nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
HACI ABDULLAH EFENDİ
Seydişehir'de yaşamış büyük velîlerden Bozkır'ın Karacahisar köyünde 1806 (H1222) senesinde doğdu Babası Müderris Yeğen Mehmed Efendidir Âilesinin tek çocuğu olan Abdullah Efendi, minik yaşta annesini kaybetmesine rağmen tahsîlini aksatmayıp, sıbyan mektebinden mezun oldu bu vesileyle babasını da kaybettiTahsîline devâm etmek için babasının talebelerindenMehmed Kudsî Efendinin yanına gitti Mehmed Kudsî Efendi Nakşibendiye yolunun büyüklerindendi Bu büyük zâtın yanına ilim ve nezaket öğrenen Abdullah Efendi, hocasının vefâtı üstüne yerine geçti
Abdullah Efendi, hocasının işâreti üzerine Seydişehir'e yerleşerek, buradaki medresede talebe yetiştirmeye başladı Kendisine başvuranların dertleriyle ilgilenir ve çâre bulurdu Namazlarını SeyyidHârûnı Velî Câmiinde kılardı Devlet erkânı sık sık sohbetlerinde bulunur, onun hayır duâsını alırdı
Bir gün Konya Vâlisi Ferîd Paşa, Hacı Abdullah Efendinin ziyâretine geldi Birkaç gün Seydişehir'de kalan Paşa, Abdullah Efendinin sohbetlerine katıldı Paşa ayrılmak üzere müsade isteyince, Abdullah Efendi, işlerinin uğurlu olması için Paşaya duâ etti Paşa ayrılırken; Duâ buyurun efendim! Ilk fırsatta ziyâretinize bitmiş geleceğimdeyince, Abdullah Efendi; Seydişehir'e son gelişiniz, yeniden görüşemeyeceğizbuyurdu Bu sözlerden Ferîd Paşa üzülünce,Abdullah Efendi; Merak etmeyin sonuç hayırlıdırdediSeydişehir'den ayrılan Ferîd Paşa AntalyaSancağına yoklama için gitti Burada sadrâzam olduğuna dâir telgraf alarak derhal deniz yoluyla İstanbul'a gitti yeniden Seydişehir'e varmak nasîb olmadı
Talebelerinden fakir babası ve çok yardım sever olarak aşina Hacı Mehmed Efendi, icâzet aldıktan sonra memleketine dönmüştü Babası ve kayınpederi hacda vefât edince, Mehmed Efendinin işleri bozuldu Her hafta hocasını ziyâret için Seydişehir'e gelirdi Hac mevsimi yaklaştığı sırada tekrar hocasını ziyârete gelmiş, duâsını almıştı Elini öpüp ayrıldığı sırada, Abdullah Efendi oturduğu minderin altından bir bohça çıkarıp Mehmed Efendinin boynuna dolayıp; Mehmed Hacca gideceksin, niyet et!dedi (O zamanlar hacca gitmek isteyenler boyunlarına bir bohça bağlamak sûretiyle hacca gideceklerini belli etmeleri âdetti) Maddî durumu iyi olmayan Mehmed Efendi çok şaşırdı, fakat hocasına bir şey diyemediMedreseden çıkarken, bohçayı boynundan çıkarıp, koynuna koydu ve hâdiseyi kimseye söylemedi
Ertesi hafta bitmiş hocasını ziyârete geldiğinde, medresenin kapısından girerken bohçayı boynuna bağlamayı unutmadı Hocasının elini öperken, hocası; Mehmed iki kapı arasında bohçayı boynundan çıkarsan da hacca gideceksin, niyet et!buyurdu Hocasının bu ihtârı üstüne Mehmed Efendi, hacca niyet etti ve hazırlıklarını tamamladı
Yola çıkılacağı gün bütün hacı adayları ile birlikte Mehmed Efendi de, Abdullah Efendinin medresesinin önüne geldi Abdullah Efendi tüm hacı adaylarına hayır duâ eder, onlar da elini öperek vedâlaşırlardıSıra Mehmed Efendiye gelince, Hacı Abdullah Efendi cebinden çıkardığı beş kuruşu vererek; Bunu kesenin dibine dik!diye tenbihte bulundu
