlâ tarafından alınması korkusu…
Hafazanallah! Yani son nefesinin iyi olmaması Allah korusun, bir yanlış bir iş yapar, kayar gider Son nefes O da bir sefere mahsus Onun için Cenâbı Hak:
????? ?????????? ?????? ?????????? ???????????
“…Ancak müslümanlar olarak can verin (Âli İmrân, 102) buyuruyor
“Kim Allâh?a yardım ederse, (Allâh?ın dînine yardım ederse, yaşarsa, yaşatırsa) Allah da ona yardım eder Ayağını kaydırmaz (Bkz Muhammed, 7) buyruluyor
Demek birincisi, “îmânının Allah tarafından alınması korkusu Hiç kimsenin son nefeste teminâtı yok Peygamberler hâriç, Peygamber Efendimiz?in gösterdiği kişiler hâriç Kimsenin son nefes teminâtı yok
Demek ki bütün hayatın son nefes üzerinde yoğunlaşması zarûrî Onun için her adımımızı attığımızda ayağımızı bir mayın tarlası… Yani bir günah içinde miyiz, değil miyiz? Ağzımızdan, gözümüzden, kulağımızdan bir yanlışlıklar çıkıyor mu, çıkmıyor mu? Onun dikkati içinde olabilmemiz lâzım
İkinci korkusu:
“Kıyâmet günü kendisini rüsvây edecek şeylerin melekler tarafından yazılması korkusu
Yani dâimâ bir kaset dolduruyoruz Kaset kıyamet günü açılacak:
“Kitabını oku! Bugün (hesap sorucu olarak sana) nefsin kâfîdir (elİsrâ, 14) denilecek En zerreler ortaya çıkacak
?????? ???????? ????????? ??????? ??????? ?????? ?????? ???????? ????????? ??????? ?????? ??????
(“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür ezZilzâl, 78)
Üçüncüsü:
“Şeytan aleyhillâne?nin amellerimizi boşa çıkartması
Riyâ en başta Çünkü tevhid akîdesinin ortaklığa tahammülü yok Cenâbı Hak bizden çok amel değil, “???????? ??????? (elMülk, 2) istiyor “Amelimizin en güzel olmasını
Namaz en güzel olacak, ibadet en güzel olacak, ahlâk en güzel olacak, muâşeret en güzel olacak…
Dördüncüsü:
“Ölüm meleği Azrâil ile gaflet içindeyken ve ansızın bir karşılaşmak
Ansızın gelip, sen gaflet içindeyken, yanlış bir yer seyrederken, yanlış bir yere bakarken senin rûhunu kabzetmesi
Beşincisi:
“Dünya ile mağrur olup, âhiretten gâfil kalma korkusu
Yani bugün yaparım, yarın yaparım diyen, hattâ uydum kalabalığa deyip sonra kendimi kurtarırım diyenler Bir de bunun durumu
Zira Cenâbı Hak Müddessir Sûresi?nde, o, Cehennem?e girenlerin beşinden biri de, dünyaya mağlup olanlar, nefsine uyanlarla beraber olanlar (Bkz elMüddessir, 4347)
Altıncısı:
“Çolukçocuğuyla fazlaca meşgûliyete dalıp Allah Teâlâ’nın zikriyle yeterince meşgul olamama korkusu
Demek ki îtidal üzere bir mü?min olabilme
Yine Hazreti Osman radıyallâhu anh yine buyurur:
“Dört şey vardır ki zâhiri fazîlet, bâtını ise farzdır:
Sâlihlerle oturup kalkmak fazîlet, onlara uymak farzdır
Kur’ân okumak fazîlet, (Kur?ân?la istikâmetlenmek) amel etmek farzdır
Kabirleri ziyaret etmek fazîlet, kabre hazırlanmak farzdır
Hastayı ziyaret etmek fazîlet, hastadan ibret almak farzdır buyruluyor (İbni Hacer, Münebbihât, s 14)
Hazreti Ali radıyallâhu anh:
“Amellerin en güç olanı dört haslettir:
Öfkeli anda affetmek
Bütün cinayetlerin ekserîsi bu öfkeli anda çıkar Cenâbı Hak da gayzlarınıöfkelerini yutanları bildiriyor (Bkz Âli İmrân, 134) Yani öfkeden vazgeçebilenler Bu da bir, rûhun kahramanlığı oluyor
“Amellerin en güç olanı dört haslettir:
Öfkeli anda affetmek
Muhtaçken cömert davranmak (Îsar olmuş oluyor)
Kapalı ve tenha yerlerde nefsin şerrinden korunmak (O zaman şeytan musallat olur)
