iltasyazilim
FD Üye
Güneşte üretilen ve uzayda her yöne yayılan, çok büyük miktardaki enerjinin bir bölümü , ya ilk elden ya da atmosferde saçılarak yeryüzüne ulaşır Yeryüzündeki yaşamın asıl kaynağı olan güneş enerjisi farklı dalga boylarında olup; özet olarak UV (mor ötesi ), görünür ve IR (kızıl ötesi ) ışınlar olarak ayrılabilir Güneşten gelen enerjinin halk üzerine etkileri de bu dalga boylarına göre çeşitlilik gösterir
Güneş ışınlarının yere ulaşan, ısıtıcı etkiye sahip kısımları ( azami IR ve IR ’ ye yakın olan görünür ışın kısmında ) farklı alanlara yönlendirilmiş yüzeyler göre soğurulur veya yansıtılır Güneşten gelen enerjinin soğurulması sonucunda yüzeyin sıcaklığı yükselir Isınan ve kendisi de yeni bir ısı kaynağı oluşturan yüzeyler üstündeki havayı ve çevresindeki öteki maddeleri ısıtmaya başlar Bir siper içinde, gölgede ölçülen ve hava durumu raporlarında verilen hava sıcaklığı 25 35 º C aralarında seyrederken; bulutsuz havada beton bir yüzeyin 1 metre kadar üstünde, güneşe yönlendirilmiş küresel güneş termometresinin gösterdiği sıcaklıklar, adeta 6070 º C seviyesindedir Bu demektir oysa, güneş ışınlarına doğrudan maruz kalan halk müziği keza güneşin keza de ısınmış beton ve asfalt yüzeylerin ısıtıcı ışınlarına hedef olmaktalar Beton ve asfalt oranının çok yüksek olduğu kentlerimizde yaşayan insanlar, kırsal alanlarda yaşayanlara kadar daha artı ısı yüküne maruz kalmaktalar Bunun belli başlı nedeni kentlerimizde gölgelenmiş (doğal ya da yapay) alanların az olmasıdır Özellikle ıslak, sıcak ve rüzgarsız hava koşullarında ( bunaltıcı sıcak ), güneşte kalma süresine de emrindeki olarak, insanlarda halsizlik, dermansızlık, takâtsizlik, egzersiz isteğinin azalması, kaslarda kramplar, bayılma gibi sağlık durumu sorunlarının yanı sıra şiddetli ısı çarpması (heat stroke) sonucunda şuur kaybı, inme ve vefat olayları da görülebilmektedir Açık renk, sentetik olmayan bol giysiler ve şapka kullanmak bunların yanı sıra bol sıvı olmak sıcak strese (aşırı ısı yüküne) aleyhinde alınabilecek en basit korunma yöntemleridir Ancak en radikal önlem, güneşin en etkili olduğu bilhassa 10001600 saatleri aralarında gölgede kalmak veya güneşte kalınan süreyi kısaltmaktır
Güneşten gelen enerjinin içinde UV ışınları % 63 gibi küçük bir paya sahip olmasına karşın, bambaşka dalga boylarında manâlı biyolojik etkileri (antibakteriyel etki, D vitamini sentezi, eritem oluşumu ve albümin koagülasyonu vb) olduğu bilinmektedir Yeryüzüne ulaşan UV ışınlarının büyük bir kısmını dalga boyu 315400 nanometre ( 1nm 109 m ) olan UVA ışınları oluşturmaktadır Yerden yüksekliği yaklaşık olarak 1540 kilometreler arasında bulunan ozon (O3) tabakasının, değişik kimyasallar göre bozulması sonucunda yeryüzüne zararlı UVB (dalga boyu 280315 nm ) ışınlarının geldiği öngörülmektedir UVB ’nin büyük bir kısmı ve fazla daha güvenli olmayan olan UVC ’nin (dalga boyu 280 nm) neredeyse tamamı üst seviyelerdeki ozon kadar tutulmaktadır Ama yeryüzüne ulaşan bir kısım UVB ’nin DNA yapısı üzerinde zararlı etkilerinden nedeniyle melanom ve diğer müşteri deri kanserlerindeki artışın sorumlusu olduğu düşünülmektedir Bunun yanı sıra UVB ’nin bazı maddeler, bitkiler ve deniz organizmaları üzerine zararlı etkileri olduğu da bilinmektedir
