Hacivat karagoz Kısa diyalogları
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI : MANGAL SEFASI
Hacivat: Karagozum, sucuk aldım Gel mangal sefası yapalım
Karagoz: Birer kangal alalım ama benim bahce kucuk, kangala dar gelir
Hacivat: Kangal demedim Karagozum, mangal dedim Mangalda sucuk pişirelim
Karagoz: Kangalla cocuk bir arada olmaz Yaşar'ı kangal ısırır
Hacivat: Canım, ne Yaşar'ı, ne kangalı, sucuk dedim, mangal dedim
Karagoz: He oyle soylesene, sucuğu mandalla tavana asarsın
Hacivat: O neden? Neden sucuğu tavana asıyorsun?
Karagoz: Kurusun diye Kuru sucuğun tadı farklı olur
Hacivat: Tamam Karagozum, sucuğu kuruttum, mangalı bahceye oturttum
Karagoz: Ben senin bahceye gelmem, Hacivat
Hacivat: Gelmezsen gelme Ben de kendime ziyafet cekerim
Uzaklaşıp giden Hacivat'ın arkasından Karagoz soylenir:
Seni gidi beni bilmez Kangalı kesmiş, sucuk yapmış, mangalda pişirecekmiş Bende o sucuğu yiyecek goz var mı?
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI : TURŞU
Hacivat: Hanım turşu kurduydu Turşular bir olmuş
Karagoz: Hanım tarla kurduydu Kuş mu olmuş?
Hacivat: Canım Karagozum Ne kurdu, ne kuşu?
Karagoz: Kurt Bozkurt, kuş Zumrudu Anka Kuşu
Hacivat: Hanım turşu kurduydu Turşular olmuş dedim
Karagoz: Hani masalda Bozkurtlar Zumrudu Anka Kuşu'nu tepelemiş
Hacivat: Eee
Karagoz: Ben de seni tepelerim
Karagoz Hacivat'ın ustune yurur
Hacivat: Dur Karagozum, ben ne yaptım?
Karagoz: Daha ne yapacaksın? Tepeme cık ot bari
Hacivat: Tepene cıkıp oteyim mi? Ne gibi otmemi istersin Karagozum?
Karagoz: İster horoz gibi ot, ister bulbul gibi ot
Hacivat: Eşek gibi oteyim mi?
Karagoz: Eşek otmez anırır İstersen anırabilirsin
Hacivat: Ben anıramam ama sen iyi anırırsın, Karagozum
Hacivat tarafından eşek yerine konmak Karagoz'u cileden cıkarır Hacivat'ın ustune hamle yapar Hacivat geri donup kacmaya başlar Karagoz Hacivat'ı evinin onune kadar kovalar Hacivat evine girer ve kapıyı surguler Kapının onunde bağırıp cağıran Karagoz'e pencereye cıkan Hacivat'ın hanımı soylenir:
Aaa yeter be! Git kendi evinin onunde bağır
Hacivat'ın hanımının sozleri karşısında Karagoz sessizce oradan uzaklaşır On gun ne Hacivat'ı arar ne de onun evinin onunden gecer İki ayrılmaz dost sonradan barışırlar
SON
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI : LEYLEK ETİ
Hacivat: Karagozum, ziyafet var
Karagoz: Hı
Hacivat: Ziyafet var, ziyafet Al hanımı, Yaşar'ı Bu akşam bize gelin Levrek aldım, pişirip yeriz
Karagoz: Bu akşam size gelemeyiz, leylek eti yiyemeyiz
Hacivat: Leylek demedim Karagozum, levrek dedim Levrek balığı
Karagoz: Bırak ya Hacivat, ne zamandan beri leylekler balık oldu
Hacivat: Leylekler balık olmaz, tıpkı benim Karagoz olamadığım gibi
Karagoz: Keşke Karagoz olsan, bana benzesen Hacivat
Hacivat: Aman, hayatta isteyeceğim en son şey sana benzemek Ben bu halimden memnunum
Karagoz: Tamam, bana benzeme Git Halim'le Memduh'a benze
Hacivat: Sen ne diyorsun Karagozum? Halim'le Memduh da kim?
Karagoz: Sizin mahalleden yeni taşınmışlar Bizim mahalleye geldiler
Hacivat: Eee sonra?