Korktuğu veya bir menfaat umduğu kimseye karşı da doğru söylemek
Yamulmamak Cenâbı Hak:
“…O gün, (kıyamet günü) sâdıkların sıdkının fayda verdiği bir gündür… (elMâide, 119) buyuruyor
Yine Hazreti Ali radıyallâhu anh:
“İki nîmet vardır ki, beni hangisinin daha çok sevindirdiğini bilemiyorum:
Birincisi, bir kimsenin, ihtiyacını karşılayacağımı ümîd ederek bana gelmesi (o kadar insanların içinde beni seçmesi, bana îtimâd etmesi, bana hüsni zanda bulunması), bütün samîmiyetiyle benden istemesidir
İkincisi de, Allah Teâlâ’nın, o kimsenin arzusunu benim vasıtamla yerine getirmesi yahut benim vasıtamla kolaylaştırmasıdır Bir müslümanın sıkıntısını gidermeyi, dünya dolusu altın ve gümüşe sahip olmaya tercih ederim (Ali elMüttakî, VI, 59817049)
Tabi bu, hakîkaten zarûrî bir durumda olan bir kardeş olacak… Birtakım yanlışlara batmış, faize batmış, vesâireye batmış olmayacak
Bir gün İbni Abbas îtikâfa çekilmişti Ravza?da O sırada geldi yanına mahzun birisi oturdu Mahzun mahzun durdu Tabi âyet; “…Sen onları sîmâlarından tanırsın… (elBakara, 273 buyuruyor
İbni Abbas döndü:
“?Arkadaş! Senin bir derdin var dedi
“?Evet var dedi
“?Nedir? dedi
“?Ben (dedi), bir köleyim, borcumu ödeyip hür olmak için gayret ediyorum Fakat ödeyecek gücüm de kalmadı dedi
“?Sana yardım edeyim mi? dedi İbni Abbas
“?Memnun olurum dedi
Tam çıkarlarken mescidden:
“?Fakat (dedi), üstad (dedi), itikâftasın (dedi) İtikâftan mâlum çıkılmaz mescidden
Döndü İbni Abbas, Efendimiz?in kabrini göstererek:
“?Daha yeni yanımızdan ayrılan, rahmet olarak gönderilen şu zâttan duydum ki; bir mü?min kardeşinin hâcetini gören kimse, şu kadar itikâftan hayırlıdır buyurdu (Bkz Beyhakî, Şuab, III, 424425)
Tabi bugün de önümüzde bu çok fazlasıyla var İşte buraya ilticâ eden kardeşlerimiz! Biz öyle olabilirdik, onlar da bizim gibi olabilirdi
Yine Hazreti Ali radıyallâhu anh “üç kişiden sakın diyor, “sakın bunlarla istişâre etme diyor, “bunlarla dostluk kurma diyor
Birincisi:
“Seni yoksulluğa düşmekle korkutarak iyilik yapmana mânî olan cimriyi
“Aman sonra hiçbir şeyin kalmaz Ele ayağa düşersin… vs diye cimriliğe teşvik eden kimse Hâlbuki insan cömert oldukça, merhametli oldukça Cenâbı Hak da ona bire on, bire yedi yüze kadar ihsân ediyor
İkincisi:
“Büyük işler karşısında azmini kıracak korkağı
Bununla da istişâre etme, korkakla da
Üçüncüsü:
“Gözünü hırs bürümüş, muhteris kimseleri de istişâre heyetine alma! buyuruyor
Yine Hazreti Ali radıyallâhu anh:
“Sâlih ve sâdık insanlarla beraber olun, onlarla oturup kalkın ki; (onların karakter ve şahsiyeti sizlere sirâyet etsin) İnsanlar hayatta iken sizleri özlesinler, vefat ettiğinizde de sizlere hasret duysunlar
Zira Cenâbı Hak sevdiği kulu sevdiriyor İşte ashâbı kirâm, işte evliyâullah, işte Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri, Bahâüddîn Nakşibend Hazretleri, Ebû Eyyûb elEnsârî Hazretleri Cenâbı Hak seviyor, sevdiriyor Bizim günde kaç ziyaretçimiz var, Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri?nin, Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb elEnsârî?nin günde kaç ziyaretçisi var? Cenâbı Hak seviyor, sevdiğini sevdiriyor
Ebû’lHasan Harak?nî Hazretleri buyurur, evliyâullahtan:
“Allah celle celâlühû sizi dünyaya tertemiz getirdi, tertemiz doğdunuz; siz de O’nun huzûruna kirli olarak gitmeyiniz!
