iltasyazilim
FD Üye
Tiyatrolar
Oyunlar
Skeçler
Hoş görebilen hoş düşünür tiyatrosu
Hoş görebilen hoş düşünür oyunu
Hoş görebilen güzel düşünür skeci
Güzel Gören Hoş Düşünür
HULUSİ: Allah´ım bu ne sıkıcı bir hayat böyle! Her günüm az daha zehir, her akşamım cehennem gibi geçiyor Ben artık dayanamayacağım Bunca yıl çalışıp didindim, elde avuçta bir şey değil Hala yamalı elbiselerle dolaşıyorum Çorabımın ucu delik, gömleğimin düğmeleri yok Allah´ım ölmek istiyorum artık!
CEVDET: Uğurlu sabahlar amca!
HULUSİ: Böyle hayırlı sabahtan mı olur be adam?
CEVDET: Niye, hayrola ne oldu? Canını sıkan olay nedir?
HULUSİ: Şu kılığıma kıyafetime bir bak Dilenci gibiyim Fakirlik beni kahrediyor Çoraplarım bile yamalı, delik deşik
CEVDET: Üzüldüğün şeye bak! Haline şükretsene yahu Bak benim ayaklarıma, çorapları bırak, ayaklarımda ayakkabım bile değil Fakat senin gibi halimden şikayetçi değilim
HULUSİ: Peki niye mutlusun?
CEVDET: Ben halime şükrederim
HULUSİ: Şükredecek neyin var fakat, baksana bir ayakkabın bile yok
CEVDET: Bak beyim şu gelen adamı görüyormusun? O benim kardeşimdir Bak onun ayakkabıları yok, kundura giyecek ayakları bile değil En azından benim ayaklarım var Ya ben de onun gibi olsaydım Bu yüzden Allah´a şükrediyorum Çünkü kardeşim gibi sürünerek yaşamıyorum
ŞEHMUZ: Merhaba Abi!
CEVDET: Merhaba kardeşim Hoş geldin
ŞEHMUZ: Hoşbulduk abi Ne o, arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?
HULUSİ: Şeey ben Hulusi Duvar ustasıyım
ŞEHMUZ: Hoşnut oldum Ben Şehmuz Ben de şu gördüğün siklet aletiyle geçinip gidiyorum işte
Kazancım azmaz ama buna da şükür Kimseye muhtaç olmadan yaşamam için yetiyor HULUSİ: Halinden hoşnut musun yani?
ŞEHMUZ: Niye memnun olmayacakmışım ki? Bak elim, kolum tutuyor Ayaklarımdan başka bir eksiğim değil ki Gerçi ayaklarım da olsaydı daha iyi olurdu lakin, ne yaparsın işte alın yazısı Trafik kazasında kaybettim onları Yaşadığıma şükrediyorum
HULUSİ: Yahu hala şükredecek neyin kalmış ancak
ŞEHMUZ: Aaa, o kadar deme İnsan şükretmek için her zaman daha aşağıdakilere bakmalı Bak, bak, bak Bizim Cemal de geliyor Âmâ Cemal derler ona Gözlerini daha 6 yaşındayken kaybetmiş Anlıyacağm dünyası kapkaranlık En azından benim dünyam aydınlık Ya onun uygun olsaydım
HULUSİ: Pes açıkçası!
ŞEHMUZ: Heey Cemal, bu taraftayız! Direğe dikkat et Gel, gel de seni yeni arkadaşla tanıştırayım CEMAL: Merhaba
HULUSİ: Hoşgeldiniz, ben Hulusi
CEMAL: Ben de Cemal Kör Cemal derler bana Üzülürüm böylece demelerine fakat ne yaparsın, körüz işte Adamlar haklı Fakat ben mi seçtim ama kör olmayı? Ben de istemez miydim dünyayı doyasıya seyretmeyi Kuşları, böcekleri, insanları izlemeyi Kimbilir şuradaki çiçekler ne kadar güzeldir O Kadar yok mi?
HULUSİ: Eee, evet doğrusu o çiçekler çok hoş fakat nasıl farkettiniz o çiçekleri?
CEMAL: İnsan sadece gözleriyle görmez dünyayı Hulusi bey İşte ben bunun için halime şükrediyorum ya Dokunabiliyorum, tadabiliyorum ve en önemlisi koku alabiliyorum Orada çiçek olduğunu kokusundan anladım Sahi sen farketmemiş miydin onları?