Karagoz: Bizim mahalleyi beğenmediler Sizin mahalleye geri donecekler
Hacivat: O neden?
Karagoz: Cunku onları dovdum Alaycı konuşmaya devam edersen seni de doverim
Hacivat: Sustum Karagozum, yeter ki beni dovme
Karagoz: Leylek eti falan da yemem
Hacivat: Yeme Karagozum, leylek eti yeme
SON
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI : KOSE
Guzel, guneşli bir yaz gununde Pınarbaşı Meydanı'nda bir suru adam toplanmış, kahkaha patlatıyordu Şişiren ağızdır da balonu patlatan iğnedir Ağızdan cıkan iğneli sozler, adama nasıl kahkaha patlattırır, dilerseniz bunu oğrenelim
Hacivat: Ak akce kara gun icindir
Karagoz: Akce yok ki kara gune saklasam
Hacivat: Bir elin nesi var, iki elin sesi var
Karagoz: Kurnada oturanın elinde hamam tası var
Hacivat: Soz gumuşse sukut altındır
Karagoz: Soz altınsa sukut tenekedir
Hacivat: Olur mu Karagozum, sukut yani susmak altındır
Karagoz: İyi, o zaman susalım, konuşmayalım Buradaki kalabalık hemen dağılır İnsanlar, işini bırakıp bizi dinlemeye geliyorsa sozum altın değerinde olduğu icindir
Karagoz kalabalığa donerek:
Beni haklı gorenler alkışlasın diye bağırdı Bir alkış fırtınasıdır koptu
Bu sefer Hacivat kalabalığa donerek:
Beni haklı gorenler alkışlasın diye bağırdı Bir alkış boranıdır koptu Eee ne diyelim onları alkışlayanlar sayıldığında birbirine eşit olduğu goruldu Yalnız karşıda duran ve Karagoz ile Hacivat'ın her iğneli vuruşuna kahkahasını patlattıran kose kimseyi alkışlamadı Sonradan sordum, benim oyum ikisine, dedi
SON
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI : Ramazan geldi!
hacivat : yar bana bir eğlenceeee! karagozum acele cık pencereyeee
karagoz : ne bağırıyorsun hacı cav cav kulağımın dibinde
hacivat : sevgili karagozum 11 ayın sultani ramazan geldi ne guzel, ne bereket
karagoz : nee! sultan bizim eve mi geldi?
hacivat : yok karagozum can ozum ramazan ayından bahsediyorum hani, ayların en guzeli, en bereketlisi
karagoz : viy viy viy yine mi kactı katibin kedisi?
hacivat : yahu karagozum hep yanliş anliyorsun
karagoz : viy viy viy haci cav cav sen de iyice kaşiniyorsun (iftar topu atılır:gummm!)
hacivat : yaşasinnn! top patladi karagozum gel iftar yapalim
karagoz : evin kapisini acik mi birakalim?
hacivat : yahu karagozum gelde iftarimizi edelim, şerbetimizi icelim
karagoz : şerbet dedin beni mest eyledin! kundurami giydim tez yanına geldim (karagoz hacivat’ın evine gider)
hacivat : hoş geldin sevgili karagozum, sefa getirdin iftar vakti evime neşe getirdin soframa bereket getirdin bu icabetinle de beni mest eyledin
karagoz : sende sopayı iyice hakettin (gulerekimageshacivatkaragozkonusmalarikisavekomik5ad73721e6468png şaka şaka guluşerek yemeğe başlarlar
SON
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI :Karagoz Okumaya İkna Oluyor
HACİVAT – Hoş geldin Karagoz’um, arkadaşım
KARAGOZ – Hoş bulduk, Hacı Cavcav adaşım
HACİVAT –Yahu Karagoz’um biz seninle adaş mıyız?
KARAGOZ – Ben nereden bileyim neyiz, adaş mıyız, dadaş mıyız?