Cenâbı Hak ne buyuruyor:
?????? ???? ????? ??????? ???????? ???????
(“Ancak Allâh?a kalbi selîm (temiz bir kalp) ile gelenler (o günde fayda bulur) eşŞuarâ, 89) buyuruyor
Tertemiz, berrak, şeffaf, yağmur suyu gibi tertemiz bir kalp istiyor Cenâbı Hak huzuruna İbâdetlerle, tâatlerle vs ile Cenâbı Hakk?ın cemâlî sıfatlarıyla kalp müzeyyen olacak, o şekilde bir son nefes verilecek
“Allah sizi dünyaya tertemiz olarak getirdi; siz de O’nun huzûruna kirli olarak gitmeyiniz! buyuruyor
Yine Ebû’lHasan Harak?nî Hazretleri kendi, o zamanki mıntıkasını bildiriyor:
“Türkistan’dan Şam’a kadar birinin par*mağına batan diken benim parmağıma batmıştır (Bir merhamet…) Birinin ayağına çarpan taş, benim ayağımı acıtmıştır, bir kalpte hüzün varsa o kalp benim kalbimdir
Demek ki diğergâm bir mü?min olabilmek Yine, dindeki yamulmalar:
“İki kişinin dinde çıkardığı fitneyi şeytan bile çıkaramaz (buyuruyor):
Dünya hırsına kapılmış âlim
(Yani ilmiyle amel etmiyor, takvâdan uzak, muhteris Âyette “??????? ???????? buyruluyor (Bkz elBakara, 41, 79, 174; Âli İmrân, 77, 187, 199…) “Az bir dünyalık karşısında bir takvâ hayatını yaşamaz)
(Dinî ) ilim(ler)den mahrum ham sofu!
(Hem dînî ilimlerden mahrum, hem de kendine göre fetvâlar veriyor)
Yine Ebû’lHasan Harak?nî Hazretleri:
“Nasıl ki namaz ve oruç farzdır, îfâsı mecbûrîdir, aynı şekilde gönülden kibri, hasedi ve hırsı bertaraf etmek de zarurîdir
Bir taraftan namaz kılıyor, bir taraftan Cehennem hasletleri var, olmuyor!
Yine buyuruyor:
“Tandırdan elbisene bir kıvılcım sıçrasa, hemen onu söndürmeye koşuyorsun! Peki dînini yakacak olan bir ateşin, yani kibir, haset ve riyâ gibi kötü sıfatların kalbinde durmasına nasıl müsâade edebiliyorsun?!
Seyyid Emîr Külâl Hazretleri?nden:
“Geceleri ibadetle geçirseniz ve açlıktan beliniz bir tel gibi incelse, lokma ve hırkanız helâl olmadığı müddetçe maksada ulaşamazsınız!