Kâfile uzun yolculuktan sonradan Cidde'ye vardı Cidde'de rehberler yüksek sesle ve memleketlerinin isimlerini söyleyerek hacı adaylarını ararlardı Seydişehir rehberi de misâfirlerini buldu ve; İçinizde Mehmed Efendi var mı?diye sorduMehmed Efendiyi kendi evine götürdü Akşam namazından sonradan rehber, Mehmed Efendiye; Oğlum! Baban ve kayınbaban hacca geldiler ve burada vefât ettiler Hacı Abdullah Efendi çoğu kez rüyâma girerek; Emânetleri sâhibine ver!diyordedikten sonradan para batmış iki kemer verdi Mehmed Efendi bu paralardan orada harcadığı gibi, memleketine dönünce de durumu düzeldi
Acilen Etibank Alüminyum Tesislerinin voleybol sâhasının bulunduğu yer üzüm bağı, meyve ve sebzelikti Bu bahçenin suyu olmadığından sâhibi fazla bezginlik çekiyordu Bir yaz mevsiminde bahçenin sâhibi, Hacı Abdullah Efendi edinmek üzere şehrin ileri gelenlerini dâvet etti OğlunuAbdullah Efendiyi alması için yolladı Bahçeye gelen Abdullah Efendi, bir zaman misâfirlerle sohbet ettikten sonra bahçe sâhibine; Ahmed! Bize bahçeyi gezdirbuyurdu Ahmed Efendi ile bahçeyi gezerken üzüm bağının olduğu kısma geldikleri sırada, HacıAbdullah Efendi bir müddet durduktan sonradan; Ahmed! Şurayı kaz aradığını bulursunbuyurdu Ahmed Efendi oraya üçbeş taş koyarak yerini muhakkak etti Yatsı namazından daha sonra misâfirler dağılınca, Ahmed Efendi bir fener ışığında işâret edilen yeri kazdı Yarım metre kazdıktan sonradan, berrak ve tertemiz bir su çıktı Âile efrâdı o gece bayram yaptı
Hacı Abdullah Efendi, bir ara hac farizasını yerine getirmek için Hicaz'a gitti Medîne'de Peygamber efendimizin kabri şerifinin bulunduğu Hücrei Saâdetin etrafındaki Şebekei Seâdete girmek istedi Ravzai Mutehheranın muhâfızlarına; Burayı açın ben içeri girmek istiyorumdedi Muhâfızlardan biri; Buranın anahtarları bizde değil Burada bir meşâyih heyeti vardır Onlar toplanır, karar verir ve ancak onların kararıyla burası açılır Babam da bu heyetin başkanıdırdedi Abdullah Efendi; Öyleyse babanıza haber verinbuyurdu Muhâfız gidip durumu babasına söyleyince babası; Meşâyih heyetinin herbiri bir yerde şimdi onları biriktirmek muhtemel değildircevâbını verdi Muhâfız durumu Hacı Abdullah Efendiye bildirince, ellerini kaldırıp; Essalâtü Vesselâmü aleyke yâ Resûlallah, Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Habîballahderken kapının kilidi düştü ve kapı açıldı Şebekei Saâdette bütün yedi saat ayakta durdu sırası gelmişken meşâyih heyeti de toplanıp, geldi Muhâfızlardan durumu öğrenince, Abdullah Efendiye tâzim ve derin saygı ettiler
Hacı Abdullah Efendi talebelerine çoğu kez şöyle buyururdu:
Başkalarını himâye edin, kendinizi beğenip kibirli olmayın
Yürek uyanıklığı ile ibâdet etmeyen kimse ile Allahü teâlâ arasında mâni vardır
Yapılan ibâdetleri muhâfaza edip, âhirete götürmek, ibâdetlerden hâsıl olan amellerin muhâfaza meyvesi olan mânevî zevki kazanmaktan güçtür
Helal yemek yemek lâzımdır Dîni İslâma uygun kazanmak lâzımdır Çünkü din, hakîkat ama helâl yemekle meydana kazanç Tehlikenin başı haram yemektir Bir insan haramdan sakınır ise, onun için ibâdet ve tâat kolaylaşır İbâdetten tad alır
Hayâtının otuz dört yılını müderrislik ve şeyhlik gibi iki yüce makâmı hakkıyla ihyâ ederek Hak yolunda hizmetle değerlendiren Hacı Abdullah Efendi, 1903 (H1319) senesinde vefât etti Çok topluluk bir cemâatle Seyyid Hârûnı Velî Câmiinde kılınan cenâze namazından sonradan vasiyeti üzerine Hıdır Mescidi denilen bugünkü türbesinin olduğu yere defnedildi