HACİVAT – Karagoz’um aynı ismi taşıyanlara adaş, Erzurumlulara dadaş denir
KARAGOZ – Onları bilmem ama peynir ekmekle karpuz cok guzel yenir
HACİVAT – Karagoz’um yemeğe olan duşkunluğun okumaya da olsa her şeyi bilirdin
KARAGOZ – Sen de şunu bilseydin keşke Hacı Cavcav “Ac ayı okumaz
HACİVAT – Dostum o sozun doğrusu “Ac ayı oynamaz olacaktı
KARAGOZ – Sen karpuzu ver ayıya, bak nasıl oynuyor gorursun
HACİVAT –Karagoz’um sana okumanın faydalarından bahsetmek istiyorum
KARAGOZ – Sen karpuzdan bahset daha iyi, okuyunca karnımız mı doyacak sanki?
HACİVAT – Karagoz’um yemeye icmeye olduğu kadar okumaya da ihtiyacımız var
KARAGOZ – Okursam, bana karpuzlu peynirli bir sofra kuracak mısın Hacı Cavcav?
HACİVAT – Karagoz’um okursan daha iyi duşunursun
KARAGOZ – Bir de guzel yemek gorunce uşuşursun
HACİVAT – Karagoz’um okursan daha guzel cumleler kurarsın
KARAGOZ – Leblebiden fazla yeme, cok cabuk susarsın
HACİVAT – Oyle deme Karagoz’um bazen bilgiye de susarsın
KARAGOZ – Tazesinden vazgecme sakın, bayat yersen kusarsın
HACİVAT – Karagoz’um okuma zihni acar, sıkıntıdan kurtarır
KARAGOZ – Hacı Cavcav, lahmacun koku sacar, gozumu parlatır
HACİVAT – Karagoz’um okursan konuşman gelişir
KARAGOZ – Limon gorunce senin de yuzunun şekli değişir
HACİVAT – Karagoz’um okursan bilgin ve gorgun artar
KARAGOZ – Parasını odersen eğer manav da karpuzları tartar
HACİVAT – Cok okumak, hayattaki başarımızı yukseltir
KARAGOZ – Kahvaltıya katılman da sofradaki kaşarımızı eksiltir
HACİVAT – Karagoz’um okumak duşunceleri olgunlaştırır
KARAGOZ – Halı, kilim dokumak da keseyi dolgunlaştırır
HACİVAT – Karagoz’um ben kitabı satır satır suzerim
KARAGOZ – Hacı Cavcav bende sıkılınca mahalleyi gezerim
HACİVAT – Karagoz’um kitapcıya gidip kendime yeni kitaplar alacağım
KARAGOZ – Ben de zıpkınla balık avlamak icin derinlere dalacağım
HACİVAT – Kitap anlayışımızı ve konuşmamızı kuvvetlendirir
KARAGOZ – Izgaradan damlayan yağlar da mangalı alevlendirir
HACİVAT – Kitap okuma kelime hazinemizi zenginleştirir
KARAGOZ – Tereyağı da karışık tostun uzerinde ne guzel erir
HACİVAT – Karagoz’um bırak artık şu yemeyi icmeyi
KARAGOZ –Doydum zaten Hacı Cavcav şimdi okuyalım biraz
HACİVAT –Karagoz’um anladın demek okumanın esasını
KARAGOZ – Bilmeyen mi var Hacı Cavcav, okumanın faydasını
HACİVAT – Karagozum unutma bilmemek değil, oğrenmemek ayıp
KARAGOZ –Hacivat’ım yazık boşa gecti bunca zaman, buyuk kayıp
HACİVAT – Atasozu, bilmece, okurum gunduz gece
KARAGOZ – Elliyi gecmiş olsa da yaşın, bilgi ile dolar başın
HACİVAT – Hikayeler, romanlar, şiirler, masallar
KARAGOZ – Okuyan oğrencilerin geleceği ışıldar
HACİVAT – Onlar yazmasaydı nasıl edinirdik kıymetli bilgileri?
