iltasyazilim
FD Üye
Gülüşlerimden Öperek Uyandır Beni
Tanyeri ağarırken çiğ taneleri üzerinden şavkını paylaştırdığı zamanlardan sesleniyorum sana Güneşin, karanlıkla aydınlığın üstüne tüllendiğinde imkansız sevdamıyolluyorum sana Durgun suyun dibinden görünen beyaz çakıl taşların üzerine adını yazıp sana geliyorum ve bu sevda mektubunu kelebeğin kanadında sana yolluyorum
Dolunayda çığlık atan bir gecede sevdim seni Göremesem de gülüşlerini, seher yelinde yapraklarını güneşe açan ciceklerin yüreğinde bildim gözlerini Sırtımı sıvası dökülmüş duvarlara yaslayıp seni anlatırım karanlıkla inatlaşan yıldızlara Her sabah papatyanın üçgenin taban olmayan kenarı uçlarında uykuya dalmış ceylanları kaldırıp onlarla nice selamlar yollarım sana
Sakın kederlenme sen Kozasından hayata güler yüzlü kelebeğin kirpiklerinde öğüttüm yüzsüz acılarını Çünkü sen, doğan güne umutla uyanmalısın Ne olur düşünme içinde kanattığın sancılara Yüreğin cerahat toplasa da ne olur matem Ben sen uyanmadan gül kokulu yağmurlarla yıkarım kanayan dudaklarını Cünkü sen, her soluğunda baharları solumasın
Duası nemli, yarınları parlak cocukların düşlerinde büyüttüm seni Karakışlara sürgüledim dudaklarına acıyı süren ayazları Kaç kere dualarıma kattım o narin yüreğini Kaç kez iç geçirdim alnımdan dudaklarıma yuvarlanan damlaların gözyaşı yok, senin gül kokulu terin olmasını bilemiyorumSen uyanmadan rüzgarı giyinip üzerime, nice uçurumları aştım saçlarına iğde kokuları teslim etmek içinGelincik tarlalarının üstünde gezinen kameriye kuşlarının kirpikleriyle sildim alnının terleyen çizgilerini
Beli kırık virgüllerle uzattım senli cümleleri Susuz karanfillerin dudaklarına sundum ıslak kirpiklerini Ve birazdan tüm şehir uyanacak Kaldır üzerindeki hüznün ağır yorganını Pencerelerini aç ve hayatı solu bir lahza Ilık nefesinden bir yudumunu uzat şehrin titreyen tenine Yüreğinin sıcaklığını avuçlarından akıtıp babasız güvercinleri emzir terinle
Perdelerini güneşe aralayıp aynalara gülümse Karanlıklarda ezilmiş bu topal büyük kasaba senin varlığında ayağa kalksın Ve güneş ısıtmadan karlı tepeleri, memleketimin mahzun yüklü çocuklarına sevdanın umutlarını uzat Uzat oysa ; babasız uçurtmalar karanlık göğü aşıp vuslat yağmurlarını getirsin verimsiz bozkırlara
Sana baharları getirirken
Terlemiş yüreğimi
Ilık nefesinle kurula
Sevdanın kundağına sarıp
Düşlerinde uyut beni
Üşüyen tenimi
Nefesinin sıcaklığıyla sar
Avuç içlerinde uyurken
Gülüşlerimden öperek uyandır beni *
Tanyeri ağarırken çiğ taneleri üzerinden şavkını paylaştırdığı zamanlardan sesleniyorum sana Güneşin, karanlıkla aydınlığın üstüne tüllendiğinde imkansız sevdamıyolluyorum sana Durgun suyun dibinden görünen beyaz çakıl taşların üzerine adını yazıp sana geliyorum ve bu sevda mektubunu kelebeğin kanadında sana yolluyorum
Dolunayda çığlık atan bir gecede sevdim seni Göremesem de gülüşlerini, seher yelinde yapraklarını güneşe açan ciceklerin yüreğinde bildim gözlerini Sırtımı sıvası dökülmüş duvarlara yaslayıp seni anlatırım karanlıkla inatlaşan yıldızlara Her sabah papatyanın üçgenin taban olmayan kenarı uçlarında uykuya dalmış ceylanları kaldırıp onlarla nice selamlar yollarım sana
Sakın kederlenme sen Kozasından hayata güler yüzlü kelebeğin kirpiklerinde öğüttüm yüzsüz acılarını Çünkü sen, doğan güne umutla uyanmalısın Ne olur düşünme içinde kanattığın sancılara Yüreğin cerahat toplasa da ne olur matem Ben sen uyanmadan gül kokulu yağmurlarla yıkarım kanayan dudaklarını Cünkü sen, her soluğunda baharları solumasın
Duası nemli, yarınları parlak cocukların düşlerinde büyüttüm seni Karakışlara sürgüledim dudaklarına acıyı süren ayazları Kaç kere dualarıma kattım o narin yüreğini Kaç kez iç geçirdim alnımdan dudaklarıma yuvarlanan damlaların gözyaşı yok, senin gül kokulu terin olmasını bilemiyorumSen uyanmadan rüzgarı giyinip üzerime, nice uçurumları aştım saçlarına iğde kokuları teslim etmek içinGelincik tarlalarının üstünde gezinen kameriye kuşlarının kirpikleriyle sildim alnının terleyen çizgilerini
Beli kırık virgüllerle uzattım senli cümleleri Susuz karanfillerin dudaklarına sundum ıslak kirpiklerini Ve birazdan tüm şehir uyanacak Kaldır üzerindeki hüznün ağır yorganını Pencerelerini aç ve hayatı solu bir lahza Ilık nefesinden bir yudumunu uzat şehrin titreyen tenine Yüreğinin sıcaklığını avuçlarından akıtıp babasız güvercinleri emzir terinle
Perdelerini güneşe aralayıp aynalara gülümse Karanlıklarda ezilmiş bu topal büyük kasaba senin varlığında ayağa kalksın Ve güneş ısıtmadan karlı tepeleri, memleketimin mahzun yüklü çocuklarına sevdanın umutlarını uzat Uzat oysa ; babasız uçurtmalar karanlık göğü aşıp vuslat yağmurlarını getirsin verimsiz bozkırlara
Sana baharları getirirken
Terlemiş yüreğimi
Ilık nefesinle kurula
Sevdanın kundağına sarıp
Düşlerinde uyut beni
Üşüyen tenimi
Nefesinin sıcaklığıyla sar
Avuç içlerinde uyurken
Gülüşlerimden öperek uyandır beni *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.