HULUSİ: Şeey, yani siz deyince farkına vardım ast
CEMAL: Eyvah, çok yazık Oysa Allah o güzelliği sizin gözleriniz için yaratmıştır Siz gözleriniz sapasağlam olmasına karşın farkedemiyorsanız hayattan nasıl lezzet alıyorsunuz peki?
HULUSİ: Be, be, ben evet ben mutsuz biriyim En azından eksik öncesine kadar mutsuz biriydim Mutsuz oluşumun sebebini fakirlik sanıyordum, oysa mutsuzluğumun sebebi âmâ olmammış
CEMAL: Bakın beyefendi, kimse görmeyi bilmeyen kadar kör olamaz Dürüst, benim gözlerim görmez ama mantığımın gözleri fazla keskindir Katiyen, keskin sirke olup da küpüme zarar vermem Ve halime şükrederim
HULUSİ: Sen de mi haline şükrediyorsun, niye?
CEMAL: Niyesi var mı? Ya yatalak hasta olsaydım Felçli olsaydım Yoo, böylece bile olsam mutlu görünmek için bir sebep bulurdum Derhal halime bir kere daha şükrediyorum Çünkü ya sizin gibi olsaydım O vakit benim halim ne olurdu? Bakar âmâ ve mutsuz biri
CEVDET: Hulusi Bey, siz ağlıyorsunuz!
HULUSİ: Evet dostlarım, ağlıyorum Bırakın ağlıyayım Taşlaşmış kalbimin hamuru göz yaşlarımla yıkanıp yumuşar belki Sizler bana mutluluğu öğrettiniz Ne olur aranıza beni de alın
ŞEHMUZ: O nasıl laf Hulusi Bey, biz kimiz fakat seni de aramıza alalım?
CEMAL: Evet, biz üç garibanız sadece Hergün bu parka gelir, bu banka oturur sohbet ederiz Bundan daha sonra sen de gel Daha mutlu oluruz
HULUSİ: Evet dostlarım, daha mutlu oluruz, bizden daha mutlusu da olmaz hatta Sizleri fazla seviyorum *
Oyunlar
Skeçler
Hoş görebilen hoş düşünür tiyatrosu
Hoş görebilen hoş düşünür oyunu
Hoş görebilen güzel düşünür skeci
Güzel Gören Hoş Düşünür
HULUSİ: Allah´ım bu ne sıkıcı bir hayat böyle! Her günüm az daha zehir, her akşamım cehennem gibi geçiyor Ben artık dayanamayacağım Bunca yıl çalışıp didindim, elde avuçta bir şey değil Hala yamalı elbiselerle dolaşıyorum Çorabımın ucu delik, gömleğimin düğmeleri yok Allah´ım ölmek istiyorum artık!
CEVDET: Uğurlu sabahlar amca!
HULUSİ: Böyle hayırlı sabahtan mı olur be adam?
CEVDET: Niye, hayrola ne oldu? Canını sıkan olay nedir?
HULUSİ: Şu kılığıma kıyafetime bir bak Dilenci gibiyim Fakirlik beni kahrediyor Çoraplarım bile yamalı, delik deşik
CEVDET: Üzüldüğün şeye bak! Haline şükretsene yahu Bak benim ayaklarıma, çorapları bırak, ayaklarımda ayakkabım bile değil Fakat senin gibi halimden şikayetçi değilim
HULUSİ: Peki niye mutlusun?
CEVDET: Ben halime şükrederim
HULUSİ: Şükredecek neyin var fakat, baksana bir ayakkabın bile yok
CEVDET: Bak beyim şu gelen adamı görüyormusun? O benim kardeşimdir Bak onun ayakkabıları yok, kundura giyecek ayakları bile değil En azından benim ayaklarım var Ya ben de onun gibi olsaydım Bu yüzden Allah´a şükrediyorum Çünkü kardeşim gibi sürünerek yaşamıyorum
ŞEHMUZ: Merhaba Abi!
CEVDET: Merhaba kardeşim Hoş geldin
ŞEHMUZ: Hoşbulduk abi Ne o, arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?