ET, HELVA VE PİRİNÇ PİLAVI
Talebelerinden Bergamalı İbrâhim Efendi, ziyâret maksadıyla Seydişehir'e geliyordu Eskişehir'de bir gece bir arkadaşında misâfir oldu Hacı Abdullah Efendiyi ziyârete gittiğini söyleyince ev sâhibi; Ben de seninle ziyâret için gelip, o mübârek zâtın hayır duâsını alayımdedi Ertesi gün birlikte yola çıktılar Abdullah Efendi o gün talebelerinden birine; Oğlum! Kasaptan et al eve götür Hacı anneye söyle, eti topluca pişirsin Helva ile pilav da yapsın Akşam üzeri misâfirlerimiz gelecek Onlar gelinceye kadar hazır olsun Geldiklerinde yemekleri aldırırızdedi Talebe bu emri yerine getirdi
Akşam üzeri iki misâfir geldi Abdullah Efendi hizmetlerini gören talebesine; Oğlum! Misâfirlerimiz aç, yemek yemek getirdedi Azıcık sonradan ağızları kapalı yemekler tepsi üzerinde önlerine konulunca, Eskişehirli olan derhal yemek tabaklarının kapaklarını açıp, baktı O anda anında ayağa kalkıp, Abdullah Efendinin elini öpüp, affetme diledi ve şöyle dedi: Yolda hayli acıkmıştım Şehre yaklaşınca; Şeyh Efendi olgun bir zât ise, et, bir helva, bundan başka pirinç pilavı hazırlatır Bize ikrâm ederdiye kalbimden geçirdim Benzer yemekleri önümde bulunca çok şaşırdım Beni bağışlayın
Hacı Abdullah Efendi de; Bizde bir şey değil Her şeyi Allahü teâlâ emreder, kulları yapar Karnınızı doyurmaya bakın, buyrun âfiyet olsundedi
1) Seydişehir Târihi (Abdurrahmân Ayaz); s64
2) Konya Velîleri (Dr Hasan Özönder); s243
3) Seydişehir Târihi (Mehmed Önder); s163 *
Seydişehir'de yaşamış büyük velîlerden Bozkır'ın Karacahisar köyünde 1806 (H1222) senesinde doğdu Babası Müderris Yeğen Mehmed Efendidir Âilesinin tek çocuğu olan Abdullah Efendi, minik yaşta annesini kaybetmesine rağmen tahsîlini aksatmayıp, sıbyan mektebinden mezun oldu bu vesileyle babasını da kaybettiTahsîline devâm etmek için babasının talebelerindenMehmed Kudsî Efendinin yanına gitti Mehmed Kudsî Efendi Nakşibendiye yolunun büyüklerindendi Bu büyük zâtın yanına ilim ve nezaket öğrenen Abdullah Efendi, hocasının vefâtı üstüne yerine geçti
Abdullah Efendi, hocasının işâreti üzerine Seydişehir'e yerleşerek, buradaki medresede talebe yetiştirmeye başladı Kendisine başvuranların dertleriyle ilgilenir ve çâre bulurdu Namazlarını SeyyidHârûnı Velî Câmiinde kılardı Devlet erkânı sık sık sohbetlerinde bulunur, onun hayır duâsını alırdı
Bir gün Konya Vâlisi Ferîd Paşa, Hacı Abdullah Efendinin ziyâretine geldi Birkaç gün Seydişehir'de kalan Paşa, Abdullah Efendinin sohbetlerine katıldı Paşa ayrılmak üzere müsade isteyince, Abdullah Efendi, işlerinin uğurlu olması için Paşaya duâ etti Paşa ayrılırken; Duâ buyurun efendim! Ilk fırsatta ziyâretinize bitmiş geleceğimdeyince, Abdullah Efendi; Seydişehir'e son gelişiniz, yeniden görüşemeyeceğizbuyurdu Bu sözlerden Ferîd Paşa üzülünce,Abdullah Efendi; Merak etmeyin sonuç hayırlıdırdediSeydişehir'den ayrılan Ferîd Paşa AntalyaSancağına yoklama için gitti Burada sadrâzam olduğuna dâir telgraf alarak derhal deniz yoluyla İstanbul'a gitti yeniden Seydişehir'e varmak nasîb olmadı
