Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Aslında bu sorunun basit ve tek bir cevabı var. Bunla ilgili yapılan deneylerle başlayalım...
İlk deneyde araştırmacılar 19 yaşında bir kadını,anket yapmak üzere mağazanın önüne konumlandırıyorlar.
Kadın, siyah etek-ceket ve beyaz bir bluz giyiyor. Altında da deri siyah ayakkabılar var. Anket yaptığı her 10 kişiden sonra daha yüksek topuklu ayakkabı giyiyor ve toplamda 3 kez ayakkabı değiştiriyor.
25-50 yaş aralığındaki erkeklere, cinsiyet sorunlarıyla ilgili 4 dakikalık bir ankete katılmak isteyip istemediklerini soruyor.
Bu şekilde toplamda 90 kişiye ulaşılıyor. Ayakkabı topuğu yükseldikçe, araştırmaya katılmak isteyenlerin sayısı da yükseldiği sonucu elde ediliyor.
Düz topuklu : Erkeklerin yüzde 47'si ankete katılıyor.
Orta topuklu : Erkeklerin yüzde 63'ü ankete katılıyor.
Yüksek topuklu : Erkeklerin yüzde 83'ü ankete katılıyor.
İkinci deneyde, araştırmacılar dört farklı şehre, anket yapmak üzere 4 farklı kadın konumlandırıyor.
Kadınlar, benzer boy, kilo ve ayak boylarına sahip ve ilk deneydeki kıyafetin aynısını giyiyorlar. Bu kez anket hem kadınlara hem de erkeklere yapılmak isteniyor. 25-50 yaş arasında 180 erkek ve 180 kadına ulaşılıyor. İlk deneydeki gibi, anketörler farklı topuk boyutlarındaki ayakkabılarını değiştirerek, ankete devam ediyorlar.
Ankete katılanların dağılımı şu şekilde;
Topuk yüksekliği, kadınların ankete katılma istekliliklerinde anlamlı bir fark oluşturmamış, ancak erkekler için büyük bir fark söz konusu.
Anketörün topuk tipine göre kadınların ankete katılma isteği :
Düz topuklu : %32
Orta topuklu : %37
Yüksek ropuklu: %30
Anketörün topuk tipine göre erkeklerin ankete katılma isteği:
Düz topuklu: %42
Orta topuklu: %60
Yüksek topuklu: %82
Üçüncü deneyde ise aynı giysileri ve aynı ayakkabıları giyen (ayakkabıların yalnızca topuk boyları farklı), kadınlar kullanılıyor.
Bu kez, erkek ve kadınların bulunduğu bir sokakta, anket yapan kadınlar, eldiven düşürme numarası yapıyor ve yürümeye devam ediyor. Düşen eldiveni alıp düşüren kadına verme yüzdesi, kadınlarda çok farklılık yaratmazken, erkeklerde yine göz çarpan bir fark bulunuyor.
Ankete katılıp, anketörün eldivenini veren kadınlar:
Düz topuklu: %43
Orta topuklu: %50
Yüksek topuklu : %52
Ankete katılıp, anketörün eldivenini veren erkekler:
Düz topuklu: %62
Orta topuklu: %78
Yüksek topuklu: %93
Dördüncü bir deney ise şu şekilde gerçekleşmiş;
İlk denemede yer alan anketör kadınlar 6 çarşamba gecesi, 6 cumartesi gecesi akşam 8.30'dan gece yarısına kadar, barda oturdular. Barda oturma pozisyonları ayakkabıları görünür olacak şekilde ayalanmış. Ayakkabılar yine değiştirilerek deney sürdürülmüş ve 36 tane erkeğin, topuklara göre yakınlaşıp konuşma süreleri hesaplanmış.
Düz topuklu: 14 dakika
Orta topuklu: 11 dakika
Yüksek topuklu: 7 dakika
Bu deneyler de içgüdüsel olarak erkeklerin, yüksek topuğa yöneldiğini gösteriyor.
Araştırmalara göre de topuk yüksekliği arttıkça, kadınlar erkeklere daha çekici geliyor.
Topuk yüksekliği arttıkça göğüsler daha büyük görünüyor.
Bu da tabi ki genlerini bir sonraki nesile aktarmakla ilgili...
Yüksek topuklar, göğüsleri ileri iter ve onları daha büyük ve daha belirgin hale getirir. Bu da erkeklerin daha fazla dikkatini çekiyor.
Yüksek topuk, kalçaları da daha belirgin gösteriyor.
Topuklar sayesinde kalçalar da yukarı kalkıyor. Aynı zamanda yüksek topuk, yürürken kalçaların sallanmasına da sebep oluyor.
Topuklu ayakkabılar sayesinde ayaklar daha küçük görünüyor.
Yapılan araştırmalara göre erkekler, genellikle kendilerine göre daha kısa, daha ufak tefek kadınları tercih ediyorlar (Bunun sebebi de fiziksel üstünlük hissi olabilir!). Yüksek topuklular ayakların daha ufak görünmesini sağlıyor. Bu nedenle sizi daha çekici kılıyor.
Yüksek topuk uzun vadede ciddi rahatsızlıklara da sebep oluyor. Yani kadınlar için bu arzulanma durumu önemli bedelleri de içeriyor.
Düşmeler, ayak burkulmaları, batık ayak tırnakları, ayak ve bacaklardaki sinir hasarları, diz ve sırt ağrıları uzun vadede yüksek topuk kullanımından kaynaklanıyor.
Yüksek topuklu ayakkabılar, erkekleri cezbediyor.
Kadınlar ise içgüdüsel olarak arzulanma isteğiyle, rahat ayakkabılar yerine bu tarz ayakkabıları tercih edebiliyor.
Hayatın biyolojik amacı, yaşamı yeniden üretmek, bir sonraki nesillere genlerini aktarmaktır.
Doğada erkekler için bunu yapmanın en kolay yolu, çok sayıda kadında şansını deneyerek üreme olasılığını arttırmaya çalışmak. Kadınlar için ise, az sayıda olan yumurtasını, onu koruyabileceğine inandığı erkeği seçerek, yumurtasını üreme olgunluğuna yükseltmek. Biz doğadan binalara taşınmış olsak da genlerimizde bu bilgi hala kayıtlı...