HULUSİ: Şeey ben Hulusi Duvar ustasıyım
ŞEHMUZ: Hoşnut oldum Ben Şehmuz Ben de şu gördüğün siklet aletiyle geçinip gidiyorum işte
Kazancım azmaz ama buna da şükür Kimseye muhtaç olmadan yaşamam için yetiyor HULUSİ: Halinden hoşnut musun yani?
ŞEHMUZ: Niye memnun olmayacakmışım ki? Bak elim, kolum tutuyor Ayaklarımdan başka bir eksiğim değil ki Gerçi ayaklarım da olsaydı daha iyi olurdu lakin, ne yaparsın işte alın yazısı Trafik kazasında kaybettim onları Yaşadığıma şükrediyorum
HULUSİ: Yahu hala şükredecek neyin kalmış ancak
ŞEHMUZ: Aaa, o kadar deme İnsan şükretmek için her zaman daha aşağıdakilere bakmalı Bak, bak, bak Bizim Cemal de geliyor Âmâ Cemal derler ona Gözlerini daha 6 yaşındayken kaybetmiş Anlıyacağm dünyası kapkaranlık En azından benim dünyam aydınlık Ya onun uygun olsaydım
HULUSİ: Pes açıkçası!
ŞEHMUZ: Heey Cemal, bu taraftayız! Direğe dikkat et Gel, gel de seni yeni arkadaşla tanıştırayım CEMAL: Merhaba
HULUSİ: Hoşgeldiniz, ben Hulusi
CEMAL: Ben de Cemal Kör Cemal derler bana Üzülürüm böylece demelerine fakat ne yaparsın, körüz işte Adamlar haklı Fakat ben mi seçtim ama kör olmayı? Ben de istemez miydim dünyayı doyasıya seyretmeyi Kuşları, böcekleri, insanları izlemeyi Kimbilir şuradaki çiçekler ne kadar güzeldir O Kadar yok mi?
HULUSİ: Eee, evet doğrusu o çiçekler çok hoş fakat nasıl farkettiniz o çiçekleri?
CEMAL: İnsan sadece gözleriyle görmez dünyayı Hulusi bey İşte ben bunun için halime şükrediyorum ya Dokunabiliyorum, tadabiliyorum ve en önemlisi koku alabiliyorum Orada çiçek olduğunu kokusundan anladım Sahi sen farketmemiş miydin onları?
HULUSİ: Şeey, yani siz deyince farkına vardım ast
CEMAL: Eyvah, çok yazık Oysa Allah o güzelliği sizin gözleriniz için yaratmıştır Siz gözleriniz sapasağlam olmasına karşın farkedemiyorsanız hayattan nasıl lezzet alıyorsunuz peki?
HULUSİ: Be, be, ben evet ben mutsuz biriyim En azından eksik öncesine kadar mutsuz biriydim Mutsuz oluşumun sebebini fakirlik sanıyordum, oysa mutsuzluğumun sebebi âmâ olmammış
CEMAL: Bakın beyefendi, kimse görmeyi bilmeyen kadar kör olamaz Dürüst, benim gözlerim görmez ama mantığımın gözleri fazla keskindir Katiyen, keskin sirke olup da küpüme zarar vermem Ve halime şükrederim
HULUSİ: Sen de mi haline şükrediyorsun, niye?
CEMAL: Niyesi var mı? Ya yatalak hasta olsaydım Felçli olsaydım Yoo, böylece bile olsam mutlu görünmek için bir sebep bulurdum Derhal halime bir kere daha şükrediyorum Çünkü ya sizin gibi olsaydım O vakit benim halim ne olurdu? Bakar âmâ ve mutsuz biri
CEVDET: Hulusi Bey, siz ağlıyorsunuz!
HULUSİ: Evet dostlarım, ağlıyorum Bırakın ağlıyayım Taşlaşmış kalbimin hamuru göz yaşlarımla yıkanıp yumuşar belki Sizler bana mutluluğu öğrettiniz Ne olur aranıza beni de alın
ŞEHMUZ: O nasıl laf Hulusi Bey, biz kimiz fakat seni de aramıza alalım?
CEMAL: Evet, biz üç garibanız sadece Hergün bu parka gelir, bu banka oturur sohbet ederiz Bundan daha sonra sen de gel Daha mutlu oluruz
HULUSİ: Evet dostlarım, daha mutlu oluruz, bizden daha mutlusu da olmaz hatta Sizleri fazla seviyorum *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.