İllâ helâl gıda Bilhassa bu zamanda…
Bahâüddîn Nakşibend Hazretleri; intisâbının ilk yıllarında, nefsini terbiye edip gurur ve kibrin zıddı olan hiçlik hâline ulaşmak için, hasta ve muzdarip insanlara (bir İki; ) sâhipsiz, yaralı hayvanlara hizmet etmiş, onlara sâhip çıkmış, hattâ insanların geçeceği yolları temizleyerek tam yedi sene kâbına varılmaz bir hizmet hayatı yaşadı
Yine şöyle devam ediyor:
“Üstâdımın bana emrettiği her ameli, büyük bir sadâkatle yerine getirdim O amellerden her birinin kendi ahvâlim üzerindeki neticelerini de müşâhede ettim
Yani en çok mânevî merhalelere de bu hizmet hâlinde iken nâil oldum
Bu nasıl bir hizmet? Riyâsız bir hizmet “Lillâh bir hizmet “Allah için bir hizmet Hâlık?ın (şefkat) nazarıyla mahlûkâta bakabilme Beni yaratan Allah, o mahlûkâtı yaratan Allah, aynı Allah Benim vazifem de; Allah bana güçkuvvet verdi, imkân verdi, ona hizmettir
“En büyük merhaleleri, bu hâli, 7 sene bu hâlimdeyken aldım buyuruyor
İmâmı Rabbânî?den bir şey var Tabi, avamda, halkta bâzı şeyler mubahtır Fakat bunlar havâsta, Allâh?ın yüksek kulları, bunları kerahat olarak görürler
İmâmı Rabbânî Hazretleri buyuruyor:
“Bir defasında gaflete düşerek abdesthaneye sağ ayağımla girdim (Sünnete uymayan bu davranışım sebebiyle) o gün birçok mânevî hâllerden mahrum kaldım
Demek ki zirveye doğru çıktıkça, hassâsiyetler artıyor Avam için mubah olan hâller, Hak dostları için kerahat oluyor
Abdullah Dehlevî Hazretleri buyuruyor:
“Cihan bağına gül toplamak için geldik (ibâdetler, tâatler, feyizler, bunlarla Cenâbı Hakk?a yaklaşmak için) Cihan bağına gül toplamak için geldik ama diken hamallığı yapıyoruz
Yani Hakk?a râm olacağımız yerde birtakım nefsânî arzuların peşindeyiz Yani bu cihanda takvâ ile Hakk?a dost olmak gibi muhteşem bir saâdet hazinesi varken, o saâdet hazinesine arkamızı dönüyoruz, nefsin süflî arzuları peşinde sürünmek durumundayız Bu da ne kadar hazin bir hadise diyor
“Nefsinin arzularına tâbî olan kişi, nasıl Allâh’a kul olabilir?!
Muhammed Es?ad Erbilî Hazretleri, talebelerinden birine yazdığı mektupta şöyle ifadesi var:
“Cenâbı Hak, (oğlum) kalp gözünüzü nurlandırsın! Nasıl ki gül yaprağının her noktasında gülsuyu mevcut ise, aynen onun gibi sizin kıymetli vücudunuzun her zerresini de muhabbet ve dâimî zikrin hoş kokusuyla güzelleştirsin!
Yine devam ediyor:
“Aşk gülistânının yolunda dikenden korkulmaz!
(Aşk gülistânının yolunda dikenden, yani iptilâlardan korkulmaz!)
“…Ben her dikenin üstünden yüzlerce gonca toplarım!
(Yani her iptilâya sabrederek mâneviyat goncalarını toplarım)
“Dervişlik bostanında ıztıraptan zevk alırım Yastığımı dikenden yaparsam rüyamda Gül’ü görürüm!
??????? ???? ????????? ??????? ????? ???? ????????? ???????
(“Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır elİnşirah, 56) Her zorluktan sonra kolaylık gelir, huzur hâli gelir
Yine buyuruyor Es?ad Erbilî Hazretleri:
“Allah katında kulların mahrûmiyetine sebep olan günahların birisi hattâ birincisi, kendinde bir varlık görmek, yani enâniyettir
Dâimâ “Sen yâ Rabbi! diyecek
Âyette:
????????? ???????? ??????? ???????????????
(“Rabbini hamd ile tesbîh et ve O?ndan mağfiret dile enNasr, 3) buyruluyor
Muvaffak oldun, Cenâbı Hakk?ı hamd ile tesbih edeceksin Yine Cenâbı Hakk?ın seni bu gafletine karşı verdiği bu nîmet için, gafletinden dolayı istiğfâr edeceksin
Yine Es?ad Erbilî Hazretleri buyuruyor, bir misal veriyor, dünyadan ukbâya geçiş hâline:
“Kiracıların bir evden diğerine taşınırken bütün eşyâlarını beraberlerinde götürüp, sevdikleri mallardan hiçbir şeyi bırakmadıkları mâlûmdur (Hiçbir eşya bırakmaz, bütün malını taşır) Hâl böyle iken, insanların, her şeye muhtaç oldukları kabir evine giderken sevdikleri eşyâlarından kısmen olsun bir şeyi beraberlerinde götürmemeleri (onu dünyada bırakmaları, yani infâk edip kendilerinden önce âhirete göndermemeleri), gerçekten hayret verici, ne hazin bir şeydir buyuruyor
Osman Nuri Topbaş
2019 SOHBETLERİ