Talebelerinden fakir babası ve çok yardım sever olarak aşina Hacı Mehmed Efendi, icâzet aldıktan sonra memleketine dönmüştü Babası ve kayınpederi hacda vefât edince, Mehmed Efendinin işleri bozuldu Her hafta hocasını ziyâret için Seydişehir'e gelirdi Hac mevsimi yaklaştığı sırada tekrar hocasını ziyârete gelmiş, duâsını almıştı Elini öpüp ayrıldığı sırada, Abdullah Efendi oturduğu minderin altından bir bohça çıkarıp Mehmed Efendinin boynuna dolayıp; Mehmed Hacca gideceksin, niyet et!dedi (O zamanlar hacca gitmek isteyenler boyunlarına bir bohça bağlamak sûretiyle hacca gideceklerini belli etmeleri âdetti) Maddî durumu iyi olmayan Mehmed Efendi çok şaşırdı, fakat hocasına bir şey diyemediMedreseden çıkarken, bohçayı boynundan çıkarıp, koynuna koydu ve hâdiseyi kimseye söylemedi
Ertesi hafta bitmiş hocasını ziyârete geldiğinde, medresenin kapısından girerken bohçayı boynuna bağlamayı unutmadı Hocasının elini öperken, hocası; Mehmed iki kapı arasında bohçayı boynundan çıkarsan da hacca gideceksin, niyet et!buyurdu Hocasının bu ihtârı üstüne Mehmed Efendi, hacca niyet etti ve hazırlıklarını tamamladı
Yola çıkılacağı gün bütün hacı adayları ile birlikte Mehmed Efendi de, Abdullah Efendinin medresesinin önüne geldi Abdullah Efendi tüm hacı adaylarına hayır duâ eder, onlar da elini öperek vedâlaşırlardıSıra Mehmed Efendiye gelince, Hacı Abdullah Efendi cebinden çıkardığı beş kuruşu vererek; Bunu kesenin dibine dik!diye tenbihte bulundu
Kâfile uzun yolculuktan sonradan Cidde'ye vardı Cidde'de rehberler yüksek sesle ve memleketlerinin isimlerini söyleyerek hacı adaylarını ararlardı Seydişehir rehberi de misâfirlerini buldu ve; İçinizde Mehmed Efendi var mı?diye sorduMehmed Efendiyi kendi evine götürdü Akşam namazından sonradan rehber, Mehmed Efendiye; Oğlum! Baban ve kayınbaban hacca geldiler ve burada vefât ettiler Hacı Abdullah Efendi çoğu kez rüyâma girerek; Emânetleri sâhibine ver!diyordedikten sonradan para batmış iki kemer verdi Mehmed Efendi bu paralardan orada harcadığı gibi, memleketine dönünce de durumu düzeldi
Acilen Etibank Alüminyum Tesislerinin voleybol sâhasının bulunduğu yer üzüm bağı, meyve ve sebzelikti Bu bahçenin suyu olmadığından sâhibi fazla bezginlik çekiyordu Bir yaz mevsiminde bahçenin sâhibi, Hacı Abdullah Efendi edinmek üzere şehrin ileri gelenlerini dâvet etti OğlunuAbdullah Efendiyi alması için yolladı Bahçeye gelen Abdullah Efendi, bir zaman misâfirlerle sohbet ettikten sonra bahçe sâhibine; Ahmed! Bize bahçeyi gezdirbuyurdu Ahmed Efendi ile bahçeyi gezerken üzüm bağının olduğu kısma geldikleri sırada, HacıAbdullah Efendi bir müddet durduktan sonradan; Ahmed! Şurayı kaz aradığını bulursunbuyurdu Ahmed Efendi oraya üçbeş taş koyarak yerini muhakkak etti Yatsı namazından daha sonra misâfirler dağılınca, Ahmed Efendi bir fener ışığında işâret edilen yeri kazdı Yarım metre kazdıktan sonradan, berrak ve tertemiz bir su çıktı Âile efrâdı o gece bayram yaptı