KARAGOZ – Okumadan anlayamazdım gezegeni, evreni
HACİVAT – EYY HAYİ HAK, perde kurduk, ışık yaktık, Oyunumuz golge hayal
KARAGOZ – Gerceğin aynasıdır bu perde, sanılmaya martaval
HACİVAT – Bu perde başka perde, Golge oyunu perdesi
KARAGOZ – Bu gunluk yeter kapanıyor Hacivat’la Karagoz’un perdesi
Yazan, Bulent BALCI 2019 Antalya
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI : MANGAL SEFASI
Hacivat: Karagozum, sucuk aldım Gel mangal sefası yapalım
Karagoz: Birer kangal alalım ama benim bahce kucuk, kangala dar gelir
Hacivat: Kangal demedim Karagozum, mangal dedim Mangalda sucuk pişirelim
Karagoz: Kangalla cocuk bir arada olmaz Yaşar'ı kangal ısırır
Hacivat: Canım, ne Yaşar'ı, ne kangalı, sucuk dedim, mangal dedim
Karagoz: He oyle soylesene, sucuğu mandalla tavana asarsın
Hacivat: O neden? Neden sucuğu tavana asıyorsun?
Karagoz: Kurusun diye Kuru sucuğun tadı farklı olur
Hacivat: Tamam Karagozum, sucuğu kuruttum, mangalı bahceye oturttum
Karagoz: Ben senin bahceye gelmem, Hacivat
Hacivat: Gelmezsen gelme Ben de kendime ziyafet cekerim
Uzaklaşıp giden Hacivat'ın arkasından Karagoz soylenir:
Seni gidi beni bilmez Kangalı kesmiş, sucuk yapmış, mangalda pişirecekmiş Bende o sucuğu yiyecek goz var mı?
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI : TURŞU
Hacivat: Hanım turşu kurduydu Turşular bir olmuş
Karagoz: Hanım tarla kurduydu Kuş mu olmuş?
Hacivat: Canım Karagozum Ne kurdu, ne kuşu?
Karagoz: Kurt Bozkurt, kuş Zumrudu Anka Kuşu
Hacivat: Hanım turşu kurduydu Turşular olmuş dedim
Karagoz: Hani masalda Bozkurtlar Zumrudu Anka Kuşu'nu tepelemiş
Hacivat: Eee
Karagoz: Ben de seni tepelerim
Karagoz Hacivat'ın ustune yurur
Hacivat: Dur Karagozum, ben ne yaptım?
Karagoz: Daha ne yapacaksın? Tepeme cık ot bari
Hacivat: Tepene cıkıp oteyim mi? Ne gibi otmemi istersin Karagozum?
Karagoz: İster horoz gibi ot, ister bulbul gibi ot
Hacivat: Eşek gibi oteyim mi?
Karagoz: Eşek otmez anırır İstersen anırabilirsin
Hacivat: Ben anıramam ama sen iyi anırırsın, Karagozum
Hacivat tarafından eşek yerine konmak Karagoz'u cileden cıkarır Hacivat'ın ustune hamle yapar Hacivat geri donup kacmaya başlar Karagoz Hacivat'ı evinin onune kadar kovalar Hacivat evine girer ve kapıyı surguler Kapının onunde bağırıp cağıran Karagoz'e pencereye cıkan Hacivat'ın hanımı soylenir:
Aaa yeter be! Git kendi evinin onunde bağır
Hacivat'ın hanımının sozleri karşısında Karagoz sessizce oradan uzaklaşır On gun ne Hacivat'ı arar ne de onun evinin onunden gecer İki ayrılmaz dost sonradan barışırlar
SON
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI : LEYLEK ETİ
Hacivat: Karagozum, ziyafet var
Karagoz: Hı
Hacivat: Ziyafet var, ziyafet Al hanımı, Yaşar'ı Bu akşam bize gelin Levrek aldım, pişirip yeriz
Karagoz: Bu akşam size gelemeyiz, leylek eti yiyemeyiz
Hacivat: Leylek demedim Karagozum, levrek dedim Levrek balığı
Karagoz: Bırak ya Hacivat, ne zamandan beri leylekler balık oldu
Hacivat: Leylekler balık olmaz, tıpkı benim Karagoz olamadığım gibi
Karagoz: Keşke Karagoz olsan, bana benzesen Hacivat
Hacivat: Aman, hayatta isteyeceğim en son şey sana benzemek Ben bu halimden memnunum
Karagoz: Tamam, bana benzeme Git Halim'le Memduh'a benze
Hacivat: Sen ne diyorsun Karagozum? Halim'le Memduh da kim?
Karagoz: Sizin mahalleden yeni taşınmışlar Bizim mahalleye geldiler
Hacivat: Eee sonra?