Yaz aylarında güneşlenerek bronzlaşmak tenimize güzel bir görünüş sağlayabilir Oysa, güneşin UV ışınlarına uzun süreli maruz kalmak ağrılı güneş yanıklarına neden olabildiği gibi; deri kanseri, derinin tez yaşlanması, katarakta emrindeki körlük ve öteki göz sorunları gibi daha önemli sağlık sorunlarına da yol açabilmektedir Zamanlarının çoğunu güneşte oynayarak geçiren 18 yaş altındaki nesil önemli bir risk grubu oluşturmaktadır Bu konuda öteki bir risk faktörü de insanların deri tipiyle ilgilidir Açık deri, göz ve saç rengi olan millet koyu deri, göz ve saç rengine sahip olanlara göre daha artı risk altındadır
Dünya Sağlık Durumu Örgütü (WHO), Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Birleşik Milletler Çevre Programı (UNEP) gibi kuruluşların 1995 ’de yaptığı toplantıda , insanların UV ’nin zararlı etkileri konusunda uyarılması ve eğitilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır neticede , ozon tabakasındaki değişimler ve bulut aktiviteleri izlenerek yere ulaşan UV ışınlarının toplamı UVindeks değeri ile gösterilerek hava raporlarında halka duyurulması benimsenmiştir Güneş ışınlarına maruz kalan ırk için genel olarak UVindeks 02 ile çok düşük, 34 ile düşük, 56 ile orta, 79 ile yüksek ve 10+ ile fazla yüksek tehlike derecelerini göstermektedir
ekvatoral birçok ülkede sene her tarafında UV indeks 10+ seviyesindedir Türkiye ’nin de içinde bulunduğu kuşakta ise temmuz ayında öğle saatlerinde, bulutsuz bir havada UVindeks 810 değerleri arasındadır Aktüel olan UVindeks değerlerine ya da bölgesel haritalara meteorolojik veri sunan değişik İnternet sitelerinden gelmek da mümkündür
Gölgede kalmak veya öğle saatlerinde güneşte kaldığımız süreyi sınırlamak, bizi keza ısı çarpmasından hem de UV ışınlarının zararlı etkilerinden koruyabilen en doğal yöntemdir Sahiden, UV ışınları atmosferde kuvvetli bir şekilde saçıldığından, gölgede olan insanların bile tenleri bronzlaşmaktadır Zorunlu olarak güneşte kalanlar veya deniz kenarlarında tatilde olanlar için geniş taraflı beyaz şapkalar, minimum SPF15 (Sun Protection FactorSPF ) ve daha yüksek koruyucu faktörlü güneş kremleri ile UV ışınlarını geçirmeyen güneş gözlükleri kullanmaları önerilmektedir *
Güneş ışınlarının yere ulaşan, ısıtıcı etkiye sahip kısımları ( azami IR ve IR ’ ye yakın olan görünür ışın kısmında ) farklı alanlara yönlendirilmiş yüzeyler göre soğurulur veya yansıtılır Güneşten gelen enerjinin soğurulması sonucunda yüzeyin sıcaklığı yükselir Isınan ve kendisi de yeni bir ısı kaynağı oluşturan yüzeyler üstündeki havayı ve çevresindeki öteki maddeleri ısıtmaya başlar Bir siper içinde, gölgede ölçülen ve hava durumu raporlarında verilen hava sıcaklığı 25 35 º C aralarında seyrederken; bulutsuz havada beton bir yüzeyin 1 metre kadar üstünde, güneşe yönlendirilmiş küresel güneş termometresinin gösterdiği sıcaklıklar, adeta 6070 º C seviyesindedir Bu demektir oysa, güneş ışınlarına doğrudan maruz kalan halk müziği keza güneşin keza de ısınmış beton ve asfalt yüzeylerin ısıtıcı ışınlarına hedef olmaktalar Beton ve asfalt oranının çok yüksek olduğu kentlerimizde yaşayan insanlar, kırsal alanlarda yaşayanlara kadar daha artı ısı yüküne maruz kalmaktalar Bunun belli başlı nedeni kentlerimizde gölgelenmiş (doğal ya da yapay) alanların az olmasıdır Özellikle ıslak, sıcak ve rüzgarsız hava koşullarında ( bunaltıcı sıcak ), güneşte kalma süresine de emrindeki olarak, insanlarda halsizlik, dermansızlık, takâtsizlik, egzersiz isteğinin azalması, kaslarda kramplar, bayılma gibi sağlık durumu sorunlarının yanı sıra şiddetli ısı çarpması (heat stroke) sonucunda şuur kaybı, inme ve vefat olayları da görülebilmektedir Açık renk, sentetik olmayan bol giysiler ve şapka kullanmak bunların yanı sıra bol sıvı olmak sıcak strese (aşırı ısı yüküne) aleyhinde alınabilecek en basit korunma yöntemleridir Ancak en radikal önlem, güneşin en etkili olduğu bilhassa 10001600 saatleri aralarında gölgede kalmak veya güneşte kalınan süreyi kısaltmaktır