Hacı Abdullah Efendi, bir ara hac farizasını yerine getirmek için Hicaz'a gitti Medîne'de Peygamber efendimizin kabri şerifinin bulunduğu Hücrei Saâdetin etrafındaki Şebekei Seâdete girmek istedi Ravzai Mutehheranın muhâfızlarına; Burayı açın ben içeri girmek istiyorumdedi Muhâfızlardan biri; Buranın anahtarları bizde değil Burada bir meşâyih heyeti vardır Onlar toplanır, karar verir ve ancak onların kararıyla burası açılır Babam da bu heyetin başkanıdırdedi Abdullah Efendi; Öyleyse babanıza haber verinbuyurdu Muhâfız gidip durumu babasına söyleyince babası; Meşâyih heyetinin herbiri bir yerde şimdi onları biriktirmek muhtemel değildircevâbını verdi Muhâfız durumu Hacı Abdullah Efendiye bildirince, ellerini kaldırıp; Essalâtü Vesselâmü aleyke yâ Resûlallah, Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Habîballahderken kapının kilidi düştü ve kapı açıldı Şebekei Saâdette bütün yedi saat ayakta durdu sırası gelmişken meşâyih heyeti de toplanıp, geldi Muhâfızlardan durumu öğrenince, Abdullah Efendiye tâzim ve derin saygı ettiler
Hacı Abdullah Efendi talebelerine çoğu kez şöyle buyururdu:
Başkalarını himâye edin, kendinizi beğenip kibirli olmayın
Yürek uyanıklığı ile ibâdet etmeyen kimse ile Allahü teâlâ arasında mâni vardır
Yapılan ibâdetleri muhâfaza edip, âhirete götürmek, ibâdetlerden hâsıl olan amellerin muhâfaza meyvesi olan mânevî zevki kazanmaktan güçtür
Helal yemek yemek lâzımdır Dîni İslâma uygun kazanmak lâzımdır Çünkü din, hakîkat ama helâl yemekle meydana kazanç Tehlikenin başı haram yemektir Bir insan haramdan sakınır ise, onun için ibâdet ve tâat kolaylaşır İbâdetten tad alır
Hayâtının otuz dört yılını müderrislik ve şeyhlik gibi iki yüce makâmı hakkıyla ihyâ ederek Hak yolunda hizmetle değerlendiren Hacı Abdullah Efendi, 1903 (H1319) senesinde vefât etti Çok topluluk bir cemâatle Seyyid Hârûnı Velî Câmiinde kılınan cenâze namazından sonradan vasiyeti üzerine Hıdır Mescidi denilen bugünkü türbesinin olduğu yere defnedildi
ET, HELVA VE PİRİNÇ PİLAVI
Talebelerinden Bergamalı İbrâhim Efendi, ziyâret maksadıyla Seydişehir'e geliyordu Eskişehir'de bir gece bir arkadaşında misâfir oldu Hacı Abdullah Efendiyi ziyârete gittiğini söyleyince ev sâhibi; Ben de seninle ziyâret için gelip, o mübârek zâtın hayır duâsını alayımdedi Ertesi gün birlikte yola çıktılar Abdullah Efendi o gün talebelerinden birine; Oğlum! Kasaptan et al eve götür Hacı anneye söyle, eti topluca pişirsin Helva ile pilav da yapsın Akşam üzeri misâfirlerimiz gelecek Onlar gelinceye kadar hazır olsun Geldiklerinde yemekleri aldırırızdedi Talebe bu emri yerine getirdi
Akşam üzeri iki misâfir geldi Abdullah Efendi hizmetlerini gören talebesine; Oğlum! Misâfirlerimiz aç, yemek yemek getirdedi Azıcık sonradan ağızları kapalı yemekler tepsi üzerinde önlerine konulunca, Eskişehirli olan derhal yemek tabaklarının kapaklarını açıp, baktı O anda anında ayağa kalkıp, Abdullah Efendinin elini öpüp, affetme diledi ve şöyle dedi: Yolda hayli acıkmıştım Şehre yaklaşınca; Şeyh Efendi olgun bir zât ise, et, bir helva, bundan başka pirinç pilavı hazırlatır Bize ikrâm ederdiye kalbimden geçirdim Benzer yemekleri önümde bulunca çok şaşırdım Beni bağışlayın
Hacı Abdullah Efendi de; Bizde bir şey değil Her şeyi Allahü teâlâ emreder, kulları yapar Karnınızı doyurmaya bakın, buyrun âfiyet olsundedi
1) Seydişehir Târihi (Abdurrahmân Ayaz); s64
2) Konya Velîleri (Dr Hasan Özönder); s243
3) Seydişehir Târihi (Mehmed Önder); s163 *