iltasyazilim
FD Üye
göktürk kitabelerinin önemi nedir
Göktürk Kitabeleri veya Orhun Yazıtları, Türklerin aşina birincil alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler göre yazılmış yapıtlardırBilge Kağan ve Kül Tigin anıtlarını Yollug Tigin yazmıştır, Yollug Tigin bununla beraber Bilge Kağan'ın yeğenidir
Yazıtlar, 1889 yılında Moğolistan'da Orhun Vadisi'ndeki anıtlarda saptanmıştırBu yazıtlar IIKöktürk devletine aittir Yazılış tarihi 8 yüzyılın başlarına dayanmaktadır 1893 yılında Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Ludwig Peter Thomsen göre, Rus Türkolog Vasili Vasilyeviç Radlof'un yardımıyla açılmış ve benzer yılın 15 Aralık günü Danimarka Kraliyet Bilimler Akademisi'nde bilim dünyasınaaçıklanmıştır
Orhun harfleriyle yazılan yazıtlardan 13asır Moğol tarihçisi Cüveyni (Ebü'l Muzaffer Alâúdîn Atâ‘ Melik bin Bahâiddîn Muhammed elCüveynî), Tarihi Cihangüşa adlı yapıtında söz etmişti Çin kaynakları da kitabelerin dikilişini bildirmekteydi gerçi bu koşul 18 ve 19 yüzyıllara dek bilim dünyasının bilinmeyeni olarak kalmalarına engel olamadı başlangıçta Rus çarı I Petro'nun emriyle Sibirya bitki örtüsünü analiz etmek için görevlendirilen bitki bilimci Messerschmidt ve kendisine rehber olarak bahşedilen İsveçli tutsak subay Strahlenberg, 1721 yılında Yenisey vadisinde bu yazı ile yazılmış Kırgızlara ait kabir taşlarını taşıyan Yenisey Yazıtları'ndan bir tanesini keşfetti Bir sene sonradan tutsaklığı son bulan Strahlenberg İsveç'e dönüşünde bu çözümleme ile ilgili izlenimlerini kitap haline getirip Stockholm'de yayınladı Böylece Orhun yazısı bilim dünyasının dikkatini çekmiş oldu Orhun yazıtlarından iki asır öncesine ait Yenisey Yazıtları'nın tamamına yakını bu süreçte ortaya çıkarıldı Nihayet 1889 yılında Rus bilgini Yadrintsev, daha sonra Bilge Kağan ve Kül Tigin anıtları olduğu görünüşe göre Orhun Yazıtları'nı bulmuş, bunun üzerine 1890 yılında Heikel başkanlığında bir Fin heyeti, bir sene sonra da meşhur Türkolog Radloff'un başkanlığında bir Rus heyeti bölgede incelemelerde bulunmuştur Rus ve Fin heyetleri, anıtların fotoğraflarını alarak kitap halinde yayımlamışlar; bu yayınlar baştan sona yazıtların okunması süreci sürat kazanmıştır Sonunda Danimarkalı dil bilimci Thomsen 1893 yılında Orhun yazısını çözmeyi başarmıştırIlk çözdüğü sözcük de Tanrı olmuştur Yazının çözülmesinden sonraki süreçte Thomsen ve Radloff anıtların metni ve çevirisi üstünde yarışa girmişlerdir Yazıtlar, yazıtlarda kullanılan yazı ve dil üzerindeki incelemeler günümüzde de devam etmektedir Yazıtların hem dil ayrıca de yazı bakımından eşsiz metni ile günümüz Türkçesine çevirisini Prof Dr Muharrem Ergin (1971) yapmıştır *
Göktürk Kitabeleri veya Orhun Yazıtları, Türklerin aşina birincil alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler göre yazılmış yapıtlardırBilge Kağan ve Kül Tigin anıtlarını Yollug Tigin yazmıştır, Yollug Tigin bununla beraber Bilge Kağan'ın yeğenidir
Yazıtlar, 1889 yılında Moğolistan'da Orhun Vadisi'ndeki anıtlarda saptanmıştırBu yazıtlar IIKöktürk devletine aittir Yazılış tarihi 8 yüzyılın başlarına dayanmaktadır 1893 yılında Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Ludwig Peter Thomsen göre, Rus Türkolog Vasili Vasilyeviç Radlof'un yardımıyla açılmış ve benzer yılın 15 Aralık günü Danimarka Kraliyet Bilimler Akademisi'nde bilim dünyasınaaçıklanmıştır
Orhun harfleriyle yazılan yazıtlardan 13asır Moğol tarihçisi Cüveyni (Ebü'l Muzaffer Alâúdîn Atâ‘ Melik bin Bahâiddîn Muhammed elCüveynî), Tarihi Cihangüşa adlı yapıtında söz etmişti Çin kaynakları da kitabelerin dikilişini bildirmekteydi gerçi bu koşul 18 ve 19 yüzyıllara dek bilim dünyasının bilinmeyeni olarak kalmalarına engel olamadı başlangıçta Rus çarı I Petro'nun emriyle Sibirya bitki örtüsünü analiz etmek için görevlendirilen bitki bilimci Messerschmidt ve kendisine rehber olarak bahşedilen İsveçli tutsak subay Strahlenberg, 1721 yılında Yenisey vadisinde bu yazı ile yazılmış Kırgızlara ait kabir taşlarını taşıyan Yenisey Yazıtları'ndan bir tanesini keşfetti Bir sene sonradan tutsaklığı son bulan Strahlenberg İsveç'e dönüşünde bu çözümleme ile ilgili izlenimlerini kitap haline getirip Stockholm'de yayınladı Böylece Orhun yazısı bilim dünyasının dikkatini çekmiş oldu Orhun yazıtlarından iki asır öncesine ait Yenisey Yazıtları'nın tamamına yakını bu süreçte ortaya çıkarıldı Nihayet 1889 yılında Rus bilgini Yadrintsev, daha sonra Bilge Kağan ve Kül Tigin anıtları olduğu görünüşe göre Orhun Yazıtları'nı bulmuş, bunun üzerine 1890 yılında Heikel başkanlığında bir Fin heyeti, bir sene sonra da meşhur Türkolog Radloff'un başkanlığında bir Rus heyeti bölgede incelemelerde bulunmuştur Rus ve Fin heyetleri, anıtların fotoğraflarını alarak kitap halinde yayımlamışlar; bu yayınlar baştan sona yazıtların okunması süreci sürat kazanmıştır Sonunda Danimarkalı dil bilimci Thomsen 1893 yılında Orhun yazısını çözmeyi başarmıştırIlk çözdüğü sözcük de Tanrı olmuştur Yazının çözülmesinden sonraki süreçte Thomsen ve Radloff anıtların metni ve çevirisi üstünde yarışa girmişlerdir Yazıtlar, yazıtlarda kullanılan yazı ve dil üzerindeki incelemeler günümüzde de devam etmektedir Yazıtların hem dil ayrıca de yazı bakımından eşsiz metni ile günümüz Türkçesine çevirisini Prof Dr Muharrem Ergin (1971) yapmıştır *