Karagoz: Bizim mahalleyi beğenmediler Sizin mahalleye geri donecekler
Hacivat: O neden?
Karagoz: Cunku onları dovdum Alaycı konuşmaya devam edersen seni de doverim
Hacivat: Sustum Karagozum, yeter ki beni dovme
Karagoz: Leylek eti falan da yemem
Hacivat: Yeme Karagozum, leylek eti yeme
SON
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI : KOSE
Guzel, guneşli bir yaz gununde Pınarbaşı Meydanı'nda bir suru adam toplanmış, kahkaha patlatıyordu Şişiren ağızdır da balonu patlatan iğnedir Ağızdan cıkan iğneli sozler, adama nasıl kahkaha patlattırır, dilerseniz bunu oğrenelim
Hacivat: Ak akce kara gun icindir
Karagoz: Akce yok ki kara gune saklasam
Hacivat: Bir elin nesi var, iki elin sesi var
Karagoz: Kurnada oturanın elinde hamam tası var
Hacivat: Soz gumuşse sukut altındır
Karagoz: Soz altınsa sukut tenekedir
Hacivat: Olur mu Karagozum, sukut yani susmak altındır
Karagoz: İyi, o zaman susalım, konuşmayalım Buradaki kalabalık hemen dağılır İnsanlar, işini bırakıp bizi dinlemeye geliyorsa sozum altın değerinde olduğu icindir
Karagoz kalabalığa donerek:
Beni haklı gorenler alkışlasın diye bağırdı Bir alkış fırtınasıdır koptu
Bu sefer Hacivat kalabalığa donerek:
Beni haklı gorenler alkışlasın diye bağırdı Bir alkış boranıdır koptu Eee ne diyelim onları alkışlayanlar sayıldığında birbirine eşit olduğu goruldu Yalnız karşıda duran ve Karagoz ile Hacivat'ın her iğneli vuruşuna kahkahasını patlattıran kose kimseyi alkışlamadı Sonradan sordum, benim oyum ikisine, dedi
SON
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI : Ramazan geldi!
hacivat : yar bana bir eğlenceeee! karagozum acele cık pencereyeee
karagoz : ne bağırıyorsun hacı cav cav kulağımın dibinde
hacivat : sevgili karagozum 11 ayın sultani ramazan geldi ne guzel, ne bereket
karagoz : nee! sultan bizim eve mi geldi?
hacivat : yok karagozum can ozum ramazan ayından bahsediyorum hani, ayların en guzeli, en bereketlisi
karagoz : viy viy viy yine mi kactı katibin kedisi?
hacivat : yahu karagozum hep yanliş anliyorsun
karagoz : viy viy viy haci cav cav sen de iyice kaşiniyorsun (iftar topu atılır:gummm!)
hacivat : yaşasinnn! top patladi karagozum gel iftar yapalim
karagoz : evin kapisini acik mi birakalim?
hacivat : yahu karagozum gelde iftarimizi edelim, şerbetimizi icelim
karagoz : şerbet dedin beni mest eyledin! kundurami giydim tez yanına geldim (karagoz hacivat’ın evine gider)
hacivat : hoş geldin sevgili karagozum, sefa getirdin iftar vakti evime neşe getirdin soframa bereket getirdin bu icabetinle de beni mest eyledin
karagoz : sende sopayı iyice hakettin (gulerekimageshacivatkaragozkonusmalarikisavekomik5ad73721e6468png şaka şaka guluşerek yemeğe başlarlar
SON
KARAGOZ İLE HACİVAT KONUŞMALARI :Karagoz Okumaya İkna Oluyor
HACİVAT – Hoş geldin Karagoz’um, arkadaşım
KARAGOZ – Hoş bulduk, Hacı Cavcav adaşım
HACİVAT –Yahu Karagoz’um biz seninle adaş mıyız?
KARAGOZ – Ben nereden bileyim neyiz, adaş mıyız, dadaş mıyız?