Güneşten gelen enerjinin içinde UV ışınları % 63 gibi küçük bir paya sahip olmasına karşın, bambaşka dalga boylarında manâlı biyolojik etkileri (antibakteriyel etki, D vitamini sentezi, eritem oluşumu ve albümin koagülasyonu vb) olduğu bilinmektedir Yeryüzüne ulaşan UV ışınlarının büyük bir kısmını dalga boyu 315400 nanometre ( 1nm 109 m ) olan UVA ışınları oluşturmaktadır Yerden yüksekliği yaklaşık olarak 1540 kilometreler arasında bulunan ozon (O3) tabakasının, değişik kimyasallar göre bozulması sonucunda yeryüzüne zararlı UVB (dalga boyu 280315 nm ) ışınlarının geldiği öngörülmektedir UVB ’nin büyük bir kısmı ve fazla daha güvenli olmayan olan UVC ’nin (dalga boyu 280 nm) neredeyse tamamı üst seviyelerdeki ozon kadar tutulmaktadır Ama yeryüzüne ulaşan bir kısım UVB ’nin DNA yapısı üzerinde zararlı etkilerinden nedeniyle melanom ve diğer müşteri deri kanserlerindeki artışın sorumlusu olduğu düşünülmektedir Bunun yanı sıra UVB ’nin bazı maddeler, bitkiler ve deniz organizmaları üzerine zararlı etkileri olduğu da bilinmektedir
Yaz aylarında güneşlenerek bronzlaşmak tenimize güzel bir görünüş sağlayabilir Oysa, güneşin UV ışınlarına uzun süreli maruz kalmak ağrılı güneş yanıklarına neden olabildiği gibi; deri kanseri, derinin tez yaşlanması, katarakta emrindeki körlük ve öteki göz sorunları gibi daha önemli sağlık sorunlarına da yol açabilmektedir Zamanlarının çoğunu güneşte oynayarak geçiren 18 yaş altındaki nesil önemli bir risk grubu oluşturmaktadır Bu konuda öteki bir risk faktörü de insanların deri tipiyle ilgilidir Açık deri, göz ve saç rengi olan millet koyu deri, göz ve saç rengine sahip olanlara göre daha artı risk altındadır
Dünya Sağlık Durumu Örgütü (WHO), Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Birleşik Milletler Çevre Programı (UNEP) gibi kuruluşların 1995 ’de yaptığı toplantıda , insanların UV ’nin zararlı etkileri konusunda uyarılması ve eğitilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır neticede , ozon tabakasındaki değişimler ve bulut aktiviteleri izlenerek yere ulaşan UV ışınlarının toplamı UVindeks değeri ile gösterilerek hava raporlarında halka duyurulması benimsenmiştir Güneş ışınlarına maruz kalan ırk için genel olarak UVindeks 02 ile çok düşük, 34 ile düşük, 56 ile orta, 79 ile yüksek ve 10+ ile fazla yüksek tehlike derecelerini göstermektedir
ekvatoral birçok ülkede sene her tarafında UV indeks 10+ seviyesindedir Türkiye ’nin de içinde bulunduğu kuşakta ise temmuz ayında öğle saatlerinde, bulutsuz bir havada UVindeks 810 değerleri arasındadır Aktüel olan UVindeks değerlerine ya da bölgesel haritalara meteorolojik veri sunan değişik İnternet sitelerinden gelmek da mümkündür
Gölgede kalmak veya öğle saatlerinde güneşte kaldığımız süreyi sınırlamak, bizi keza ısı çarpmasından hem de UV ışınlarının zararlı etkilerinden koruyabilen en doğal yöntemdir Sahiden, UV ışınları atmosferde kuvvetli bir şekilde saçıldığından, gölgede olan insanların bile tenleri bronzlaşmaktadır Zorunlu olarak güneşte kalanlar veya deniz kenarlarında tatilde olanlar için geniş taraflı beyaz şapkalar, minimum SPF15 (Sun Protection FactorSPF ) ve daha yüksek koruyucu faktörlü güneş kremleri ile UV ışınlarını geçirmeyen güneş gözlükleri kullanmaları önerilmektedir *