HACİVAT – Karagoz’um aynı ismi taşıyanlara adaş, Erzurumlulara dadaş denir
KARAGOZ – Onları bilmem ama peynir ekmekle karpuz cok guzel yenir
HACİVAT – Karagoz’um yemeğe olan duşkunluğun okumaya da olsa her şeyi bilirdin
KARAGOZ – Sen de şunu bilseydin keşke Hacı Cavcav “Ac ayı okumaz
HACİVAT – Dostum o sozun doğrusu “Ac ayı oynamaz olacaktı
KARAGOZ – Sen karpuzu ver ayıya, bak nasıl oynuyor gorursun
HACİVAT –Karagoz’um sana okumanın faydalarından bahsetmek istiyorum
KARAGOZ – Sen karpuzdan bahset daha iyi, okuyunca karnımız mı doyacak sanki?
HACİVAT – Karagoz’um yemeye icmeye olduğu kadar okumaya da ihtiyacımız var
KARAGOZ – Okursam, bana karpuzlu peynirli bir sofra kuracak mısın Hacı Cavcav?
HACİVAT – Karagoz’um okursan daha iyi duşunursun
KARAGOZ – Bir de guzel yemek gorunce uşuşursun
HACİVAT – Karagoz’um okursan daha guzel cumleler kurarsın
KARAGOZ – Leblebiden fazla yeme, cok cabuk susarsın
HACİVAT – Oyle deme Karagoz’um bazen bilgiye de susarsın
KARAGOZ – Tazesinden vazgecme sakın, bayat yersen kusarsın
HACİVAT – Karagoz’um okuma zihni acar, sıkıntıdan kurtarır
KARAGOZ – Hacı Cavcav, lahmacun koku sacar, gozumu parlatır
HACİVAT – Karagoz’um okursan konuşman gelişir
KARAGOZ – Limon gorunce senin de yuzunun şekli değişir
HACİVAT – Karagoz’um okursan bilgin ve gorgun artar
KARAGOZ – Parasını odersen eğer manav da karpuzları tartar
HACİVAT – Cok okumak, hayattaki başarımızı yukseltir
KARAGOZ – Kahvaltıya katılman da sofradaki kaşarımızı eksiltir
HACİVAT – Karagoz’um okumak duşunceleri olgunlaştırır
KARAGOZ – Halı, kilim dokumak da keseyi dolgunlaştırır
HACİVAT – Karagoz’um ben kitabı satır satır suzerim
KARAGOZ – Hacı Cavcav bende sıkılınca mahalleyi gezerim
HACİVAT – Karagoz’um kitapcıya gidip kendime yeni kitaplar alacağım
KARAGOZ – Ben de zıpkınla balık avlamak icin derinlere dalacağım
HACİVAT – Kitap anlayışımızı ve konuşmamızı kuvvetlendirir
KARAGOZ – Izgaradan damlayan yağlar da mangalı alevlendirir
HACİVAT – Kitap okuma kelime hazinemizi zenginleştirir
KARAGOZ – Tereyağı da karışık tostun uzerinde ne guzel erir
HACİVAT – Karagoz’um bırak artık şu yemeyi icmeyi
KARAGOZ –Doydum zaten Hacı Cavcav şimdi okuyalım biraz
HACİVAT –Karagoz’um anladın demek okumanın esasını
KARAGOZ – Bilmeyen mi var Hacı Cavcav, okumanın faydasını
HACİVAT – Karagozum unutma bilmemek değil, oğrenmemek ayıp
KARAGOZ –Hacivat’ım yazık boşa gecti bunca zaman, buyuk kayıp
HACİVAT – Atasozu, bilmece, okurum gunduz gece
KARAGOZ – Elliyi gecmiş olsa da yaşın, bilgi ile dolar başın
HACİVAT – Hikayeler, romanlar, şiirler, masallar
KARAGOZ – Okuyan oğrencilerin geleceği ışıldar
HACİVAT – Onlar yazmasaydı nasıl edinirdik kıymetli bilgileri?
KARAGOZ – Okumadan anlayamazdım gezegeni, evreni
HACİVAT – EYY HAYİ HAK, perde kurduk, ışık yaktık, Oyunumuz golge hayal
KARAGOZ – Gerceğin aynasıdır bu perde, sanılmaya martaval
HACİVAT – Bu perde başka perde, Golge oyunu perdesi
KARAGOZ – Bu gunluk yeter kapanıyor Hacivat’la Karagoz’un perdesi
Yazan, Bulent BALCI 2019 Antalya